Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/811 E. 2022/338 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/811
KARAR NO : 2022/338

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … tarafından davalılara 06.09.2019 tarihli ve 99.202,00-TL bedelli ve 08.12.2019 tarihli ve 2.976,00-TL bedelli iki emlak vergisi ödemesinin tahsili amacıyla İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasında 102.178,00-TL asıl alacak, 15.669,43-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 117.847,43-TL üzerinden 7 örnek icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine … mirasçısı … haricinde diğer borçlularca itiraz edildiğini ve müdürlükçe takip durdurulduğunu belirterek İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasına borçlu taraflarca yapılmış olan haksız itirazların iptaline ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla takibin devamına, borçlular tarafından yapılan itirazın haksız olması, takibi sürüncemede bırakma amacı taşıması ve alacaklarının likit olması nedeniyle davacı lehine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı… İnş. San. Tic. A.Ş. Vekilinin 05/01/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; iş bu dava 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup süresinde açılmadığını, davacı tarafın 08.09.2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı 14.09.2020 tarihinde verdikleri borca itiraz dilekçesi üzerine 14.09.2020 tarihinde borcun ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, takip alacaklısı bir yıl içinde bu davayı açılacağını, bu süre geçtikten sonra artık ilgili icra dosyasından borçlu hakkında açılmış olan takibe devam edilemeyeceğini, davacı alacaklı , iddia olunan borca konu takibe ilişkin vergi ödeme belgelerini taraflarına ödeme emri ile göndermediğini, davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacı taraf haksız olarak davalıdan alacağı olduğu iddia ettiği gibi taraflar arasında akdedilen 20.04.1999 tarihli sözleşmede Arsa sahibine ait emlak vergilerinin yüklenici tarafından ödeneceğine ilişkin bir madde olmadığını belirterek davanın usulden reddine, davacının itiraz iptali ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …, …, …, …, …, … mirasçıları … ve … Vekilinin 06/01/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu itirazın iptali davası usul ve esas yönünden haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Mahkemenin görevsiz olduğunu, ödenen emlak vergilerinin iadesi talebi ticari bir iş olmadığından davanın İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, icra takibine konu edilen alacaklar yönünden zamanaşımı süreleri geçmiş olduğunu, davanın zamanaşımı yönünden reddini talep ettiklerini, davacının talebine konu ettiği emlak vergileri 2008 yılından bu yana ödenmeyen vergiler olduğunu, icra takibine konu edilen alacaklardan davalıların sorumlu tutulması mümkün olmayacağını belirterek davacının davasının usul ve esas yönünden reddi ile , icra takibinin kötü niyetle açılmış olması nedeni ile dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, dosyanın aradaki irtibat gereğince İzmir 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir 7. İcra Dairesi’nin …/… takip dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, Müvekkili tarafından davalılara 06.09.2019 tarihli ve 99.202,00-TL bedelli ve 08.12.2019 tarihli ve 2.976,00-TL bedelli iki emlak vergisi ödemesinin tahsili amacıyla İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasında 102.178,00-TL asıl alacak, 15.669,43-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 117.847,43-TL üzerinden 7 örnek icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine … mirasçısı … haricinde diğer borçlularca itiraz edildiğini ve müdürlükçe takip durdurulduğunu iddia ederek İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyasına borçlu taraflarca yapılmış olan haksız itirazların iptaline ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla takibin devamına, borçlular tarafından yapılan itirazın haksız olması, takibi sürüncemede bırakma amacı taşıması ve alacaklarının likit olması nedeniyle davacı lehine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… … A.Ş. Vekili, iş bu dava 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup süresinde açılmadığını, davacı alacaklı , iddia olunan borca konu takibe ilişkin vergi ödeme belgelerini müvekkiline ödeme emri ile göndermediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, taraflar arasında akdedilen 20.04.1999 tarihli sözleşmede Arsa sahibine ait emlak vergilerinin yüklenici tarafından ödeneceğine ilişkin bir madde olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar …, …, …, …, …, …, … mirasçıları … ve … Vekili, davacının açmış olduğu itirazın iptali davası usul ve esas yönünden haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, mahkemenin görevsiz olduğunu, ödenen emlak vergilerinin iadesi talebi ticari bir iş olmadığından davanın İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, icra takibine konu edilen alacaklar yönünden zamanaşımı süreleri geçmiş olduğunu, davanın zamanaşımı yönünden reddini talep ettiklerini, davacının talebine konu ettiği emlak vergileri 2008 yılından bu yana ödenmeyen vergiler olduğunu, icra takibine konu edilen alacaklardan müvekkillerini sorumlu tutulması mümkün olmayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu bağımsız bölümler nedeniyle arsa sahibi davacı tarafça ödenen emlak vergisi bedellerinin tahsiline matuf girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar nispi ticari davalar ve yalnız bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruptan oluşur.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın yasal düzenlemelerce ticari sayılan davalardır. Bu davalar TTK’nun 4(1) , kooperatifler kanununun 99, İİK’nun 154, Finansal kiralama kanununun 31, ticari işletme lehine kanununun 22. Maddelerinde sayılmış olup, bu nitelikteki davaların mutlak ticari dava sayılabilmesi için ilgili özel kanunlarda nitelendirilmesi ya da TTK’nun 4(1) maddesinde sayılmış olması yeterlidir.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ve tarafların tacir olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Uyuşmazlığın nispi ticari dava sayılabilmesi için bu iki koşulun birlikte varlığı zorunludur.
Üçüncü grup ticari davalar yalnız bir tarafın ticari işletmesini ilgilendirilen havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Bu davalar TTK’daki yasal düzenleme gereği uyuşmazlığını bir yanı tacir olmasa dahi bir yanının tacir olması halinde ticari dava sayılmıştır.
Bu itibarla eldeki davanın mutlak veya nispi ticari dava olmadığı aşikardır.
6335 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanunda değişiklik yapılmasına dair kanununun ikinci maddesi ile değişik TTK’nun 5(1) maddesi gereğince ticaret mahkemesi ticari nitelikli davalara ve çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlendirilmiş olup, buna göre Asliye Ticaret Mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki görev ilişkisidir.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, davacı tarafça bu sözleşmeye konu bağımsız bölümlere ilişkin emlak vergilerinin ödendiğinin, oysa sözleşme ve fiili durum karşısında bu ödemelerin davalılarca yapılması gerektiğinin iddia edildiği, ödendiği iddia edilen bu vergilerin davalılardan tahsili için davalılar aleyhine İzmir 7. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiği, ilamsız icra takibine davalılarca itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu bu takibe konu alacak ve alacağın dayanağı olan temel ilişki ticari bir mahiyet arz etmemektedir, ayrıca taraflar tacir değildir ve alacak herhangi bir ticari işletme ile ilgili de değildir. Söz konusu alacak arsa sahibi olan davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında inşa edilen bağımsız bölümlerin emlak vergi borçlarının ödenmesi iddiasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla uyuşmazlık mutlak yada nispi ticari bir vasıf taşımamaktadır. Uyuşmazlığın bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava konusu edilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bir başka söyleyişle yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve somut durum karşısında davaya konu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunmaktadır. Görev hususu dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir. Bu itibarla görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde görevli mahkemeye gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıklandı. okundu.14/04/2022

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza