Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/809
KARAR NO : 2022/781
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı araca 17.10.2019 tarihinde … plaka sayılı aracın çarptığını, … plakalı araç sürücüsünün kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, aracın davalı … nezdinde ZMMS poliçesi ile teminat kapsamında olduğunu, müvekkiline ait araçta değer kaybı da meydana geldiğini ve bu bedelin bilirkişi marifetiyle belirlenmesini ve davalı … şirketinden hasar dosyasını talep ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL değer kaybı bedelinin tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Türkiye Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS trafik sigortası ile sigortalı olduğunu ve poliçe limitinin 39.000,00 TL olduğunu, müvekkili tarafından davacıya 05.11.2019 tarihinde 4.570,88-TL ve davacı vekiline 17.06.2020 tarihinde toplam 3,412,39-TL ödeme yapıldığını, araç 165.000 km üzerinde olduğundan araçta herhangi bir değer kaybı meydana gelemeyeceği için değer kaybı yönünde ödeme yapılmadığını, mahkeme aksi kanaatte olunursa araçtaki deeğr kaybı için gerekli kriterlere göre hesap edilmesi gerektiğini, yasal faiz talep edilebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …Dosya .. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen …….numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 17/10/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda açılan ….. numaralı hasar dosyası ve başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
3-Türkiye Noterler Birliği nezdinde … plakalı araç ile ……. plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri,
4-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde ….plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları,
5-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
6-Bilirkişi heyetinin 02/06/2022 havale tarihli raporları,
7-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 17/10/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’e ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan değer kaybı bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye Noterler Birliğine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı … nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen ……. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, 17/10/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından yapılan başvuru dilekçesinin, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakının ve varsa başvuru sonucunda açılan numaralı hasar dosyası ile başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtların mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72/1. maddesinde tazminat isteminin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağının, ancak, tazminatın ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımının uygulanacağının düzenlendiği, dava konusu haksız fiilin 17/10/2019 tarihinde vuku bulduğu, davacı vekilince 18/10/2021 tarihinde zorunlu arabuluculuk dava şartı yoluna başvuru yapıldığı, dava şartı mahiyetinde bulunan zorunlu arabuluculuk yolu çerçevesinde geçen süre boyunca zamanaşımı süresinin durduğu, davanın ise arabuluculuk sürecinin tamamlandığı 24/11/2021 tarihinde açıldığı, bu kapsamda zamanaşımı süresinin davanın açıldığı tarihte ve henüz dolmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 17/10/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı … nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, ekspertiz raporu, fotoğraflar, davalı … tarafından davacı tarafa yapılan ödemelere ilişkin dekont suretleri ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 17/10/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar oluşumunun ve dava konusu araca ait tamirat evraklarının birbiri ile uyumlu olup olmadığının, hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 02/06/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak davalı …Ş. tarafından ZMMS trafik sigortalı olan, sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 67. maddesini ihlal ettiği, davacı araç sürücüsu …’in kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve kural ihlali görülmediği, ……. plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız halinin ikinci el değerinin 19.500,00-TL, hasarlı halinin ikinci el değerinin ise 18.500,00-TL olduğunu, bu kapsamda dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedelinin 1.000,00-TL olduğu kanaatine varıldığını mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin 15/06/2022 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava değerini 1.000,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi heyetinin 02/06/2022 havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının, raporun güncel ve yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları çerçevesidne oluşturulan mahkememiz ara kararı doğrultusunda usul ve yasa hükümlerine uygun, bilimsel, gerekçeli, denetime uygun ve elverişli şekilde, özellikle piyasa araştırması yapılarak ve yapılan araştırmalara somut olarak yer verilerek düzenlendiği anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı … şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının 03/11/2021 tarihi itibariyle sigorta şirketine tebliğ edildiği, sigorta şirketi açısından temerrütün rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 16/11/2021 tarihinde vuku bulduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …….Dosya ……. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, Davalı … nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen …….numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 17/10/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda açılan …… numaralı hasar dosyası ve başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, Türkiye Noterler Birliği nezdinde … plakalı araç ile … plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde …… plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, bilirkişi heyetinin 02/06/2022 havale tarihli raporları ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 17/10/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’e ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan değer kaybı bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, dava konusu trafik kazasının …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın park halinde bulunan … plakalı araca çarpması neticesinde … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana geldiği, kaza neticesinde davacıya ait aracın hasar gördüğü, oluşan hasar kapsamında meydana geldiği iddia olunan değer kaybı bedelinin tazmini amacıyla iş bu davanın ikame edildiği, davacıya ait … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız halinin ikinci el değerinin 19.500,00-TL, hasarlı halinin ikinci el değerinin ise 18.500,00-TL olduğunu, bu kapsamda kaza sırasında oluşan hasar sebebiyle dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedelinin 1.000,00-TL olduğu, davacı vekilinin 15/06/2022 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava değerini 1.000,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, davacı tarafın iddiasını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Değer kaybı tazminatı talebinin KABULÜNE, 1.000,00-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 16/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Şirketinden tahsili ile davacı …’e verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 59,30-TL harç ile 15,40-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 6,00-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 40,50-TL elektronik tebligat, 26,00-TL tebligat, 2,40-TL kep posta masrafı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı, 15,40-TL tamamlama harcı ve 20,00-TL vekalet harcı olmak üzere toplamda 1.422,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/10/2022
Katip …
¸e-imza
Hakim …
e-imza