Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/792 E. 2022/689 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/792 Esas
KARAR NO : 2022/689

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…’nin müvekkil sigorta şirketi tarafından … numaralı … Poliçesi ile sigortalandığını, davalının ise bu bahçenin güvenliğinden sorumlu şirket olduğunu, … tarihinde …’nde hırsızlık meydana geldiğini, hırsızlığın merkez ada bölgesinde davalı güvenlik şirketi personellerinin mesai saatleri içinde meydana geldiğini, hırsızlık neticesinde sigortalı botanik bahçede meydana gelen zararın ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, tespit edilen zararın müvekkil şirket tarafından sigorta poliçesi kapsamında karşılandığını, poliçe kapsamına müvekkil şirketin ödediği tazminatın davalı şirkete rücuen tazmini için izmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, icra takibine itiraz etdildiğini belirterek takibin kaldığı yerden devamına, %20’den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili firmanın sigortalı … Vakfı ile aktettiği güvenlik hizmetleri sözleşmesi ile vardiyalı olarak çalıştığını, gündüz 1 gece 3 özel güvenlik görevlisi ile … için özel güvenlik hizmeti verildiğini, geceleri 3 gündüzleri ise 1 kişinin görev yapabildiğini 46 hektar (460.000 metre kare) orman alanı içinde 50.000 ağaç ve ada mevcut olduğunu ve bu kadar büyük bir alanın gece 3 gündüz 1 kişi ile korunmaya çalışıldığını, alanın büyüklüğü düşünüldüğünde davacı yanın iddialarının gerçeği yansıtmadığının anlaşılacağını belirterek bu nedenle haksız davanın reddi ile mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir … Tüketici Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile “Somut olayda davacı sigorta şirketinin dava dışı … adlı iş yerinin … numaralı … POLİÇESİ ile sigortalı olduğunu, iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı sebebiyle dava dışı sigortalısı …’e ödemiş olduğu sigorta bedelini iş yerinin güvenliği ile sorumlu doğan davalı … LTD. ŞTİ.’e rücuen tazmini için başlattığı icra takibi dosyasına yapılan itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmakla; davaya esas söz konusu sigorta poliçesinin iş yeri sigortası olduğu, iş yerinin ticari amaçla hareket eden işletme olması sebebi ile Tüketicinin Korunması Kanunu kapsamında tüketici sıfatının bulunmaması ve bu poliçe bu poliçe sebebiyle açılacak olan davalarda tarafların tüketici sıfatı bulunmadığından tüketici mahkemelerinin görevli olmadığı, tarafların sigorta şirketi olarak ticari amaçla kurulmuş anonim ve limited şirket olmaları ve aralarındaki uyuşmazlığın işyeri sigorta poliçesine dayanması sebebiyle söz konusu davada Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu tespit edilmekle; tarafların tüketici olarak kabul edilemeyeceğinden davanın görevsizlik sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
DELİLLER
İzmir … İcra Dairesi’nin …/… sayılı icra dosyası, … nolu İş yerim Paket sigortası Poliçesi, Ekspertiz Raporu, Olay tespit tutanağı, Arabuluculuk Son Tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, … tarihinde tespit edilen hırsızlık olayı ile ilgili olarak davacı tarafından ödenen hasar bedelinin, davalı özel güvenlik şirketinden kusursuz sorumluluk esasına göre rucüen tazminini talebi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ödetilmesi istemine ilişkindir.
Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan, HMK’da mahkemenin görevli olması, dava şartları arasında sayılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesi; TTK’nın 16/2. maddesinde “Kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” düzenlemesi benimsenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir.
Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, dava dışı sigortalının vakıf olduğu ve tacir olmadığından tacirler arası haksız fiilin söz konusu olmadığı, TTK’nun 4 ve 5.maddeleri uyarınca davanın ticari dava olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince, tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceklerinin, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri durumunda dosyanın görevli İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.15/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır