Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/78 E. 2021/811 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/103 Esas
KARAR NO : 2021/781

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı … ve dava dışı … arasında … Cafe isimli cafe için 15/09/2012 tarihinde franchising sözleşmesi düzenlendiğini, …’nun sözleşme gereği 67.500,00 TL yi 10/07/2012 tarihinde elden ödediğini, davalı …’ın 67.500,00 TL yi “borç olarak” olarak ibaresi ile iki taksit halinde davacı şirket yetkilisinin hesabına gönderdiğini, borç ödemesi şeklinde gönderilen paranın bir kurgu olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak takibe itiraz ettiklerini, İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtıklarını, davanın kubül edildiğini ve karar düzeltme taleplerinin reddedildiğini, bu kez franchising bedelinin ödenmesi için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA

Davalı vekili tarafından 02/06/2021 tarihli dilekçesi cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve mesnetsiz ikame ettiği işbu davanın usul ve esastan reddine, davacının haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle; takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER

İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı … ve dava dışı … arasında … Cafe isimli cafe için 15/09/2012 tarihinde franchising sözleşmesi düzenlendiğini, dava dışı …’nun sözleşme gereği 67.500,00 TL yi 10/07/2012 tarihinde elden ödediğini, davalıdan tahsiline ilişkin girişilen İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… icra takibine girişildiğini, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile müvekkili yararına alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin borcu olmadığın ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, davacı tarafça franchising sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişisine tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 20/08/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; … … arasında imzalanan franchising sözleşmesini incelememe neticesinde, Francehisor: … Bulvarı … Apt. No:… K:… D:… … İzmir adresinde bulunan …San. Tic. Ltd. Şti. Franchisse: … caddesi … Cafe … İzmir Adresinde bulunan … ve … Sözleşmenin başlangıç tarihi, 15.09.2012 tarihli olup. Bir yıl sürelidir. Sözleşme süresinin son erdiği tarih 15/09/2013 olduğu, Franchiscenin genel şartları gereği, Sözleşmenin yenilenmesi herhangi bir nedenle feshedilmezse 1 yıl sonunda tarafların 30 gün içinde isteklerini yazılı olarak bildirmeleri halinde sözleşme 1 yıl süre ile yenilenir şartının ver aldığı. Sözleşmenin tekrar yenilendiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belgeye rastlanmadığı, mevcut Sözleşme gereği …’ın 67.500.-TL sözleşmeye davalı borcunun olduğu, bu borcun tamammı aşağıda belirtilen ödeme yöntemeleri ile ödendiği, Sözleşme gereği …’ın payına düşen borç 47.500.-TL olduğu, … ait borcun tamanımın ödendiği için …’a ait borcun olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar nispi ticari davalar ve yalnız bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruptan oluşur.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın yasal düzenlemelerce ticari sayılan davalardır. Bu davalar TTK’nun 4(1) , kooperatifler kanununun 99, İİK’nun 154, Finansal kiralama kanununun 31, ticari işletme lehine kanununun 22. Maddelerinde sayılmış olup, bu nitelikteki davaların mutlak ticari dava sayılabilmesi için ilgili özel kanunlarda nitelendirilmesi ya da TTK’nun 4(1) maddesinde sayılmış olması yeterlidir.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ve tarafların tacir olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Uyuşmazlığın nispi ticari dava sayılabilmesi için bu iki koşulun birlikte varlığı zorunludur.
Üçüncü grup ticari davalar yalnız bir tarafın ticari işletmesini ilgilendirilen havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Bu davalar TTK’daki yasal düzenleme gereği uyuşmazlığını bir yanı tacir olmasa dahi bir yanının tacir olması halinde ticari dava sayılmıştır.
Bu itibarla eldeki davanın mutlak veya nispi ticari dava olmadığı aşikardır.
6335 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanunda değişiklik yapılmasına dair kanununun ikinci maddesi ile değişik TTK’nun 5(1) maddesi gereğince ticaret mahkemesi ticari nitelikli davalara ve çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlendirilmiş olup, buna göre Asliye Ticaret Mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki görev ilişkisidir.
Tüm dosya kapsamından, eldeki davanın bayilik sözleşmesi ilişkisine dayandığı, bu sözleşme türünün Türk Borçlar Kanununda düzenlemiş olduğu, davalının tacir veya esnaf olmadığı, dolayısıyla eldeki davanın mutlak ya da ticari bir mahiyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinin mümkün olmadığı, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözülmesi gerektiği ve mahkememizin görevsiz olup görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu, görevin dava şartlarından olup HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nederlerle:
1-Görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde görevli mahkemeye gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıklandı. okundu.
07/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza