Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/766 E. 2021/1020 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/204 Esas
KARAR NO : 2021/1013

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 07/03/2019/2020 vadeli olarak sigortalandığını, 18/11/2019 tarihinde aracın kimliği tespit edilemeyen sevk ve idaresinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile orta refüjde bulunan çelik bariyerlere çarptığı, 60 metre bariyerlere zarar vererek devam ettiği, daha sonra refüjde bulunan otoyol aydınlatma direğine çarparak direğin bir kısmını sol şeridi tamamen kapatacak şekilde devrilmesi ve aracında sol yanına yan yatarak refüj içerisinde kalması sonucu karşı bariyerde de 25 metrelik hasar meydana geldiğini, kazanın akabinde sol şeride devrilen elektrik direğinin şeridi tamamen kapatması nedeniyle aynı istikamette devan eden araç sürücüleri … … ön sağ ve alt , …. plakalı aracının ön kısımları, … … plakalı aracın ön ve ön sağ kısımlarının çarpması sonucu hasara uğradıklarını, kaza sonrası ekiplerce düzenlenen kaza tespit tutanağında davalıya ait aracın sürücüsü KTK m56/1-a gereğince asli kusurlu bulunduğunu, ayrıca kaza sonrası sigortalı aracın olay mahallini terk ettiğinden sürücüsü tespit edilemediğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sebep olduğu kaza sonucu kazaya karışan diğer araçlarda oluşan hasarlar nedeniyle araç sahipleri zorunlu mali sorumluluk sigortacısı müvekkil şirkete başvurularda bulunduğunu, kazaya karışan… plakalı araçta oluşan zarar tazminatı istemiyle açılan hasar dosyasında alınan ekspertiz raporlarında aracın onarımının ekonomik olmayacağı sonucuna varılarak, araç maliki ile mutabık kalınan miktar üzerinde araca pert total işlemi uygulandığı, 36.000-TL araç bedeli, 22.717-TL sovtaj değeri düşülerek, 13.293-TL tutar araç maliki …a 07/01/2020 tarihinde ödendiğini, … plakalı araç için malik … tarafında yapılan başvuruya istinaden araç üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan ekspertiz raporunda belirlenen belirlenen hasar tutarının 7.347,66-TL lik kısmı 03/02/2020 tarihinde araç malikine ödendiğini, ayrıca belirlenen hasar tutarının bir kısmının da anlaşmalı servislere ödenerek aracın onarımı poliçeden karşılandığını, anlaşmalı servis … Sanayi ve Tic. Ltd Şti’ ye 20/02/2020 tarihinde 459,82-TL ve 2.453,30-TL tutarlarında ödeme yapıldığını, aynı şekilde … Otomotiv Tamir Bakım ve Park İşletm. Müş. Hiz. Ltd. Şti’ ne 20/02/2020 tarihinde 3.003,01-TL, 2.524,52-TL ve 1.947,47-TL tutarlarında ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin tümü anlaşmalı servis cari hesap ödemesi şeklinde yapıldığı için ilgili firmalardan müzekkere ile sorulması gerektiğini, olay yeri terk hali açık şekilde rücu sebebi olarak kabul edilip teminat dışı kaldığından kazaya karışan diğer araçların hasarları için yapılan tazminat ödemelerinin sigortalımıza rücu edilmesi için bu dava ikame edildiğini, açıklanan nedenle 61.769,78-TL tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte rücuen davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlığın, 18/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı sigortalı araç sürücüsünün olay mahallini terkettiğinden kusurlu olduğu iddiasıyla dava dışı zarar görenlere yapılan ödemelerden ZMMS poliçesi kapsamında sorumlu olduğu bedellerin rücuen tahsiline ilişkin olduğu görülmüştür.
İzmir ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; tarafların aynı olduğu, aynı uyuşmazlığa ilişkin meydana gelen haksız fiilden kaynaklı tazminat talebinde davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi kapsamında uğranılan zararın tazmininden ibaret olduğu, bilirkişi raporunun alınmış olduğu, dosyada tanıkların dinlenildiği, talimatla tanık dinlenmesine devam edildiği, duruşmasının 27/12/2021’e bırakıldığı görülmüştür.
Davaların birleştirilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinde; ”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 168.maddesinde ise; birleştirme kararına karşı ancak esas hakkındaki hükümle birlikte istinaf ve temyiz yasa yollarına başvurulabileceği belirtilmiştir.
Toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucunda; mahkememiz dosyası ile İzmir ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında tarafların aynı olduğu, aynı uyuşmazlığa ilişkin meydana gelen haksız fiilden kaynaklı tazminat talebinden ibaret olduğu, her iki dava dosyasındaki dava dilekçesinde davaya konu edilen maddi vakıalar ile iddiaların aynı iddia ve maddi vakıalardan kaynaklandığı, aynı nedenlerden doğduğu, her iki dosyada toplanacak delillerin büyük oranda benzer ve aynı olduğu ve delillerin birlikte değerlendirilmesi ile aynı nitelikteki bilirkişi ile aynı nitelikte incelemeler sonucu oluşturulacak raporla hükme varılacağı, böylece birbiri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılabileceği, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte olduğu, tarafların haklılık oranının belirlenmesinde birinin belirleyici olabileceği ve bekletici mesele yapılması gerekebileceği, usul ekonomisi gereği bunun tarafların menfaatine olmayacağı, dolayısıyla her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, buna göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166/4. maddesinde belirtilen şekilde davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca Mahkememizin 2021/204 Esas sayılı dosyasının İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin dosyasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunan İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz Esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamaya İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
4-Yargılama, harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada hükümle birlikte değerlendirilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK 168.Md uyarınca nihai kararla birlikte istinaf yolu mümkün olmakla birlikte bu aşamada kesin olmak suretiyle taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.11/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)