Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/731 E. 2021/979 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/731 Esas
KARAR NO : 2021/979

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ : 05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Karaköy Fransız Geçidi’nde 9 senedir faaliyetini sürdüren … isimli gözlük butiğinin sahibi aynı zamanda yüzlerce gözlüğün de tasarımcısı olduğunu, davacının annesi ve babası Türkiye’nin ilk gözlükçülerinden olup, firması sektörde herkesçe bilinen, piyasada bunca yıl dürüst ve ahlaklı ticaretleri ile ayakta kalan bir firma olduğunu, davacı tasarımı kendisine ait ürünlerin üretimi için 2012 yılından bu yana Türkiye’deki tek asetat üreticisi olan davalı firma ile çalıştığını, taraflar …, …, …, …, …, …, …, …, … modellerinin üretimi karşılığında toplam 199.125 TL bedel karşılığında 900 adet gözlük üretimi konusunda anlaştıklarını, davacı davalıya 13.10.2020’de 20.000 TL ve 30.12.2020 tarihinde 10.000 TL olmak üzere toplam 30 bin TL ön ödeme yapmış, davalı tarafından da bu ödemeye karşılık 165 adet gözlük teslim edilmiş davalı tarafça da 2020 yılı için 24,337 TL fatura kesildiğini, bu 165 gözlüğün 53 tanesi defolu olması nedeni ile davalıya iade edildiğini ve iade faturası düzenlendiğini, davalı tarafından düzenlenen fatura bedeli davacının yaptığı ödemeye karşılık gelmediği gibi, iade faturası bedeli olan 13.627.50 TL alacaklı pozisyonunda olduğu, öte taraftan bugüne kadar teslim edilmeyen ürünler nedeni ile mağdur olduğu ve müşterilerine karşı itibarının zedelendiğini, davalı firma ile 2012 yılından beri sürmekte olan iş ilişkisinde oluşan teamül gereği ödemeler teslimatla doğru orantılı ve teslimat sonrası yapılacak şekilde düzenlendiğini, son siparişte de, davacı tarafça bundan önceki siparişlerde, takip edilen prosedürünün izleneceği öngörülmüş, sevkiyatın gecikmesi sonucunda da davalıya yazılı bildirim yapıldığını, öte taraftan, tasarımları davacıya ait ve bizzat davalı tarafa ürettirilen … ve … modellerinin rakip bir gözlük firması olan … Mağazacılık A.Ş firmasına sanki kendi ürünleriymiş gibi davacıya bilgi ve onayı dışında pazarlanıp satıldığı tespit edildiğini, her ne kadar davalı haksız rekabete konu ettiğimiz gözlüklerin anonim olduğunu iddia etse de, … ve … isimli gözlükler davacı tarafça tasarlandığını, Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlü olduğunu belirterek fazlaya dair haklar ile yasal haklar saklı kalmak kaydı ile, 13.627.50 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, haksız rekabetin önlenmesine, haksız fiilinden kaynaklanan zararımız kapsamında fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL maddi tazminat, 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkilinin … isimli gözlük butiğinin sahibi ve yüzlerce gözlüğün de tasarımcısı olduğunu, müvekkili tasarımı kendisine ait ürünlerin üretimi için 2012 yılından bu yana Türkiye’deki tek asetat üreticisi olan davalı firma ile çalıştığını, davalı şirketin…, …, …, …, …, …, …, …, … modellerinin üretimi karşılığında toplam 199.125 TL bedel karşılığında 900 adet gözlük üretimi konusunda anlaştıklarını, müvekkili davalıya 13.10.2020’de 20.000 TL ve 30.12.2020 tarihinde 10.000 TL olmak üzere toplam 30 bin TL ön ödeme yaptığını, davalı tarafından da bu ödemeye karşılık 165 adet gözlük teslim edilmiş davalı tarafça da 2020 yılı için 24,337 TL fatura kesildiğini, bu 165 gözlüğün 53 tanesi defolu olması nedeni ile davalıya iade edildiğini ve iade faturası düzenlendiğini, davalı tarafından düzenlenen fatura bedeli davacının yaptığı ödemeye karşılık gelmediği gibi, iade faturası bedeli olan 13.627.50 TL alacaklı pozisyonunda olduğu, tasarımları müvekkiline ait ve bizzat davalı tarafa ürettirilen… ve … modellerinin rakip bir gözlük firması olan … Mağazacılık A.Ş firmasına sanki kendi ürünleriymiş gibi müvekkiline bilgi ve onayı dışında pazarlanıp satıldığı tespit edildiğini, her ne kadar davalı haksız rekabete konu ettiğimiz gözlüklerin anonim olduğunu iddia etse de, … ve … isimli gözlükler müvekkili tarafından tasarlandığını belirterek fazlaya dair haklar ile yasal haklar saklı kalmak kaydı ile, 13.627.50 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, haksız rekabetin önlenmesine, haksız fiilinden kaynaklanan zararımız kapsamında fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL maddi tazminat, 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz iddiası nedeniyle alacak talebine ilişkindir.
Davacı vekili, dilekçesinde davalı taraftan fatura nedeniyle alacaklı bulunduğunu, ayrıca davalı tarafın haksız eylemlerde bulunarak müvekkilinin sınai mülkiyet haklarına tecavüzde bulunduğunu, tasarımları müvekkiline ait gözlük modellerinin rakip bir gözlük firması olan dava dışı firmaya kendi ürünleriymiş gibi satıldığını, ürünlerin isimlerinin değiştirilerek başka rakip firmalara sunulduğunu, kataloglarına konulduğunu, tescil belgesi bulunmasa dahi tasarımdan doğan hakların müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin izni olmadan piyasaya sunulamayacağını, ticari amaçlı kullanılamayacağını, bu hususların 6769 sayılı SMK hükümleri ile koruma altına alındığını, sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişilerin hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlü olduğunu, ayrıca davalının müvekkilinin işi üzerinden yetkisiz faydalandığı, ürünleri hakkında yanıltıcı açıklamalarda bulunduğu, müvekkilinin ürünleri ve faaliyetleri ile ilgili karışıklığa sebep olduğu, bu şekilde haksız rekabette bulunduğu, iddiaları ile alacak, maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur.
Dava dilekçesindeki anlatıma ve tüm dosya kapsamına göre davacının iddiası ve talebi, Türk Ticaret Kanunun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabet ilişkisinden kaynaklı değildir, Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talepleri ile tecavüzün meni isteminden kaynaklıdır. Diğer yandan tarafların hukuki tavsifi mahkemeyi bağlamayacaktır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev hususu taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi yine mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir.
Yukarıdaki tespit ve kabuller kapsamında mahkememiz eldeki davaya bakmakla görevli değildir ve uyuşmazlığın çözüm yeri 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, 5395 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Kuruluş Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunundaki düzenlemeler gereğince Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevine girmektedir.
Mezkur nedenlerle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmış ve usul ekonomisi, duruşma açılarak taraf beyanlarının tespitinin mahkemenin görevini etkileyemeyecek olması hususları gözetilerek takdiren dosya üzerinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Görevli mahkemenin FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde görevli mahkemeye gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.05/11/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza