Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/717 E. 2022/547 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/717
KARAR NO : 2022/547

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … … … plakalı araca … tarihinde davalı … …’e ait ve diğer davalı sürücü … … idaresindeki … … … plakalı aracın çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … … … plakalı araç sürücüsünün kazada %100 oranında kusurlu olduğunu, aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketi olduğunu, müvekkilinin aracında 36,359,23-TL hasar oluştuğunu, müvekkilinin aracının 2019 model olduğunu ve henüz 19,000 kilometrede olduğundan meydana gelen değer kaybından davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde 4.416,00-TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin müvekkilinin zararını karşılamadığını, bunun yanında müvekkilinin aracının tamiri için serviste uzun süre kaldığını, kullanmaktan mahrum kalması nedeniyle ikame araç bedelini davalı araç sahibi ve sürücüsünün karşılaması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00-TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine, ve 100,00 TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 200,00 TL’nin temerrüt tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin Sarıyer İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davaya konu kazaya karışan … … … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 26.07.2020-2021 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, davacı tarafından yapılan başvuruya istinaden alınan ekspertiz raporu doğrultusunda 28.01.2021 tarihinde 36.583,43-TL maddi hasar rücu ödemesinin … Sigorta Anonim Şirketine yatırıldığını, kalan limit tutarında 4.416,00-TL değer kaybı ödemesinin davacı vekiline ödendiğini, poliçe limitinin 41.000,00-TL olması nedeniyle daha fazla ödeme yapılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … … ve … … davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi,
3-Hasar dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-…/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… … … ve … … … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… … … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Bilirkişi heyetinin 24/03/2022 havale tarihli raporları,
9-Davacı vekilinin 22/04/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi,
10-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, …/…/… tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı … … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait … … … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli ile ikame araç bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek değer kaybı bedeli ile ikame araç bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
aksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
… Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yetki ilk itirazının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunun düzenlendiği, ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Hukuki Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde “Ortak Hükümler” ana başlığı altında “Yetkili Mahkeme” alt başlıklı 110. maddesinde ise motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğinin belirlendiği, bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda dava konusu … tarihli trafik kazasının İzmir İli, Bayraklı ilçesinde meydana geldiği, bununla beraber zarar gören sıfatını haiz davacının yerleşim yeri adresinin İzmir İli, Bornova ilçesinde bulunduğu, ayrıca davalı sigorta şirketinin Ege Bölge Müdürlüğünün İzmir İlinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı iddiası ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi talebinin ise, yerleşik Yargıtay İçtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları göz önünde bulundurulduğunda davaya konu trafik kazasının gerçekleşmesinde kazaya karışan araçların kusur oranlarının ve davacıya ait araçta oluşan hasar ve değer kaybı miktarlarının hesaplanmasının teknik bilirkişilerce yapılabileceği, tarafın teknik bilirkişiler vasıtasıyla belirlenebilecek hususları kendi başına belirleyerek dava açmasının kendisinden beklenemeyeceği, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği göz önünde bulundurularak reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 26/07/2022 ile 26/07/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta teminatının maddi hasar yönünden araç başına 41.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın trafik alanında uzman ve otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, … tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, … … … plakalı araca ait tramer kaydı ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … … … plakalı araç sürücüsü ile … … … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve …/…/… tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … … … plakalı aracın makul tamirat süresinin ne kadar olacağının, aracın tamiratı süresince edinilecek ikame araç bedelinin ne kadar olduğunun, … … … plakalı araçta oluşan değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın dava konusu kazadan önceki hasarsız ikinci el bedeli ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el bedeli arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek, dava açılmadan önce davacı tarafın başvurusu üzerine davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme miktarları da dikkate alınarak düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 09/03/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, davalı … …’ün maliki olduğu, diğer davalı sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … … … plakalı araç ile meydana gelen trafik kazasında 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunun 52/1-b ve 56/1-c maddelerini ihlal ettiğini, … … … plaka sayılı araç sürücüsü … … ve … … … plakalı araç sürücüsü … …’un kazayı engellemek için alabileceği herhangi bir tedbir olmaması ve kazaya etken bir davranışı tespit edilemediğinden dolayı kazanın oluşumunda atfi kabil kusurunun bulunmadığını, davacı tarafa ait … … … aracın ikinci el satışı esnasında araçta 15.000,00-TL değer kaybı meydana gelebileceğini ancak sigorta şirketinin 01/03/2021 tarihinde 4.416,00-TL değer kaybı bedeli ödemesi yapması sebebiyle eksik kalan ve ödenmeyen değer kaybı bedelinin 10.584,00-TL olabileceğini, … … … plakalı araç için KDV dahil 3.011,51-TL ikame araç bedeli olabileceğini mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin bilirkişi heyetinin 09/03/2022 havale tarihli raporlarına karşı itirazları, itiraz dilekçesinde yer verilen araç alım satımına aracılık eden internet sitesinin ilan portalının ekran görüntüsü suretlerinde bulunan ilanların 15/03/2022 ile 23/03/2022 tarihlerine ait olduğu, raporun 09/03/2022 tarihinde düzenlendiği dikkate alındığında emsal olarak sunulan ilanların rapor tarihinden sonraya tekabül eden tarihlere ait olduğu, ayrıca dava konusu trafik kazasının … tarihinde gerçekleştiği, kaza tarihinden günümüze kadar ekonomik koşullarda yaşanan olağanüstü değişiklikler sebebiyle ikinci el araç alım satım piyasasının da öngörülemez bir şekilde artan oranda ve fahiş düzeyde değişikliklere maruz kaldığı, davacı vekili tarafından sunulan ilanlarda yer alan fiyatların dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle mevcut değerine emsal kabul edilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki bilirkişilerce dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle hasarlı ve hasarsız ikinci el değerlerinin ilgili markanın 8 adet farklı yetkili satış bayisinden fiyat alınmak suretiyle belirlendiği, fiyat araştırmasının somutlaştırılmış olduğu anlaşılmakla, raporda belirlenen değer kaybı bedeli mahkememizce makul görülmekle reddedilmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin bilirkişi heyetinin 09/03/2022 havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının ise, itiraz edilen hususların sigorta poliçesi teminat bedelinin tamamıyla hak sahiplerine ödenmesi neticesinde bakiye teminat bedeli bulunmadığı ve ikame araç bedelinin dolaylı zarar kalemlerinden olması sebebiyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunmadığı iddialarına yönelik olduğu, bu hususların değerlendirilmesinin mahkememiz nezdinde gerçekleştirilmesi gerektiği anlaşılmakla esas hakkındaki hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verilerek yargılama neticeye ulaştırılmıştır.
Davacı vekilinin 22/04/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davayı değer kaybı bedeli yönünden 10.584,00-TL ve ikame araç bedeli yönünden 3.011,51-TL olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği ve ıslah edilen bedel üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Davacı vekilinin 12/05/2022 tarihli duruşmadaki beyanında her ne kadar ıslah dilekçelerinde ikame araç bedeli yönünden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil talebinde bulunmuşlar ise de ikame araç bedelinin davalı … … ve davalı … …’dan tahsilini talep etiklerini, bu husus maddi hatadan kaynaklanmış olduğunu, beyanlarında düzelttikleri şekilde hüküm kurulmasını talep etiklerini beyan ettiği, ancak dava dilekçesinde ikame araç bedeli talebinin de davalı sigorta şirketi dahil olmak üzere tüm davalılara yöneltildiği, keza ıslah dilekçesinde de ikame araç bedelinin tüm davalılardan tahsilinin talep edildiği, bu kapsamda ıslah dilekçesinde herhangi bir maddi hatadan söz edilemeyeceği anlaşılmakla, dava ve ıslah dilekçelerinde ikame araç bedeline ilişkin talebin davalı sigorta şirketine de yöneltildiği kabul edilmiş ve bu doğrultuda hüküm kurulmuştur.
Davalılar … … ve … …’ın kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan aracın maliki ve sürücüsü oldukları dikkate alındığında, davalılar … … ve … … yönünden temerrüt olgusunun kaza tarihi itibariyle vuku bulduğu izahtan varestedir.
Dava açılmadan önce davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketi tarafından mahkememize sunulan hasar dosyası içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere rizikonun davalı sigorta şirketine ihbar edildiği, davalı sigorta şirketinin 15/03/2021 tarihinde davacı vekiline 4.416,00-TL ve 28/01/2021 tarihinde dava dışı … Sigorta Anonim Şirketine 36.583,43-TL ödemede bulunduğu, sigorta poliçesi teminat üst limiti 41.000,00-TL olan davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı kapsamında ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve dava konusu tazminat kalemleri açısından sigorta poliçesi çerçevesinde ödenebilecek herhangi bir bedel kalmadığı anlaşılmakla, davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, …/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … … … ve … … … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … … … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 24/03/2022 havale tarihli raporları, davacı vekilinin 22/04/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın …/…/… tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı … … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait … … … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli ile ikame araç bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek değer kaybı bedeli ile ikame araç bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, dava konusu trafik kazasının … … … plakalı araç sürücüsü … …’ın %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana geldiği, kaza neticesinde davacı şirkete ait … … … plakalı aracın hasar gördüğü, hasar sebebiyle araçta oluşan değer kaybı bedeli ile aracın tamiratı süresince edinilmek durumunda kalınan ikame araca ilişkin ikame araç bedelinin tazmini amacıyla iş bu davanın ikame edildiği, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin 26/07/2022 ile 26/07/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta teminatının maddi hasar yönünden araç başına 41.000,00-TL olduğu, dava açılmadan önce davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketi tarafından mahkememize sunulan hasar dosyası içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere rizikonun davalı sigorta şirketine ihbar edildiği, davalı sigorta şirketinin 15/03/2021 tarihinde davacı vekiline 4.416,00-TL ve 28/01/2021 tarihinde dava dışı … Sigorta Anonim Şirketine 36.583,43-TL ödemede bulunduğu, sigorta poliçesi teminat üst limiti 41.000,00-TL olan davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı kapsamında ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve dava konusu tazminat kalemleri açısından sigorta poliçesi çerçevesinde ödenebilecek herhangi bir bedel kalmadığı, davacı şirkete ait aracın hasarsız halinin kaza tarihindeki ikinci el değerinin 220.000,00-TL olduğu, araçta oluşan hasar kapsamında kazadan sonraki hasarlı halinin ikinci el değerinin ise 205.000,00-TL olduğu, bu çerçevede dava konusu araçta 15.000,00-TL değer kaybı meydana geldiği, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybı tazminatına yönelik olarak ödenen 4.416,00-TL’nin mahsubu neticesinde davacı şirketin bakiye değer kaybı tazminatı alacağının 10.584,00-TL olduğu, davacı şirket tarafından ikame araç olarak temin edilen aracın kiralama bedeline ilişkin olarak fatura sunulduğu, bu faturada yer alan bedelin bilirkişi tarafından makul görüldüğü, bilirkişi görüşüne mahkememizce de iştirak edildiği, davacı vekilinin 22/04/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davayı değer kaybı bedeli yönünden 10.584,00-TL ve ikame araç bedeli yönünden 3.011,51-TL olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği ve ıslah edilen bedel üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, davalılar … … ve … … yönünden temerrüt olgusunun kaza tarihi itibariyle vuku bulduğu, neticeten davacı tarafın davalılar … … ve … …’a yöneltilen iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Davalılar … … ve … … yönünden açılan davanın KABULÜNE,
a)Değer kaybı tazminatı talebinin KABULÜNE, 10.584,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine verilmesine,
b)İkame araç bedeli tazminatı talebinin KABULÜNE, 3.011,51-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 928,71-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 59,30-TL harç ile 240,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 629,41-TL karar ve ilam harcının davalılar … … ve … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 52,50-TL elektronik tebligat, 273,00-TL tebligat, 2,40-TL (KEP) posta masrafı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı ve 240,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.886,50-TL yargılama giderinin davalılar … … ve … …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … … ve … …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Anonim Şirketine verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinindavalılar … … ve … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.