Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/705 E. 2021/1104 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/705 Esas
KARAR NO : 2021/1104

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 21/10/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili 2011 yılında mülkiyeti davalı … na ait olan … Mahallesi … Sokak … …/… adresinde bulunan taşınmazı dört duvar inşaat halinde kiralandığını, 2 yıllık bir tadilat sürecinden sonra, müvekkili bu yeri hizmet verebilecek bir otel haline getirdiğini, iş bu taşınmazı mefruşat, asansör klima taşınabilir ve sökülebilen ekipmanlarla donatıldığını, bu ekipmanların piyasa değerinin yüksek ve özel uzmanlık alanı gerektiren ekipmanlar olduğunu, otel işletmesine ait bu ekipmanların alınması veya yaptırılmasının aşırı maliyeti olan mallar olduğunu, müvekkilinin davaya konu taşınmazı “…” olarak işletmeye başlattığını, müvekkili olduğu taşınmazın kiraladığı günden bu yana düzenli olarak kira ödemelerini yaptığını, davalı …, Ankara … İcra Müdürlüğünün
…/… Esas sayılı dosyası ile haciz ve tahliye talepli icra takibinin başlattığını, müvekkilinin itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, ancak davalı tarafından Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması ve tahliye davası açıldığını, iş bu davanın müvekkilinin aleyhine sonuçlandığını, ve davaya konu taşınmazın tahliyesine karar verildiğini ve bu kararın 16/09/2020 tarihinde kesinleştiğini, İzmir … İcra Müdürlüğünün
…/… Talimat sayılı dosyası ile davaya konu taşınmazda 17/07/2020 tarihinde haciz işleminin uygulandığını ve haczedilen mallar yediemin olarak davacı müvekkiline bırakıldığını, haciz işleminden sonra davaya konu taşınmazın davalı …tarafça 19-22 Ekim 2020 tarihlerinde tahliye edildiğini, tahliye sırasında müvekkiline ait olan haczedilen ekipmanlara büyük oranda zarar verildiğini, hacze konu malların bu sebeple değerinin altında satışa çıkarıldığını, açıklanan nedenler ile haklı davanın kabulü ile davalı … tarafından diğer davalı … Sanayi Ticaret Limited şirketine kiralanan … Mahallesi … sokak … …/… adresindeki … içinde bulunan mülkiyeti hala müvekkili olduğunu davacı firmaya ait olan asansör dahil olmak üzere menkul malların kullanımından ötürü, davalıların fayda sağlayıp sağlamadığı, bu faydanın değeri, yıpranma payları, davaya konu menkul mallara zarar verilip verilmediği hususlarının araştırılıp, uzman bilirkişi heyetinin oluşturularak yerinde keşif yapılmasını müvekkil firmanın tüm bu sebeplerden ötürü her iki davalıya ayrı ayrı veya müştereken ve müteselsilen zarar tazminine başvuru hakkının mevcut olup olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafla imzalanan …Sözleşmesine istinaden davacının kira bedellerini ödenememesi üzerine Ankara … İcra Müdürlüğü nezdinde haciz ve tahliye talepli icra takibinin başlatıldığını, takibe yapılan itiraz sonucu Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde itirazın kaldırılması ve tahliye davasının açıldığını, dava, kira bedeli bakımından kısmen kabul kısmen ret şeklinde sonuçlandığını, ve müvekkilinin …lehine tahliye kararının verildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin yerel mahkeme kararı doğrultusunda hüküm kurulduğunu, 16/09/2020 tarihinde Yargıtay … Hukuk Dairesi Bam … Hukuk Dairesi kararının onandığını, ve kira borcu ve tahliye kararının kesinleştiğini, kesinleşme kararına istinaden Ankara … İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibinin yeni ilama göre kaldığı yerden devam ettiğini, dava dilekçesindeki haciz ve tahliye edilen malların zarar gördüğünü ve bu malların değerinin altında satışa çıkarıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı ne haciz ne tahliye ne de satış işlemlerine zamanında itirazlarını bildirmediğini, istihkak iddiası, satış ilanı, yediemin depoları ve ihalenin feshi ile ilgili sonradan açtığı tüm haksız ve dayanaksız davaların da reddedildiğini, dava dilekçesindeki iddiaların aksine davacı tarafın kira ödemelerine zamanında ve tam olarak yapmadığını, kira borçlarıyla ilgili kesinleştiğini kesinleşmesi beklenen Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… esas yargı kararlarının mevcut olduğunu, dosyanın diğer davalısı olan … Sanayi ve Ticaret Limited şirketi yetkilisi olan …’ın talebi (…genel sekreteri …’ye Watsapp uygulaması üzerinden gönderdiği talebin ekran görüntüsü) ve icra müdürlüğünün onayı doğrultusunda tahliye esnasında 2 farklı yediemin deposu ve federasyonunun kullanımında bulunan
…na nakledilen malların yeni yediemin olarak … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine bıraktığını, yediemin değişikliği ücreti yeni yediemin … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından ödendiğini, ve yedieminliğin tüm sorumluluklarını yeni yediemine devrettiğini, yediemin değişikliğiyle ilgili tüm belgelerin Ankara … İcra Müdürlüğünün
… esas sayılı dosyanın bu dosyayla bağlantısı olan İzmir … İcra müdürlüğünün …/… T. Sayılı dosyalarında yer aldığını, açıklanan nedenler ile davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER:
1-Ankara … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası,
2-Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… Esas ayılı dosyası,
3-İzmir … İcra Dairesinin …/… Talimat sayılı dosyası,
4-İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası,
5-İzmir … Noterliğinin 28.04.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı,
6-Haciz ve satış tutanağı,
7-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, davalı … tarafından davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine kiralanan ‘… Mahallesi, … Sokak, …, …/…’ adresinde bulunan … isimli otel içerisinde yer alan ve mülkiyeti davacı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait olduğu iddia edilen asansör dahil olmak üzere menkul malların kullanımından ötürü davalıların fayda sağlayıp sağlamadıkları, fayda sağlıyorlar ise sağladıkları faydanın değeri, malların yıpranma payları, davaya konu menkul mallara zarar verilip verilmediği ve davacı şirketin bu sebeplerden ötürü her iki davalıya ayrı ayrı veya müştereken ve müteselsilen zarar tazmini başvuru hakkının mevcut olup olmadığının tespiti taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, davalı … tarafından davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine kiralanan ‘… Mahallesi, … Sokak,…, …/…’ adresinde bulunan … isimli otel içerisinde yer alan ve mülkiyeti davacı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait olduğu iddia edilen asansör dahil olmak üzere menkul malların kullanımından ötürü davalıların fayda sağlayıp sağlamadıkları, fayda sağlıyorlar ise sağladıkları faydanın değeri, malların yıpranma payları, davaya konu menkul mallara zarar verilip verilmediği ve davacı şirketin bu sebeplerden ötürü her iki davalıya ayrı ayrı veya müştereken ve müteselsilen zarar tazmini başvuru hakkının mevcut olup olmadığının tespiti taleplerinin tespiti amacıyla ikame edildiği anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde iddia edilen hususlardan menkul malların kullanımından ötürü davalıların fayda sağlayıp sağlamadıklarının ancak malların davalıların kullanımında olup olmadığının belirlenmesi ile tespit edilebileceği, bu çerçevede menkul malların kullanımından ötürü davalıların fayda sağlayıp sağlamadıklarının, menkul malların yıpranma payları ve menkul mallara zarar verilip verilmediği hususlarının tespit davası açılmasına gerek olmaksızın sonradan açılacak davaya esas teşkil etmek üzere tespit talebinde bulunulmak suretiyle değişik iş dosyasından talep edilebileceği, davalıların menkul malların kullanımından fayda sağlıyorlar ise sağladıkları faydanın değerinin esas hakkındaki yargılama sırasında alınacak bilirkişi raporu ile belirlenebileceği, tespit talebi ile ikame edilen iş bu davada veya tespit talebi ile ikame edilebilecek değişik iş dosyasında fayda değerinin belirlenmesine yönelik hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı, bahse konu talepler açısından tespit davası açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca davacı şirketin davalı … tarafından davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine kiralanan … Mahallesi, … Sokak, …,…/… adresinde bulunan … isimli otel içerisinde yer alan ve mülkiyeti davacı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait olduğu iddia edilen asansör dahil olmak üzere menkul malların kullanımından ötürü her iki davalıya ayrı ayrı veya müştereken ve müteselsilen zarar tazmini başvuru hakkının mevcut olup olmadığı talebinin yerinde olmadığı, hak sahibi olduğunu düşünen gerçek veya tüzel kişinin hakkını elde etmeye yönelik olarak kime veya kimlere başvuru hakkı olduğunun ilgili mevzuat hükümleri, yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları ile doktrinde yer alan bilgiler çerçevesinde belirlenmesinin mümkün olduğu, hak sahibi olduğunu düşünen gerçek veya tüzel kişinin hakkını elde etmeye yönelik olarak kime veya kimlere başvuru hakkı olduğunun belirlenmesi noktasında tarafsız nitelikte bulunan mahkemelerce yol gösterici mahiyette bir karar vermesinin mümkün olmadığı, buna yönelik talebin ise mümkün olmadığı, davacı vekilinin bahse konu talebinin dikkate alınmasının mümkün olmadığı, sonuç olarak davacı şirketin dava dilekçesindeki talepleri yönünden iş bu tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı kanaatine varılmış olup, bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Esasa ilişkin nihai karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m.303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s.3005).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-h. maddesinde davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartları arasında sayılmıştır.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinde ise; ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, Ankara … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… Esas ayılı dosyası, İzmir … İcra Dairesinin …/… Talimat sayılı dosyası, İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir … Noterliğinin 28.04.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı, haciz ve satış tutanağı ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın davalı … tarafından davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine kiralanan ‘… Mahallesi, … Sokak, …,…/…’ adresinde bulunan … isimli otel içerisinde yer alan ve mülkiyeti davacı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait olduğu iddia edilen asansör dahil olmak üzere menkul malların kullanımından ötürü davalıların fayda sağlayıp sağlamadıkları, fayda sağlıyorlar ise sağladıkları faydanın değeri, malların yıpranma payları, davaya konu menkul mallara zarar verilip verilmediği ve davacı şirketin bu sebeplerden ötürü her iki davalıya ayrı ayrı veya müştereken ve müteselsilen zarar tazmini başvuru hakkının mevcut olup olmadığının tespiti taleplerine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde iddia edilen hususlardan menkul malların kullanımından ötürü davalıların fayda sağlayıp sağlamadıklarının ancak malların davalıların kullanımında olup olmadığının belirlenmesi ile tespit edilebileceği, bu çerçevede menkul malların kullanımından ötürü davalıların fayda sağlayıp sağlamadıklarının, menkul malların yıpranma payları ve menkul mallara zarar verilip verilmediği hususlarının tespit davası açılmasına gerek olmaksızın sonradan açılacak davaya esas teşkil etmek üzere tespit talebinde bulunulmak suretiyle değişik iş dosyasından talep edilebileceği, davalıların menkul malların kullanımından fayda sağlıyorlar ise sağladıkları faydanın değerinin esas hakkındaki yargılama sırasında alınacak bilirkişi raporu ile belirlenebileceği, tespit talebi ile ikame edilen iş bu davada veya tespit talebi ile ikame edilebilecek değişik iş dosyasında fayda değerinin belirlenmesine yönelik hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı, bahse konu talepler açısından tespit davası açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı, ayrıca davacı şirketin davalı … tarafından davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine kiralanan … Mahallesi, … Sokak, …, …/İzmir adresinde bulunan … isimli otel içerisinde yer alan ve mülkiyeti davacı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait olduğu iddia edilen asansör dahil olmak üzere menkul malların kullanımından ötürü her iki davalıya ayrı ayrı veya müştereken ve müteselsilen zarar tazmini başvuru hakkının mevcut olup olmadığı talebinin yerinde olmadığı, hak sahibi olduğunu düşünen gerçek veya tüzel kişinin hakkını elde etmeye yönelik olarak kime veya kimlere başvuru hakkı olduğunun ilgili mevzuat hükümleri, yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları ile doktrinde yer alan bilgiler çerçevesinde belirlenmesinin mümkün olduğu, hak sahibi olduğunu düşünen gerçek veya tüzel kişinin hakkını elde etmeye yönelik olarak kime veya kimlere başvuru hakkı olduğunun belirlenmesi noktasında tarafsız nitelikte bulunan mahkemelerce yol gösterici mahiyette bir karar vermesinin mümkün olmadığı, buna yönelik talebin ise mümkün olmadığı, davacı vekilinin bahse konu talebinin dikkate alınmasının mümkün olmadığı, sonuç olarak davacı şirketin dava dilekçesindeki talepleri yönünden iş bu tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bu çerçevede davacı şirketin uğradığı zarar miktarının tam olarak belirlenebileceği ve davanın belirlenecek zarar miktarı üzerinden açılabileceğinin ortada olduğu, ancak davacı vekilinin dava dilekçesinde de açıkça belirttiği üzere davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile girmiş ve Kanun’un 107. maddesinde davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceğinin düzenlendiği, davanın açıldığı tarih itibariyle dava konusu olan alacağın tam ve kesin olarak belirlenebildiği durumlarda ise yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları çerçevesinde davacının davayı belirsiz alacak davası olarak açmakta hukuki yararının bulunmadığının değerlendirildiği, belirtilen sebepler dahilinde davacı tarafından davacı şirkete ait iş yerinde meydana gelen zarar miktarını tam ve kesin olarak belirleyebileceği dikkate alındığında iş bu davayı belirsiz alacak davası olarak açmakta hukuki yararının bulunmadığı, dava şartlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinde düzenlendiği, aynı maddenin 1-h. fıkrasında davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmasının dava şartları arasında sayıldığı, aynı Kanun’un 115. maddesinde ise Mahkemenin dava şartlarının varlığını yargılamanın her aşamasında re’sen gözeteceğinin ve dava şartlarının bulunmaması durumunda davanın usulden reddine karar verileceğinin belirtildiği anlaşılmakla, açılan davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-h. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince hukuki yarar yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken karar ve ilam harcının davanın açılışı sırasında peşin olarak alındığı anlaşılmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı…n kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.