Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/686 E. 2022/690 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/686 Esas
KARAR NO : 2022/690

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete karşı olan ve faturalara dayanan cari hesap alacağı için İzmir …. İcra Dairesine …/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibine davalı şirket tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu davalının itirazının haksız olduğunu açıklanan nedenler ile İzmir …. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasına yapılan borçlu itirazının iptali ile takibin devamına, takibe haksız yere itiraz eden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 19.10.2020 tarihli takibe itiraz dilekçesinde; davalı müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca ve ferilerine itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İİK 67.maddesine göre açılan ve faturaya dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ödetilmesi istemine ilişkindir.
Dava, İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, itirazın iptali davalarında dava koşullarından birisi de usulüne uygun itirazın bulunmasıdır.
İcra dosyası incelendiğinde 04/08/2020 tarihinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 3566,80 TL alacağın tahsili amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasından ilamsı takip başlattığı, davalı borçluya ödeme emrinin 09/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 19/10/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, icra müdürünce 27/10/2020 tarihinde usule uygun tebligat yapılmadığından alacaklı vekilinin takibin kesinleştirilmesi talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İcra tebliğine ilişkin şikâyet hakkı borçluya ait olup, icra müdürünce doğrudan doğruya göz önünde tutularak geçersiz sayılamaz. İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesinde kanun koyucu, icra dairesinin işlemlerine karşı şikâyet yolunu öngördüğünden, icra dairesi yaptığı hatalı işlemlerini kendisi düzeltemez. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü, borçlu tarafından İİK’nın 16. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesinde şikâyet yoluyla ileri sürülmesi hâlinde incelenebilir. Tebligatın muhatabı, tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü de sadece muhatap tarafından ileri sürülebilir. Örneğin borçlu genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz olduğunu şikâyet (İİK m. 16/1) yoluyla icra mahkemesinde ileri sürebilir. Ödeme emri, icra dairesinin bir icra takip işlemi olduğu gibi, ödeme emrinin tebliği de icra dairesinin bir icra işlemidir. İcra işlemlerine karşı şikâyet yoluyla icra mahkemesine başvurulabilecektir. İcra dairesinin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne karar verme yetkisi yoktur (Muşul, s. 596-598).
Somut olayda olayda borçluya ödeme emri 09/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 19/10/2020 tarihli vermiş olduğu dilekçe ile borca itiraz etmiştir. Süresinden sonra olduğu için usulüne uygun yapılan bir itiraz bulunmamaktadır. Bu haliyle davalı alacaklı icra dairesinde takip muamelelerine devam edilmesini İcra İflas Kanunu 66. mad. gereğince isteyebilir. Bu durumda davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Davanın bu nedenle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davanın HMK ‘nun 114/1-H maddesi gereğince dava şartı yokluğundan REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın 2/3 ‘ü olan 53,80-TL harcın, davanın açılışı sırasında yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5,5-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,

5-7155 sayılı yasanın19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır