Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/67 E. 2021/695 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/67 Esas
KARAR NO : 2021/695

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili 01/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dosyasına sundukları araç kiralama sözleşmesi gereğince, davacı …, davalıdan 07.03.2018 tarihinde … marka bir otomobil kiraladığını, kiralama bedelini peşinen ödemesine karşın herhangi bir kaza durumunda hasar bedelinin teminatı amacıyla sözleşme ile aynı sayfada, sayfanın alt kısmında boş bir senede de imza attırıldığını, … doğumlu olan davacı, boş senede imza atmanın sonuçları konusunda olay tarihinde yeterince bilgili olmadığını, olay tarihinde henüz … olan davacı, hayatında bugüne dek hiç senet imzalayacak bir ilişkide bulunmadığını, teminat senedi olarak imzalattırılan bu boş senedin sayfadan kesilerek farklı miktarda doldurulması ve bu şekilde dolaşıma sokularak davacının çok ciddi zararlara uğratılması mümkün olduğunu, çünkü senedin üzerine teminat senedi olduğuna dair hiçbir not düşülmediğini, aracı kiraladıktan çok kısa bir süre sonra bir trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada davacı kusurlu bulunduğunu, davacıya, kaskolu olduğu söylenerek kiralanan bu aracın kaskolu olmadığı, ayrıca firmaya değil şahsa ait bir araç olduğunu, ticari bir araç olmadığı kazadan sonra anlaşıldığını, davacıya aracı kiralayan firmanın sahibinin şahsına kayıtlı olan araçta ufak çaplı maddi hasar meydana geldiğini, davacı, davalıya maddi zararını karşılamayı teklif etmiştir ancak davalı, yaşı gereği toy gördüğü davacıdan daha çok para alabilmek amacıyla türlü oyunlara başvurduğunu, davacıyı tehdit eden, hakaretlerde bulunan davalı, ısrarla davacıya 15.000 bin TL zararı olduğunu ileri sürdüğünü, davacı, böyle bir zararın mümkün olmadığını, gerçek zararı neyse onu karşılayabileceğini belirtmişse de davalı uzlaşmaya yanaşmadığını, davacının kullandığı kiralık araca çarpan taksinin 45 gün boyunca trafiğe çıkamaması sebebiyle günlük kazanç kaybı toplamı olan 10.575,00 TL olduğunu, davacının kiraladığı araçta oluşan hasar bedeli olarak 3.658,00 TL, davacının kiraladığı aracın 27 gün boyunca trafiğe çıkamaması sebebiyle oluşan kazanç kaybı bedeli olarak 3240 TL talep edildiğini belirterek bedelsiz kalan bononun iptaline, ödeme ve protesto işlemlerinin durdurulması konusunda öncelikle ihtiyati tedbir kararının verilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesin talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında araç kiralama sözleşmesi yapıldığını, bu kapsamda kiralanan aracın herhangi bir hasara uğraması durumunda teminat amacı ile müvekkili tarafından davalıya boş senet imzalanmak suretiyle verildiğini, söz konusu bu senedin teminat senedi olduğunu, kiralanan araçla müvekkilinin kaza yaptığını, aracın kaskosunun bulunmadığını, araçta kaza nedeniyle ufak çapta maddi hasar meydana geldiğini, müvekkili tarafından bu hasarın giderilmesinin davalıya teklif edildiğini, davacının bu teklifi kabul etmeyerek müvekkilinden 15.000 TL talep ettiğini, daha sonra bu kaza nedeniyle müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını ve senedi de üç yıldır elinde tuttuğunu devam ettiğini, daha sonra müvekkili ve ailesinden senet nedeniyle 30.000 TL para istediğini, bu hususta Ankara CBS’na suç duyurusunda bulunulduğunu iddia ederek bedelsiz kalan bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacıdan herhangi bir senet veya belge almadığını, davacıdan sadece araç kira sözleşmesine ilişkin imzaladığı sözleşmeyi aldığını, bu araç kiralamasından kaynaklı davacı taraftan alacağı olduğunu, alacağını tahsil edemediğini ve bu hususla ilgili icra takibi başlattığını, davacının kendisi hakkında sürekli davalar ve şikayetlerde bulunduğunu, davacıdan açığa imzalı hiçbir belge ve senet almadığını ileri sürmüş ve davanın reddini savunmuştur.
Dava, açığa imzalı senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davacının boş olarak imzalayıp davalıya verdiğini iddia ettiği açığa imzalı bononun varlığını dosya kapsamında davacı tarafça ispat edilemediği, davalının duruşmada davacıdan açığa imzalı boş bir senet veya başka hiç bir belge almadığını, davacı ile aralarında araç kiralamasından ve hasarından kaynaklı alacak ilişkisi bulunduğunu ileri sürmesine rağmen davacının söz konusu iddialarını ispatlayacak dosyada herhangi bir delil ileri sürülemediği, taraflar arasında araç kiralamasından kaynaklı ilişkinin ihtilaflı olmadığı tarafların kabulünde olduğu, davacı tarafın davalının inkara dönük savunmalarının aksinin herhangi bir şekilde ispat edilemediği, başka bir söyleyişle davalı tarafça inkar edilmesi üzerine var olduğu ispat edilemeyen bir senet hakkında menfi tespit isteminde bulunulmasının hukuken mümkün ve gerekli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacı tarafça senedin varlığı ispat edilememiş, bu nedenle varlığı ispat edilemeyen senetle ilgili menfi tespit davasının reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin olarak alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalının yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)