Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/660 E. 2022/57 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARA
ESAS NO : 2021/660
KARAR NO : 2022/57

DAVA : Muvazaa Nedeniyle İpoteğin Kaldırılması İstemli
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Muvazaa Nedeniyle İpoteğin Kaldırılması İstemli davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı ….Şirketi vekili dava dilekçesinde; davalı ….Şirketi’nin müvekkili davacı şirkete olan borcundan dolayı 07/11/2018 tarihinde İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararını İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında infaz edilerek davalı şirket adına kayıtlı … ili … ilçesi … Ada … Parsel sayılı taşınmaz üzerine 07/11/2018 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtiyati haciz işlemi yapıldığını, bu işlemden bir gün sonra 08/11/2018 tarihinde davalılar aralarında muvazaalı olarak 4.000.000,00 TL değerinde ipotek işlemi yapıldığını, davalı şirketin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas numaralı dosyasında açtığı konkordato talepli davanın reddedilerek iflasına karar verildiğini, davalıların hiç bir ticari alış verişinin bulunmadığını, 4.000.000, 00 TL’lik ipotek işleminin ticari hiç bir sebebini olmadığını, sırf diğer alacaklıların haciz ve satış işlemlerinin önüne geçilmesi için muvazaalı olarak ipotek işleminin yapıldığını, ipoteğin geçerli olması için alacağın geçerli olması gerektiğini, alacağın doğmamış olması halinde tescil edilse bile ipoteğin hüküm ifade etmeyeceğini ve rehinli alacaklıya icra takibi yoluyla alacağını elde etme yetkisi vermeyeceğini, TBK’nun 19.maddesi uyarınca bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradelerinin esas alınması gerektiğini bildirmiş, dava konusu taşınmaz üzerine davalı … lehine tesis edilen 08/11/2018 tarihli … yevmiye numaralı ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı ve asli müdahil İflas İdaresi vekili dilekçesinde; Müflis ….Şirketinin 19.04.2019 tarihinde iflasına karar verildiğini, İİK’nun 184. maddesi gereği müflisin bütün mallarının bir masa teşkil edip alacakların ödenmesine tahsis edilmesi gerektiğini, davacı ….Şirketi tarafından sunulan dava dilekçesinde davalılar arasında tesis edilen ipoteğin muvazaalı olduğunun, ipotek alacaklısının gerçekte müflis şirketten alacağı olmadığını, aralarında ticari ilişki bulunmadığını, ipoteğin diğer alacaklıların haciz ve satış işlemlerinin önüne geçmek için tesis edildiğinin bildirildiğini, ipotek alacaklısının müflis şirketten ipotek bedeli kadar bir borcu yok ise taşınmazın satışından gelecek paranın iflas masasına kayıt yaptıran tüm alacaklıların, alacaklarının ödenmesine tahsis olunacağını, ipoteğin konkordato davasının açılmasından 1 gün önce iflasın açılmasından ise 6 ay önce tesis edildiğini, İİK’nun 278. maddesi uyarınca iflasın açılmasından geriye dönük 2 yıllık süre içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıl olduğunu, akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitlerin bağışlama gibi kabul edilmesi gerektiğini, İİK’nun 279. maddesi gereğince borçlunun teminat göstermeyi evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcunun temin için verilen rehinlerin batıl sayıldığını, İİK’nun 280. maddesi uyarınca malvarlığı borçlarını ödemeye yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdı ile yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kasdının diğer tarafça bilindiği veya bilinmesi gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptale tabi olduğunu, TBK’nun 19.maddesi gereğince, davaya konu ipoteğin muvazaa sebebi ile batıl olduğunun aşikar olduğunu, gerek TBK gerekse İİK’nun hükümleri uyarınca davaya konu ipotek işleminin iptalinin gerektiğini, yapılan incelemede davalı …’nın müflis şirketten alacağı ile ilgili bir kayıt olmadığının tespit edildiğini, davacı ….Şirketinin iflasın açılmasından sonra dava açma yetkisi ve hakkının bulunmadığını, iflasın açılması ile birlikte bu hakkın iflas idaresine geçtiğini, bu nedenle asli müdahale talebinde bulunduklarını bildirmiş, asli müdahale taleplerinin kabulü ile davaya konu ipotek işleminin iptali ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davaya ipoteğini 2. sırada ve 4.000.000 TL bedelle tesis edildiğini, aynı taşınmaz üzerinde 1. sırada … Bankası’nın 3.600.000 TL bedelli ipoteğinin mevcut olması nedeniyle ve müvekkilin alacağının davacının alacağına engel teşkil edip etmediği belirlenmeksizin ve taşınmaz bedelinin, davacının haciz bedelini karşılayıp karşılamadığı da belli olmadan davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı tarafın, davalı şirketin malvarlığının alacaklarını karşılamaya yetmediğini, davaya dayanak icra takip dosyasında fiili hacze gidildiği halde adreste hacze kabil mal bulunamadığını ve bu nedenlerle davalı şirket hakkında geçici aciz vesikası düzenlendiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının geçici aciz vesikası almaması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, ipotek alacaklısının müvekkili olsa dahi, ipoteğin … Servis Dış Tic. A.Ş.’nin cari hesap alacağına istinaden tesis edilmesi nedeniyle … Servis Dış Tic. A.Ş.’nin dahil edilmesi gerektiğini, ipoteğin kurulmasına esas teşkil eden … Servis ile davalı şirket arasındaki cari hesap ilişkisinin başlangıcının davalı şirket ile … Tarım…Şirketi arasındaki borcun doğumundan önce olduğunu, … Servis…Şirketi ile davalı şirket arasında geçmişe dayalı ticari ilişkinin mevcut olması ve … Servis…Şirketinin alacağının davacının alacağından önceye dayanması nedeniyle haklı ve geçerli olarak tesis edilen ipotek nedeniyle muvazaa iddiasında bulunulamayacağını, davacı tarafın muvazaa iddiasına ilişkin olarak hiçbir delil sunmadığını, iddiasını HMK’nun 200.maddesi ve TBK’nun 12.maddesi uyarınca, aynı kuvette yazılı delil ile ispat etmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca müvekkilinin kötü niyetli olduğunu ispatlamakla yükümlü olduğunu, üst sınır ipoteğinin doğması muhtemel alacakların korunmasına ilişkin olup davacının doğmamış alacak için ipotek kurulamayacağı iddiasının hukuka aykırı olduğunu bildirmiş, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, muvazaa nedeni ile müflis şirketin taşınmazının tapu kaydı üzerine davalı … lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Dava konusu ipotek; davalı müflis şirketin maliki olduğu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Mevkinde bulunan … Ada … Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine, davalı … lehine tesis edilmiş 08/11/2018 tarih ve … yevmiye no ile 4.000.000,00-TL bedelli ikinci dereceden limit ipoteği olup, ipotek akit sözleşmesinin tarafları müflis şirket ile davalı …’dır. İpotek sözleşmesinde ipoteğin müflis şirketin … Servis Dış Ticaret AŞ ile arasındaki ticari ilişki uyarınca bu şirket nezdindeki cari hesap borçlarına teminat olmak üzere davalı … lehine tesis edildiği belirtilmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasında davalı … dava konusu ipoteğe dayalı olarak 06/12/2018 tarihinde 4.000.000,00 TL asıl alacak ve 9.863,01 TL işlemiş faizden oluşan alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapmış, icra emri 10/12/2018 tarihinde müflis şirkete tebliğ edilmiş, takibin kesinleşmesinden sonra taşınmazın satışı ile ilgili icra işlemleri yapılmış, görevsiz mahkeme tarafından 06/07/2019 tarihinde satış işlemlerinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davalı … tarafından yapılan itiraz üzerine 23/10/2019 tarihli kararla itirazın reddine karar verilmiştir.
… Sanayi….Şirketi hakkında İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında 19/04/2019 tarihi itibariyle iflasının açılmasına karar verilmiş, iflas kararı 16/12/2019 tarihinde yapılmış, 02/09/2019 tarihli ikinci alacaklılar toplantısında iflas idaresi oluşturulmuş olup İzmir İflas Müdürlüğünün …/… iflas sayılı dosyasında tasfiye işlemleri sürdürülmektedir.
Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının …/… nolu soruşturma dosyasında davacı ….Şirketi ivedi iflas suçu nedeni ile suç duyurusunda bulunmuş, 14/01/2020 tarihli kararla kamu davası açılmasına yeterli delil elde edilemediği gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, bu karara yapılan itirazın reddedilmesi nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar 10/02/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava asliye hukuk mahkemesinde açılmış, yargılama sırasında iflas idaresi 23/10/2020 tarihli dilekçe ile asli müdahale talebinde bulunmuş, bu istemin kabulüne karar verilmesinden sonra 14/06/2021 tarihli kararla davanın ticari dava niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, her ne kadar mahkememizce davalı müflis şirketin iflası ve iflas idaresinin istemi ile davalı müflis şirket masası iflas idaresinin katılımından sonra davacı sıfatı ile davaya kabul edilmiş ise de, dava tarihinde davacı şirket ile davalı müflis şirketin tacir oldukları, uyuşmazlığın ticari işletmeleri ile ilgili bulunduğu, buna bağlı olarak davanın nispi ticari dava niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla yargılama yapılarak uyuşmazlık çözülmüştür.
Davalı … vekili birinci sırada … Bankasının ipoteğinin bulunması nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını iddia etmiş ise de, davacı …Şirketinin müflis şirketten alacaklı olması nedeni ile davalı … lehine tesis edilen ikinci dereceden ipoteğin kaldırılmasında alacağına kavuşması yönünden hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla aksi yöndeki davalı iddiası haklı görülmemiştir.
Davalı … vekili davacı tarafın geçici aciz vesikası sunmaması nedeni ile davanın reddinin gerektiğini iddia etmiş ise de; davanın İİK’nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemli olmadığı, HMK’nun 19 maddesi uyarınca açılmış muvazaa nedenine dayalı dava olduğunu, buna bağlı olarak geçici aciz vesikası koşulunun aranması gerekmediği dikkate alınarak davalı tarafın bu konudaki iddiası haklı bulunmamıştır.
Davalı … vekili ipoteğin ….Şirketinin alacağı için tahsis edilmiş olması nedeni ile davaya dahil edilmesi gerektiği iddiasında bulunmuş ise de; HMK hükümleri uyarınca davaya taraf ithalinin mümkün bulunmadığı dikkate alınarak bu talep usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Davacı taraf, müflis şirket ile davalı … arasında bir ticari ilişki bulunmamasına rağmen müflis şirketten olan alacakları nedeni ile ihtiyati haciz işleminin yapılmasından bir gün sonra davaya konu ipoteğin muvazaalı olarak tesis edildiği, kısa bir süre sonra müflis şirketin iflasına karar verilmesinin ve bir ipotek sebebinin bulunmamasının muvazaanın delili olduğu iddiasındadır. Buna karşılık davalı … ipoteğin … Servis… Şirketinin alacaklarının teminat altına alınması için tesis edildiğini, iki şirket arasında 2018 yılında başlayan bir ticari ilişki bulunduğunu, davacının iddiasını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini ve davalı …’nın kötü niyetli olduğunun kanıtlanmasının gerektiğini iddia etmiştir.
Görevsiz mahkeme tarafından alınan 06/04/2021 tarihli raporda müflis şirkete ait defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemede müflis şirket ile davalı … arasında ticari ilişki bulunduğuna dair bir kayda rastlanmadığı bildirilmiştir.
Dava, 12/07/2019 tarihinde, görevsiz mahkemede müflis şirketten alacaklı …. Şirketi tarafından açılmış ise de; müflis şirketin davadan önce 19/04/2019 tarihinde iflasına karar verildiği, iflasın açılması ile birlikte İİK’nun 184 maddesi gereği; müflisin hacze kabil bütün mallarının bir masa teşkil edeceğine, İİK’nun 187 maddesi gereği; İİK’nun 201 maddesi ile 277 maddesinden 284 maddesine kadar olan iptal davalarının iflas idaresi tarafından açılabileceğine, İİK’nun 229 maddesi gereği; masanın vadesi gelmiş alacaklarının iflas idaresince takip ve dava edilebileceğine, İİK’nun 233 maddesi gereği; iflas idaresinin ipoteğin iptali veya miktarının tenzili davasını isteyen alacaklıya 245 madde hükmü çerçevesinde devredebileceğini, İİK’nun 245 maddesi gereği; alacaklıların masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görmedikleri bir iddianın takibi hakkının isteyen alacaklıya devredebileceğine ilişkin hükümler karşısında davacı …..Şirketinin iflas idaresinden izin almaksızın dava açmasının mümkün bulunmadığı, bu iznin yargılama sırasında alınması mümkün bulunsa da müflis şirket iflas idaresinin hüküm verilinceye kadar bu nitelikte bir yetkiyi davacı ….Şirketine vermediği, müflis şirket iflas idaresinin görevsiz mahkemede asli müdahale talebinde bulunarak davayı kendilerinin takip edeceklerini bildirdiği, buna göre davacı …..Şirketinin davayı açma ve takip etme yetkisinin bulunmaması nedeniyle davacı sıfatı bulunmadığından davacı ….Şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiş, müflis şirket iflas idaresinin açılmış davada müdahalesi ile birlikte davacı sıfatının bulunduğu göz önünde tutularak müflis şirket iflas idaresi, davacı sıfatıyla davaya kabul edilerek yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller ile; davacı …. Şirketinin davalı müflis şirketten olan alacağı için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyasında 07/11/2018 tarihinde ihtiyati haciz kararı alıp, bu kararın uygulanmasından sonra davalı müflis şirketin taşınmazı üzerine davaya konu ipoteğin 08/11/2018 tarihinde tesis edildiği, 19/04/2019 tarihinde davalı müflis şirketin iflasına karar verildiği, buna göre davacı şirketin ihtiyati haciz kararı alması ve uygulamasının hemen sonrasında ve ertesi gün yüksek bir bedelle ipoteğin tesis edilip 6 aydan kısa bir süre sonra müflis şirketin iflas ettiği göz önünde tutularak müflis şirket ile dava dışı … Servis… Şirketi arasında 2008 yılından başlayan bir ticari ilişki bulunduğu kabul edilse bile 10 yılı aşkın süre boyunca bir ipotek tesis edilmemiş olmasına rağmen uzun yıllar sonra ipotek tesis edilmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olması yanında ipoteğin bu şirket adına değil şirketin ortağı ve/veya yetkilisi olsa dahi gerçek kişi davalı … adına tesis edilmesinin gerçek kişi ortak veya yetkili ile şirketin ayrı kişiliklerinin bulunması nedeniyle usul, yasa ve ticari hayatın olağan kuralları, gelenekleri ve akışına uygun olmadığı, müflis şirkete ait defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemede müflis şirket ile davalı … arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığının tespit edilmesi yanında müflis şirket ile davalı …’nın aksi yönde bir iddialarının da bulunmadığı, buna göre davalı … lehine müflis şirketin taşınmazı üzerine tesis edilen davaya konu ipoteğin sebepsiz olup, ipoteğin tesis edilmesini gerektiren bir hukuki ilişkinin varlığının bulunmadığı, buna bağlı olarak davalı …’nın müflis şirketten bir alacağı olmaksızın ipotek tesisini gerektirecek ticari ve hukuki ilişkisi bulunmaksızın davaya konu tesis edilen ipoteğin davacı tarafın ve diğer alacaklıların alacaklarının tahsilini engellemek amacı ile muvazaalı olarak tesis edildiği, ipotek tesis işleminin davacı şirketin müflis şirketten olan alacağının varlığından sonra yapılması nedeniyle iptali istenilen tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olmasına ilişkin dava koşulunun varlığının bulunduğu anlaşılmakla; her ne kadar dava dilekçesinde ipotek işleminin iptali ile ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de, muvazaa iddiasına dayalı davalarda ister İİK’nun 283.maddesi ister TBK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılmış olsun, TBK’nun davacı tarafın iddiasının taşınmazın ayınına ilişkin olmayıp, alacağın tahsilinin sağlamaya yönelik bulunması nedeniyle iptal hükmü olmaksızın davacı tarafa taşınmazın haciz ve satışı konusunda yetki verilmesine ilişkin hüküm kurulması gerektiği göz önünde tutularak davanın kabulü ile davaya konu ipoteğe ilişkin tasarrufun müflis iflas masası yönünden hükümsüzlüğünün tespiti ile davacı ve asli müdahil müflis şirket iflas idaresine haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerektirici Nedenlerle:
1- Davacı ….Şirketi tarafından açılan davanın, davacılık sıfatının İflas Masasına geçmesi nedeniyle sıfat yönünden REDDİNE,
2-Davacı ve asli müdahil Müflis Tasfiye Halinde … …Şirketi İflas Masasının davasının KABULÜ İLE;
Davaya konu İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Merkez … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Yem Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı … ili … ilçesi … Mahallesi … mevkiinde bulunan … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı … lehine 08/11/2018 tarih ve … yevmiye no ile tesis edilen ipoteğe ilişkin tasarrufun davacı ve asli müdahil Müflis Tasfiye Halinde … …Şirketi İflas Masası yönünden hükümsüzlüğünün tespiti ile, davacı ve asli müdahil Müflis Tasfiye Halinde … …Şirketi İflas İdaresine haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 273.24‬0,00-TL karar ve ilam harcından davacı iflas idaresi tarafından peşin yatırılan 19.782,53-TL nispi harcın indirilmesi ile geriye kalan 253.457,47 -TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı …. Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 19.738,13- TL nispi harcın isteği halinde davacı …. Şirketi’ne iadesine,
5-Davacı müflis şirket iflas masası yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 73.252,90-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı müflis şirket iflas masasına verilmesine,
6-Davacı ….Şirketi tarafından yapılan 116,20 -TL yedi adet tebligat gideri, 124,50- TL elektronik tebligat gideri, 1,30-TL kep ücreti ve 500,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 742,00-TL yargılama giderinin davacı ve müdahil iflas şirket tarafından davalıdan tahsilinden sonra davacı …Şirketine iade edilmek üzere davacı müflis şirket iflas masası tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 19.782,53-TL peşin harç olmak üzere toplam 19.836,93-TL yargılama gideri ile birlikte toplamından oluşan 20.578,93-TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacı müflis şirket iflas masasına verilmesine,
7-Davacı asli müdahil iflas masası tarafından peşin olarak yatırılan gider avansından harcama yapılmamış olması nedeniyle bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan gider avansından harcama yapılmamış olması nedeniyle bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Davacı ve davalı taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı ve asli müdahil İflas İdaresi vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, davacı …… Şirketi vekilinin yokluğunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza