Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/637 E. 2022/1039 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/637 Esas
KARAR NO : 2022/1039
DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİH İ : …
KARAR TARİHİ :…

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Bankası A.Ş tarafından davacı aleyhine … tarihinde dava dışı borçlu … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladığı belirtilerek icra takibine girişildiğini, davacı …’nin takip alacaklısı bankaya … tarihinde imzalanan sözleşmede müteselsil kefaleti bulunmadığını, dolayısı ile … tarihli kredi sözleşmesine dayanılarak müvekkil hakkında müteselsil kefil olarak icra takibi yapılamayacağın, … tarihli kredi sözleşmesinde ve … tarihini taşıyan Ticari Kredi Kartı sözleşmesi gibi gözüken sözleşmede geçerli müteselsil kefalet mevcut olmadığını, davalı banka tarafından İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine tasarrufun iptali davası açıldığını, bu dava dosyasına sunulan dava dilekçesinde “dava dışı borçlu … İnş.San.Tic.Ltd.Şti ile davalı banka arasından … tarihli genel kredi sözleşmesi aktedildiğini ve …’nin bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığının” iddia edildiğini, İzmir …Asliye Hukuk Mahkemesine davalı tarafından ibraz edilen ve ekte fotokopisi ibraz edilen … tarihli sözleşmede bir sayfa hariç müteselsil kefil olduğu iddia edilen davacı …’nin imzası bulunmadığını, davalı vekilinin davacı aleyhine İzmir …İcra Müd.nün … E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlunun (müvekkilin) mal varlığını 3.kişilere devir ve temlik ettiğini belirterek davacının … tarihli araç satışı için tasarrufun iptali davası açtığını, davacı …’nin aracı sattığı tarih olan … tarihi itibari ile davalı bankaya karşı herhangi bir sorumluluğu ve borcu olmadığını, davalı vekili … tarihli ve … tarihli sözleşmeler için …’nin müteselsil kefil olduğunu iddia etmişse de geçerli bir müteselsil kefalet olmadığını belirterek davacının araç satış tarihi olan … tarihi itibari davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, … tarihli kredi sözleşmesindeki ve … tarihini taşıyan Ticari Kredi Kartı sözleşmesi gibi gözüken sözleşmedeki müteselsil kefalet geçerli olmadığından kendisi hakkında müteselsil kefil olarak takip başlatılan İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı İcra takip dosyasında … tarihi itbari borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile dava dışı/borçlu … … Ltd. Şti. arasında … tarihlerinde Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiğini, … tarihinde ise işbu sözleşmelere ilişkin “kefalete ilişkin ek protokoller” imzalandığını, davacı … bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, Kredi Sözleşmesi Beyoğlu … Noterliği’ nin … tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile kat edildiğini, ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine, kredi borçlusu aleyhine, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davacı, dava dilekçesinde taraflarınca İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına konu edilmiş olan araç devrinin tasarruf tarihi olan … tarihinde borçlu olup-olmadığının tespitini talep ettiğini, menfi tespit davasında kesinlikle böyle bir yargılama usulü bulunmadığını, keza davaya konu alacak İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yasal takibe konu edilmiş ve kesinleştiğini, bu icra takibine ilişkin herhangi bir itiraz bugüne dek yapılmadığını, davacının bahsedilen tasarruf tarihinde borçlu olup olmadığını araştırması, yani alacağın doğum tarihinin tasarrufun iptali davasına konu tasarruftan önce olup olmadığını araştırması gereken makam tasarrufun iptali davasını görmekte olan İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kefalet sözleşmesi usulüne uygun düzenlenmiş olup, davacı … davalı bankaya karşı müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu belirterek dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerin ayrı ayrı reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine,Masraf ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Açılan dava, davacının, davacı borçlu aleyhinde başlatılan icra takibi kapsamında davalı bankaya İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine açılan tasarrufun iptali davasına konu araç satım tarihi olan… tarihi itibari ile borçlu olmadığının tespiti taleplerine ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin hususlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesinde; ”Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
Fakat somut olayda davacı dava konusu icra takip dosyası nedeniyle davalı banka tarafından açılan tasarrufun iptali davasına konu araç satım tarihi olan… tarihi itibari ile borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunduğundan öncelikle tasarrufun iptali davasına değinmek gerekirse,
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK. md. 283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynıyla ilgili değildir.
Davacının (alacaklının) bu davayı açabilmesi bazı şartlara bağlıdır. İİK’nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekmektedir.
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere tasarrufun iptali davasında ön koşul davacının borçludaki alacağının gerçek olması gerektiğidir. Dolayısıyla eldeki dava konusu icra dosyasından, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından davacı aleyhine açılan tasarrufun iptali davasına konu araç satım tarihi olan… tarihi itibari ile davacının borçlu olmadığı yönündeki iddiasının söz konusu tasarrufun iptali davasında incelenmesi gerekli ön mesele olduğu bu hususta ayrıca tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olup, mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği kanaatine varılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında yatırılan 170,78-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 90,08‬‬-TL harcın davacıya iadesine
Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …