Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/620 E. 2022/393 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/620
KARAR NO : 2022/393

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden PVC sistemleri ürünleri aldığını, davalı adına faturalar düzenlendiğini, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, bu kapsamda 05.11.2019 tarih … numaralı 1.400-TL bedelli satış faturası, 02.10.2019 tarih …. numaralı 1.000,08-TL bedelli satış faturası, 15.10.2019 tarih … numaralı 1.600-TL bedelli satış faturası, 19.09.2019 tarih … numaralı 23.450-TL bedelli satış faturası, 30.09.2019 tarih … nolu 850-TL bedelli satış faturası, 25.09.2019 tarih … numaralı 2,250-TL bedelli satış faturası, 25.09.2019 tarih ve … numaralı 1.250-TL tutarlı satış faturası, 25.09.2019 tarih … numaralı 450-TL bedelli satış faturası, 25.09.2019 tarih … numaralı 950,02-TL bedelli satış faturası, 25.09.2019 tarih …. numaralı 2.250-TL bedelli satış faturası keşide edildiğini, davalıya tebliğ edildiğini, faturalarda belirtilen ürünlerin de davalıya teslim edildiğini, olmasına rağmen bu faturalardan kaynaklanan bakiye borcunu davalı ödemediğini, bunun üzerine alacakların tahsili için Seferihisar İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
1-Seferihisar Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Seferihisar İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
3-Davacıya ait ticaret sicil kayıtları,
4-Davacıya ait vergi sicil kayıtları,
5-Davacıya ait esnaf sicil kayıtları,
6-Davalıya ait ticaret sicil kayıtları,
7-Davalıya ait vergi sicil kayıtları,
8-Davalıya ait esnaf sicil kayıtları,
9-Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar,
10-Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 25/03/2022 havale tarihli raporu,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, taraflar arasındaki PVC sistemleri ürünleri alım satımına ilişkin ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya satılan PVC sistemleri ürünleri karşılığında davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve …. E., …. K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Seferihisar İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … olduğu, borçlunun davalı ….olduğu, davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 20.960,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219. maddesinde; ”Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir.
Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220. maddesinde ise; ”İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.
Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.
Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinde de; ”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
16/11/2021 tarihli duruşmanın 6 numaralı ara kararında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, davacı vekiline bilirkişi incelemesine esas olmak üzere davacıya ait ticari defter ve belgeleri mahkememize sunmak veya ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca iki haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekili davacıya ait ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri verilen kesin süre içerisinde mahkememize bildirmiştir.
16/11/2021 tarihli duruşmanın 7 numaralı ara kararında ise duruşmada hazır bulunmayan davalı … adına ticari defter ve belgelerini ibraz etmek ya da ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere; “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava konusu ticari defter ve belgeleri iki haftalık kesin süre içerisinde sunmanız veya bulundukları yeri bildirmeniz, verilen kesin süre içinde ticari defterlerin sunulmaması veya bulunduğu yerin bildirilmemesi durumunda söz konusu ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağınız ihtaren bildirilir.” şerhini içeren tebligat çıkartılmasına karar verilmiş olup, davalı … adına ticari defter ve belgelerini ibraz etmek ya da ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere çıkartılan; “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava konusu ticari defter ve belgeleri iki haftalık kesin süre içerisinde sunmanız veya bulundukları yeri bildirmeniz, verilen kesin süre içinde ticari defterlerin sunulmaması veya bulunduğu yerin bildirilmemesi durumunda söz konusu ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağınız ihtaren bildirilir.” şerhini içeren tebligatın bila tebliğ iade edildiği, davalı … adına ticari defter ve belgelerini ibraz etmek ya da ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca çıkartılan; “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219/2. ve 222/1. maddelerinde tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 220/1. fıkrası uyarınca bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava konusu ticari defter ve belgeleri iki haftalık kesin süre içerisinde sunmanız veya bulundukları yeri bildirmeniz, verilen kesin süre içinde ticari defterlerin sunulmaması veya bulunduğu yerin bildirilmemesi durumunda söz konusu ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağınız ihtaren bildirilir.” şerhini içeren tebligatın ise usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, ancak davalının ticari defter ve belgelerini verilen kesin süre içerisinde mahkememize sunmadığı gibi, ticari defter ve belgelerinin bulunduğu yeri de verilen kesin süre içerisinde mahkememize bildirmemiştir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın mahkememizce re’sen belirlenen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, taraflara ait ticari defter ve belgeler, taraflara ait ticaret sicil kayıtları, taraflara ait vergi sicil kayıtları, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalar, Seferihisar İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile sair deliller birlikte değerlendirilerek; taraflara ait ticari defter ve belgelerin usulüne uygun şekilde tutulup tutulmadığı, taraflara ait ticari defter ve belgelerin açılış kapanış onaylarının usulüne uygun şekilde yaptırılıp yaptırılmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise hangi sebeplerden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, var ise taraflar arasında hangi hukuki sebepten kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki PVC sistemleri ürünleri alım satımına ilişkin ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı verilen ürünler karşılığında davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalardan kaynaklı olarak davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise alacak miktarı, icra takibinde yer alan asıl alacak bedeli ile işlemiş faiz bedellerinin usulüne uygun olup olmadığı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi 25/03/2022 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı yan tarafından sunulan 2019-2020 yıllarına ait Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve 2019-2020 yılları Yevmiye Defterinin kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığını, taraflar arasında 2019 inceleme döneminde ticari bir ilişkinin var olduğunu, davacı tarafın resmi defter kayıtlarının usulüne uygun tutulduğunu, davacının resmi defterlerinde takip tarihi itibariyle davalı …’in davacıya 24.460,00-TL tutarında borçlu olduğunun kaydedildiğini, dosyaya sunulan davacının davalıya düzenlediği 10 adet irsaliyeli faturaların içeriklerinin PVC DOĞRAMA satışı olduğunu, irsaliyeli faturaların tamamının ‘Teslim Alan’ hanesinde … isim ve imzalarının olduğunu, anılan irsaliyeli faturaların içeriğindeki ürünlerin ve irsaliyeli faturaların davalıya teslim edildiğinin tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
Dava konusu itirazın yöneltildiği ödeme emrine dayanak alacağın faturaya dayalı olduğu, faturanın irsaliyeli fatura olduğu ve davalı tarafından bizzat imza altına alındığı gözetildiğinde, alacağın likit mahiyette bulunduğu ve davacı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, Seferihisar Arabuluculuk Bürosunun …. Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, Seferihisar İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, davacıya ait ticaret sicil kayıtları, davacıya ait vergi sicil kayıtları, davacıya ait esnaf sicil kayıtları, davalıya ait ticaret sicil kayıtları, davalıya ait vergi sicil kayıtları, davalıya ait esnaf sicil kayıtları, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin 25/03/2022 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasındaki PVC sistemleri ürünleri alım satımına ilişkin ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya satılan PVC sistemleri ürünleri karşılığında davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, Seferihisar İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı vekilinin davalı borçlu aleyhine 20.960,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davalının usulüne uygun tebligata rağmen kendisine ait ticari defter ve belgeleri mahkememize sunmadığı ve ticari defter ve belgelerin bulunduğu yeri mahkememize bildirmediği, bunun üzerine davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesinden vazgeçildiği, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların irsaliyeli olduğu, davalı adı ve soyadı belirtilmek suretiyle imzalandığı, ayrıca davacının usulüne uygun şekilde tutması sebebiyle lehine delil vasfını haiz ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde takip tarihi itibariyle davalı …’in davacıya 24.460,00-TL tutarında borçlu olduğunun kaydedildiği, açıklanan gerekçeler dahilinde davacının davasının ve iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Davalı …’in Seferihisar İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZININ İPTALİNE, Seferihisar İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 20.960,00-TL asıl alacak bedeli üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacak miktarı olan 20.960,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.431,78-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 253,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.178,63-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 12,00-TL elektronik tebligat, 173,00-TL tebligat, 1,20-TL (KEP) posta masrafı, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 253,15-TL peşin harç ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.098,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/04/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.