Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/617 E. 2021/746 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/617 Esas
KARAR NO : 2021/746

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde; …ile akdedilen abonelik sözleşmesi ile müvekkili şirketin … İzmir adresinde bulunan tesislerinin su hizmetinin… tarafından temin edildiğini, Haziran 2019 dönemine ait … Seri Numaralı 42.464,00- TL bedelli ve … seri numaralı 72.825,00 -TL bedelli faturaların müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, bu faturalardan … seri numaralı 72.825,00-TL bedelli faturada müvekkili şirkete 41.550,71-TL katı atık tutarı bedelinin tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk ettirilen katı atık tutarı bedelinin müvekkili şirketin abonmanlık sözleşmesine ve 27.10.2010 tarihli Atık Su Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğe aykırılıklar teşkil ettiğini, bu konuda … Belediye Başkanlığına 04.07.2019 tarihinde …nolu kayıt numarasıyla 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde yazılı başvuru yapıldığını fakat bu başvurularına bir cevap verilmediğini, aykırılık durumu hakkında 30/09/2019 tarihinde …ne … kayıt numarası ve … Belediye Başkanlığına … kayıt numarasıyla başvuru yapıldığını, anılan fatura bedelinin ihtirazi kayıt ile ödendiğini, davalı … tarafından gönderilmiş olan cevapta davalı idare Atık Su Alt Yapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tariflerinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik çevresinde söz konusu katı atık bedeli hesabının …Belediyesi tarafından hesaplanarak kendilerine bildirildiğini, söz konusu bildirilen bedellerin su faturalarına yansıtıldığını, bu nedenle itirazların hesabı yapan … Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini ileri sürüp itiraz ettiğini, söz konusu başvuru üzerine davalı … Belediyesinin ise ihtarnameye cevap vermediğini belirterek fazlaya dair ve her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; davalılar tarafından haksız işlem ile müvekkili şirket hakkında Haziran 2019 dönemine ait … seri numaralı 72.825,00-TL bedelli su faturasına yansıtılan ihtirazi kayıtla ödenmiş olan 41.550,71-TL tutarındaki katı atık bedeli alacağının fatura ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı idare açısından dava şartı arabuluculuğun gerçekleşmediği, Arabuluculuk son tutanağında idarenin taraf olarak bulunmadığı, görüşmesine katılmadığı, dava şartı yokluğundan davanın öncelikle usulden reddine, daha sonra esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında davalı taraf olan … dosyadan tefrik edilerek …/… Esas numurasını almıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Esasa ilişkin nihai karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m.303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s.3005).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. maddesinde; ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmüne yer verilmiş olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesinde düzenlenen arabulucuya başvuru dava şartı bu madde kapsamına girmektedir.
6102 s. TTK.nın 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6235 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanununun üçüncü maddesinin birinci fıkrasında davacının arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağı aslını veya onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, eklenmemesi halinde verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde sunulması gerektiği, aksi taktirde dava dilekçesi tebliğ edilmeksizin ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinde ise; ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” hükmü yer almaktadır.
Zorunlu arabuluculuk yoluna dava açılmadan önce başvurulması gerektiği, arabuluculuk dava şartının sonradan tamamlanabilecek dava şartlarından olmadığı ortadadır.
Somut olayda, dava dilekçesi eki içeriğindeki arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde; davalı olarak…nın bulunduğu, davanın yöneltildiği …’ne ise arabuluculuk görüşmelerinde gidilmediği, her iki İdarenin farklı tüzel kişiliklere haiz olduğu, … ile yapılan görüşmelerin davalı İdareyi kapsamayacağı, 6325 sayılı yasanın 18/A-2 bendi uyarınca herhangi bir işlem yapılmaksızın TTK’nın 5/A 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 ve HMK’nın 114 (2 ) ve 115 (2) maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A. maddesi ve 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanunu’na eklenen 18/A-2. maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddeleri atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22.maddesi gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın, davanın açılışı sırasında yatırılan 709,59-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 650,29-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvuru ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.04/10/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)