Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/608 E. 2022/270 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/608
KARAR NO : 2022/270

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından … Mahallesi, … Caddesi, … AVM No:… …/İZMİR adresinde bulunan … isimli işyeri 01.04.2020/01.01.2021 dönemi için … numaralı İşyeri Aborman Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 01/06/2020 tarihinde sigortalı firmanın yapı market olarak faaliyette bulunmakta olduğu … mağazasının el aletleri bölümü tavanından geçen pis su gider borusunun patlaması neticesinde, patlayan borunun tam altında teşhir amacı ile paketleri açılmış şekilde stant üzerine konumlandırılmış olan kırıcı, taşlama, üfleyici, darbeli matkap, detici, ekzanirik zımpara, dekupaj testere, dik freze, tank zımpara, darbeli vidalama, akülü matkap gibi el aletleri ıslanarak zarar gördüğünü, davacı şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine hasar dosyası açılan dosyaya atanar sigorta eksperi tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan ekspertiz raporunda; “sigortalı firmanın yapı market olarak faaliyette bulunmakta olduğu … mağazasının el aletleri bölümü tavanından geçen pis su gider borusunun patlaması neticesinde, patlayan borunun tam altında feşhir amacı ile paketlerinden açılmış bir şekilde stant üzerine konumlandırılmış olan kınıcı, taşlama, üfleyici, darbeli matkap, delici, ekzantrik zımpara, dekupaj testere, dik freze, tank zımpara, darbeli vidalama, akülü matkap gibi el aletlerinin ıslanarak zarar görmüş olduğu, hasarlı ürünlerin streç film sanlarak muhafaza edilmekte olduğu görülmüş, tarafımıza iletilmiş olan hasarlı liste üzerinden gerekli emtea sayımları yapılarak talep ile tespitin uyumlu olduğu belirlenmiş, olay yeri ve hasarlı ürünler tarafımızdan çekilen fotoğraflarla da görüntülenmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda, söz konusu hasarların, sigortalı firmanın el aletleri bölümü tavan kısmından geçen ve AVM’ye ait olduğu öğrenilen pis su gider borusunun, sigortalı İşyerinin hemen üstünde yer alan … Optik isimli firmada kullanılan cam kesme makinesinin yoğun atığının atılması neticesinde tıkanarak patlaması neticesinde sızan kimyasal atıkdı suların sigortalı İşyerinde bulunan emtealara sirayeti ile meydana gelmiş olabileceği” tespit ve değerlendirmeleri yapıldığını, ekspertiz incelemesinde hasarın teminat kapsamında olduğunun tespit edildiği, hasar tutarının 21.790,40 TL olarak belirlendiği, bu tutarın sigortalı … … ait … Bankası A.Ş.’ye ait banka hesabına 17.08.2020 tarihinde ödendiğini, hasara uğrayan el aletlerinin hurdası da 17.08.2020 tarihinde 4.500,00 TL bedel ile …’ye satıklığını, sonuç olarak 21.790,40 TL (hasar toplamı) -4.500,00 TL (sovtaj bedeli) 517.290,40 TL sigortalıya ödenen hasar tazminatı miktarı olduğunu, olaya ilişkin olarak tutulan güvenlik raporunda; “01.06.2020 pazartesi günü saat 17:45 civarında, sigortalı firmanım el aletleri reyonu üzerinde Yer alan AVM’ye ait gider borusunun tıkanıp patlaması sonucunda … ve … stantlarının üzerine kimyasal atık aktığı, teşhirde bulunan el aletleri ürünleri, kapalı kutu stokları ile birlikte teşhir ürünlerinin yer aldığı stantların akan kimyasaldan etkilendiğinin belirlendiği” beyan edildiğini, diğer taraftan AVM yönetimi, … Optik ve sigortalı … firması arasında tanzim edileri AVM tespit tutanağında ise “01.06.2020 sigortalı … Mağazasının tavanında bulunan ana gider hattından suyun geri teptiği ve emtiaya sirayet ettiğinin mağazaya gelinerek tespit edildiği, yapılan tespitte; akan suda beyaz renkte yoğun kıvamlı partiküllerin mağaza içerisine, …, … ve … marka ürünlerin üzerine geldiğinin görüldüğü, teknik personellerinin yaptığı araştırma sonrasında … mağazasının üzerine denk gelen “… Optik” mağazasının içerisinde bulunan gözlük camı kesme makinesinin uzun zaman sonra çalıştırılması sonrası makinenin altında bulunan atık kovasnın tabanına (zeminine) çökerek biriken yoğun kıvamlı (yoğurtumsu) atığın gider borusuna aktığı ve sigortalı … mağazası tavanında bulunan gider hattını tıkadığı bunun neticesinde gider hattı kapağının yerinden fırlayarak borudaki basınçlı suyun mağazanın içinde bulunan ürünlerin üzerine aktığının tespit edildiği, … Optik firmasından da mağazalarında oluşan atığın gider hattını fıkamış olduğu beyan ve tespit edilerek fotoğraflandırıldığı” tespit edildiğini, poliçe karşılığı hasan ödeyen davacı şirket TTK 14722 maddeye göre sigortalısının hukukuna halef olduğunu, bu yasal halefiyet ilkeleri çerçevesinde, sigortalısına ödediği sigorta tazminatını teminat kapsamındaki rizikonun meydana gelmesine haksız fiileri ve sair nedenlerle sebep olan bu zararlardan sorumlu bulunanlardan kusuru oranında ve ödediği tarihten fazi ile geri alma hakkına sahip olduğunu ve bu kapsamda davacı şirket tarafından … Optik aleyhine İzmir 12. İcra Dairesinin …/… Esas sayıl dosyasında takip başlatıldığını, davalı şirketin itirazı ile takibin durduğunu, yapılan görüşmelerde söz konusu hasardan davalıların müteselsilen sorumlu olduğunun öğrenildiğini ve iş bu alacak davasının ikame edildiğini, itirazın iptali davası yerine alacak davası açılmasında hukuki bir engel bulunmadığını, davalılardan … Gayrimenkul Yatırım İnş. Tur. San ve Tic. A.Ş. meydana gelen zarardan yapı malikinin sorumluluğu hükümleri gereğince sorumlu olduğunu, davalılardan … Optik ise meydana gelen zarardan filil hükümleri gereğince sorumlu olduğunu, sigortalı … Mağazasının üzerine denk gelen “… Optik” mağazasının içerisinde bulunan gözlük camı kesme makinesinin uzun zaman sonra çalıştırılması sonrası içerisinde bulunan atık kovasının tabanına çökerek biriken yoğun kıvamlı atığın gider borusuna akmış ve sigortalı … mağazasının tavanında bulunan gider hattını tikadığı ve bunun neticesinde gider hattı kapağının yerinden fırlayarak borudaki basınçlı suyun sigortalı firmada bulunan aletlerin hasara uğramasına neden olduğunu, davalı … tarafından atıkların genel gidere verilmesi kaynaklı hasar oluştuğunu, diğer davalının da gerekli tedbirleri almadığını, davalılar … Optik tüm hasarlardan müteselsilen sorumlu olduğunu, ayrıca davalı … Optik A.Ş.’nin olay tarihini kapsayarı dönemde … Sigorta Anonim Şirketi Sorumluluk Poliçesi mevcut olduğunu ve bu doğrultuda yargılamanın aşamalarında sorumlu bulunma ihtimallerine binaen … Sigorta Anonim Şirketine davanın ihbarını talep ettiklerini, oluşan hasarın davacı şirket tarafından başvurulduğunu, ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 17.290,40-TL tazminatın 17/08/2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk eksper raporunda zarara sebep olan gider borularının AVM’ye ait olduğu ve zarar tutarının AVM’ye rücu edilmesi gerektiğine yer verilmiş olmasına ve sorumluluğun diğer davalıya ait olduğu açıkça belirtilmesine rağmen davacı rücu talebini müvekkili şirketin sigorta brokerine yönelttiğini, müvekkili şirketin rücu talebini kabul etmemesi akabinde alınan ikinci eksper raporunda rücu kısmına ilişkin değerlendirme bölümünün değiştirildiğini, bu sefer “Söz konusu hasarların, … AVM içerisinde yer alan … OPTİK PERAKENDE TİC. A.Ş. firmasına RÜCU’sunun UYGUN olabileceği kanaatine varılmıştır.” tespiti yapılarak önceki eksper raporunun tamı tamına zıttı tespite yer verildiğini, müvekkili şirketin dava konusu hasarda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin rutin faaliyetlerini gerçekleştirmekte iken ortak alan niteliğindeki gider borusunun tıkanmasının yarattığı sonuçların müvekkiline izafe edilemeyeceğini, somut olayda da müvekkili şirketin işletme faaliyeti kapsamında rutinde yaptığı cam kesme işlemini her zamanki gibi aynı usul ve sistemde yaptığını, ilgili makine için ayrı bir gider bulunmadığı gibi müvekkil şirketin bu gidere ilişkin olarak herhangi bir yükümlülüğe aykırı davranması da söz konusu olmadığını belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine ve diğer davalının yapı maliki sorumluluğunun kabul edilerek ilgili zararı karşılamasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; ana gider hattından mağaza içerisine akan suyun alışveriş merkezi mal sahibi ya da alışveriş merkezi yönetimi tarafından yapılan bakım ve kontrol işlemlerinden kaynaklanmamakta olup bu konuda müvekkiline kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, … mağazasına 01.06.2020 tarihinde akan suyla ilgili olarak Alışveriş Merkezi Teknik personellerin yaptığı araştırmada sonrasında, … Mağazasının üst katında bulunan diğer davalı … Optik mağazasındaki gözlük camı kesme makinesinin uzun zaman sonra çalıştırılması nedeniyle makinan altında bulunan atık kovasının tabanına çökerek biriken yoğun kıvamlı (yoğurt kıvamında) atığın doğrudan gider borusuna atıldığı ve … mağazasının tavanında bulunan gider hattında bu sebeple tıkanma yaşandığı, gider kapağının yerinden fırlayarak borudaki basınçlı suyun mağaza içerisine bulunan ürünlerine üzerine akmasıyla zararın gerçekleştiği tespit edildiğini, müvekkili şirketin atık su gider borularının bakım, onarım ve işletilmesiyle ilgili herhangi bir kusuru söz konusu olmadığını, gider boruları normal şekilde çalışmakta, hasarlanana mağazanın bulunduğu katta hiçbir yerde gider borularına ilişkin akıntı, sızıntı ve sair herhangi bir olumsuzluk bulunmadığını, … Optik mağazasında uzun süredir çalıştırılmayan gözlük camı kesme makinasının bir kovada biriken atıklarının doğrudan gider hattına boşaltıldığı, attığın gider hattını tıkmış olduğu olaydan hemen sonra tespit edilmiş olduğundan, gider hattına uygunsuz şekilde attık boşaltan diğer davalı … Optik firması olayda %100 kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-… Sigorta Şirketi nezdinde dava dışı … … Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlenen … numaralı İşyeri Abonman Sigorta Poliçesi ile 01/06/2020 tarihinde meydana gelen hasar sebebiyle açılan hasar dosyası ve sigortalıya yapılan ödemeleri gösteren evraklar,
3-İzmir 12. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası,
4-… Tapu Müdürlüğü nezdinde bulunan İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada … parselde kayıtlı taşınmazın kat mülkiyeti ile yönetim planını içerir takyidatlı tapu kaydı,
5-01/06/2021 tarihli AVM Tespit Tutanağı,
6-Güvenlik Raporu,
7-Fotoğraflar,
8-Bilirkişi heyetinin 07/02/2022 havale tarihli raporları,
9-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 01/06/2020 tarihinde davacı sigorta şirketinin sigortalısı … … Ticaret Anonim Şirketinin … Şubesinin el aletleri bölümü tavanından geçen pis su gider borusunun patlaması neticesinde, patlamış borunun altında teşhir amacıyla paketlerinden açılmış bir şekilde stant üzerine konumlandırılmış kırıcı, taşlama, üfleyici, darbeli matkap, delici, ekzantrik zımpara, dekupaj testere, dik freze, tank zımpara, darbeli vidalama, akülü matkap gibi el aletlerinin ıslanmak suretiyle zarar görmeleri çerçevesinde davacı sigorta şirketi nezdinde dava dışı sigortalı … … Ticaret Anonim Şirketi adına tanzim olunan … numaralı İşyeri Abonman Sigorta Poliçesi dahilinde dava dışı sigortalıya ödenen 17.290,40-TL tazminat bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte borunun tıkanmasına sebebiyet verdiği iddia olunan iş yerinin sahibi davalı … Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketi ile sigortalı şirketin … Şubesinin bulunduğu taşınmazın maliki davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen rücuen tazmini ile davacı sigorta şirketine verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sigorta sözleşmesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401. maddesinde tanımlanmıştır. Hükme göre sigorta sözleşmesi, “sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.” Bu hükme göre sigortacı belli bir prim karşılığında sigorta ettirenin malını yahut bedensel zararlarını doğabilecek rizikolara sigorta etmeyi kabul etmektedir. Bu hüküm kapsamında değerlendirecek olursak sigorta sözleşmesinin riziko unsurunu ve menfaat unsurunu içinde barındırması gerekmektedir. Bu nedenledir ki sigorta sözleşmesi sigortacının ve sigorta ettirenin karşılıklı güven ilişkisine dayanmaktadır. İmzalanan bu sözleşme kapsamında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesi hükmüne göre sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1409′. maddesi, “Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” hükmünü haiz olup, riskin gerçekleşmesi ve gerçek zararın ne olduğu hususundaki ispat yükümlülüğü sigortalıda, riskin teminat dışı halleden olduğunun ispat külfeti ise, ilke olarak sigortacıdadır.
Davalı sigortacı Türk Ticaret Kanunu’nun 1459. maddesi uyarınca gerçek zararı ödemekle yükümlü olup, Borçlar Kanunu’nun 114/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 50. maddesinin ilk cümlesi hükmüne göre, zararın gerçek miktarını kanıtlamak yükü davacı sigortalıya düşmekte ise de, hırsızlık olgusunun aksinin kanıtlanamaması karşısında, davacı tarafa, iddia ettiği miktarın ispatı bakımından başkaca (her türlü) delilleri varsa ibraz ettirilmesi, ibraz ettiğinde değerlendirilmesi, bu yolla dahi gerçek zararın miktarı kesin olarak saptanamaz ise, Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi son cümle hükmü uyarınca mahkemece, uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.
Kural olarak geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sigortacı sorumlu olduğu gibi rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın da sigortacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Ancak, sigortalı da rizikonun meydana geldiğini ve riziko sonucu oluşan zarar miktarını ispatlamalıdır. Özellikle ticarethanelerde ticari defterler, fatura, irsaliye gibi belgeler ve diğer kanıtlarla ispat külfeti yerine getirilmelidir.
01/06/2020 tarihinde davacı sigorta şirketinin sigortalısı … … Ticaret Anonim Şirketinin … Şubesinin el aletleri bölümü tavanından geçen pis su gider borusunun patlaması neticesinde, patlamış borunun altında teşhir amacıyla paketlerinden açılmış bir şekilde stant üzerine konumlandırılmış kırıcı, taşlama, üfleyici, darbeli matkap, delici, ekzantrik zımpara, dekupaj testere, dik freze, tank zımpara, darbeli vidalama, akülü matkap gibi el aletlerinin ıslanmak suretiyle zarar görmeleri çerçevesinde dava dışı sigortalıya ait iş yerinde oluşan hasar neticesinde haksız fiil meydana geldiği anlaşılmaktadır.
… Sigorta Şirketi nezdinde dava dışı … … Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlenen … numaralı İşyeri Abonman Sigorta Poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 01/01/2020 ile 01/01/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta bedelinin dahili su klozu ve sel su klozu açısından 5.033.311,00-TL olduğu görülmektedir.
Dava dışı sigortalının 01/06/220 tarihinde gerçekleşen riziko neticesinde oluşan zarar bedelinin … numaralı İşyeri Abonman Sigorta Poliçesi çerçevesinde tazmini amacıyla davacı sigorta şirketine başvurduğu, başvuru neticesinde davacı sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyası tahtında 17/08/2020 tarihinde dava dışı sigortalıya 17.290,40-TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Sigortacının rücu hakkı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde ; ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda, 22/03/1944 tarih ve 1944/37 Esas 1944/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında aynen; “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” rücu davaları açısından görevli mahkemenin belirlenmesinde esas alınması gereken kıstaslara dikkat çekilmiştir.
Bu kapsamda dava dışı sigortalıya ait olan ve rizikonun meydana geldiği iş yerinin bulunduğu AVM ve taşınmazın tapu kayıtları celp edilerek mahkememize gönderilmesi istenilmiş, dosya arasına alınan tapu kayıtlarının incelenmesinde, dava dışı sigortalının iş yerinin bulunduğu taşınmazın niteliğinin 7 Katlı Betonarme Alışveriş Merkezi ve Arsası olduğu ve taşınmazın … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına kayıtlı olduğu, malikin hissesinin tam olduğu, taşınmazın yönetim planının mevcut olmadığı ve taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulmadığı görülmüştür.
Yukarıda yer verilen açıklamalar dahilinde, her ne kadar davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili tarafından uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanması sebebiyle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görev itirazında bulunulmuş ise de, uyuşmazlığın kat mülkiyeti tesis edilmemiş ve bağımsız bölümleri fiilen oluşturulsa dahi kayden oluşturulmamış taşınmazda kiracı sıfatıyla bulunan dava dışı sigortalıya ödenen tazminat bedelinin sigorta şirketi tarafından yine taşınmazda kiracı sıfatıyla ve taşınmaz maliki sıfatını haiz davalı şirketlerden rücuen tazmini talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın temelinin haksız fiilden kaynaklandığı, kira ilişkisi ile ilgili herhangi bir uyuşmazlık konusu bulunmadığı, tarafların ticaret şirketleri oldukları ve bu kapsamda tacir sıfatını haiz oldukları, tacirler arasında rücuen tazminat talebi ile açılan iş bu dava açısından mahkememizin görevli olduğu, davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekilinin görev itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekilinin görev itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 278/4. maddesinde; ”Bilirkişinin oy ve görüşünü açıklayabilmesi için bir şey üzerinde inceleme yapması zorunlu ise mahkeme kararı ile gerekli incelemeyi yapabilir. Bu işlemin icrası sırasında taraflar da hazır bulunabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir inşaat mühendisi bilirkişi ile bir makine mühendisi bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile bilirkişi heyetine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 278/4. maddesi çerçevesinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, … Sigorta Şirketi nezdinde dava dışı … … Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlenen … numaralı İşyeri Abonman Sigorta Poliçesi ile 01/06/2020 tarihinde meydana gelen hasar sebebiyle açılan hasar dosyası ve dava dışı sigortalıya yapılan ödemeleri gösteren evraklar, İzmir 12. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, Karabağlar Tapu Müdürlüğü nezdinde bulunan İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada … parselde kayıtlı taşınmazın kat mülkiyeti ile yönetim planını içerir takyidatlı tapu kaydı, 01/06/2021 tarihli AVM Tespit Tutanağı, Güvenlik Raporu, fotoğraflar ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; 01/06/2020 tarihinde davacı sigorta şirketinin sigortalısı … … Ticaret Anonim Şirketinin … Şubesinin el aletleri bölümü tavanından geçen pis su gider borusunun patlaması neticesinde, patlamış borunun altında teşhir amacıyla paketlerinden açılmış bir şekilde stant üzerine konumlandırılmış kırıcı, taşlama, üfleyici, darbeli matkap, delici, ekzantrik zımpara, dekupaj testere, dik freze, tank zımpara, darbeli vidalama, akülü matkap gibi el aletlerinin ıslanmak suretiyle zarar görmeleri iddiası çerçevesinde, özellikle davalı … Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketine ait iş yerinde kullanıldığı belirtilen cam kesme makinesinin altında bulunduğu iddia edilen çökeltme tankının mahiyeti, kullanım amacı, benzer mahiyetteki iş yerlerine bulundurulup bulundurulmadığı, bulundurulmasının zorunlu olup olmadığı ve olay tarihinde bu tankın tüm teçhizatıyla birlikte kullanılıp kullanılmadığı tespit edilerek davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait iş yeri üzerinden geçen gider borusundan su akması olayının hangi sebepten kaynaklandığı, pis su gideri borularının her iş yeri açısından ayrı olarak tahsis edilip edilmediği, edilmiyor ise tıkanıklığa sebebiyet veren gider borusunun hangi iş yerine ait olduğu, gider borusunun boyutları dikkate alındığında cam kesme makinesi altında bulunan çökeltme tankından girecek maddelerin boruyu hangi sürede tıkayabileceği, su akma sebebinin tespitine göre gider borusunun bulunduğu alandan su akmasının kim veya kimlerin kusuru sonucunda vuku bulduğu, tavandan su akması neticesinde davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait iş yerinde oluşan hasarın mahiyeti, su akması sebebiyle iş yerinde oluşan hasar kalemlerinin neler olduğu, oluşan hasar sebebiyle davacı sigorta şirketinin sigortalısı bünyesinde meydana gelen zarar miktarının ne kadar olduğu, oluşan zarar sebebiyle davacı sigorta şirketi sebebiyle dava dışı sigortalıya ödenen bedelin hasar gören ürünlerin piyasa koşulları dikkate alındığında makul olup olmadığı hususları ile sair hususların belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 07/02/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, … Optik Mağazasında kullanılan gözlük camı kesme makinesinden çıkan atık malzemeler plastik 70 Lt. hazneli çöp kovasının içine toplandığını, bu alanda toplanan yoğurtumsu kıvamlı malzeme şamandıra usulü çalışmakta olduğunu ve çıkan atığın Avm’ye ait olan ortak gidere verildiğini, yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde gözlük camı kesme makinelerinden çıkan atık malzemelerin kullanıcının isteğine bağlı olarak iki şekilde atıldığını, ilk olarak … Optikteki şekilde olduğu, ancak atığın düzenli olarak depolanan alandan boşaltılması gerektiğini, diğer şeklinin ise pis su tesisatına bağlandığını, gözlük kesme makinesinin zorunlu olarak bulundurulması gerektiği marka, model ve donanım olarak farklı farklı kullanıldığını, olay tarihinde … Optik çalışanlarının beyanına göre tam teçhizatıyla kullanıldığının belirtildiğini, ana gider borusunda su akmasının gider borusu tıkanması nedeni ile meydana gelmiş olacağını, AVM’nin ortak gider borusunun olduğu ve her işyerinin pis ve temiz su borularının ortak gidere bağlandığını, cam kesme makinesinden çıkan malzemenin sıvı haldeyken boruyu tıkama ihtimalinin az olmasıyla beraber, sıvının kuruması neticesinde tıkanmaya neden olacağını, … … el aletleri bölümünde meydana gelen hasarda ekspertiz raporlarında ve hemen olay akabinde Avm teknik personeli tarafından yapılan incelemede el aletlerinin üzerinde cam kesme makinesinden çıkan atık malzemenin bulunduğunun tespit edildiğini, dosyada bulunan hasar beyan formunda bulunan ve su akıntısına bağlı olarak hasar meydana gelen aletlerin piyasa koşullarına göre değerleri incelendiğinde fiyatların piyasa fiyatları ile uyumlu olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Geniş anlamıyla sorumluluk kavramı; bir kişinin başka bir kişiye verdiği zararları giderme yükümlülüğü olarak açıklanmıştır. Hukuki anlamda sorumluluk ise taraflar arasındaki borç ilişkisinin zedelenmesi sonucu doğan zararların giderilmesi (tazmin edilmesi) yükümlülüğünü içerir.  
Sorumluluk hukukunun tarihsel gelişim süreci içerisinde kusur sorumluluğundan kusursuz sorumluluğa uzayan bir yol izlenmiştir. Kusur sorumluluğunda bir zararı başkasına tazmin ettirmek, ancak zarar onun kusurlu bir fiilinden doğmuş ise mümkündür (Tandoğan, H.: Türk Mes’uliyet Hukuku, Ankara 1967, s.89). Bu sorumlulukta kusur, sorumluluğun öğesi, bir diğer ifade ile kurucu unsurudur (Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2014, s. 571).  
Sorumluluk için mutlaka kusurun aranması bazı hâllerde modern tekniğin ve makineleşmenin icaplarına yabancı düşmektedir. Bu sebeple hukukun, esas prensibi olan kusur sorumluluğu yer yer zayıflamış hatta bazı hâllerde tamamen ortadan kalkarak yerini kusursuz sorumluluğa terk etmiştir. Teknik ilerlemeler ve ona bağlı olan tehlikelerin artması karşısında, kusura dayanan sübjektif sorumluluk artık yalnız başına, zarar görenlere etkili bir koruma sağlamaya elverişsiz ve dolayısıyla adaleti gerçekleştirmek bakımından yetersiz kalmıştır. Kusur yoksa sorumluluk da ortaya çıkmaz görüşü artık geçerliliğini kaybetmiştir. Objektif ihtimam vazifesinin ihlali mülahazası gereğince; bir şeye veya şahsa karşı kendisine, kanuni bir ihtimam vazifesi yükletilen kimse, bu vazifeyi kusuru olmaksızın yerine getirmese dahi, bu yüzden doğan zarardan mesul olmalıdır. Kusura dayanmayan sorumlulukta; sorumluluğu doğuran olay, zarar ve zararla söz konusu olay arasında bir illiyet bağı bulunması sorumluluğu doğurmak için yeterlidir (Tandoğan, H.: Kusura Dayanmayan Sözleşme Dışı Sorumluluk Hukuku, Ankara 1981, s.3-10; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 1985,Cilt I,s. 671).
Öğretide kusursuz sorumluluk hâlleri “olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu” gibi ikili ayırıma tabi tutulduğu gibi; “hakkaniyet sorumluluğu-nezaret ve ihtimam gösterme yükümünden doğan sorumluluk-tehlike sorumluğu” şeklinde üçlü ayrım yapanlar da vardır. 
Kusursuz sorumluluk, genellikle olumsuz bir biçimde sorumlu kişinin kusurunu gerektirmeyen bir sorumluluk olarak tanımlanır. Burada sorumluluk, kusur yerine kanunun öngördüğü belirli bir olguya bağlanmıştır. Bu tür sorumluluğun kaynağı, sorumlu kişinin ya belirli kişi veya kişiler ya da bir eşya üzerinde sahip olduğu hakimiyet ilişkisidir. Bu hâllerde kişinin objektif nitelikteki gözetim ve denetim yapma yükümlülüğünün ihlali sonucunda sorumluluk doğmaktadır.
Bu noktada “yapı malikinin sorumluluğuna” ilişkin olarak, kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağında doktrinde ve uygulamada görüş birliği bulunmaktadır. Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69. maddesinde (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 58. Maddesi), yapı malikinin giderim yükümlülüğü düzenlenmiş olup, anılan maddenin birinci fıkrasında; “Bir binanın veya diğer yapı eserinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür” denilmektedir. Burada, yasa koyucu bozuk yapılan bir yapı eserinden zarar görenlere mümkün olduğu kadar basit ve dolaysız bir tazmin imkânı sağlayarak onları korumaktadır. Bu anlamda sorumlu olabilecek malik, gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olabileceği gibi kamu hukuku tüzel kişisi de olabilir.
Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır.
Bir bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesinin ilk şartı olan zararın, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğduğu ispatlanmalıdır. Burada ispat yükü zarar görene aittir.
Bununla birlikte sorumluluğun diğer şartı; zararla yapım bozukluğu veya bakım eksikliği arasında uygun illiyet bağının bulunmasıdır. Yani zararın yapımdaki bozukluktan veya bakımdaki eksiklikten dolayı meydana gelmiş olması gerekmektedir. Kanunda, bu illiyet bağının varlığı konusunda bir karine kabul edilmemiştir. Yapım bozukluğunu veya bakım eksikliğini ispat etmesi gereken zarar görenin, bir de illiyet bağının varlığını ispat etmesi gerekir. Ancak doktrindeki baskın görüşe göre, hâkim, zarar görenin bu konudaki ispat külfetini değerlendirirken fazla katı olmamalıdır (Ataay A.: Borçlar Hukuku Genel Teorisi, İstanbul 1995, s.348; Erten A.: Türk Borçlar Hukukuna Göre Bina ve İnşa Eseri Sahiplerinin Sorumluluğu, Ankara 2000, s.203; İmre Z.: Doktrinde ve Türk Hukukunda Kusursuz Mesuliyet Halleri, 1949, s.182; Tunçomağ K.: Borçlar Hukuku, İstanbul 1972, s.357; Baş E.: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Açısından Bina ve Yapı Eserlerinden Doğan Sorumluluk, s.110; Tandoğan H.: Türk Mes’uliyet Hukuku, s:193).
Hukuki sorumluluğu doğuran unsurlar arasında illiyet bağı büyük bir önem taşır. İlliyet bağı, sorumluluğun asli şartı, tazminat hukukunun temel ilkesidir. Bu şart olmaksızın bir kişinin sorumluluğu düşünülemez. İnsan düşüncesinin bir kanunu olan illiyet kavramı, zararla söz konusu davranış veya olay arasında bir sebep-sonuç bağının bulunmasını gerektirir. Hukukta, gerçekleşen zararla sorumluluğun bağlandığı olay veya davranış arasındaki sebep- sonuç ilişkisine, genel anlamda illiyet bağı denir (Eren F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, s.558).
İlliyet bağı, temel ve niteliği ne olursa olsun, her türlü sorumlulukta büyük bir önem taşır. Bu yönden illiyet bağı, hukuki sorumluluğun olduğu kadar cezai sorumluluğun da temel şartlarından birini oluşturur. Hukuki sorumlulukta sorumluluk; ister sözleşme dışı sorumluluğa, ister sözleşme sorumluluğuna, ister kusur sorumluluğuna, ister kusursuz sorumluluğa, hatta tehlike sorumluluğuna dayansın, illiyet bağının varlığı mutlaka aranır. Bunlardan sadece kusursuz sorumlulukta illiyet bağı, kusur sorumluluğuna oranla daha fazla önem taşımaktadır. Zira burada illiyet bağı öne geçmekte, sorumluluk kusura değil, belirli bir olay veya tehlike ile gerçekleşen zarar arasındaki sebep-sonuç bağına dayanmaktadır (Eren,s.559).
Sözü edilen illiyet bağı, uygun illiyet bağıdır. Uygun illiyet bağı, olayların olağan akışına ve hayat tecrübesine göre sebebin, meydana gelen sonucu yaratmaya elverişli olmasıdır. Ancak bazı durumlarda, sebep, niteliği itibariyle gerçekleşen türde bir sonucu doğurmaya elverişli olmakla birlikte, ortaya çıkan ikinci bir sebep ilkini arkaya atmakta ve onu gerçekleşen olayda elverişsiz hâle getirmektedir. İlliyet bağının kesildiği bu gibi durumlardan birinin varlığı hâlinde yapı malikinin sorumluluğuna gidilemez.
İlliyet bağını kesen bu sebepler ise mücbir sebep, zarar görenin kusuru ve üçüncü kişinin kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu düşünülemez. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 69. maddesi kapsamında sorumluluğun doğabilmesi için illiyet bağının kesilmemiş olması gerekir.
Davacı sigorta şirketinin davalıların sorumlulukları kapsamında bulunan haksız fiil neticesinde oluşan zararın tazmini amacıyla dava dışı sigortalısına 17/08/2020 tarihinde ödeme yaptığı, bu doğrultuda davalıların haksız fiil tarihi itibariyle temerrüte düşmüş oldukları, ancak rücuen tazminat talebi açısından davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği bedeli ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan talep edebileceği kanaatine varılarak, bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, … Sigorta Şirketi nezdinde dava dışı … … Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlenen … numaralı İşyeri Abonman Sigorta Poliçesi ile 01/06/2020 tarihinde meydana gelen hasar sebebiyle açılan hasar dosyası ve sigortalıya yapılan ödemeleri gösteren evraklar, İzmir 12. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, … Tapu Müdürlüğü nezdinde bulunan İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada … parselde kayıtlı taşınmazın kat mülkiyeti ile yönetim planını içerir takyidatlı tapu kaydı, 01/06/2021 tarihli AVM Tespit Tutanağı, Güvenlik Raporu, fotoğraflar, bilirkişi heyetinin 07/02/2022 havale tarihli raporları ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 01/06/2020 tarihinde davacı sigorta şirketinin sigortalısı … … Ticaret Anonim Şirketinin … Şubesinin el aletleri bölümü tavanından geçen pis su gider borusunun patlaması neticesinde, patlamış borunun altında teşhir amacıyla paketlerinden açılmış bir şekilde stant üzerine konumlandırılmış kırıcı, taşlama, üfleyici, darbeli matkap, delici, ekzantrik zımpara, dekupaj testere, dik freze, tank zımpara, darbeli vidalama, akülü matkap gibi el aletlerinin ıslanmak suretiyle zarar görmeleri çerçevesinde davacı sigorta şirketi nezdinde dava dışı sigortalı … … Ticaret Anonim Şirketi adına tanzim olunan … numaralı İşyeri Abonman Sigorta Poliçesi dahilinde dava dışı sigortalıya ödenen 17.290,40-TL tazminat bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte borunun tıkanmasına sebebiyet verdiği iddia olunan iş yerinin sahibi davalı … Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketi ile sigortalı şirketin … Şubesinin bulunduğu taşınmazın maliki davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen rücuen tazmini ile davacı sigorta şirketine verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, … Sigorta Şirketi nezdinde dava dışı … … Ticaret Anonim Şirketi adına düzenlenen … numaralı İşyeri Abonman Sigorta Poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 01/01/2020 ile 01/01/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta bedelinin dahili su klozu ve sel su klozu açısından 5.033.311,00-TL olduğu, 01/06/2020 tarihinde davacı sigorta şirketinin sigortalısı … … Ticaret Anonim Şirketinin … Şubesinin el aletleri bölümü tavanından geçen pis su gider borusunun patlaması neticesinde, patlamış borunun altında teşhir amacıyla paketlerinden açılmış bir şekilde stant üzerine konumlandırılmış kırıcı, taşlama, üfleyici, darbeli matkap, delici, ekzantrik zımpara, dekupaj testere, dik freze, tank zımpara, darbeli vidalama, akülü matkap gibi el aletlerinin ıslanmak suretiyle zarar görmeleri çerçevesinde dava dışı sigortalıya ait iş yerinde oluşan hasar neticesinde haksız fiilin meydana geldiği, dava dışı sigortalının 01/06/220 tarihinde gerçekleşen riziko neticesinde oluşan zarar bedelinin … numaralı İşyeri Abonman Sigorta Poliçesi çerçevesinde tazmini amacıyla davacı sigorta şirketine başvurduğu, başvuru neticesinde davacı sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyası tahtında 17/08/2020 tarihinde dava dışı sigortalıya 17.290,40-TL ödeme yapıldığı, dava dışı sigortalının iş yerinin bulunduğu taşınmazın niteliğinin 7 Katlı Betonarme Alışveriş Merkezi ve Arsası olduğu ve taşınmazın … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına kayıtlı olduğu, malikin hissesinin tam olduğu, taşınmazın yönetim planının mevcut olmadığı ve taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulmadığı, bu kapsamda uyuşmazlığın çözümü noktasında tarafların tacir sıfatını haiz oldukları ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğu dikkate alındığında mahkememizin görevli olduğu, mahkememizce resen görevlendirilen bilirkişi heyetinin yerinde inceleme yapmak suretiyle tanzim ettikleri raporlarında AVM’nin ortak gider borusunun olduğu ve her işyerinin pis ve temiz su borularının ortak gidere bağlandığını, cam kesme makinesinden çıkan malzemenin sıvı haldeyken boruyu tıkama ihtimalinin az olmasıyla beraber, sıvının kuruması neticesinde tıkanmaya neden olacağını, … … el aletleri bölümünde meydana gelen hasarda ekspertiz raporlarında ve hemen olay akabinde Avm teknik personeli tarafından yapılan incelemede el aletlerinin üzerinde cam kesme makinesinden çıkan atık malzemenin bulunduğunun tespit edildiğini, dosyada bulunan hasar beyan formunda bulunan ve su akıntısına bağlı olarak hasar meydana gelen aletlerin piyasa koşullarına göre değerleri incelendiğinde fiyatların piyasa fiyatları ile uyumlu olduğunu mütalaa ettikleri, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen hasarın binanın ortak gider borusunun tıkanması akabinde patlamasından kaynaklı olarak hasar gördüğü, meydana gelen olay açısından bina maliki davalının kusursuz sorumluluğuna ilişkin illiyet bağını kesen herhangi bir neden de bulunmadığı, ortak gider borusunun davalı … Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketine ait iş yerinde kullanılan gözlük camı kesme makinesinden çıkan yoğurtumsu kıvamdaki atık malzemelerin binanın boruya verilmesi akabinde kuruması sebebiyle tıkandığı, bina maliki davalı … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin ve kiracı davalı … Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketinin de direkt olarak gerçekleşen fiili çerçevesinde davacı sigorta şirketinin rücuen tazminat talebi açısından sorumluluğu bulunduğu anlaşılmakla, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısının başvuru neticesinde piyasa koşullarına uygun olarak yapılan ödemenin rücuen tazmini talebi açısından davacı tarafın davasını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı yönünde oluşan hukuki ve vicdani kanaat doğrultusunda açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan asıl davanın KABULÜ İLE,
1-Rücuen tazminat talebinin KABULÜNE, 17.290,40-TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 17/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketi ve … Gayrimenkul Yatırım İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tazmini ile davacı … Sigorta Şirketine verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.181,11-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 295,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 885,83-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 63,50-TL elektronik tebligat, 19,00-TL tebligat, 1,20-TL (KEP) posta masrafı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 295,28-TL peşin harç ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.938,28-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.