Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/606 E. 2022/917 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/606 Esas
KARAR NO : 2022/917

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Yapı İnş İth İhr Ltd Şti’nin maliki, davalı …’in sürücüsü olduğu, … plakalı kamyonet ile müvekkili sigorta şirketinin … no.lu kasko poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde sigortalı aracın pert kaydı oluştuğunu ve 23.000-TL olarak belirlenen rayiç değerin araç malikine davacı Sigorta Şirketi tarafından 17/02/2020 tarihinde ödendiğini, ödeme dtolayısıyla davacının sigortalısının yerine kaim(halef) olduğunu ve sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü talep ve dava haklarının davacıya geçtiğini işbu rücu hakkına dayanılarak, davalılar aleyhine İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün … takip no.lu dosyası ile “genel haciz yolu ile” icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiğini belirterek davalılar aleyhine İzmir 6. İcra Müdürlüğü nün … Esas takip numarası ile başlatılan icra takibinde itirazların iptali ile takibin devamına yargılama giderleri ile birlikte kanuni avukatlık ücretinin de davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava; davacı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı araçta, meydana gelen trafik kazasında oluşan hasar nedeni ile poliçe hükümleri çerçevesinde sigortalısına ödeme yapan davacının, trafik kazasında davalıların sorumluluğu bulunduğu iddiası ile davalılar hakkına rücuen tahsil talepli başlattığı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan, HMK’da mahkemenin görevli olması, dava şartları arasında sayılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesi; TTK’nın 16/2. maddesinde “Kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları” düzenlemesi benimsenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, tacirler arası haksız fiilin söz konusu olmadığı, davanın mutlak ya da nisbi ticari davalardan olmadığı bu nedenle davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince, tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceklerinin, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri durumunda dosyanın görevli İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/11/2022

Katip…
¸e-imza

Hakim…
¸e-imza