Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/587 E. 2021/749 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/587 Esas
KARAR NO : 2021/749

DAVA : İtirazın İptali (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan), İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 11/01/2013
KARAR TARİHİ : 04/10/2021

Dikili 1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen gönderme kararı sonrasında Mahkememize tevzi edilen dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 26/07/2007 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi ile 03.08.2007 tarihli Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi akdedildiğini, davalıların kefil-borçlu sıfatıyla senetler imzaladıklarını, 30.01.2012 vade tarihli 5.734-Euro’luk bir adet senedin söz konusu takibe dayanak oluşturan senet olduğunu, müvekkilinin sözleşmelerden doğan alacaklarının tahsili amacıyla iflas yolu ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında 09.02.2012 tarihinde takip yaptığını, davalıların borca itirazları yanında davalılardan … ve …’nın iflasa tabi olmadıklarını iddia ederek itiraz ettiklerini,… ve …”nın davalı şirketin ortaklarından olup, sorumluluklarının olduğunu, davalıların, müvekkili davacının finansal kiralamaya konu gayrimenkulleri teslim etmediğini ve alacaklı tarafça İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası ile açılan malın iadesi davasının reddedilmesini gerekçe gösterdiğini, söz konusu dava ile verilen kararın kendilerince temyiz edilip Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozulması yönünde karar verdiğini, bozma kararı ile birlikte davanın İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esasına kaydedildiğini ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozma kararına uyularak malın iadesine karar verildiğini, bu kararın bu kez davalılar tarafından temyiz edildiğini, ancak Yargıtay … Hukuk Dairesi onama kararı verdiğini, dolayısıyla davalı tarafça yapılan borca itirazın tamamen kötüniyetli olup, borçlarını ödememeye yönelik sürekli yapılan oyalamadan ibaret olduğunu, davalıların, müvekkiline olan borçlarını ödememe gayreti içinde hareket ettiklerini, davalılar için kendilerince yapılan diğer icra takiplerinde şirket adreslerinin boş olduğunu, şirket ortaklarının adreslerinde hacze kabil mallarının olmadığını, bulunan adreslerde ise şirket ortaklarının mal varlıklarının olmadığını, şirket ve ortaklarının aciz halinde olduğunun tespit edildiğini, ayrıca İzmir …Noterliği’nin 05.11 2004 tarih ve … yevmiye numaralı şirket ana sözleşmesinin Merkez ve Şubeler başlığı altında düzenlenen dördüncü maddesinde adres değişikliğinde yeni adres ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirileceğinin, tescil ve ilan ettirilmiş adrese yapılan tebligatın şirkete yapılmış sayılacağınının, tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen yeni adresini süresi içinde tescil ettirmemiş şirket için bu durumun fesih sebebi sayılacağının belirtildiğini, bu hüküm gereği şirketin kendiliğinden fesholduğunu bildirmiş, davalıların itirazlarının iptaline, davalı şirketin ekonomik durumunun iyi olmaması, ticareti terk etmesi, ortaklık yapısının bozulması, ortağının ölmesi ve şirket hisselerinin akibetinin belli olmaması sebepleriyle iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlar, ölü davalı … … mirasçısı … vekili 25/08/2021 tarihli dilekçesinde yasal süre içinde müvekkilinin babasının mirasını kayıtsız şartsız reddettiğini ve red beyanının mahkemece hüküm altına alınıp, 05/05/2021 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle müvekkilinin ölü davalı babasının borçlarından dolayı sorumluluğunun bulunmadığını bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın davalılar hakkında finansal kiralama ve tadil sözleşmeleri çerçevesinde iddia ettiği alacağının tahsili amacıyla davaya konu icra dosyasında yaptığı iflas yolu ile takipte, davalıların borca itirazlarının iptali istemi ile iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı ve görüldüğü Dikili …Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin kararını dayanak göstererek Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsiz hale geldiği gerekçesiyle ve 06/09/2021 tarihli gönderme kararı ile dosyanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiş, dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Davanın mutlak ticari dava olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur.
Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 07.07.2021 tarihli 608 numaralı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresi İzmir ili mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmesine ve kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarih, 2017/11-10 esas ve 2019/401 karar sayılı ilamında; Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu tarafından Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin yargı alanının belirlenmesinden sonra Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülmekte olan davalarla ilgili olarak yargılamaya devam edilip edilmeyeceği, dosyaların Fikri Sınai Haklar Mahkemeleri’ne devredilip devredilmeyeceği ile ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlık konusunda yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığına, davaların açıldığı ve görülmekte olan Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğine hükmetmiştir.
04/04/2019 tarihli ilam, somut olaya da ışık tutacak ve uygulanır niteliktedir. Zira, ilama konu yargı alanlarının belirlenmesine ilişkin karardaki düzenlemenin ayrı bir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olan yerlerde bu nitelikteki davalara anılan mahkemelerin, olmayan yerlerde ise hangi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin göreceğine ilişkin bir yargı yeri belirlemesi kararı söz konusu olup, somut olaya konu 07/07/2021 tarihli yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararda da mevcut Asliye Ticaret Mahkemeleri dışında 8 ilde daha Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmasına karar verilmiş olup, mevcut Asliye Ticaret Mahkemeleri ile birlikte yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı yerleri bulundukları il, ilçe Asliye Ticaret Mahkemeleri yönünden ise kararda gösterilen Ağır Ceza Mahkemeleri’nin yargı çevresi olarak belirlenmiştir. Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesi ancak kanunla mümkün olup, her iki karar yalnız yargı alanlarının belirlenmesine ilişkin aynı içerikte kararlardır. İlamda, yargı yerleri belirlenmesine ilişkin kararın göreve ilişkin olmadığı, yalnız yargı yeri belirlenmesi kararı niteliğinde olup, karardan önceki davaların açıldığı mahkemede devam etmesine ilişkin direnme kararı veren ilk derece mahkemesinin gerekçesi doğru bulunmuş, kararda açıklanan yasal düzenlemeler ve hukuk ilkelerine atıf yapılarak oluşturulan gerekçe ile direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
İlamın gerekçesinde; mahkemelerin görevinin kıyas ya da yorum ile genişletilemeyeceği ya da değiştirilemeyeceği, kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görevin genel mahkemelere ait olduğu konusunda 05/12/1977 tarihli, 1977/4 Esas ve 1977/4 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararının bulunduğu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni Hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37. maddesi uyarınca gönderme kararının bu güvenceye aykırılık teşkil ettiği, uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olayın meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olup yasal düzenleme ile yeni kurulan veya bir başka mahkeme görevlendirilmediği sürece olayın meydana geldiği zamandaki mevcut mahkemeler tarafından çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda davanın, 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilen ve karara dayanak yapılan 07/07/2021 tarihli yargı alanının belirlenmesine ilişkin karardan önce 11/01/2013 tarihinde açıldığı dikkate alınarak gönderme kararı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni Hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37. maddesinde düzenlenen kanuni hakim ilkesine, kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görevin genel mahkemelere ait olduğuna ilişkin 05/12/1977 tarihli, 1977/4 esas ve 1977/4 karar sayılı içtihadı birleştirme kararına, mahkemelerin görevinin kıyas ya da yorum ile genişletilemeyeceği ya da değiştirilemeyeceği ilkesine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun somut olaya uygulanır nitelikteki 04/04/2019 tarih, 2017/11-10 Esas ve 2019/401 Karar sayılı ilamına, ilamın somut olaya uygulanır niteliği olmadığı düşünülse bile ilamda belirtilen yasal düzenlemeler, hukuk ilkeleri ile yargı yeri alanlarının belirlenmesi ile görevli kurumun bu alandaki düzenlemeleri sonucu görülmekte olan davalara ilişkin açık bir yargı yeri belirlenmesi kararı olmaması halinde davaların açıldığı mahkemelerce görülmesine devam edilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun gerekçelerine, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 07.07.2021 tarihli 608 numaralı kararına uygun olmadığı gibi; 07/07/2021 tarihli kararda, yukarıda açıklanan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere görülmekte olan davaların, 01/09/2021 tarihinden itibaren görev verilen Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne devredileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bunun yanında kararın 07/07/2021 tarihli olup, 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiş olmasına göre; farklı uygulama tarihi belirlenmiş olması ve yalnız yeni mahkemeler kurulmuş olmasının farklı karar ve uygulama tarihini gerektirir bir neden olmadığı dikkate alınarak kararı vermeye yetkili makamın, görülmekte olan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerine devredileceğine ilişkin bir kararının bulunmaması yanında, iradesinin de bu yönde olmadığı anlaşılmakla, gönderme kararı usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından karar kesin olmak üzere verilmiş olup, kararın niteliği, gönderme kararıdır. Mahkememizce verilecek kararın niteliği itibariyle görevsizlik kararı olması mümkün olmayıp gönderme kararının, usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş olması nedeniyle mahkemesine iadesini amaçlayan kesin nitelikli gönderme kararı olması zorunludur. Bu durumda her iki mahkeme tarafından verilmiş görevsizlik kararları olmamakla birlikte karşılıklı gönderme kararları ortaya çıkmıştır.Davaya hangi mahkemenin devam edeceğine ilişkin uyuşmazlığın çözümü gerekli olup, karşılıklı gönderme kararları nedeniyle bu çözümün ilgili mahkemeler tarafından yerine getirilmesi mümkün değildir. Somut olaydaki gönderme kararlarının mahkemelerin görevi ile ilgili olduğu, göreve ilişkin yargısal kararlarla ilgili uyuşmazlığın ancak bir yargı makamı tarafından çözülebileceği, görevle ilgili uyuşmazlıkların Bölge Adliye Mahkemelerinin görevli Hukuk Daireleri tarafından çözümlendiği birlikte değerlendirildiğinde, görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle;
1-Gönderme kararına konu, dava dosyasına ilişkin uyuşmazlığı çözme görevinin davanın görüldüğü Dikili … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) ait olması nedeniyle dosyanın Dikili … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine,
2-Esasın, gönderme kararı nedeniyle kapatılmasına,
3-Kararın niteliği itibariyle harç alınmasına yer olmadığına,
4-Yapılacak yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından dikkate alınmasına,
5-Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi ve mahkememizce verilen karşılıklı gönderme kararları nedeniyle ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
6-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/10/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)