Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2021/772 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/575 Esas
KARAR NO : 2021/772

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/11/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücüsü … …’ın sevk ve idaresindeki … … … plakalı aracı ile 10/02/2019 tarihinde Hürriyet Caddesi üzerinde batı-doğu istikametine doğru seyir halinde iken sola -İnceoğlu Sokak istikametine doğru dönüş yaptığı sırada aracını karşı istikamette seyir halinde olan davacı müvekkil … … sevk ve idaresindeki … … … plakalı motosikletin önüne kırması neticesinde motosiklet sürücüsü … …’ın yaralanması ile sonuçlanan Yaralamalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası meydana geldiğini, kaza sonrası düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda kazanın oluşumunda … … … plakalı araç sürücüsü davalı … …’ın 2918 sayılı Karayolları trafik kanununun 53/1-b maddesini “Sürücüler Sağa Ve Sola Dönüşlerde Sola Dönüş İşareti Vermeye Zorunludur” kuralını ihlal ettiğinden tam kusurlu olduğu tespit edildiğini, söz konusu trafik kazası sonrası Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/…Sor. Sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, devamında tarafların uzlaşamaması sonucu Ödemiş … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… . sayılı dosyasında taksirle bir kişinin yaralanması sucundan sanık … … hakkında ceza davası açıldığını, iş bu dosya kapsamında alınan 09/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda … … … plakalı araç sürücüsü … …’ın 2918 sayılı KTK’nın madde 53/b Yönetmelik madde 102/b:5. kanun ve yönetmelik maddesini ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu tespit edildiğini, meydana gelen kazada yaralanan müvekkilin sağlık durumu ile ilgili olarak Ödemiş … . Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… . sayılı dosyasında alınan 28/07/2020 tarihli İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün raporuna göre kaza sonrası meydana gelen yaralanmanın davacı müvekkilin hayat fonksiyonlarını Orta Derecede etkileyecek nitelikte olduğunu tespit edildiğini, ayrıca davacı müvekkili … …’ın Ödemiş Devlet Hastanesinin 17/10/2019 tarihli Erişkiler İçin Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile %43 oranında malul tespit olunduğunu, bu maluliyet oranı da yeterli oranda verilmediğini düşündüğümüzden davacı müvekkilin Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevkinin yapılarak kaza tarihinde yürürlükte olan … … … Kaza sebebiyle şimdilik 4/03 oranında malul kaldığına ilişkin Ödemiş Devlet Hastanesinden alman Heyet Raporu olması ve Ödemiş … . Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyasında yapılan keşif kusur durumuna ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda Davalı … …’ın asli Kusurlu olduğuna ilişkin raporun bulunması ile davalı mal kaçırmak suretiyle tazmin sorumluluğundan kaçma ihtimaline binaen sadece davalı … … adına UYAP sisteminden yapılacak sorgu sonucu tespit edilecek taşınmaz, mevduat ve araçlar üzerine öncelikle olayın oluş şekli, maluliyet oranı ve kusurun ağırlığı da göz önüne alınarak teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … … … plakalı aracı ile yavaşlayarak, sola dönüş için sinyalini verdiğini, şeritlerin dönüşe uygunluğunu kontrol ettikten sonra dönüşünü gerçekleştirmeye başladığını, ancak ne var ki bu sırada alkollü olan ve çok yüksek hızla seyreden davacı bir anda belirlenerek müvekkilin aracına yandan çarptığını, çarpma neticesinde motordan düşen davacıya yardıma koşan müvekkil, hemen ambulans çağırarak ilk yardım yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacı yaralı bir şekilde yerde yatarken müvekkile “abi ne olur şikâyetçi olma alkollüyüm, zararın ne ise karşılarım, polis çağırma” şeklinde şeyler söyleyerek adeta yalvardığını, müvekkil ise “önce sağlık sen iyileş, sana bir şey olmasın gerisi halledilir düşünme bunları” diyerek davacıyı sakinleştirdiğini, onun için elinden geleni yaptığını, davacının kendisinden şikâyetçi olacağı aklının ucuna dahi gelmeyen müvekkil, kaza sonrası birçok kez davacıyı aramış halini hatırını sorduğunu, hatta kaza sebebi ile davacıdan şikâyetçi dahi olmadığını, ancak ne var ki, uzlaştırmacı bilirkişi tarafından arandığında, davacının kendisinden şikayetçi olduğunu ve maddi talebinin bulunduğunu öğrenen müvekkil, bunun üzerine davalıyı tekrar aradığında davacının öncekilerden çok farklı olan bambaşka bir tavrı ile karşılaştığını meydana gelen kaza davacının tamamıyla alkol ve uyuşturucu madde etkisi altındayken trafik güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde, üstelik yarış motosikleti diye tabir edilen, motor gücü çok yüksek bir motosiklet ile trafiğe çıkması sonucu gerçekleştiğini, müvekkili aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri davacı taraf üzerinde bırakılarak, vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı son anlaşamama tutanağı,
2-Taraflara ait vukuatlı nüfus kayıt örnekleri,
3-Taraflara ait sosyal ve ekonomik durum araştırması tutanakları,
4-10/02/2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
5-… … … plakalı araca ve … … … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları ve ruhsat bilgileri,
6-Ödemiş Devlet Hastanesi tarafından davacı … … adına düzenlenen 17/10/2019 tarihli Erişkinler İçin Engelli Sağlık Kurulu Raporu,
7-Ödemiş Devlet Hastanesi tarafından davacı … … adına düzenlenen tedavi,
8-Ödemiş … . Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası,
9-Davalı Anadolu Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … … … plakalı araç açısından tanzim edilen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, başvuru evrakları, ödeme evrakları,
10-… … … plakalı araca ve … … … plakalı araca ait trafik tescil kayıtları ve ruhsat bilgileri,
11-Sair deliller,
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 10/02/2019 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası neticesinde yaralanan … …’ın vücut bütünlüğünde kalıcı işgöremezlik oluşup oluşmadığı, yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin ne kadar olduğu, yaralanması sebebiyle geçici veya sürekli olarak bakıcı refakatine muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise ne kadar süre ile bakıcı refakatine muhtaç olduğu, oluşmuş ise kalıcı işgöremezlik ve iyileşme sürecinde çalışamaması sebebiyle davacı … …’ın mahrum kaldığı ve kalacağı gelirlerinin, muhtaç ise bakıcı giderleri ile tedavi ve yol giderlerinin belirlenmesi ile belirlenecek sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı giderleri ile tedavi ve yol giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 40.000,00-TL manevi tazminatın davalı … …’dan tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın açıldığı ve görüldüğü Ödemiş … . Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla), Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine ilişkin kararını dayanak göstererek Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsiz hale geldiği gerekçesiyle ve 13/09/2021 tarihli gönderme kararı ile dosyanın İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verdiği, dosyanın mahkememize tevzi edildiği görülmektedir.
Davanın ticari dava olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur.
Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun, 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararında, İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin, İzmir İli mülki idare sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlenmesine ve kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04/04/2019 tarih, 2017/11-10 Esas ve 2019/401 Karar sayılı ilamında; Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu tarafından Fikri Sınai Haklar Mahkemelerinin yargı alanının belirlenmesinden sonra Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülmekte olan davalarla ilgili olarak yargılamaya devam edilip edilmeyeceği, dosyaların Fikri Sınai Haklar Mahkemelerine devredilip devredilmeyeceği ile ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlık konusunda yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığına, davaların açıldığı ve görülmekte olan Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğine hükmedilmiştir.
04/04/2019 tarihli ilam, somut olaya da ışık tutacak ve uygulanır niteliktedir. Zira, ilama konu yargı alanlarının belirlenmesine ilişkin karardaki düzenlemenin ayrı bir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olan yerlerde bu nitelikteki davalara anılan mahkemelerin, olmayan yerlerde ise hangi Asliye Hukuk Mahkemesinin göreceğine ilişkin bir yargı yeri belirlemesi kararı söz konusu olup, somut olaya konu 07/07/2021 tarihli yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararda da mevcut Asliye Ticaret Mahkemeleri dışında 8 ilde daha Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmasına karar verilmiş olup, mevcut Asliye Ticaret Mahkemeleri ile birlikte yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı yerleri bulundukları il, ilçe Asliye Ticaret Mahkemeleri yönünden ise kararda gösterilen Ağır Ceza Mahkemelerinin yargı çevresi olarak belirlenmiştir. Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesi ancak kanunla mümkün olup, her iki karar yalnız yargı alanlarının belirlenmesine ilişkin aynı içerikte kararlardır. İlamda, yargı yerleri belirlenmesine ilişkin kararın göreve ilişkin olmadığı, yalnız yargı yeri belirlenmesi kararı niteliğinde olduğu, karardan önceki davaların, açıldığı mahkemede devam etmesine ilişkin direnme kararı veren ilk derece mahkemesinin gerekçesi doğru bulunmuş, kararda açıklanan yasal düzenlemeler ve hukuk ilkelerine atıf yapılarak oluşturulan gerekçe ile direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
İlamın gerekçesinde; mahkemelerin görevinin kıyas ya da yorum ile genişletilemeyeceği ya da değiştirilemeyeceği, kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görevin genel mahkemelere ait olduğu konusunda 05/12/1977 tarihli, 1977/4 Esas ve 1977/4 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararının bulunduğu, gönderme kararının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni Hakim Güvencesi” başlığını taşıyan 37. maddesine aykırılık teşkil ettiği, uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olayın, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olup yasal düzenleme ile yeni kurulan veya bir başka mahkeme görevlendirilmediği sürece olayın meydana geldiği zamandaki mevcut mahkemeler tarafından çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ”Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37. maddesi; ”Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Somut olayda davanın, 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilen ve karara dayanak yapılan 07/07/2021 tarihli yargı alanının belirlenmesine ilişkin karardan önce 23/12/2020 tarihinde açıldığı dikkate alındıüında gönderme kararının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni Hakim Güvencesi” başlığını taşıyan 37. maddesinde düzenlenen kanuni hakim ilkesine, kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görevin genel mahkemelere ait olduğuna ilişkin 05/12/1977 tarihli, 1977/4 Esas ve 1977/4 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararına, mahkemelerin görevinin kıyas ya da yorum ile genişletilemeyeceği ya da değiştirilemeyeceği ilkesine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun somut olaya uygulanır nitelikteki 04/04/2019 tarih, 2017/11-10 Esas ve 2019/401 Karar sayılı ilamına, ilamın somut olaya uygulanır niteliği olmadığı düşünülse bile ilamda belirtilen yasal düzenlemeler, hukuk ilkeleri ile yargı yeri alanlarının belirlenmesi ile görevli kurumun bu alandaki düzenlemeleri sonucu görülmekte olan davalara ilişkin açık bir yargı yeri belirlenmesi kararı olmaması halinde davaların açıldığı mahkemelerce görülmesine devam edilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun sair kararlarındaki gerekçelerine, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun, 08/07/2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 07/07/2021 tarihli 608 numaralı kararına uygun olmadığı gibi; 07/07/2021 tarihli kararda, yukarıda açıklanan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere görülmekte olan davaların, 01/09/2021 tarihinden itibaren görev verilen Asliye Ticaret Mahkemelerine devredileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bunun yanında kararın 07/07/2021 tarihli olduğu ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiş olmasına göre; farklı uygulama tarihi belirlenmiş olması ve yalnız yeni mahkemeler kurulmuş olmasının farklı karar ve uygulama tarihini gerektirir bir neden olmadığı dikkate alınarak, kararı vermeye yetkili makamın görülmekte olan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerine devredileceğine ilişkin bir kararının bulunmaması yanında, iradesinin de bu yönde olmadığı anlaşılmakla, gönderme kararı usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Ödemiş … . Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından karar kesin olmak üzere verilmiş olup, kararın niteliği, gönderme kararıdır. Mahkememizce verilecek kararın niteliği itibariyle görevsizlik kararı olması mümkün olmayıp gönderme kararının, usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş olması nedeniyle mahkemesine iadesini amaçlayan kesin nitelikli gönderme kararı olması zorunludur. Bu durumda her iki mahkeme tarafından verilmiş görevsizlik kararları olmamakla birlikte karşılıklı gönderme kararları ortaya çıkmıştır. Davaya hangi mahkemenin devam edeceğine ilişkin uyuşmazlığın çözümü gerekli olup, karşılıklı gönderme kararları nedeniyle bu çözümün ilgili mahkemeler tarafından yerine getirilmesi mümkün değildir. Somut olaydaki gönderme kararlarının mahkemelerin görevi ile ilgili olduğu, göreve ilişkin yargısal kararlarla ilgili uyuşmazlığın ancak bir yargı makamı tarafından çözülebileceği, görevle ilgili uyuşmazlıkların Bölge Adliye Mahkemelerinin görevli Hukuk Daireleri tarafından çözümlendiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Gönderme kararına konu, dava dosyasına ilişlin uyuşmazlığı çözme görevinin davanın açıldığı Ödemiş … . Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ait olması sebebiyle, dosyanın Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) GÖNDERİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının, gönderme kararı sebebiyle kapatılmasına,
3-Kararın niteliği itibariyle harç alınmasına yer olmadığına,
4-Mahkememizce verilen kesin mahiyetteki iş bu karşı gönderme kararı kapsamında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 22. maddesinin kıyasen gözetilmesi suretiyle, dosyanın görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
5-Yapılacak yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
6-Gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair, tarafların yokluklarında, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere karar verildi.11/10/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.