Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/571 E. 2022/774 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/571 Esas
KARAR NO : 2022/774

DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Temlik eden davacı banka vekili dava dilekçesinde; dava dışı …. Şirketi ile müvekkili banka arasında imzalanan dava konusu kredi sözleşmesine davalının müteselsil kefil olduğunu, dava dışı şirkete kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine sözleşme hükümleri uyarınca hesabın kat edilerek asıl borçlu ve davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine davaya konu icra takibinin yapıldığını, davalı tarafın itirazı nedeniyle takibin durduğunu, zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, işlemiş ve işleyecek faiz oranlarının yasalara ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun talep edildiğini, davalının bu yöndeki itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalının icra dosyasına ileri sürdüğü itiraz nedenlerini değiştirip genişletmesine muvafakatlarının bulunmadığını bildirmiş, dava dilekçesinin ilk sayfasında konu başlığı altında dökümlü olarak gösterdiği alacak kalemleri üzerinden ve toplam 4.451.378,00TL alacak için itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının aynı kredi ilişkisi nedeniyle borçlu şirket hakkında tahsilde tekerrür olmaması kaydını belirtmeksizin İzmir 18. İcra Müdürlüğü …/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatması nedeniyle davaya konu icra takibinin mükerrer olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, hesap kat ihtarında yapılan hesaplamaların hatalı olması ve kefaletin geçersiz olması nedeniyle kat ihtarnamesine itiraz ettiklerini, bu yönüyle talep edilen alacak miktarının taraflar arasında ihtilaf konusu olup kesinleşmiş likit bir alacak bulunmadığını, bu nedenle icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddinin gerektiğini, İzmir 18. İcra Müdürlüğü …/… esas sayılı dosyası için İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesi …/… esas sayılı dosyasında itirazda bulunduklarını ve davanın derdest olduğunu, kat ihtarnamesinde anapara, faiz ve ferilerin hatalı ve yüksek olarak hesaplandığını, kefalet sözleşmesinin TBK’nun 581.maddesi ve devamı hükümlerine aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğunu, takibe konu edilen alacakların rehin ile teminatlandırılıp bu konuda icra takibi yapıldığını, TBK’nun 586.maddesinde yer alan şartlar sağlanmaksızın müvekkili aleyhine icra takibine geçilmesinin hukuka aykırı olduğunu, rehnin alacağı karşılayacak durumda olduğunu bildirmiş, davanın reddine alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, temlik eden davacı banka, davalı ve dava dışı … Şirketi arasında düzenlenen 21/10/2019 tarihli genel kredi, 30/10/2020 tarihli limit artırma, 18/10/2020 tarihli ticari taşıt kredisi rehin ile 30/10/2020 tarihli business card üyelik sözleşmeleri uyarınca sözleşmelerde kararlaştırılan ödeme takvimine uygun olarak ödemelerin yapılmaması gerekçesi ile davacı tarafça hesabın kat edilerek gerek dava dışı şirkete gerekse davalıya kat ihtarnamesi tebliğ edilmesine rağmen ödenmeyen kredi borcundan kaynaklanan alacağı için davacı bankanın, davalı hakkında alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takibinde; davalının borca ve ferilerine itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasında; davacı banka, davalı hakkında, davaya konu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağının tahsili için 12/06/2021 tarihinde ilamsız icra yoluyla takip yapmış, davalıya ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde davalı vekili tarafından sunulan 17/06/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edilmiş, bu nedenle davalı hakkındaki takip durmuştur.
Dava, İİK’nun 67(1) maddesi uyarınca hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Yargılama sırasında davacı banka tarafından davaya konu alacak, dosyaya bir örneği sunulan 02/08/2022 tarihli temlik sözleşmesi ile davacı …’ya temlik edilmiş, temlikten sonra temlik alan davacı sıfatı ile yargılamayı sürdürmüştür.
Cevap dilekçesinde, davacı tarafça, dava dışı şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılıp davaya konu icra dosyasında tahsilde tekerrür olmaması kaydının bulunmaması nedeniyle mükerrer takip olduğu, bu nedenle davanın reddinin gerektiği iddia edilmiş ise de; dava dışı asıl borçlu şirket hakkında İzmir 18. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmış olmasının, davalının müteselsil kefil sıfatıyla hakkında davaya konu ilamsız takip yapılmasına engel bir yasal hüküm bulunmadığı, ipoteğin davalı adına ve lehine verilmemiş olduğu, buna bağlı olarak davacı tarafın takip konusu alacak miktarından ipotek miktarını mahsup etmesinin gerekmediği, diğer yandan takip tarihi itibariyle ipotekli taşınmazın henüz paraya çevrilip davacı tarafça tahsil edilmemesi nedeniyle de takip konusu alacaktan mahsubunun gerekmediği gibi davaya konu icra dosyasındaki takip talebi ve buna bağlı olarak düzenlenen ödeme emrinde tahsilde tekerrür olmamak kaydı da bulunduğu göz önünde tutulduğunda davalı tarafın aksi iddiasında haklılık görülmemiştir.
Davalı vekili TBK’nun 586. maddesine aykırı olarak müvekkili hakkında icra takibi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasında bulunmuş ise de; davalının müteselsil kefil olduğu ve kendi kefaletinden kaynaklı sorumluluğu nedeniyle dava dışı borçlu olduğu şirkete sözleşme ve yasa hükümleri gereği kat ihtarnamesinin tebliğ edilmiş olmasına rağmen asıl borçlunun ifada geciktiği ve ödeme yapmamasına bağlı olarak sonuçsuz kaldığı, buna göre TBK’nun 586(1) maddesi son cümlesindeki koşulun yerine getirildiği, ve aynı maddenin ilk cümlesi uyarınca davalının müteselsil kefil sıfatına bağlı olarak hakkında takip yapılmasının mümkün bulunduğu dikkate alınarak; davalı vekilinin aksi yöndeki iddiaları haklı görülmemiştir.
Cevap dilekçesinde, TBK’nun 581.maddesi ve devamı hükümlerine aykırı olması nedeniyle davalının kefaletinin ve kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de; kefalet sözleşmesi örneği ile bilirkişinin raporunda ayrıntılı olarak tespit ve açıklamaları çerçevesinde davalının kefaletinin TBK’nun 583.maddesinde aranan yasal koşulları içerdiği, şekil şartları açısından geçersizliğini etkileyecek bir eksikliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın aksi yöndeki iddiaları haklı görülmemiştir.
Davaya konu icra dosyasında davacı tarafça toplam 4.550.817,79TL alacak takip konusu yapılmasına rağmen, dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıklanan alacak kalemleri üzerinden ve 4.451.378,00TL toplam alacak için itirazın kaldırılması talep edilmiş, davacı tarafça aradaki fark için ödeme gibi bir nedenle daha az alacak için talepte bulunulduğu açıklanmadığından ve bilirkişi tarafından takipten sonra ve davadan önce ödeme ve tahsilat yapıldığına dair bir tespitte bulunulmaması nedeniyle ödeme dışında daha az alacak miktarı için itirazın iptalinin talep edildiği kabul edilerek taleple bağlı kalınmak ilkesi göz önünde tutularak uyuşmazlık çözülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davaya konu icra dosyası, İzmir 18. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyası içeriği, davaya konu sözleşme ve ekleri örnekleri, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi rapor ve ek raporu ile; taraflar ile dava dışı asıl borçlu …. Şirketi arasında varlığı ve içeriği uyuşmazlık konusu bulunmayan davaya konu 21/10/2019 tarihli genel kredi, 30/10/2020 tarihli limit artırma, 18/10/2020 tarihli ticari taşıt kredisi rehin ile 30/10/2020 tarihli business card üyelik sözleşmelerinin düzenlendiği, davalının sözleşmelerde müteselsil borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla taraf olduğu, TBK’nun 583.maddesinde aranan kefalete ilişkin şekil şartlarında bir eksiklik bulunmadığı, davalının asıl borçlu şirketin sözleşme tarihindeki yetkilisi olması nedeniyle TBK’nun 584(son) maddesi uyarınca kefalet için eşinin rızasının alınmasının gerekmediği, asıl borçlu şirketin sözleşmeler nedeniyle kullandığı kredileri ödeme takvimine uygun şekilde 27/04/2021 tarihli taksitin bakiyesi ile izleyen taksitlerin süresinde ödememesi nedeniyle muacceliyetin oluştuğu, usul ve yasaya uygun düzenlenen 12/05/2021 tarihli kat ihtarnamesi ile üç gün içinde ödeme talep edilmesine rağmen ve dava dışı şirkete kat ihtarnamesinin 18/05/2021, davalıya ise 20/05/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içinde davalı ve dava dışı şirket tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle 24/05/2021 tarihinde davalının temerrütünün oluştuğu, davalı tarafça kat ihtarnamesinin hatalı olduğu, yasal koşulları taşımadığı, usulüne uygun olmadığı, hesaplamaların yanlış yapıldığı iddiası ile itiraz edildiği bildirilmiş ise de; kat ihtarnamesinin usul, yasa hükümlerine uygun olup geçersizliğini doğuracak bir eksiklik bulunmadığı, aksi yöndeki davalı iddialarının haklı olmadığı, kredi sözleşmesinin 10.5 maddesinde temerrüt halinde davacı banka tarafından uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi uygulanacağına ilişkin hükmün geçerli ve tarafları bağlayıcı olduğu, aynı alacakla ilgili davacı bankanın İzmir 18.İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyada yaptığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, takip ve dava tarihi itibariyle bir tahsilat yapılmadığından mahsup işlemine gerek bulunmadığı, bilirkişi rapor ve ek raporunda ayrıntıları açıklandığı ve hesaplandığı üzere taraflarca somut bir temerrüt faiz oranının belirlenmemiş olması nedeniyle ve sözleşmenin 10.5 maddesi hükmü gereği davacı banka tarafından TCMB’ye bildirilen faiz oranlarını geçmemek üzere diğer müşterilerine uyguladığı aynı nitelikteki faiz oranı göz önünde tutularak fiilen %23,45 oranında akdi faizin uygulanmasına bağlı olarak davacı tarafın ticari kredi alacaklarına iki katı olan %46.90 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, kredi kartı borcu yönünden ise 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu 26.maddesi hükmü uyarınca hesap kesim tarihinden itibaren %23,76 akdi ve 24/05/2021 temerrüt tarihinden itibaren %27,36 oranında gecikme faizi talep edebileceği, bu oranlar üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı tarafın davaya konu icra takip tarihi itibariyle taksitli ticari kredi borcu için; 4.041.722,90TL asıl alacak, 90.745,69TL işlemiş temerrüt faizi, 4.537,29TL BSMV, 528,23TL masraf, 755,00TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.138.289,11TL, ticari kredi kartı borcu için; 58.947,44 TL asıl alacak, 751,17 TL işlemiş temerrüt faizi, 62,50TL BSMV olmak üzere toplam 59.761,11TL, ticari nitelikli kredi borcu için; 231.349,55TL asıl alacak, 5.133,83TL işlemiş temerrüt faizi, 256,70 TL BSMV olmak üzere toplam 236.740,08 TL olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam 4.434.790,30 TL alacak talebinde bulunabileceği ancak davacı tarafın, dava dilekçesinde taksitli ticari kredi borcu için 4.038.780,09TLasıl alacak, ticari kredi kartı borcu için 37,57TL BSMV ve ticari nitelikli kredi borcu için 231.211,53TL asıl alacak üzerinden itirazın iptalini talep etmiş olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereği isteme uygun olarak üç alacak kalemi üzerinden itirazın iptaline ve diğer alacak kalemleri için ise bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya uygun şekilde hükmedilmesi gerektiği dikkate alınarak; davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin; taksitli ticari kredi borcu için; 4.038.780,09 TL asıl alacak, 90.745,69 TL işlemiş temerrüt faizi, 4.537,29 TL BSMV, 528,23 TL masraf, 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.135.346,30 TL, ticari kredi kartı borcu için; 58.947,44 TL asıl alacak, 751,17 TL işlemiş temerrüt faizi, 37,57 TL BSMV olmak üzere toplam 59.736,18 TL, ticari nitelikli kredi borcu için; 231.211,53 TL asıl alacak, 5.133,83 TL işlemiş temerrüt faizi, 256,70 TL BSMV olmak üzere toplam 236.602,06 TL olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam 4.431.684,74 TL alacak ile işleyecek faiz yönünden; takibe konu toplam asıl alacağın 4.273.072,45 TL’lik bölümüne takip tarihinden itibaren yıllık % 46,90 ve 58.947,44 TL’lik bölümüne yıllık % 27,36 oranında TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda işletilecek temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisi üzerinden devamına, her ne kadar cevap dilekçesinde alacağın likit olmadığı, kat ihtarına itiraz edilmesi nedeniyle takibe konu alacağın uyuşmazlık konusu olduğu bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği iddia edilmiş ise de, kat ihtarnamesine itiraz edilmesinin icra inkar tazminatına hükmedilmesine engel olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin, asıl alacağa konu borcun ve uygulanması gereken faiz oran ve miktarlarının belirlenebilir olup davaya konu alacağın likit olduğu ve davalının kabul edilen alacak miktarına haksız olarak itiraz ettiği dikkate alınarak; davalının hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, reddedilen alacaklar yönünden davacının kötü niyetle hareket ettiğine dair dosyada bir delil toplanmamakla ve davalı tarafın bu yöndeki iddiasını kanıtlayamaması nedeni ile kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının, davaya konu İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin:
Taksitli ticari kredi borcu için; 4.038.780,09 TL asıl alacak, 90.745,69 TL işlemiş temerrüt faizi, 4.537,29 TL BSMV, 528,23 TL masraf, 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.135.346,30 TL,
Ticari kredi kartı borcu için; 58.947,44 TL asıl alacak, 751,17 TL işlemiş temerrüt faizi, 37,57 TL BSMV olmak üzere toplam 59.736,18 TL,
Ticari nitelikli kredi borcu için; 231.211,53 TL asıl alacak, 5.133,83 TL işlemiş temerrüt faizi, 256,70 TL BSMV olmak üzere toplam 236.602,06 TL,
Olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam 4.431.684,74 TL alacak ile,
İşleyecek faiz yönünden; takibe konu toplam asıl alacağın 4.273.072,45 TL’lik bölümüne takip tarihinden itibaren yıllık % 46,90 ve 58.947,44 TL’lik bölümüne yıllık % 27,36 oranında TCMB faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişken oranlarda işletilecek temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisi üzerinden devamına,
2-Davanın KISMEN REDDİ ile ;
Davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
3- 4.431.684,74 TL toplam alacağın %20’si oranındaki 886.396,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 302.728,38-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 53.264,32-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 249.464,06‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 53.264,32 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 276.633,69-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen alacak bölümü için davalı yararına takdir edilen A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile 224/225’inin karşılığı olan 1.314,13-TL’sinin davalıdan, 1/225’inin karşığı olan 5,87-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
10-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 81,00 TL iki adet tebligat gideri, 84,50 TL on üç adet elektronik tebligat gideri, 1,95 TL kep reddiyatı ile 850,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.076,75‬ TL yargılama giderinden 224/225’inin karşılığı olan 1.071,96 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1/225’inin karşılığı olan 4,79 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza