Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/56 E. 2021/783 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/56 Esas
KARAR NO : 2021/783

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin … Mahallesi, … Sokak No:… …/İZMİR adresinde bulunan arşivine fırtınalı yoğun yağmur yağışı nedeniyle su bastığını, 15.01.2021 tarihinde, arşive evrak bırakmak ve kontrol için gidildiğinde şirket çalışanları tarafından tespit edildiğini, 2018 ve 2019 yılına ait ticari evrak, dosya ve muhasebe evraklarının zarar gördüğünü, ıslanmayan evrakların müvekkil şirket çalışanları tarafından koruma altına alındığını, müvekkil şirketin arşivinde; dosyalar, yazışmalar, bazı resmi evraklar, bilumum muhasebe evrakları saklanmakta olup su basması nedeniyle evraklar zarar gördüğünü ve ıslandığını, yoğun yağmur sonucu su basması nedeniyle hangi belgelerin zarar gördüğünü, okunamaz hale geldiği ve zayi olduğunun tespitini ve zayi olduğu tespit edilen ticari evraklar hakkında zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkili şirketin arşivini fırtınalı yoğun yağmur yağışı nedeniyle su bastığını, bu durumu şirket çalışanı tarafından tespit edilerek tutanak tutulduğunu, su baskını nedeniyle 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari evrak, dosya ve muhasebe evraklarının zarar gördüğünü, evrakların tespiti için arşiv yerinde mahkemece keşif yapılmasını talep ettiklerini, su baskını sonucu zayi olan belgelerin mahkemece tespiti ile bu belgeler hakkında zayi belgesi verilmesini talep ettiklerini beyan ve dava etmiştir.
Dava, TTK’nın 82(7) maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesine ilişkindir.
TTK’nın 82(7)maddesindeki defter ve belgeler tacirlerin saklamakla yükümlü olduğu evrakı düzenlemektedir. Anılan bu düzenlemeye göre, ” bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler, yangın , su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.”
Bu yasal düzenleme kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, davacı anonim şirket tarafından bir takım ticari evrak ve ticari defterlerin yoğun yağmur yağışı nedeniyle su baskını meydana gelmesi nedeniyle zayi olduğunun iddia edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarda davacı şirketin arşivinin bulunduğu yerde mahkememizce keşif yapılması ve mahkememizce davacının hangi defter ve belgelerinin zayi olduğunun tespit edilmesi ve akabinde bu defter ve belgeler hakkında zayi belgesi verilmesi talep edilmektedir. Bu talep mahkememizce uygun görülmemiştir. Zira, zayi belgesi verilmesini gerektiren durumlar kanunda açık bir şekilde belirlenmiştir. Diğer yandan, davacı vekilinin bu talebine konu işlemler davacı tarafça yerine getirilmelidir. Başka bir deyişle davacı, basiretli bir tacir gibi hareket etmesine rağmen bir takım mücbir sebepler ve kanunda yazılı başka haller nedeniyle saklama yükümlülüğü altında olduğu belgelerin zayi olduğunu iddia etmekte ise bu belgelerin neler olduğunu kendisi tespit edip bu tespit neticesinde taleplerini yargısal mercilere beyan etmelidir. Mahkemenin davacının hangi belgelerinin zayi olduğunu yerinde keşif yapmak suretiyle tespit etmek gibi bir görevi zaten bulunmamaktadır. Diğer yandan, davacı taraf şirketin arşivinin bulunduğu binada yağış ve su baskını yaşandığını bu nedenle bir kısım belgelerin zayi olduğunu iddia etmiş ise de mahkememizce bu iddialar kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığına müzekkere yazılarak davacının iddia ettiği tarihlerde arşivin bulunduğu adreste yoğun yağış ve su baskını yaşanıp yaşanmadığı sorulmuş, cevabi yazıda belirtilen tarih ve adreste su baskınına ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı bildirilmiştir. Yine mahkememizce Meteroroloji 2. Bölge Müdürülüğüne müzekkere yazılarak söz konusu tarihte ve yerde aşırı yağış olup olmadığı ve su baskınları meydana gelip gelmediği hususu sorulmuş verilen cevabi yazıda belirtilen tarih ve yerde meterorolojik kaynaklı zarar yapan fevkalade olay ve bu hususa ilişkin bir rapor bulunmadığı bildirilmiştir. Her ne kadar mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacı şirket arşivinin bulunduğu yerde binanın suya maruz kaldığı, rutubet izlerinin bulunduğu, bir kısım belgelerin ıslandığı, bir kısım belgelerin naylon örtü sarılarak muhafaza altına alındığı, bir kısım belgelerin ise mukavva kutular içinde saklandığı ve ıslanarak zarar gördüğü belirtilmiş ise de bu olayın kanunda belirtilen mücbir sebeplerden kaynaklandığının davacı tarafça ispat edilemediği, dosyada mevcut meteroroloji müdürlüğü ve itfaiye müdürlüğü yazılarında belirtilen tarih ve yerde yoğun yağış ve su baskını olayına ilişkin bir veri bulunmadığı, diğer yandan basiretli hareket etme yükümlülüğü altına bulunan davacı şirketin arşivdeki bir kısım belgeleri naylon örtü ile muhafaza altına aldığı ve bu belgelerde herhangi bir zıyanın bulunmadığı ancak bir kısım belgelerin mukavva kutular içinde saklanarak özensiz davranıldığı, davacı şirkete ait arşivde meydana gelen ve su nedeniyle oluştuğu anlaşılan durumun kanunda sayılan haller nedeniyle oluşmadığı, davacının dikkat ve özen yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmeyip basiretli hareket etmemesinden kaynaklandığı hususunda mahkememizde vicdani kanı oluşmuştur. Bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın alınmış olması nedeniyle başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza