Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/538 E. 2021/868 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/538 Esas
KARAR NO : 2021/868

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
DAVA:
Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi uyap sistemi üzerinden İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna hitaben yazdığı 08/09/2021 tarihli yazıda; davacı …Şirketi ile davalı … arasında mahkemelerinde görülmekte olan mülkiyet (tespit istemli) dava nedeniyle davacı şirkete temsil kayyımı atanması ihbarında bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İhbar talebi Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında Ödemiş Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasıyla bağlantılı olarak Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında davacı olan şirketin tek ortağı ve yetkili temsilcisi olan ortaklığın giderilmesi davasındaki davalının, ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaz üzerindeki mukdesatların aidiyetinin tespiti için açtığı davada diğer davalılar yanında kendisinin de davalı olması nedeniyle menfaat çatışmasının doğduğu gerekçesiyle davacı olan şirkete TMK’nun 426(2).maddesi uyarınca temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’nun 426. maddesinde vesayet makamının maddede yazılı olan hallerde veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atanacağı düzenlenmiş, birinci fıkra ergin bir kişinin maddede gösterilen hallerine ilişkin olup, ikinci fıkrada bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaatinin çatışması halinde, üçüncü fıkrada ise yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel bulunması halinde temsil kayyımının atanacağı belirtilmiştir.
Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dava dosyasında davaya konu taşınmaz üzerindeki tesis ve mukdesatların davacı şirkete ait olduğunun tespiti talep edilmiş olup, davacı şirketin tek yetkilisi ve tek ortağı aynı zamanda bu davada taşınmazın paydaşı olarak davalı sıfatı ile yer alan …’tır. Şirket yetkilisinin davadan feragat ettiği mahkemece 14/09/2021 tarihli yazı ile bildirilmiştir. Bunun yanında 02/04/2021 ve 08/09/2021 tarihli duruşmalara katılan olmadığı halde dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmediği, her iki duruşma ara kararında davacı şirkete temsil kayyımı atanması için davacı şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ihbarda bulunulmasına karar verildiği, bir önceki 02/11/2018 tarihli duruşmada ise davacı şirket temsilcisinin aynı zamanda davalı sıfatını taşıması nedeniyle menfaat çatışması doğduğundan, davacı şirket temsilcisine şirketi temsil etmek üzere dava açıp dosya numarasını bildirmek üzere iki hafta kesin süre verildiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtar edildiği, temsil kayyımı atandığında kayyım adına duruşma gününü bildirir tebligat gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında davacı olan şirketin ortağı ve tek yetkilisi bu davada aynı zamanda davalı olan …’tır. Şirketin bir başka ortağı ve şirketi temsile yetkili bir başka temsilci olmadığı gibi şirketi temsile yetkili birinin açtığı davaya yine şirketi temsile yetkili bir başka yetkilinin muhalefeti gibi bir durum söz konusu değildir. Şirketin tek ortağı ve temsilcisi olan …’ın ihbar talebine konu davayı açma hak ve yetkisi olup feragat etme yetkisi de mevcuttur. Davada kişisel sıfatla davalı olarak yer alması şirket ile davalı arasında menfaat çatışması doğuran bir durum değildir. Ayrıca temsil kayyımı davalarında temsil kayyımı atanması talep edilen şirketin davalı sıfatı ile yer almasının zorunlu olduğu göz önünde tutulduğunda somut olayda davacının şirket olması nedeni ile hem davacının hem de davalının şirket olması gibi hukuki yararın mevcut olmadığı bir durum ortaya çıkmaktadır. Buna göre mahkemece resen ihbarı gerektirecek TMK’nun 426. maddesinde belirtilen temsil kayyımı atanmasını gerektirir bir yasal gereklilik ortaya çıkmamış olup mahkemece kamu düzenini ilgilendirir ve resen ihbarda bulunmayı gerektiren yasal koşulların mevcut olmaması yanında davanın kamu düzenini ilgilendirir ve yargılama giderlerinin kamu tarafından karşılanmasını gerektirir bir yönünün bulunmadığı dikkate alınarak, usul ve yasaya uygun olmayan ihbar talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-İhbar talebinin yasal koşullarının oluşmaması nedeniyle REDDİNE ve davanın esastan görülmesine yer ve gerek olmadığına,
2-Kararın bir örneğinin ihbar talebinde bulunan Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.20/10/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)