Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/525 E. 2022/1002 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/525 Esas
KARAR NO : 2022/1002
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ile … arasında … tarihinde …-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı … ve dava dışı … ve … ise işbu kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla davalı/borçlular aleyhine İzmir ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyalarla tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile ilamsız takip başlatıldığı, söz konusu alacağın alacaklı … tarafından müvekkil …’ne temlik edildiği, müvekkil …. de …. hükmi çatısında birleştiği, davalı borçlunun kötü niyetle ve haksız olarak borca itiraz ettiği, İcra Müdürlüğü’nce de takibin durdurulmasına karar verildiği, davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, takibe haksız olarak itiraz eden borçlu aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, itirazın iptali davasının süresi içinde açılmadığı, henüz usulüne uygun bir itiraz yok iken arabuluculuk görüşmesi yapıldığı, dava şartı arabuluculuk bu dava için gerçekleşmediği, özellikle 6098 s. TBK m. 583 gereği kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu, müvekkillerin el yazısı bulunmadığı, sonradan davacı tarafça doldurulan kayıtları kabul etmediklerini, itiraz ettiklerini, bu halde kredi sözleşmesi ibraz edildiği takdirde incelendiğinde şartları sağlamaması halinde davanın reddi gerekeceği, takibe konu kredinin kullandırıldığı, kullandırıldı ise de alacağın muaccel olduğu, temerrütün şartlarının gerçekleştiğinin belli olmadığı, davacının iddialarını ispatla mükellef olduğu, temerrüt şartlarının gerçekleşmediği, davanın reddine, %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, Türk Ekonomi Bankasınca dava dışı şirkete kullandırılan ve müteselsil kefil sıfatıyla davalının da yer aldığı Genel Kredi Sözleşmesi gereği temlik alan davacı tarafından kredi alacaklarının tahsili yönünde İzmir ….İcra Müdürlüğünün … Takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı koşullarının ve zamanaşımı definin oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüş, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiş, borçlu vekilinin borca, faize, takibe, tüm fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./….md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davaya konu icra dosyasında; davacı temlik alan banka, davalı hakkında, davaya konu kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde davalı adına vekili tarafından sunulan itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle davalı hakkındaki takip durmuştur.
Davalı vekilince her ne kadar itiraz dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edildiği savunulsa da buna ilişkin dosya içerisinde tebliğ mazbatası bulunmadığından itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmemiş olması nedeniyle dava sözleşmenin düzenlendiği tarih, hesap kat tarihi, icra takip tarihi ve dava tarihi göz önünde tutulduğunda davanın sözleşme ilişkisinden kaynaklanmasına göre takibin zamanaşımı süresi içinde yapıldığı, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin davanın hak düşürücü süre içinde ve zamanaşımı süresi içinde açılmadığına ilişkin iddia ve defileri haklı görülmemiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde dile getirdiği davaya konu genel kredi sözleşmesi ile kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığına ilişkin iddiaları, davalı tarafından davaya konu kredi ve kefalet sözleşmesi ile protokoldeki imza ve yazıların davalı eli ürünü olduğu ve dava dışı borçlu şirket ortağı olan davalının kendi şirketi lehine kullanılan krediye kefil olması karşısında eş rızasının gerekmediği, kredi ve kefalet sözleşmelerinde kefalete ilişkin şekil şartlarında bir eksiklik bulunmadığı, davaya konu genel kredi sözleşmesinin şekil şartlarına uygun olup geçersizliğini doğuracak bir kayıt ve eksikliğin bulunmadığı, davalının kendi el yazıları ile bulunması gereken unsurların yazılmasının yanında imzalarının da bulunduğu, protokole göre genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan güncel borç karşısında davalı yönünden bu taahhüte uygun olarak davranılmasının davalı yükümlülüğünde bulunduğu, ödeme süresi içerisinde ödeme yapılmadığı, kat ihtarı öncesinde de sözleşmeye uygun tarihlerde ödeme yapılmaması nedeni ile kat ihtarı konusunda yasal koşulların oluştuğu, buna göre davalı vekilinin iddialarının haklı olmadığı dikkate alınarak, kefalet sözleşmesinin davalılar yönünden geçerli şekil şartlarını taşıdığı, kat ihtarnamesi konusunda yasal koşulların oluştuğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları nazara alınarak tüm dosya kapsamı üzerinden “davalının kullandığı kredinin niteliği, dava konusu borcun kaynağının ne olduğu, davalıya yasaya uygun olarak ihtarname tebliğ edilip edilmediği, davalının İzmir ….İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası kapsamında takip konusu tutarda … tarafından temlik edilen davacı şirkete borçlu olup olmadığı, davacının itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talep şartlarının oluşup oluşmadığı” hususlarında bankacı bilirkişiden rapor aldırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği … havale tarihli raporunda özetle; … takip tarihi itibariyle, 6.355,47 TL asıl alacak, 33.623,29 TL işlemiş faiz ve feriler olmak üzere 41.659,91 TL olduğu, yukarıdaki hesaplamadan farklı olarak takip talebinde işlemiş faiz ve BSMV alacağına yer verilmediği talebe bağlı kalınacağı, davacı ….nin davalı …’ den, İzmir …. İcra Müdürlüğü … esas ilamsız takipte … Takip tarihi itibariyle, 6.355,47 TL alacaklı olduğu, … takip tarihinden itibaren asıl alacağa %35 faiz talep edilebileceğini belirtmiştir.
Taraf vekillerinin kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişiden ek rapor aldırıldığı, bilirkişinin mahkememize verdiği … havale tarihli ek raporunda özetle; davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesinde, kök raporda da belirtildiği üzere dava dışı asıl alacaklı banka uygulamasına bağlı kalınarak, takip tarihi öncesinde tahsil edilen tutarların banka tarafından hangi alacağa mahsup edilmiş ise banka uygulamasına bağlı kalınarak aynı alacağa mahsup edildiğini, davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesinde davaya konu alacağa ilişkin olarak davalı yönünden ancak … takip tarihi itibariyle temerrüt koşullarının oluştuğunun değerlendirildiğini, kısmi tahsilat tutarları banka uygulamasına bağlı kalınarak öncelikle anapara tutarına mahsup edilmek suretiyle hesaplama yapıldığını, … nolu taşıt kredisi hesabı yönünden kök rapor dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, davaya konu alacak İzmir …. İcra Müdürlüğünde … Esas ile … tarihinde başlatılan ilamsız icra takibi ile ilgili olup, davalı vekili tarafından dilekçe ekinde sunulan … tarihli reddiyat’ da yer alan 211,40 TL’ lık harç kesintisinin dava dışı İzmir …. İcra Dairesi … esas icra takibi ile ilgili olduğunun değerlendirildiğini, tahsilat tutarı 10.570,80 TL kabul edilmek suretiyle alacak hesabının yeniden çıkartıldığını, … takip tarihi itibariyle, 6.143,67 TL asıl alacak 32.837,10 TL işlemiş faiz (322,67 TL + 24,48 TL + 32.489,95 TL) + 1.641,84 TL BSMV %5 (16,13 TL + 1,22 TL + 1.624,49 TL) = 40.622,61 TL olduğu, takip talebinde işlemiş faiz ve BSMV alacağına yer verilmediğinden ve talebe bağlı kalınacağını davacı ….’nin davalı …’den, İzmir …. İcra Müdürlüğü … Esas ilamsız takipte … takip tarihi itibariyle, 40.622,61 TL alacaklı olduğu, … takip tarihinden itibaren asıl alacağa %35 Faiz talep edilebileceğinin değerlendirildiğini belirtmekle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu esas alınarak; davanın kısmen kabulü ile, (İzmir …. İcra Dairesi … takip sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin itirazının iptali ile takibin 6.143,67- TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren %35 faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
(İzmir …. İcra Dairesi … takip sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) İzmir …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin itirazının iptali ile takibin 6.143,67- TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren %35 faiz işletilerek devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 419,67-TL harcın peşin harç olarak alınan 597,71-TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 178,04-TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 6.143,67-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf olunan 657,01-TL peşin ve başvurma harcı, 6 adet tebligat gideri 37,00-TL, 2 müzekkere/posta gideri 47,50-TL, 600,00-TL bilirkişi ücreti üzere toplam 1.341,51-TL ‘nin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 235,47-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
7-7155 sayılı yasanın … tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinden 1.088,30-TL’sinden davacının, 231,70-TL’sinden davalının sorumlu tutulmak kaydı ile davacı ve davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı….

Katip …

Hakim …