Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2021/466 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/51 Esas
KARAR NO : 2021/466

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA ;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı … ile davalı …’nin aralarındaki ticari ilişki dahilinde gerçekleştirilen taşımacılık işleri neticesinde davacı firma tarafından davalı şirkete 20.12.2019 tarihinde 03.02.2020 vadeli, 2.300,00 Euro bedelli, 20.12.2019 tarihinde 03.02.2020 vadeli, 640,00 Euro bedelli, 26.12.2019 tarihinde 09.02.2020 vadeli, 2.200,00 Euro bedelli ve 16.01.2020 tarihli 01.03.2020 vadeli, 198,80 Euro bedelli toplamda 4 ayrı fatura kesildiğini ve söz konusu faturalar karşı tarafa gönderildiğini, davacı şirketin, davalı borçlu şirkete aralarındaki ticari ilişki karşılığı faturalar kesmiş olup, keşide etmiş olduğu işbu faturaların toplam bedeli 5.338,80 Euro olduğunu, davalı borçlu şirketin, davacı şirkete ödemediği bu faturalardan kaynaklanan toplam 5.338,80 Euro tutarında borcu bulunduğunu, taraflar arasındaki sürekli ilişkiye istinaden taraflarca anlaşıldığı üzere tutulan cari hesabın hesap devresi sonunda mutabakat metni 31.01.2020 tarihinde gönderilmiş olup davalı taraf 12.02.2020 tarihinde söz konusu mutabakat mektubunu kabul ettiğini bildirdiğini, ancak vadesi dolmasına ve ödeme yapılacağı yönünde verilen sözlere rağmen borçlu tarafından davacı şirkete malzeme bedellerine ilişkin olarak hiçbir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı borçluya İzmir …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ise de, davalı şirket işbu faturalardan kaynaklanan borcunu ödemek yerine, hiçbir hukuki gerekçesi olmaksızın, işbu icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesiyle, davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığından bahisle borcunun bulunmadığını ve asıl alacak miktarı ile, işlemiş ve işleyecek faizine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek, icra takibini durdurduğunu belirterek davanın kabulü ile kötü niyetli itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ;
İcra Dosyası ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirketin aralarındaki ticari ilişki dahilinde gerçekleştirilen taşımacılık işleri neticesinde müvekkili firma tarafından davalı şirkete 20.12.2019 tarihinde 03.02.2020 vadeli, 2.300,00 Euro bedelli, 20.12.2019 tarihinde 03.02.2020 vadeli, 640,00 Euro bedelli, 26.12.2019 tarihinde 09.02.2020 vadeli, 2.200,00 Euro bedelli ve 16.01.2020 tarihli 01.03.2020 vadeli, 198,80 Euro bedelli toplamda 4 ayrı fatura kesildiğini, davalı borçlu şirketin, müvekkili şirkete ödemediği bu faturalardan kaynaklanan toplam 5.338,80 Euro tutarında borcu bulunduğunu, ödenmeyen faturaların tahsili için davalı borçluya İzmir …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalı vekilince takip konusu asıl alacak miktarı ile işlemiş ve işleyecek faizine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile kötü niyetli itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden düzenlenen faturaya dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6.maddesinde genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin dava tarihindeki yerleşim yeri olduğu açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda davalının Başakşehir/İstanbul adresinde mukim olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu bu genel yetki kuralı icra takibinde icra dairesinin yetkisine ilişkin olarak ta uygulama alanı bulmaktadır. Bu kapsamda icra takibinde de genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. Anılan yasal düzenleme ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde davacı icra takibini yetkisiz İzmir …. İcra Müdürlüğünde başlatmıştır. Oysa söz konusu takip İstanbul İcra Dairelerinde başlatılmalıdır. Şu halde İzmir …. İcra Müdürlüğü takip bakımından yetkisizdir. Davalı tarafça icra takibine yapılan itirazda ayrıca ve açıkça icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş, yetkili icra dairesi de gösterilmiştir. Bu durumda öncelikle bu husus mahkememizce tartışma konusu yapılmış ve az önce değinilen yasal düzenleme ve kabuller kapsamında İzmir …. İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibi bulunması dava şartıdır. Somut olayda ise yetkisiz icra dairesinde yapılan ve süresinde yetki itirazında bulunulan geçersiz bir icra takibi vardır. Bu itibarla davanın reddine karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı anlaşıldığından davanın Usülden Reddine,
Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 618,20 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 558,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından arta kalanın HMK 333 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvuru ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza