Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/508 E. 2021/846 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/508
KARAR NO : 2021/846

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu …’ın … plakalı aracın sürücüsü iken 01/10/2007 tarihinde kaza yaptığını ve vefat ettiğini, müteveffanın kullandığı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müteveffanın müvekkilinin hayattaki tek dayanağı olduğunu, murisin vefat ettiği zaman önemli bir gelire sahip olduğunu, müvekkilinin bütün ihtiyacının murisin karşıladığını, vefat etmeseydi müvekkiline hayatı boyunca bakmaya devam edeceğini, dava konusu kazada müteveffanın %100 kusurlu olduğunu, kusura karşı bir itirazlarının olmadığını ancak her ne kadar kusurlu olsa da müteveffanın desteğinden yoksun kalan müvekkilinin tazminat almaya hakkı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için 100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatın kazanın olduğu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffanın dava konusu sigortalı aracın sürücüsü olmakla kendi kusuru ile vefat ettiğini, kendi kusuru ile vefat eden sürücünün zararından işletenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müteveffanın davaya konu sigortalı aracın sürücüsü olduğundan başvuranın taleplerinin Karayolları Trafik Kanunu ve Genel Şartlar gereği teminat dışı olduğunu, müteveffa kusurlu sürücü ve işleten yakınlarının üçüncü kişi olarak kabulünün mümkün olmadığını, hiçbir hukuk kuralının kişinin kendi kusuru ile sebep olduğu zarardan faydalanması durumunu düzenlemediği gibi bu faydayı koruyamayacağını, bir zararın doğmasın ya da artmasına neden olan kişinin sonuçlarına da katlanmak zorunda olduğunu, müvekkilinin şirketin esas ilişkin herhangi bir sorumluluğu olmadığından faiz, vekalet ücreti ve başkaca hiçbir sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davacıya ait vukuatlı nüfus kaydı,
3-İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası,
4-Davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm cetveli,
5-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 01/10/2007 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacı …’ın oğlu müteveffa …’ın vefatı nedeniyle davacının destekten yoksun kalma tazminatı taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davaların birleştirilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinde; ”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 168. maddesinde ise; ”Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” hükmüne yer verilerek, birleştirme kararına karşı ancak esas hakkındaki hükümle birlikte istinaf ve temyiz yasa yollarına başvurulabileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davacıya ait vukuatlı nüfus kaydı, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası, davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm cetveli ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın 01/10/2007 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacı …’ın oğlu müteveffa …’ın vefatı nedeniyle davacının destekten yoksun kalma tazminatı taleplerine ilişkin olduğu, iş bu dosya ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasının dava konusunun ve taleplerin aynı olduğu, buna göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166/4. maddesinde belirtilen şekilde davaların aynı nedenlerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle davalar arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu, davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse delillerin birlikte değerlendirilmesi ve birbiri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılması yanında yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca mahkememizin 2021/508 Esas sayılı dosyasının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2021/508 Esas sayılı dosyasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunan İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememizin 2021/508 sayılı Esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamaya İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada hükümle birlikte değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 168. maddesi uyarınca nihai kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere bu aşamada kesin olmak üzere karar verildi.19/10/2021

Katip …
[E-İMZA]

Hakim …
[E-İMZA]

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.