Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/505 E. 2022/139 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/505
KARAR NO : 2022/139

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …’a ait olan ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 12.04.2021 tarihinde kazaya karıştıklarını, kazada asli kusurlu olan … plakalı araç sürücüsü … olduğunu kazaya karışan … plakalı aracın …’ye ait olduğunu ve davalı şirkete … poliçe numarası ile Trafik Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini, kazadan sonra araçta meydana gelen hasar , ikame araç bedeli, değer kaybı ve kusur oranı tespiti amacıyla tespit davası açılarak bilirkişi marifetiyle zarar tespiti yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 800 TL hasar bedeli, 100 TL değer kaybı, 100 TL ikame araç bedeli olmak üzere toplamda şimdilik 1.000 TL.nin kaza tarihi olan 10.04.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, İzmir 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İŞ Sayılı tespit dosyasında yapılan masraflar ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın dayandığı delillerin taraflarına tebliğinin gerektiğini, esas yönünden … numaralı poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 43.000 TL ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının beyan ettiği kusur oranını kabul etmediklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere şayet bir hesaplama yapılacak ise yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar ekine göre yapılması gerektiğini, belirlenen değer kaybını kabul anlamına gelmemek üzere belirtilen hesaplama yönteminin yanı sıra gerçek değer kaybının belirlenebilmesi için birden çok kriterin incelenmesi gerektiğini, Değişik İş masrafı altında talep edilen bedelin hiçbir haklı ve yasal dayanağı bulunmadığını, davacının hasar bedeli talep edebilmesi için değişik iş masrafı alma zorunluluğu bulunmadığını, mecburi olmayan masrafların davalı taraftan talep edilemeyeceğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkil sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini davacı aracının daha önce kazaya karışıp karışmadığının tramer kayıtları celp edilerek tespitini, adli tıp trafik ihtisas dairesinden kusur raporu alınmasını, davacının değer kaybı ve hasar tazminatı talebine yönelik bilirkişi raporu alınmasını, 7327 Sayılı Yürürlükteki Kanunun huzurdaki dosyaya uygulanmasını, araç mahrumiyet vesair taleplerin poliçe teminatı kapsamında olmadığından söz konusu taleplerin reddine karar verilmesini , müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden haksız faiz talebinin reddini, sayın Mahkeme aksi kanaatte ise dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 12/04/2021 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda açılan hasar dosyası,
3-İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş Esas sayılı dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-12/04/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… ve … plakalı araçlara ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kayıtları,
8-Trafik alanında uzman bilirkişi ve otomotiv alanında uzman bilirkişi heyetinin 18/01/2022 havale tarihli raporu,
9-Davacı vekilinin 24/01/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi,
10-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 140/1. maddesi gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 12/04/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’ya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan hasar bedeli, değer kaybı bedeli ve ikame araç bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedeli, değer kaybı bedeli, ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini ile davacıya verilmesi, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş Esas sayılı dosyasına ait harç ve yargılama giderlerinin yargılama giderleri arasında davalıdan tahsil ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak taraflara ait araçlara ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 29/01/2020 ile 29/01/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, araç başına maddi hasar teminat limitinin 43.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 12/04/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, …numaralı hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş Esas sayılı dosyası ve içeriğinde yer alan bilirkişi raporu, dava dilekçesine ekli fotoğrafşar ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 12/04/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının, dava konusu aracın makul tamirat süresinin ne kadar olacağının, aracın tamiratı süresince edinilecek ikame araç bedelinin ne kadar olduğunun, araçta oluşan değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın dava konusu kazadan önceki hasarsız ikinci el bedeli ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el bedeli arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyetinin 18/01/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, … plakalı otomobil sürücüsü …’ün kırmızı ışık ihlali yaptığından dolayı kazanın oluşumunda etken kusuru bulunduğunu, … plakalı otomobil sürücüsü …’nın ise kazanın oluşumunda atfı kabil kural ihlali bulunmadığını, dava konusu … plakalı araçta 12.04.2021 tarihli kaza nedeniyle meydana gelen hasarın onarım bedelinin KDV dahil 41.800,00-TL olduğunu, hasar ile kaza oluşumunun uyumlu olduğunu, kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın rayiç değerinin yaklaşık olarak 130.000,00-TL ile 140.000,00- TL olduğu göz önüne alındığında aracın onarımının ekonomik olacağını, dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedelinin aracın tramer kayıtlarının incelenmesi neticesinde hesaplanabileceğini, davacıya ait … plakalı aracın 12.04.2021 tarihli kazada gördüğü hasarın onarımının sistemli bir çalışma ile 15 iş günü içerisinde tamamlanmasının mümkün olduğunu, muadil bir aracın günlük kira bedelinin 2021 yılı içerisinde 150,00-TL olduğu dikkate alındığında, davacının araçtan mahrum kalması nedeniyle ikame araç bedelinin 2.250,00-TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin 24/01/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde hasar bedeli yönünden 800,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 41.800,00-TL’ye, ikame araç bedeli yönünden 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 2.250,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve ıslah edilen bedel üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
15/02/2022 tarihli duruşmada davacı vekilinin 24/01/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinin konusunu hasar yönünden 41.000,00-TL ve ikame araç bedeli yönünden 2.150,00-TL daha arttırılarak, toplam 44.050,00-TL’nin kaza tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili olarak belirttiği, ancak açıklamalar kısmında ise hasar bedelini 41.000,00-TL ve değer kaybını 2.150,00-TL arttırarak ıslah ettiklerini beyan ederek netice-i talep kısmında hasar bedelinin 41.000,00-TL ve değer kaybının 2.150,00-TL arttırılarak toplamda 44.050,00-TL’lik alacaklarının kaza tarihi olan 10.4.2021’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiklerini belirttiği, bu kapsamda ıslahın hangi alacak kalemleri yönünden hangi miktarlarda gerçekleştirildiği hususunda çelişki oluştuğu anlaşılmakla, davacı vekiline, davanın dava dilekçesinde yer verilen alacak kalemlerinden hangilerine ilişkin olarak hangi miktarlarda ıslah edildiği hususunda sorulmakla davacı vekili davayı kısmi dava olarak açtıklarını, ıslah dilekçesinin ikame araç bedeline yönelik olduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 12/04/2021 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda açılan hasar dosyası, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş Esas sayılı dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 12/04/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … ve … plakalı araçlara ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kayıtları, trafik alanında uzman bilirkişi ve otomotiv alanında uzman bilirkişi heyetinin 18/01/2022 havale tarihli raporu, davacı vekilinin 24/01/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 140/1. maddesi gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 12/04/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’ya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle oluşan hasar bedeli, değer kaybı bedeli ve ikame araç bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedeli, değer kaybı bedeli, ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini ile davacıya verilmesi, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş Esas sayılı dosyasına ait harç ve yargılama giderlerinin yargılama giderleri arasında davalıdan tahsil ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, olayın oluş şekli, kazaya karışan araçların hasar aldıkları bölgeler, kazadan sonra olay yerinde çekilen fotoğraflar incelendiğinde … plakalı aracın ön kısımlarından, … plakalı aracın ise sol yan kısımlarından hasar alması, … plakalı aracın ön kısmından aldığı hasarın fazlalığı sebebiyle çarpışma noktasına hızlı bir şekilde geldiği kanaati oluştuğu, … plakalı araç sürücüsünün trafik kazası tespit tutanağındaki imzalı beyanında aracı ile seyir halindeyken yeşil ışık yandıktan sonra yolun açıldığını ve kazanın meydana geldiğini beyan ettiği, … plakalı araç sürücüsünün yeşil ışık yandıktan sonra yolun açıldığı beyanına göre seyir halinde olduğu iddia edilen … plakalı araç önünde başkaca araçlar olması gerektiği, eğer … plakalı araç önünde başka araçlar olsa idi … plakalı aracın kırmızı ışık ihlali yapmak suretiyle … plakalı aracın önüne çıkmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında dava konusu trafik kazasının … plakalı otomobil sürücüsü …’ün kırmızı ışık ihlali yapması neticesinde meydana geldiği ve … plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, kaza neticesinde davacıya ait … plakalı araçta oluşan hasarın onarım bedelinin KDV dahil olmak üzere 41.800,00-TL olduğu, her ne kadar bilirkişi heyetince 18/01/2022 havale tarihli raporlarında dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedelinin aracın tramer kayıtlarının incelenmesi neticesinde hesaplanabileceği belirtilmiş ise de dava konusu … plakalı araca ait tramer kayıtlarının dosya içeriğinde yer aldığı, dava konusu aracın makul tamirat süresinin 15 gün olduğu ve aracın muadilinin günlük 150,00-TL bedel karşılığında edinilebileceği, bu sebeple ikame araç bedelinin 2.250,00-TL olduğu, davacı vekilinin 24/01/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde hasar bedeli yönünden 800,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 41.800,00-TL’ye, ikame araç bedeli yönünden 100,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 2.250,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve ıslah edilen bedel üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, davacı vekilince davanın kısmi dava olarak açıldığı, ıslah dilekçesinin ikame araç bedeline yönelik olduğunun beyan edildiği, … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı poliçenin 29/01/2020 ile 29/01/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, araç başına maddi hasar teminat limitinin 43.000,00-TL olduğu, hasar bedeli tazminatı olan 41.800,00-TL’nin poliçe teminatı limiti dahilinde kaldığı, bilirkişi heyetince 18/01/2022 havale tarihli raporlarında yerinde olmayan gerekçeler ile değer kaybı bedeli hesabı yapılmamış ise de davacı vekilinin 24/01/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde değer kaybı bedeline yönelik herhangi bir talep bildirmediği, belirtilen sebepler çerçevesinde değer kaybı tazminatı yönünden davanın usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatlanamadığı, ikame araç bedelinin ise doğrudan zararlardan olmayıp dolaylı zararlardan olması sebebiyle sigorta poliçesi teminatı dahilinde olmadığı, davalı sigorta şirketinin ikame araç bedeli yönünden sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-a)Hasar bedeli tazminatı talebinin KABULÜNE, 41.800,00-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 23/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b)Değer kaybı tazminatı talebinin REDDİNE,
c)İkame araç bedeli talebinin REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 2.855,36-TL karar ve ilam harcından, 59,30-TL peşin harç ve 736,90-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.059,16-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 38,50-TL elektronik tebligat, 1,80-TL (KEP) posta masrafı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı ve 736,90-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.095,80-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 1.984,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 6.234,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 2.350,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.