Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/483 E. 2022/656 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/483 Esas
KARAR NO : 2022/656

DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesi Kapsamında Ödenen Zararın Rücuen Tazmini İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Sözleşmesi Kapsamında Ödenen Zararın Rücuen Tazmini İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; sigortalı ………Şirketinin, maliki olduğu iş yerinin müvekkili şirket tarafından …..nolu yangın sigortası poliçesi ile teminat altına aldığını, 10/07/2020 tarihinde, soğuk hava deposuna hava perdesi yapma işini üstlenen davalının çalışanı …’ın kaynak yaparken çıkan alevli yangın nedeni ile sigortalı işyerinde bina, emtea, demirbaş, makine tesisat ve enkaz kaldırma zararının oluştuğunu, hasardan sonra yapılan incelemelerde sigortalı firmanın sevkiyat, muhafaza odaları, üretim depo kısımlarına şeffaf hava perdesi yapılması hususunda sözleşme imzaladığı davalının, çalışanının kaynak yaparken gerekli özenin göstermemesi ve önlem almaması sebebi ile çıkan kıvılcımlar sebebi ile sandviç panellerinin içindeki elyafın tutuşturmasının yangına sebebiyet verdiğini, tüm sorumluluğun davalı firmada olduğunun belirlendiğini, yangın sonrasında müvekkili tarafından, tespit edilen hasar bedellerinin 17/07/2020 ve 05/10/2020 tarihinde sigortalı firmaya ödendiğini, müvekkilinin anılan hasar bedellerini ödemekle mukavele şartları ile TTK m. 1472 ve BK m. 183 vd hükümleri uyarınca sigortalıyı halef olduğunu ve zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü talep ve dava haklarının davacıya intikal ettiğini bildirmiş, davacının TBK m. 122’den kaynaklanan munzam zarar talep etme hakkı dâhil ve fakat bununla sınırlı olmaksızın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.124.792,64-TL tazminat alacağının, 1.000.000,00-TL’sine ödeme günü olan 17/07/2020, 2.124.792,64-TL’sine ödeme günü olan 05/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/9046 E, 2015/9157 K. 14/10/2015 tarihli, Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulunun 22.03.1944 tarih, 37 E, 9 K ve 03/07/1944 sayılı kararına dayandığı ilamı ile Yargıtay 17.H.D 2014/13522 K, 2014/ 19676 k 25/12/2014 tarihli ilamında sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücu davalarında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunun belirtildiğini, bu nedenle asliye ticaret mahkemesinin görevsiz olduğunu, dava konusu olayda işin yapılması için sigortalı firma ile müvekkili işletme arasında teklif formu neticesinde sözlü olarak mutabakata varıldığını, aralarında taşeron sözleşmesi bulunmadığını ve sipariş sözleşmesi ile çalışma yapılıp, soğuk hava deposuna civatalı montajlı şekilde 4 adet hava perdesi yapılması konusunda 5.000 TL ücret ile anlaşıldığını, soğuk hava perdelerinden 3 tanesinin bağlantısının kaynak makinası kullanmaksızın civata ile gerçekleştirilip monte edildiğini, ancak sigortalı firma yetkilisi …’in, müvekkili işletmenin sözlü uyarılarına rağmen tüm iş güveliği önlemlerini hiçe sayarak ve yazılı talimat vermeye vakit olmadığını, bu nedenle tüm sorumluluğun bu anlamda kendisinde olduğunu bildirerek “işlemi kaynakla gerçekleştirin” şeklinde sözlü talimat verdiğini, müvekkilinin yazılı talimat olması gerektiğini beyan ettiğini ancak şirket yetkilisinin işin acil olduğunu, yazılı talimatın sonradan verilebileceğini, 4.hava perdesinin bağlantısının fiziki konumu nedeniyle civata ile yapılamayacağını, işlemin acil olduğunu ve sorumluluğun yetkili personelde olduğunu beyan ederek işlemin yapılmasını istediğini, bunun neticesinde yapılan işlem sonrasında hava perdesi kaynakla montajlanırken duvarın iç kısmında kalan izolasyon malzemelerinin yanması sonucunda mezkur olayın gerçekleştiğini, müvekkili işletme çalışanlarının ilk müdahaleyi yaptıklarını, aşırı duman oluşması sonucunda müdahalenin etkisiz kalması üzerine itfaiye ekiplerinin gelmesinin beklendiğini, sonuncu hava perdesinin kaynak makinesi ile yapılmasının iş güvenliği konusunda eğitimlerini ve belgelerini muntazaman tutan müvekkilinin kendisinin insiyatif alarak talimat olmaksızın yapabileceği bir işlem olmadığını, dört adet hava perdesinden ilk üç tanesini, civatalı montajlı şekilde yapan müvekkilinin, iş yeri talimatı olmaksızın insiyatif alarak son hava perdesini kaynak makinesi ile yaparak yangına sebebiyet vermesinin iş güvenliği konusunda eğitimlerini ve evraklarını muntazaman tutması nedeniyle hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu noktada sigortalı iş yeri yetkilisinin sözlü bir talimatı ve isteğinin olduğunun açık olduğunu, olaydan sonra müvekkiline sigorta şirketinden ödeme alabilmek için geriye dönük olarak 19/06/2020 tarihli sipariş sözleşmesi imzalattırıldığını, sigorta ile tam anlamıyla uzlaşabilmek için taşeron sözleşmesi adı altında hasardan sorumlu olduğuna dair sözleşme imzalatmak istenilmiş ise de, müvekkili tarafından imzalanmadığını, müvekkilinin taşeron sözleşmesini imzalamaması nedeniyle verilen sözlü talimatın, yazılı şekilde verileceği güvenini yaratan sigortalı firmanın sözlü talimatını yazıya dökmediğini ve müvekkilini sigorta şirketine karşı hedef gösterdiğini, ardından çıkan yangından müvekkili işletmenin sorumlu olabileceğine dair ihtarname keşide ettiğini, 24/07/2020 tarihli cevabi ihtarnamede, yangının firma yetkilisinin sözlü talimatı nedeniyle çıktığını, müvekkili işletmenin kusur ve ihmalinin bulunmadığını bildirdiklerini, olayda sigortalı firmanın kusuru olmasına rağmen mezkur olayın sigortalı firmanın yetkilisinin sözlü talimatı ile gerekli önlemleri almayarak dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle ihmalinden kaynaklandığını, bu nedenle zarardan sorumlu olduğunu, sigortalı iş yeri yetkililerinin sigorta şirketi ile olan poliçeleri gereği kendilerine kusur yüklenmemesi ve fabrikanın tam donanım yenilenebilmesi için poliçe nezdinde eksiklerini, olay gerçekleştikten sonra bir bir tamamladıklarını, her sene çok yüksek bedeller ödeyen sigortalı şirketi kaybetmemek için sigorta şirketi yetkililerinin, sigortalısının kusur durumunu gizlemeye çalıştıklarını, ekspertiz raporunda belirlenen hasar miktarı ile müvekkili işletmeye yönelik kusur iddialarını kabul etmediklerini, davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu bildirmiş, görevsizlik itirazlarının değerlendirilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davacı … şirketine yangın sigorta poliçesi ile sigortalı iş yerinde, meydana gelen yangında oluşan hasar nedeni ile poliçe hükümleri çerçevesinde sigortalısına ödeme yapan davacının, yangına ve zarara davalı tarafın sebebiyet verdiği iddiası ile yaptığı ödemenin, rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde asliye ticaret mahkemelerinin görevsiz olup, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu iddiasında bulunmuş ise de; davanın mutlak ticari dava niteliğinin bulunmaması yanında halefiyet ilkesine bağlı olarak açılmış olması karşısında sigortalının ve davalının tacir olup uyuşmazlığın her iki şirket yönünden tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemli olduğu ve sigortalı şirket ile davalının ticari işletmeleri ile ilgili bulunduğu, buna bağlı olarak davanın nispi ticari dava niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak davalı tarafın aksi yöndeki iddiası haklı görülmemiş, mahkememizin uyuşmazlığı çözmekle görevli olması nedeniyle yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur.
Davaya konu sigorta poliçesi ile zararın meydana geldiği tarihte dava dışı sigortalıya ait iş yerinin davacı … tarafından sigortalandığı, 10/07/2020 tarihinde sigortalı iş yerinde davalı ile sigortalı arasında yapılan anlaşma uyarınca davalının sigortalıya ait iş yerindeki soğuk hava deposuna 4 adet hava perdesi montajlanması sırasında yangının çıktığı, yangının 4.hava perdesinin kaynaklı olarak yapılması nedeniyle çıkan kıvılcımlardan kaynaklandığı, davacı tarafça sigortalısına 17/07/2020 tarihinde 1.000.000,00-TL, 05/10/2020 tarihinde 2.124.792,64-TL olmak üzere toplam 3.124.792,64-TL ödeme yaptığı dosyada toplanan tüm delillerle sabit olup, taraflar arasında bu konularda uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık, zararı doğuran olayda kimin ya da kimlerin sorumluğunun ve kusurunun bulunduğu ile sigorta şirketi tarafından sigortalısına yapılan ödemelere ilişkin hasar ve hasar tutarları kalemlerinin hasara ve piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu bağlamda kusurun tespiti yönünden somut olayda uyuşmazlık; 4.panelin kaynakla montajının yapılması konusunda sigortalı iş yeri yetkilisinin talimat verip vermediği, buna karşın davalı tarafın kaynakla montaj yapılamayacağına dair sözlü uyarılarda ve yazılı talimat verilmesi talebinde bulunup bulunmadığı, buna rağmen sigortalı iş yeri yetkilisinin sözlü talimatı ile kaynakla montajın yapılıp yapılmadığı ve montaj sırasında davalı ve dava dışı sigortalı tarafından gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflarca sunulan ve bildirilen tüm deliler toplandıktan sonra, davanın niteliği gereği davalı tanıkları dinlenerek ve kusur ve sorumluğun tespiti ile sigortalıya ödenen tazminatın uygunluğu yönünden uzman bilirkişi raporu alınarak uyuşmazlık çözülmüştür.
Davalı tanığı ve sigortalı şirket yetkilisi … talimatla alınan beyanında: sigortalı şirkette mekanik bakımcı olarak çalıştığını, davalının taşeron olup, çelik ve bakım işleri yaptığını, olay tarihinde şeffaf perde montajlanması işinin yapıldığını, davalının elemanlarını gönderdiğini, montajın çelik dubellerle yapıldığını, ara ürün deposunda duvar olmadığı için kaplama montajınını da kaynak ile yaptıklarını, birleştirdikleri sırada arka taraf da bulunan elyafın tutuştuğunu, işin kendisinin sorumluluğu altında yapıldığını, montajlama konusunda ve diğer yapılacak işler konusunda davalı taşeronun elemanlarına kendisinin talimat verdiğini, bağlı bulunduğu bakım biriminin şefinin kendisini görevlendirdiğini, kaynağı yapanın taşeron firma elemanı olduğunu, ara ürün deposundaki şeffaf perdenin montajlanmasının civata ile olmayacağı için kaynak ile birleşimine karar verdiklerini, daha öncede kendisinin kaynak ile şeffaf perdenin montajını yaptığını, ve davalının çalışanına kaynak ile birleştirmesi için talimatı verdiğini, kaynakları yapıp, yan odaya montaj için geçtiklerini, daha sonra dumanların yükseldiğini gördüklerini, su ve yangın tüpleri ile soğutma işlemini yaptıklarını, fakat başarılı olamadıklarını, iş yerinin zarar gördüğünü, kaynak yapılan ürünle arada plastik bir kaplama malzemesi olması gerektiğini, bunun olmadığını sonradan anladıklarını, sacın elyaf ile birleşimi yerinde ısınmadan dolayı yangının çıktığını, kaynak sıçramasından dolayı yangın olmadığını, ısıdan dolayı yangının çıktığını bildirmiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; olay günü dört adet hava perdesi montajı için gittiklerini, üçünün montajını yaptıklarını, dördüncü perdenin sağ tarafının montajını da yapmalarına rağmen sol tarafının montajının olmadığını, çürük olması sebebinden kaynaklandığını, şirket yetkilisi …’in kendilerine puntalı sistemle tutturulabileceğini söylediğini, o esnada içeriden gelen ışığı farkettiklerini, puntalı sistem yaptıkların yerin tam yukarısı olduğunu, yandığını farkedince çalışan İbrahim ve diğer arkadaşları müdahale ederken …’i yemekhaneden çağırmaya gittiğini, işlemi yaptıkları sırada başlarında herhangi bir yetkili veya iş güvenliği uzmanı bulunmadığını, birinin izinli, birinin de vardiyasının olmadığını öğrendiğini bildirmiştir.
Bilirkişiler, hükme esas alınan 04/07/2022 tarihli raporda; sigortalıya ait fabrika alanında bulunan soğuk hava deposunun kapısına hava perdesi asmak amacıyla elektrik kaynağı yapılması sırasında kapı üzerindeki elyaf kaplı sandviç panelin içinde bulunan elyaf ve kolay yanıcı maddelerin tutuşması sonucu yangının meydana geldiğini, yanının meydana gelmesinde sigortalı şirketin %50, davalıya ait işletmenin %30, sigortalı iş yeri yetkilisi …’in %10 ve kaynağı yapan davalı çalışanı …’ın %10 oranda kusur olduklarını, 28.09.2020 tarihli ekspertiz raporuna konu hasarın beyan ile uyumlu olup, hasar ödemesi toplam bedelinin uygun olduğunu, davalının %30 kusuruna karşılık olarak 3.124.792,64-TL olarak ödenen tazminatın, 937.437,79-TL’sinden sorumlu olabileceğini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, taraflarca sunulan ve bildirilerek mahkememizce toplanan deliller, dava dilekçesinde dile getirilen iddialar ile cevap dilekçesinde dile getirilen savunmalar, yeminli tanık beyanları, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun, hükme ve denetime elverişli nitelikte kabul edilen bilirkişi raporu ile; davacı … tarafından, dava dışı sigortalı şirkete ait iş yerinin yangın sigortası poliçesi ile sigortalandığı, poliçe dönemi içinde 10/07/2020 tarihinde sigortalı iş yeri ile davalının yaptıkları sözleşme kapsamında ve sigortalı iş yeri çalışanı tanığın talimatı ve gözetimi altında davalının çalışanlarının gerçekleştirdikleri soğuk hava deposuna 4 adet hava perdesinin montajlanması sırasında yangının çıktığı, davalı tarafça; yangından sonra geriye dönük olarak 19/06/2020 tarihli sipariş sözleşmesi imzalattırıldığı, taşeron sözleşmesinin de imzalanmasının istenilmesine rağmen imzalanmadığı, kendilerinin sigorta şirketine hedef gösterildiği iddia edilmiş ise de, yangının davalı tarafça sözleşme kapsamında yapılan iş sırasında davalı çalışanının eylemi sonucu oluşması nedeniyle davalı tarafın sorumluluğu açısından yazılı bir sözleşmesinin bulunup bulunmadığının bir öneminin bulunmadığı ve 19/06/2020 tarihli sipariş sözleşmesinin davalının sorumluluğuna etki edecek bir içerik taşımadığı açık olmakla bu yöndeki davalı iddiasının uyuşmazlığın çözümüne ve davalının sorumluluğuna bir etkisinin bulunmadığı, davalı tarafça; hava perdelerinden üç tanesinin bağlantısının kaynak makinası kullanmaksızın civata ile gerçekleştirilip monte edildiği, ancak sigortalı firma yetkilisi tanığın, müvekkili işletmenin sözlü uyarılarına rağmen tüm iş güveliği önlemlerini hiçe sayarak ve yazılı talimat vermeye vakit olmadığını, daha sonra verileceğini belirterek iş yeri yetkilisinin talebi ile kaynaklı olarak yapılıp 4. hava perdesinin kaynakla montajlanması sırasında izolasyon malzemelerinin yanmasıyla yangının meydana geldiğinin iddia edilmesine rağmen iş yeri yetkilisi tanığın, işin kendi sorumluluğu ve talimatı altında, ilk üç montajın çelik dubellerle yapılmasından sonra önceden fark etmedikleri kaynak yapılan ürünle arada plastik bir kaplama malzemesi olması gerekmesine rağmen ara ürün deposunda duvar olmadığı için kaplama montajının kaynak ile yapıldığını, yangının kaynak sıçramasından dolayı değil, sacın elyaf ile birleşimi yerinde ısınmadan dolayı çıktığını ve işin kendi gözetimi ve talimatları altında yapıldığını bildirdiği, buna karşın her iki davalı tanığının, davalı tarafın, kaynakla işlem yapılamayacağını ısrarla dile getirdiği ve yazılı talimatın daha sonra düzenlenip verileceğine dair bir beyanda bulunmadıkları, davalı tarafça bu yöndeki iddiayı kanıtlar nitelikte dosyaya hiçbir delil sunulmadığı birlikte değerlendirildiğinde davalının, kaynakla işlem yapılmaması gerektiğine ilişkin ısrarlı beyanda bulundukları ve yazılı talimat verileceğine ilişkin iddiasını kanıtlayamadığı gibi bu durumun davalı çalışanının işlemi kaynakla yapması ve davalı tarafın yapılacak işlemle ilgili iş yapılan yerde gerekli önlemleri alması yükümlülüğünü de ortadan kaldırır bir neden olmadığı, bilirkişi raporunda yangının, hava perdesinin montajının ilk üçünün çelik perçin ile vidalama yöntemiyle yapılmasından sonra 4.kapının kaynak ile yapılması ve çevresindeki yanıcı malzemelerin tutuşması ile meydana geldiğinin açıklandığı, buna göre dosyada toplanan tüm deliller, bilirkişi raporu ve tanık beyanları ile yangının çıkış sebebinin açık ve tartışmasız olup yangına sebebiyet verenlerin kusur durumu ile kusur oranlarının belirlenmesi gerektiği, kusur durumu ile kusur oranlarının belirlenmesinin mahkememizin toplanan delillere göre takdirinde olup toplanan tüm deliller, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre değerlendirilmesi sonucunda her ne kadar bilirkişi raporunda sigortalı iş yeri ve çalışanı ile davalı ve çalışanına ayrı oranlarda kusur yüklenmiş ise de, adam çalıştıranın sorumluluğu çerçevesinde dava dışı sigortalı iş yeri çalışanının ve davalının çalışanının kusurundan da çalıştıranların sorumlu olduğu göz önünde tutularak sigortalı iş yeri ve çalışanının kusuru ile davalı ve çalışanının kusuru ve kusur oranlarının bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda çalışanlara atfedilen kusurun, çalışanların sorumlusu olan dava dışı sigortalı şirket ile davalının belirlenen kusur oranlarına eklenmesi gerektiği, gerek sigortalı iş yerinin gerekse olayda yetkilendirdiği çalışanı …’in kapalı yerde yapılacak kaynak işlemi için çalışma öncesi alanda yanıcı ve yangını hızlandırıcı malzeme olup olmadığı kontrolü yapmamaları, kaynakla işlem yapılması talimatının sigortalı çalışanı tarafından verilmesi ve işlemin yetkilinin talimatı ve gözetimi altında yapılması, kaynakla işlem yapılmasına rağmen işin yapılmasından önce ateşli iş izninin sigortalı iş yeri tarafından hazırlanmaması, bunlara bağlı olarak raporda ayrıntıları belirtilen yazılı mevzuata aykırı davranmaları ve alınması gereken önlemleri almamaları nedeniyle yangının çıkmasında dava dışı sigortalı şirketin %60 oranında kusurlu olduğu, buna karşın yangına sebebiyet verenin davalı çalışanı olması ve yangının davalının sözleşme ile üstlendiği iş sırasında meydana gelmiş olması nedeniyle; davalının, çalışma yapılacak alanda gereği gibi kontrolünü yerine getirmemesi, riskleri tespit edip tedbirleri almaması, yüksek risk halinde gerektiği takdirde çalışmayı reddetmemesi, yazılı izin ve talimat almadan kaynakla çalışma yapmasına bağlı olarak raporda ayrıntıları belirtilen yazılı mevzuata aykırı davrandığı, davalının eylem ve ihmallerine göre %40 oranında kusurlu olduğu,
her ne kadar davacı ve davalı taraflarca bilirkişi raporunda belirlenen kusur durumuna ve kusur oranlarına itirazda bulunulmuş ise de; tarafların itiraz dilekçelerinde aksi iddialarını soyut nitelikte dile getirip, kusur ve kusur durumunu etkiler hiçbir delil ve belge örneğini dosyaya sunmamaları nedeniyle ve dosyada toplanan deliller ve bilirkişi raporu karşısında itirazlarının haklı olmadığı, bilirkişi raporunda ayrıntıları açıklandığı üzere ekspertiz raporu ile tespit edilip belirlenen yangından zarar gören mal varlığının niteliklerinin ve tutarlarının, ekspertiz raporunda tespit edilen nitelik ve değerlere uygun olduğu, buna göre davacı … tarafından yapılan ödemenin poliçe kapsamına ve maddi gerçekliğe uygun olup davalı tarafça ödemenin fahiş olduğu iddia edilmiş ise de, iddialarını kanıtlar nitelikte hiçbir delil ve belgenin dosyaya sunulmaması nedeniyle ekspertiz ve bilirkişi raporu karşısında davalı tarafın bu konudaki iddiasını kanıtlayamadığı gibi başkaca bir delil toplanmasının da gerekmediği, ekspertiz raporunda ve bilirkişi raporunda sigortalı iş yerinde meydana gelen zararın 3.124.792,64TL olarak belirlendiği, davacı … şirketinin, yaptığı ödemeyi davalı tarafın kusuru oranında davalı taraftan talep edebileceği, kendi sigortalısının kusuruna düşen bedeli talep etmesinin mümkün bulunmadığı, buna göre davacı tarafça sigortalısı şirkete 17/07/2020 tarihinde 1.000.000,00TL ve 05/10/2020 tarihinde 2.124.792,64TL olmak üzere toplam 3.124.792,64TL ödeme yapılmasına bağlı olarak, %40’ı oranındaki 1.874.875,58TL tazminat talebinde bulunabileceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile; sigorta poliçesine bağlı ve halefiyet ilkesi gereği, davacı tarafça sigortalısına ödenen hasar bedelinin, davalının kusuru oranına denk gelen 1.249.917,06TL tazminatın ödeme tarihlerinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, uyuşmazlığa konu olayın tacirler arası haksız fiilden kaynaklanmış olması, tarafların ve dava dışı sigortalının tacir olup ticari işletmeleri ile ilgili olmasına bağlı olarak davacı tarafın avans faizi talebinin yasal normlara uygun olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağın avans faizi ile tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1.249.917,06TL tazminatın 1.000.000,00TL’lik bölümünün 17/07/2020 tarihinden 249.917,06TL’lik bölümünün 05/10/2020 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Davanın KISMEN REDDİ ile;
Davacı tarafın fazlaya ilişkin 1.874.875,58TL’lik isteminin reddine,
3-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 85.381,83-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 53.363,65-TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 32.018,18‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 53.363,65-TL harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 147.993,36TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Reddedilen alacak bölümü için davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 192.743,78 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-a)Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 84,00-TL üç adet posta tebligat gideri, 62,50-TL on bir adet elektronik tebligat gideri, 79,00-TL müzekkere ve posta gideri, 1,20-TL iki adet kep reddiyatı, 5.950,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 6.236,00-TL yargılama giderinden 2/5’inin karşılığı olan 2.494,4‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3/5’inin karşılığı olan 3.741,6‬0-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
b)Davanın kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle davalı tarafça yapılan 52,00-TL iki adet posta tebligat gideri, 23,90-TL müzekkere ve posta gideri ücretinden oluşan toplam 75,90-TL yargılama giderinden 3/5’inin karşılığı olan 45,54-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 2/5’inin karşılığı olan 30,36-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile 3/5’inin karşılığı olan 792,00-TL’sinin davacıdan, 2/5’inin karşığı olan 528,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/09/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza