Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/448 E. 2021/1180 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/448
KARAR NO : 2021/1180

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/07/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı bankanın ççç Şubesi aracılığı ile Kredi Garanti Fonu garantili 10.000.000-TL tutarında ticari kredi kullandığını, kredi ödeme planına göre 2.479.880-TL tutarlı 2. taksit ödemesi 02/11/2018 tarihinde olduğunu, müvekkilini elinde olmayan nedenlerle taksitin ödemesi vadesinde mümkün olmadığını, bu husus önceden davalı bankaya da bildirildiğini, karşılıklı mutabakat ile vadesinde ödenmeyen taksit dolayısı ile davalı banka, hesap kat işlemi yapmadığını, kredinin geri çağrılmadığını ve dolaysı ile müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, ancak 27/11/2018 tarihinde 2. taksit bedeli olarak 2.553.223-TL davalı banka tarafından tahsil edildiğini, mutabakat gereği kredi hesabı kat edilmediğini ve dolayısı ile temerrüt olgusu gerçekleşmemiş olmakla yapılması gerekenin 25 günlük gecikme faizinin anapara üzerinden işletilmesi olduğunu, ayrıca sözleşmede bir uyarlama yapılmadığını, müvekkili şirketin davalı bankanın bu talebini kabul etmemesi halinde 03/05/2019 vadeli 3. taksitte, zaten anaparaya 25 günlük faiz gecikme faiz oranı ile birlikte tahsil edilmiş olduğundan alınacak faiz miktarında ve dolayısı ile 3. taksitte, alınan gün yani 25 günlük faizin eksik tahakkuk ettirilmesi ya da 3. taksit vadesinin 25 gün uzatılmasını talep ettiğini, sözlü olarak yapılan görüşmelerde, temerrüt olgusunun gerçekleştiğinden bahisle temerrüt faizi uygulanacağı ve 3. taksitin vade veya tutarında bir değişiklik yapılmayacağının müvekkili şirkete bildirildiğini, davalı bankanın krediye ilişkin bu uygulaması; sözleşme ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu, 3. ve sonraki taksitler ile birlikte mükerrer ödeme durumu oluştuğunu, bu sebeple fazla alınan faiz miktarının hesaplanarak müvekkil davacı şirkete iadesi, bunun mümkün olmaması halinde, 3. taksitte kredi faiz miktarının yeniden hesaplanarak 25 günlük indirim yapılması ve bunun da kabul görmemesi halinde 3. taksit vadesinin 25 gün uzatılması talepli, aksi uygulama halinde yasal yola başvurulacağı, ihtarname ile birlikte davalı bankanın temerrüde düşmüş olacağı davalı bankaya müvekkil davacı şirket tarafından İzmir … Noterliğinin 31/12/2018 tarihli .. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 02/01/2019 tarihinde ihtar edildiğini, ayrıca bu ihtarnamede müvekkili şirketin davalı bankanın alınan faiz uygulamasının farklı olduğu, kredi şartnamesi ve mevzuata uygun olduğu iddiasında olması halinde; müvekkili şirket tarafından da anlaşılabilmesi için, bilgi edinme kanunu çerçevesinde, kredi ve faiz uygulaması ile ilgili, hangi alacak kalemine, kaç oranında ve ne tür faiz uygulandığı gibi bankacılık teknik uygulaması ve uygulanan mevzuat hükümleri gibi hususlarda kendilerine ayrıntılı bilgi verilmesini ve bu bağlamda imzalanan kredi sözleşmesi ve alınan faiz tutarına ilişkin belgelerin bir suretinin kendilerine verilmesini talep ettiğini, davalı bankanın İzmir … Noterliğinin 31/01/2019 tarihli … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde bir takım açıklamalar yaptığını, fakat müvekkili şirketin taleplerinin uygulamayacağını bildirdiğini, ayrıca talebe rağmen, istenilen belge evrakları vermediği gibi, uygulanan mevzuat ile ilgili bilgi vermediğini, sonuç olarak müvekkili şirketin, kredinin geri kalan taksitlerini zamanında ödeyerek, son taksit tarihi olan 30/04/2020 tarihinde kredi borcunu kapattığını, müvekkili şirketin çektiği kredinin niteliği gereği, uygulanan ve alınan faizlerin yukarıda etraflıca anlatıldığı şekilde olması gerektiğini, sonuç itibari ile müvekkili şirketin çektiği kredi için olması gerekenden daha fazla miktarda faiz ödediğini, ancak fazla ödemenin ne kadar olduğu hususunda hala daha bilgi sahibi olmadığını belirterek müvekkili şirket tarafından fazla ödenen kredi taksit ve faiz miktarının tespiti ile belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere bedel arttırım hakkı saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 1.000,00-TL fazla ödemenin davalı bankanın temerrüde düştüğü 02/01/2019 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faiz, bu talep kabul görmez ise yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davacı arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesi ile davacı 03.05.2017 tarihinde 10.0000.000-TL bedelli kredi kullanıldığını ve ilk taksit 1 yıl sonra, diğer taksitler 6 ayda bir ödeme olacak şekilde ödeme planı imzalandığını, davacı şirketin 03.05.2018 tarihli ilk taksitini gününde ödediği, 02.11.2018 tarihinde ödemesi gereken 2.479.880.64-TL’lik taksitini ise gününde ödemediğini, 25 gün gecikmeli ödediğini, bir sonraki taksit günü ise 03.05.2019 tarihi olduğunu, davacı açtığı işbu dava ile gününde ödemediği taksit için 25 gün boyunca parayı bedelsiz/ faizsiz olarak kullanmış olmayı hedeflediğini, işbu davada sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden, dava açılması için 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmiş olması nedeni ile açılan davanın reddedilmesi gerektiğini, zamanında ödenmeyen 2. taksit ile ilgili olarak, Kredi Genel Sözleşmesi ve sözleşmenin ayrılmaz eki olan ödeme planında belirtilen faiz oranı olan % 39 üzerinden 25 günlük faiz uygulandığını ve kredi taksit tutarına ilave olarak 69.849.97-TL faiz, 3.492.50-TL BSMV toplam 73.342.47-TL ödenmemiş olan 2. taksite ilave edilerek 27.11.2018 tarihinde 2.553.223.11-TL tahsil edildiğini, davacının 3. ve sonraki taksitleri ile birlikte mükerrer ödeme yapıldığı iddiasının yerinde olmadığını, çünkü müvekkili bankaca yapılan tahsilat sözleşme hükümleri kapsamında 2. taksitin geç ödenmesinden dolayı, davacının katlanması gerekli bir miktar olup, söz konusu durum taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri ile de sabit olduğunu, davacının dilekçesinin 1. maddesinde belirtildiği gibi davacı ile müvekkili banka arasında herhangi bir mutabakat olmayıp, söz konusu işlemde taraflar arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesi ve sözleşmenin ayrılmaz eki olan ödeme planı hükümleri uygulandığını, her tacir bütün işlerinde basiretli tacir gibi davranmakla yükümlü olduğunu, davacının müvekkili banka ile imzaladığı sözleşme ile buna bağlı olarak üstleneceği yükümlülüklerin kapsam ve sonuçlarını tartarak hukuki ilişkiye girdiğini ve Kredi Genel Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme hükümleri kapsamında tesis edilen işlemle ilgili olarak, davacının dava dilekçesindeki hiçbir iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir … Noterliğinin 31/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı evrakı ile evrakın ilgililere tebliğine ilişkin belge fotokopileri,
3-İzmir … Noterliğinin 31/01/2019 tarihli … yevmiye numaralı evrakı ile evrakın ilgililere tebliğine ilişkin belge fotokopileri
4-… Bankası Türk Anonim Ortaklığı … Şubesi ile davacı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Ticari Kredi Sözleşmesi ile kullandırılan kredi açısından düzenlenen hesap özeti ve ekstreleri ile kat ihtarnamesi,
5-Bankacılık alanında uzman bilirkişinin 22/11/2021 havale tarihli raporu,
6-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, taraflar arasında imzalanan 03/05/2017 tarihli, 10.000.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davacının elinde olmayan sebeplerle ödenemediği iddiasına konu 02/11/2018 tarihinden ödenmesi gereken 2.479.880,00-TL tutarındaki ikinci taksit bedelinin davalı banka tarafından 27/11/2018 tarihinde 2.553.223,00-TL olarak tahsil edilmesi akabinde, kredi borcu hesabının kat edilmemesine ve temerrüt olgusunun gerçekleşmemesine rağmen davacı şirketin 25 günlük gecikme faizinin anapara üzerinden işletilmesi ve sözleşmenin uyarlanması taleplerinin görmezden gelinerek, davalı banka tarafından 03/05/2019 tarihli üçüncü taksit bedeli açısından temerrüt faizi işletilmesi ve üçüncü taksit tarihinde 25 gün ertelenme yapılmaması neticesinde, fazla ödeme konusunda bilgi sahibi olmayan davacı şirketten fazla olarak tahsil edildiği iddia olunan bedellerin davalı bankadan temerrüt tarihi olan 02/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile bu talebin yerinde görülmemesi durumunda yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında davacı şirketin taksit ödemesinde gecikmesi akabinde davacı şirketten fazla tahsilat yapıldığı iddiası ile davalı bankanın sebepsiz zenginleşmesi çerçevesinde, davacı şirketten fazla tahsil edildiği iddia edilen bedelin davalı bankadan alınarak davacı şirkete verilmesi talebine ilişkin olduğu dikkate alınarak sebepsiz zenginleşme kurumuna dair düzenlemelere değinmekte fayda görülmüştür.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu (818 sayılı BK)’nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (Benzer hüküm 6098 sayılı TBK)’nun m. 77 vd.yer almıştır.) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Bu genel açıklamadan sonra sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmesi için aranan şartların açıklanmasında yarar görülmüştür.
Birinci şart; taraflardan birisinin malvarlığında bir eksilmenin vukubulmasına karşı, diğerinin malvarlığında bir çoğalmanın gerçekleşmiş olmasıdır. Bir malvarlığındaki eksilme, aktifin azalması ya da pasifin çoğalması şeklinde olabileceği gibi, aktifin çoğalmasına ya da pasifin azalmasına engel olma yoluyla da gerçekleşebilir.
İkinci şart; sözü edilen eksilme ile çoğalma arasında bir illiyet bağının bulunmasıdır.
Üçüncü şart, yine sözü edilen azalma ile çoğalmanın haklı bir sebebe dayanmamasıdır. Taraflardan biri, diğerine hükümsüz bir sözleşme gereğince misli mahiyette bir şey vermişse muteber olmayan sebebe dayanan bir iktisap söz konusudur. Sözleşmedeki şekil noksanlığı, fiil ehliyetsizliği, imkansızlık, hukuka veya ahlaka aykırılık, muvazaa gibi sebepler, butlan nedeniyle kazandırmayı geçersiz kılan sebepler olduğundan bu durumlarda kazandırma geçerli hukuki sebebe dayanmamaktadır.
Dördüncü şart; vukubulan iktisabın (çoğalmanın) sebepsiz iktisap kuralları dışında, özel bir hukuk kuralına dayanılarak iadesi mümkün olmamalıdır. Zira böyle bir imkan varsa artık sebepsiz iktisap kuralları değil, sözü edilen özel kurallar uygulanır. İadenin; istihkak davası, haksız inşaat sebebiyle tazminat davası, sözleşmenin ifası davası, sözleşmeden dönme sebebiyle iade davası, vekaletsiz iş görmeye dayanan iade davası gibi yollarla gerçekleştirilmesi mümkünse, artık sebepsiz iktisap kurallarına başvurulamaz (Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7.Baskı, İstanbul 1993, s. 734-738).
Bu tür işlemlerde amaç; davalının edindiği çoğalma sonucu, tüm malvarlığında meydana gelen artışın iadesinden ibarettir.
Davalı bankaya müzekkere yazılarak davacı şirket ile imzalanan kredi sözleşmesi ve sözleşmeye bağlı hesaba ait tüm kayıt ve belgeler celp edilerek dosya muhteviyatına kazandırılmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, … Bankası Türk Anonim Ortaklığı … Şubesi ile davacı … Anonim Şirketi ile arasında imzalanan 03/05/2017 tarihli, 10.000.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi ile kullandırılan kredi açısından düzenlenen hesap özeti ve ekstreler ile kat ihtarnamesi, İzmir … Noterliğinin 31/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları, İzmir … Noterliğinin 31/01/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; taraflar arasında imzalanan 03/05/2017 tarihli, 10.000.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından uygulamalar ile davacı şirketten tahsil edilen bedellerin kredi sözleşmesine ve yasal mevzuata uygun olup olmadığı, davacı şirketin ikinci taksit bedelini gecikmeli olarak ödemesi neticesinde davalı banka tarafından hangi işlemlerin uygulandığı, davacı şirketten tahsil edilen ikinci taksit bedelinin hangi kalemlerden oluştuğu, uygulanan işlemlerin ve tahsil edilen bedellerin kredi sözleşmesine ve yasal mevzuata uygun olup olmadığı, davacı şirketin talep ettiğini iddia ettiği 25 günlük gecikme faizinin anapara üzerinden işletilmesi ve sözleşmenin uyarlanması taleplerinin kredi sözleşmesi hükümleri ile yasal mevzuat kapsamında karşılanıp karşılanamayacağı, üçüncü taksit bedeline temerrüt faizi uygulanıp uygulanmadığı, davalı bankanın temerrüt faizi uygulamasının kredi sözleşmesine ve yasal mevzuata uygun olup olmadığı, neticeten kredi sözleşmesi hükümleri ve yasal mevzuat göz önünde bulundurulduğunda davalı bankanın davacı şirkete kullandırdığı kredi kapsamında davacı şirketten fazla tahsilat yapıp yapmadığı, yapmış ise hangi alacak kalemlerine ilişkin olarak ne kadar miktarda fazla tahsilat yaptığı, varsa davacı şirketin davalı bankadan talep edebileceği fazla tahsilat miktarının ne kadar olduğu hususları ile sair hususların belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bankacılık alanında uzman bilirkişi 22/11/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı … Anonim Şirketi ile davalı … Bankası Türk Anonim Ortaklığı … Şubesi arasında 03.05.2017 tarihinde 10.000.000,00-TL tutarında Kredi Genel Sözleşmesi düzenlendiğini, taraflar arasında düzenlenen Kredi Genel Sözleşmesinin 11. ve 12. maddeleri çerçevesinde, davalı bankanın davacıdan, vadesinde ödenmeyen kredi taksitleri sebebiyle temerrrüt faizi talep ve faiz bedelini tahsil edebileceğini, taraflar arasında düzenlenen Kredi Genel Sözleşmesinin yukarıda belirtilen hükümleri çerçevesinde, davalı banka tarafından davacıya herhangi bir ihtarname keşide edilmesine, herhangi bir ihbar ya da bildirimde bulunmasına gerek kalmasızın, vade tarihinden itibaren temerrüt faizi tahakkuk ettirilmesinin mümkün olduğunu, davalı banka tarafından davacıya 03.05.2017 tarihinde, 6 ayda bir taksit ödemeli, aylık % 1,18 akdi faiz oranıyla 10.000.000,00 TL tutarında ticari taksitli kredi kullandırıldığını, söz konusu krediye ait davacı şirketin kaşe ve yetkilisi ile müteselsil kefil … … …’nun imzalarını havi ödeme planında temerrüt faiz oranının % 39,00 yazılı olduğu, 27.11.2018 tarihinde davalı banka tarafından davacı şirketten toplam 2.553.223,11-TL tahsil edildiği konusunda ihtilaf bulunmadığını, davalı banka tarafından 02.11.2018 vadeli 2.479.880,64-TL tutarındaki kredi taksiti ile 69.849,97-TL temerrüt faizi ve 3.492,50-TL tutarında Bsmv olmak üzere toplam 2.553.223,11-TL tahsil edildiğini, uygulanan temerrüt faiz oranının sözleşmeye ve ödeme planına uygun olduğunu, davalı banka tarafından tahsil edilen temerrüt faizi ve Bsmv’nin tam ve doğru hesaplandığını, davacı şirketin davalı bankaya keşide ettiği İzmir … Noterliğinin 31.12.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde ileri sürdüğü iddia ve taleplerin gerek taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri, gerekse de bankacılık teamülleri çerçevesinde haklı sayılabilelecek herhangi bir dayanağının bulunmadığını, davalı banka tarafından tahsil edilen 69.849,97-TL tutarındaki temerrüt faizi ve bu faize ait 3.492,50-TL tutarındaki BSMV’nin Kredi Genel Sözleşmesi ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde, bilimsel, gerekçeli ve taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesi denetimine uygun ve elverişli olarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı banka tarafından davacı şirkete kullandırılan kredi borcunun taksitlerinin ödenmesinde düşülen temerrüt sonucunda davacı şirketten tahsil edilen bedellerin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğu, davalı banka tarafından davacı şirketten sözleşmeye ve yasal mevzuata aykırı herhangi bir tahsilat yapılmadığı, davacı şirketin davasını ispatlayamadığı kanaatine varılmış ve bu doğrultuda hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir … Noterliğinin 31/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı evrakı ile evrakın ilgililere tebliğine ilişkin belge fotokopileri, İzmir … Noterliğinin 31/01/2019 tarihli … yevmiye numaralı evrakı ile evrakın ilgililere tebliğine ilişkin belge fotokopileri, … Bankası Türk Anonim Ortaklığı Alsancak Şubesi ile davacı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Ticari Kredi Sözleşmesi ile kullandırılan kredi açısından düzenlenen hesap özeti ve ekstreleri ile kat ihtarnamesi, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 22/11/2021 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan 03/05/2017 tarihli, 10.000.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davacının elinde olmayan sebeplerle ödenemediği iddiasına konu 02/11/2018 tarihinden ödenmesi gereken 2.479.880,00-TL tutarındaki ikinci taksit bedelinin davalı banka tarafından 27/11/2018 tarihinde 2.553.223,00-TL olarak tahsil edilmesi akabinde, kredi borcu hesabının kat edilmemesine ve temerrüt olgusunun gerçekleşmemesine rağmen davacı şirketin 25 günlük gecikme faizinin anapara üzerinden işletilmesi ve sözleşmenin uyarlanması taleplerinin görmezden gelinerek, davalı banka tarafından 03/05/2019 tarihli üçüncü taksit bedeli açısından temerrüt faizi işletilmesi ve üçüncü taksit tarihinde 25 gün ertelenme yapılmaması neticesinde, fazla ödeme konusunda bilgi sahibi olmayan davacı şirketten fazla olarak tahsil edildiği iddia olunan bedellerin davalı bankadan temerrüt tarihi olan 02/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile bu talebin yerinde görülmemesi durumunda yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 22/11/2021 havale tarihli raporunda davacı şirketin davalı bankaya keşide ettiği İzmir … Noterliğinin 31.12.2018 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamede ileri sürdüğü iddia ve taleplerin gerek taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri, gerekse de bankacılık teamülleri çerçevesinde haklı sayılabilelecek herhangi bir dayanağının bulunmadığı, davalı banka tarafından tahsil edilen 69.849,97-TL tutarındaki temerrüt faizi ve bu faize ait 3.492,50-TL tutarındaki BSMV’nin Kredi Genel Sözleşmesi ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunu mütalaa ettiği, davalı banka tarafından davacı şirkete kullandırılan kredi borcunun taksitlerinin ödenmesinde düşülen temerrüt sonucunda davacı şirketten tahsil edilen bedellerin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğu, davalı banka tarafından davacı şirketten sözleşmeye ve yasal mevzuata aykırı herhangi bir tahsilat yapılmadığı, davacı şirketin davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken harcın davanın açılışı sırasında peşin olarak alındığı anlaşılmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.