Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/441 E. 2022/548 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/441
KARAR NO : 2022/548

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/07/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … Paket Dağitım Hizmetleri Anonim Şirketine ait sürücüsü … …’nın sevk ve İdaresindeki … … … plakalı araç ile … …’ye ait sürücüsü … …’in sevk ve idaresindeki … … … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada … … %100 kusurlu olduğunu, sigorta şirketi tarafından eksik ödeme hasar hesaplaması ile ilgili olup kusur ile ilgili itilaf olmadığını, araç onarıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından 4.081,71-TL ödeme yapıldığını, alınan ekspertiz raporunda araçta meydana gelen hasarın onarımı için yedek parça ve işçilik ücreti olarak 20.582,97-TL belirlendiğini ancak kısmi ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00-TL’nin sigorta şirketine başvuru tarihi olan 05.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, hasar aşamasında yapılmış ödeme nedeni ile davanın reddi gerektiğini, davacının daha önceden kazaya karışıp karışmadığının tespiti gerektiğini, Adli Tıp Kurmu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını, davacının değer kaybı ve hasar bedeli tazminatına yönelik bilirkişi raporu alınması ile yapılacak hesaplama sigorta genel şartları eki uyarınca yapılmasını, eksper rapor ücretinin reddine karar verilmesini, 7327 sayılı kanunun huzurdaki davaya uygulanmasını, davalı şirket temerrüte düşmediğinden faizin reddine karar verilmesini, aksi kanaatte ise dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını, hüküm kurulmaması halinde yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … … … Sigorta Şirketi nezdinde dava dışı … Paket Dağıtım Hizmetleri Anonim Şirketine ait … … … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, varsa …/…/… tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde … TC Kimlik numaralı … … tarafından şirkete yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığını gösterir tebligat evrakları,
3-Hasar dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-…/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… … … ve … … … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… … … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporları,
9-İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporları,
10-Davacı vekilinin …/…/… havale tarihli ıslah dilekçesi,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, …/…/… tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … … … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesi, ekspertiz raporu ücretinin ise yargılama giderleri içerisinde davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Davalı … … … Sigorta Şirketi nezdinde dava dışı … Paket Dağıtım Hizmetleri Anonim Şirketine ait … … … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 20/08/2020 ile 20/08/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta teminatının maddi hasar yönünden araç başına 41.000,00-TL olduğu görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman ve bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, …/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, … … … plakalı araca ait tramer kaydı ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … … … plakalı araç sürücüsü ile … … … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve …/…/… tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … … … plakalı araçta meydana gelen hasar ile oluşan hasar bedelinin ne kadar olduğu, ayrıca ekspertiz raporu ücretinin makul olup olmadığı belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti …/…/… havale tarihli raporlarında sonuç olarak, davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … …’nın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57. maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna hatası ile etken olduğu. davacı taraf sürücü … …’nin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52(a-b) maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna hatası ile etken olduğunu, dava konusu … … … plakalı 2003 model Peugeot 307 1.6 XR 5 kapı otomobilin hasarlı olduğu anlaşılan parçalarının dava konusu … tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen hasarın giderim bedelinin 17.600,00-TL (KDV dahil) olduğunu, kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın yaklaşık 60.000,00-TL ile 70.000,00-TL olduğu göz önüne alındığında otomobilin onarımının ekonomik olacağını, davalı sigorta şirketi tarafından davacı yana 25.06.2021 tarihinde 4.081,71-TL ödeme yapıldığını, bakiye hasar alacak tutarının 13.518,29-TL olduğunu ancak dava konusu trafik kazasında her iki sürücünün de kazanın oluşumunda etken kusurları olması sebebiyle tarafların kusur oranları mahkemece takdir edildikten sonra bakiye hasar alacağının ortaya çıkacağını mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporlarına karşı itirazlarını içerir dilekçesi ve davacı vekili tarafından sunulan …/…/… tarihli uzman görüşü raporu ile bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporları arasında çelişki meydana geldiği göz önünde bulundurularak; İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, …/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … … … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, … … … plakalı araca ait tramer kaydı, bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporları, davacı vekili tarafından sunulan …/…/… tarihli uzman görüşü raporu ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … … … plakalı araç sürücüsü ile … … … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve …/…/… tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … … … plakalı araçta meydana gelen hasar ile oluşan hasar bedelinin ne kadar olduğu, ayrıca ekspertiz raporu ücretinin makul olup olmadığı belirlenerek, davacı vekili tarafından sunulan …/…/… tarihli uzman görüşü raporu ile bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporları arasında çelişki kati surette giderilerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti …/…/… havale tarihli raporlarında sonuç olarak, davalıya sigortalı kamyonetin sürücüsü … … %100 (yüzde yüz) asli kusurlu olduğunu, davacı taraf sürücüsü … …’nin kusursuz olduğunu, dava konusu hasar onarım tutarının KDV dahil 19.402,96-TL olduğunu, bu hasar tutarına göre davacının kalan alacağının 15.321,25-TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekili …/…/… havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 15.321,25-TL olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği ve ıslah edilen bedel üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Davalı vekilinin İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının, davacıya ait aracın kazanın meydana geldiği kavşağa önce girmiş olması ve araçların hızlarının makul düzeyde bulunması dikkate alındığında kusur atfının yerinde olduğu, raporun mahkememiz ara kararı doğrultusunda davacı vekili tarafından sunulan …/…/… tarihli uzman görüşü raporu ile bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporları arasında çelişkiyi giderir mahiyette olduğu, kaldı ki raporun uzman görüşü raporundan farklı olarak yalnızca sağ emniyet kemerinin hasar bedeline dahil edilmemesi yönünden farklılık içerir şekilde tanzim edildiği anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları,İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … … … Sigorta Şirketi nezdinde dava dışı … Paket Dağıtım Hizmetleri Anonim Şirketine ait … … … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, varsa …/…/… tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesinde … TC Kimlik numaralı … … tarafından şirkete yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığını gösterir tebligat evrakları, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, …/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … … … ve … … … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … … … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporları, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporları, davacı vekilinin …/…/… havale tarihli ıslah dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın …/…/… tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … … … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesi, ekspertiz raporu ücretinin ise yargılama giderleri içerisinde davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, davacıya ait aracın kazanın meydana geldiği kavşağa önce girmiş olması ve araçların hızlarının makul düzeyde bulunması dikkate alındığında dava konusu trafik kazasının … … … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana geldiği, kaza neticesinde davacıya ait … … … plakalı aracın hasar gördüğü, davacı vekilinin davacıya ait araçta oluşan hasarın onarım bedelinin tazmini amacıyla iş bu davayı ikame ettiği, davalı … … … Sigorta Şirketi nezdinde dava dışı … Paket Dağıtım Hizmetleri Anonim Şirketine ait … … … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin incelenmesinde, poliçenin 20/08/2020 ile 20/08/2021 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigorta teminatının maddi hasar yönünden araç başına 41.000,00-TL olduğu, davacıya ait dava konusu araçta oluşan hasarın onarım bedelinin KDV dahil 19.402,96-TL olduğu, dava açılmadan önce davacı tarafça yapılan başvuru neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 25/06/2021 tarihinde 4.081,71-TL ödeme yapıldığı, ödemenin mahsubu neticesinde davacının bakiye hasar onarım bedeli alacağının 15.321,25-TL olduğu, davacı vekilinin …/…/… havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 15.321,25-TL olarak ıslah ettiklerini beyan ettiği ve ıslah edilen bedel üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hükmün tashihi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304. maddesinde; ”Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıdaki madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların mahkemece re’sen veya tarafların talepleri üzerinde düzeltilebileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamında değerlendirildiğinde; dava konusu trafik kazasının …/…/… tarihi itibariyle vuku bulduğu, davacı tarafın dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine yaptığı başvuruya ilişkin evrakın 05/07/2021 tarihi itibariyle tebliğ edildiği, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 16/07/2021 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, ancak mahkememizce hükmün 1 numaralı fıkrasında sehven temerrüt tarihi olarak 18/11/2020 tarihine yer verildiği, bu durumun basit, açık ve anlaşılabilir maddi bir hatadan kaynaklandığı, bahsi geçen durumun hükmün infazında tereddüt oluşturabileceği göz önünde bulundurularak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304. maddesi hükmü kapsamında bahsi geçen maddi hatanın düzeltilmesi doğrultusunda mahkememizin 21/06/2022 tarihli 2021/441 Esas 2022/548 Karar sayılı hükmünün 1 numaralı fıkrasında yer alan “18/11/2020” ibaresinin “16/07/2021” olarak tashihine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Hasar bedeli tazminatı talebinin KABULÜNE, 15.321,25-TL maddi tazminatın rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 18/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … … Sigorta Şirketinden alınarak davacı … …’ye verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.046,59-TL karar ve ilam harcından, 59,30-TL peşin harç ile 260,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 727,29-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 52,50-TL elektronik tebligat, 61,20-TL posta masrafı, 3.600,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL peşin harç, 350,00-TL ekspertiz rapor ücreti, 59,30-TL başvurma harcı ve 260,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 5.342,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ

Her ne kadar mahkememizce 21/06/2022 tarihli 2021/441 Esas 2022/548 Karar sayılı hükmünün 1 numaralı fıkrasında “18/11/2020” şeklinde ibareye yer verilmiş ise de, temerrüt tarihi 16/07/2021 olmasına rağmen sehven 18/11/2020 olarak yazıldığı anlaşılmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304. maddesi gereğince 21/06/2022 tarihli 2021/441 Esas 2022/548 Karar sayılı hükmünün 1 numaralı fıkrasında yer alan “18/11/2020” ibaresinin “16/07/2021” olarak tashihine karar verilmiştir.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.