Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/41 E. 2021/519 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/41 Esas
KARAR NO : 2021/519

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta Anonim Şirketinin trafik sigortasını düzenlediğini … plakalı aracın kontrolsüz U dönüşü yapmasından dolayı %100 kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca 26/08/2020 tarihinde çarpması sonucunda müvekkiline ait araçta hasar oluştuğunu, müvekkilinin aracında kaza sonrası eksik ödenen hasar tazminatı farkının Yargıtay kararlarına göre gerçek zarar iskontosuz ve KDV dahil hesabı ile fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak üzere şimdilik 10,00-TL’sinin ve Anayasa Mahkemesince KTK 90. maddesinin iptaline yönelik verilen karar sonrası araçtan mahkum kalınan 7 gün karşılığı şimdilik 10,00-TL’nin 03/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre belirsiz alacak davası açmasına imkan olmamasına rağmen belirsiz alacak davasının kısmi alacak davası olarak kabul edilmesinin gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 26.08.2020 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 15.11.2019/2020 tarihleri arasında … sayılı ZMS (trafik) poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkili olduğu şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 39.000- TL ile sınırlı sorumluluğu olduğunu, yapılan başvuru üzerine … numaralı hasar dosyası açıldığını, ve ekspertiz raporu doğrultusunda maddi hasar tazminatı için davacı yana 09.10.2020 tarihinde 5.434,97-TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme ile müvekkil şirket yükümlülüğünü yerine getirdiğini, şayet buna rağmen yine de tazminat hesaplaması yapılacak ise bu ödemenin tazminattan tenzili yapılması gerektiğini, ayrıca 07.12.2020 tarihinde tedarikçi … Oto Hizmetleri Sanayi Ve Dış Ticaret Anonim Şirketine hasara ilişkin olarak 141,60-TL ödeme yapıldığını, davacının beyan ettiği kusur oranını kabul etmediklerini, kusurun ve zararın mahkeme tarafından tespitinin gerektiğini, şayet bir hesaplama yapılacak ise yürürlükte bulunan trafik sigortası genel şartları ekine göre yapılması gerektiğini, davacı tarafın aracının önceki hasarlarının da incelenmesi ve buna göre değerlendirme yapılmasının gerektiğini, uzman görüşü adı altında belirlenen bedelin yasal dayanağının bulunmadığını, mecburi olmayan masrafların davalı taraftan talep edilemeyeceğini, araç mahrumiyet tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili olduğu sigorta şirketinin temerrüte düşmediğini belirterek haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak fotokopisi,
2-Davalı … … Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 20/12/2017 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … Oto Kiralama Turizm Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
3-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
4-26/08/2020 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı,
5-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
6-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
7-Trafik ve otomotiv alanında uzman bilirkişinin 28/05/2021 havale tarihli raporu,
8-18/06/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi,
9-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 26/08/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli ve ikame araç bedelinin belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedeli ve ikame araç bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 26/08/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde bulunan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ve poliçe kapsamında açılmış bulunan hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, dava konusu trafik kazasına karşılan araçlara ait tescil kayıtları ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle 26/08/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar oluşumunun ve dava konusu araca ait tamirat evraklarının birbiri ile uyumlu olup olmadığının, aracın makul tamirat süresinin ne kadar olduğunun, hasar miktarı kapsamında oluşan hasar bedelinin ve aracın tamiratı süresinde ikame araç bedelinin belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 28/05/2021 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü … …’ın 2918 sayılı Kanunun 47/C, yönetmeliğin 109/B-8 ve Kanunun 84/C maddelerini ihlal ettiğini, … plakalı araç sürücüsü …’nın ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza neticesinde dava konusu araçta oluşan hasar sebebiyle aracın onarım bedelinin 12.473,57-TL olduğunu, davalı tarafça yapılan 5.437,97-TL tutarındaki ödeme düşüldüğünde davacı tarafça talep edilebilecek hasar bedelinin 7.035,60-TL olduğunu, aracın makul onarım süresinin 10 gün olduğunu, onarım süresi boyunca emsal bir aracın günlük 200,00-TL bedelle temin edilebileceğini, bu sebeple ikame araç bedelinin 2.000,00-TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekilinin 21/06/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile hasar bedeli yönünden dava dilekçesinde 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 6.884,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu görülmektedir.
Davalı sigorta şirketinin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında dolaylı zarar mahiyetinde bulunan ikame araç bedeli yönünden sorumluluğu bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak fotokopisi, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, 26/08/2020 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı … Oto Kiralama Turizm Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru sonucunda varsa açılan hasar dosyası ve varsa başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 26/08/2020 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 28/05/2021 havale tarihli raporları ile sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu uyuşmazlığın 26/08/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli ve ikame araç bedelinin belirlenmesi ile belirlenecek hasar bedeli ve ikame araç bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili taleplerine ilişkin olduğu, bilirkişi heyeti 28/05/2021 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü … …’ın 2918 sayılı Kanunun 47/C, yönetmeliğin 109/B-8 ve Kanunun 84/C maddelerini ihlal ettiğini, … plakalı araç sürücüsü …’nın ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza neticesinde dava konusu araçta oluşan hasar sebebiyle aracın onarım bedelinin 12.473,57-TL olduğunu, davalı tarafça yapılan 5.437,97-TL tutarındaki ödeme düşüldüğünde davacı tarafça talep edilebilecek hasar bedelinin 7.035,60-TL olduğunu, aracın makul onarım süresinin 10 gün olduğunu, onarım süresi boyunca emsal bir aracın günlük 200,00-TL bedelle temin edilebileceğini, bu sebeple ikame araç bedelinin 2.000,00-TL olduğunu mütalaa ettikleri, davacı vekilinin 21/06/2021 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile hasar bedeli yönünden dava dilekçesinde 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 6.884,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırmış olduğu, dava konusu araçta oluşan hasar ve hasar bedeline yönelik talebin davacı tarafça usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat edildiği anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-a)Hasar bedeli talebi yönünden açılan davanın KABULÜNE, 6.884,00-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla davacı vekilinin talebi ile bağlı kalınarak 03/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … Sigorta Şirketinden tahsili ile davacı … Oto Kiralama Turizm Ticaret Limited Şirketine verilmesine,
b)İkame araç bedeli talebi yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 470,24-TL karar ve ilam harcından, 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 410,94 -TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 33,00-TL elektronik tebligat, 42,00-TL posta masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı, 118,00-TL tamamlama harcı, 350,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplamda 1.662,10-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 1.659,68-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın kabul oranı dikkate alınarak 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca davanın ret oranı dikkate alınarak 10,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.