Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/404 E. 2022/362 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/404
KARAR NO : 2022/362

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vergi Numarası … olan davacılar ile davalıya mirasen eden … – … adi ortaklığı, davalı idaresinde olup,davacılarlerimize hiçbir şekilde bilgi verilmediğini, davalının Adi ortaklık zararına olarak sadece merkez adresi açık bırakılarak şubelerini kapattığını, iş bu şubelerde kendi adına tek ortak olarak kurduğu Limited Şirket olarak faaliyetlerin sürdürüldüğünü, adi ortaklıktaki … isminin de limited şirkette birebir kullanıldığı,adi ortaklık ile davalı tarafça kurulmuş bulunan Limited şirketin aynı unvan altında ve aynı işi yaptığı düşünüldüğünde özensiz yönetim dışında rekabet yasağına da aykırı davranan davalının kendi yararına, davacılarler zararına hareket ettiğini, davacıların uğramış oldukları zararların karşılanmasını temin için öncelikle davalının şahsi mal varlığı ile … Ayakkabı Tekstil İnşaat Turizm San.ve Tic.Ltd.Şti.nin malvarlıkları üzerine ihtiyati haciz ve tedbir konulmasına, esasa ilişkin olarak; davacıların murisi …’nun 04.02.2008 tarihinde vefatı sonrasında … – … şahıs işletmesi davacılardan … ile … ve davalı …’a mirasen intikal ettiğini, murisinin sağlığında işletmenin merkezi Bornova da olmak üzere yine Bornova, Ayvalık ,Edremit ve Manisa da da bir çok şubesi bulunduğunu, davacı … tarafından 2018 yılı ocak ayı gibi, karşı taraf … tarafından … Ayakkabı Tekstil İnşaat Turizm San.ve Tic.Ltd. Şti. adı ile tek ortaklı olarak şirket kurulduğu duyum alınmıştır.O güne kadar aynı ünvanla ve aynı iş kolu olarak faaliyet gösterildiğinden davacı tarafından kardeşinden hiç kuşku duyulmamış ise de bu duyumdan sonra yapılan harici araştırmada davalının … Ayakkabı Tekstil İnşaat Turizm San.ve Tic.Ltd.Şti. adı ile … Ticaret Siciline kayıtlı ve davalının tek ortağı olduğu şirketin 2015 yılında kurulduğu ve merkez adresinin de Adi ortaklık olarak daha önce faaliyet gösterilen … Mah…. NO….-…. Bornova olduğunun öğrenildiğini, yine Bornova, Ayvalık,Edremit ve Manisa’daki adi ortaklık şubelerinin kapatıldığı ve mülkiyeti karşı taraf ile …’a ait olan iş bu taşınmazlarda ki şubeler ile kiralık olarak kullanılan Manisa’da ki şubenin davalı … … tarafından kurulan ve … Ayakkabı Tekstil İnşaat Turizm San. ve Tic.Ltd.Şti. adını almış olan şirket tarafından kullanılmaya başlandığını, … tarafından vekili aracılığı ile davalıya Milas … Noterliği 29.01.2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarı ile kardeş olmaları ve husumet oluşmaması adına uzlaşma istediğini, davalı tarafça anılan ihtara cevap verilmemiş, sonuca ulaşmayan görüşmeler ile oyalama takdiği ile …’a bilgi verilmediğini, bunun üzerine diğer … da davalıdan ortağı bulunduğu adi ortaklığa ilişkin kendi hak ve alacağını talep etmeye, yasal haklarını kullanmayı istemiş ve her iki davacılar açısından davalıya Karşıyaka … Noterliği 18.06.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarı gönderilerek, davacıların bilgi edinme hakkına binaen yönetici ortak olarak kendilerine adi ortaklığın mali durumu, işleyişi, stok durumu, merkez ve şubelerinın işleyiş, kar ve zarar durumları hakkında bilgi verilmesi, adi ortaklığın defter ve kayıtlarının nerede bulunduğunun bildirilerek, denetime açık ve hazır halde bulundurulmasının istenildiğini, anılan ihtara da cevap verilmemiş,bu aşamada adi ortaklığın şubelerine ilişkin tüm şubelerinin kapatıldığı ve bu adreslerde davalının tek ortaklı olarak kurduğu … Ayakkabı Tekstil İnşaat Turizm San.ve Tic.Ltd.Şti.tarafından faaliyet gösterildiğinin anlaşıldığını, davacılar ile davalıya Mirasen intikal eden ve 25.04.2008 tarihinde Ticaret Ünvanı … – … olarak değiştirilen, ticaret siciline bu unvan ile tescil edilmiş Vergi Numarası … olan Adi Ortaklık ticaret kayıtları ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne … sicil numarası ile kayıtlı … Ayakkabı Tekstil İnşaat Turizm San.ve Tic.Ltd.Şti ticaret sicil ve Şube kayıtları celp edildiğinde faaliyet konularının aynı olduğunu, Vergi Numarası … olan davacılar ile davalıya mirasen intikal eden … – … adi ortaklığına denetleyici kayyum atanmasına, davalı … … ‘ın şahsi malvarlıkları ile … Ayakkabı Tekstil İnşaat Turizm San.ve Tic.Ltd.Şti.mal varlıkları üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasına, vekalet ücretlerinin ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacıların açmış olduğu davanın gerek usul ve gerekse esas yönünden haksız ve mesnetsiz olup, reddi gerektiğini, davalı ve davacıların babası olan …’nun “…” ticaret unvanıyla kavafiye ticareti yapmak üzere, gerçek kişi münferit tacir olarak 22.01.1975 tarihinde, … sicil numarası ile Ayvalık’ta bir ticari işletme açmış ve ticaret siciline tescil ettirdiğini, …, bilahare yine münferit gerçek kişi tacir olarak, İzmir Şubesi’ni
… sicil numarası ile “… İzmir Şubesi” ticaret unvanı ile 05.06.1981 tarihinde tescil ettirdiğini, ardından …, İzmir 5.İcra Tetkik Merci’nin …/… Esas sayılı dosyası ile konkordatoya müracaat ettiğini, murisin vefat etmesi üzerine sadece davalı …, ticaret işletmeyi gerçek kişi tacir olarak işletmeye devam edeceğini beyan ederek, 25.04.2008 tarihinde ticaret unvanını “…-…” şeklinde değiştirdiğini ve gerçek kişi münferit tacir olarak bu tarihten itibaren ticaret siciline kayıtlı olarak ticareti tek başına sürdürdüğünü, davalının adi şirketin yetkilisi olarak özensiz ve şirkete zarar verici davranışı bulunmadığını, davacıların talebinin bir miktar paradan ibaret olduğunu ve bu miktarı da 10.000-Tl olarak belirlediklerini, ihtiyati haczin koşullarının gerçekleşmediğini, davacıların belirledikleri zarar miktarı için davalının ve limidet şirketinin tüm varlığına ihtiyati haciz konulmasının mümkün olmadığını, davacıların davasının tazminat davası olup, henüz hukuka aykırı bir fiilin olup olmadığını, zararın gerçekleşip gerçekleşmediğinin belli olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkilleri ile davalının …’nun mirasçıları olduğunu, tarafların murisinin … ayakkabı ismi ile üretim yaptığını ve bu konuda çeşitli il ve ilçelerde mağazaların bulunduğunu, murisin vefatından sonra miras yoluyla müvekkilleri ve davalıya bu şubelerin miras kaldığını, miras sebebiyle intikal nedeniyle taraflar arasında adi ortaklık kurulduğunu, davalının söz konusu şubeleri kötü yönettiğini, davalının aynı alanda başka bir şirket kurarak adi ortaklığa ait mağazaların içinin boşaltılarak davalının kurduğu şirkete aktarıldığını, birtakım taşınmazların ortaklık aleyhine davalının kurduğu şirkete devredildiğini, bu şekilde müvekkillerinin kar ve kazanç paylarından yoksun kaldığını, yoksun kalınan kar ve uğranılan zarar miktarlarının bilinemediğini, bu hususların ve muhasebe evraklarının denetlenmesi için İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde tespit talebinde bulunduklarını, adı geçen mahkemece
…/… D. İş karar sayılı karar ile bu istemin reddedildiğini iddia ederek davalının şahsi mal varlıkları ile dava dışı … Ayakkabı Tekstil İnşaat Turizm Sanayi Tic. LTD.ŞTİ7nin malvarlıkları hakkında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mahkemece keşif yapılarak davacıların yoksun kaldığı kar payları, kazanç payları, uğradıkları zararların tespit edilerek davalıdan tahsili ile müvekkillerine verilmesini talep etmiştir. Yargılama devam ederken davacılardan …’nun vefat ettiği, davacının diğer davacı … ve davalı …’nun mirasçısı olarak kaldığı, bir diğer mirasçısının daha bulunduğu ancak davaya bu davacı yönünden devam etmek istemedikleri ve sadece davacı … yönünden devam etmek istediklerinin davacı vekilince bildirildiği görülmektedir.
Davalı vekili, davacı tarafın belirsiz alacak davası açmaktan hukuki yararlarının bulunmadığı, davanın kısmi dava ve bunun dışında kalan kısım yönünden tespit davası mahiyetinde olduğu, harcın davacı tarafça eksik yatırıldığı, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı ve kayyım atanmasının mümkün olmadığı, murisin terekesinde bir işletme bulunmasının mirasçıları adi şirket ortağı yapmadığı, bu konuda taraflar arasında sözleşme yapılmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin kanundan kaynaklandığı ve miras ortaklığının adi şirket olarak nitelendirilemeyeceği taraflar arasında adi ortaklık bulunmadığından haksız rekabet hükümlerinin uygulanamayacağı davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davanın görüldüğü İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davanın tarafların murisinden intikal eden ticari şirket ile ilgili olduğu, TTK 4. Maddesi uyarınca görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile
…/… Esas …/… Karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize tevdi edilmiştir.
Dava, miras ortaklığından kaynaklanan alacak istemlerine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, tarafların murisinin terekesinde bulunan ayakkabı mağazalarının miras ile taraflara intikal ettiği, davacı tarafça bu intikal eden mağazaların davalı tarafça işletilip kendilerinin zararına hareket edildiği, kendilerine kar payı verilmediği, ayrıca davalı tarafça kurulan şirkete terekeye konu taşınır ve taşınmaz malların nakledildiği, davalı tarafça bu hususların gerçeği yansıtmadığı, taraflar arasında herhangi bir adi şirket sözleşmesinin bulunmadığı, tarafların miras ortağı olduğu hususlarının ileri sürüldüğü görülmektedir. Diğer yandan tarafların dava konusu uyuşmazlık kapsamında tacir sıfatları bulunmamaktadır. Davanın konusunu oluşturan uyuşmazlığın terekeyi devralan mirasçılar arasında miras ortaklığına konu işyerlerinin yönetimi ve bu kapsamda zarar ve alacak iddialarından oluştuğu görülmektedir. Diğer yandan İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı gerekçesinde davanın tarafların murisinden intikal eden ticari şirket ile ilgili olduğu ve bu sebeple mahkemenin görevsiz olduğu kabul edilmiş ise de taraflara murislerinden intikal eden herhangi bir ticari şirket bulunmamaktadır. Kaldı ki taraflar arasında bulunup bulunmadığı tartışmalı olan adi ortaklık ilişkisi de TTK’da düzenlenmemiştir. Söz konusu adi ortaklık ilişkisi TBK’da düzenlenmiştir. Varlığı bir an için kabul edilebilecek olsa bile böyle bir ilişki içerisinde bulunan kişilerin sırf bu ilişkiden dolayı tacir sıfatı kazanacakları ve tacir olmanın hüküm ve sonuçlarının kendiliğinden tahakkuk edecek olduğunun kabulüne yasal olanak bulunmamaktadır. Buradan hareketle ise böyle bir ilişkideki hukuki uyuşmazlığın ticari bir uyuşmazlık olarak kabul edilebilmesi mümkün değildir. Başka bir söyleyişle taraflar arasında mutlak ya da nispi ticari bir iş ve buna bağlı bir dava yoktur, taraflar arasında kanundan kaynaklanan miras ortaklığı ilişkisi söz konusudur, tarafların davaya konu uyuşmazlık kapsamında tacir sıfatları bulunmamaktadır, taraflar mirasçıdır, davada bu sıfatla hareket etmektedirler, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu kabul edilecek olsa dahi adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmamaktadır, adi ortaklık durumu ortaklara tacir sıfatını kendiliğinden kazandırmamaktadır, adi ortaklığa ilişkin uyuşmazlıkların peşinen ticari kabul edilebilmesine ve bu uyuşmazlıkların tamamına Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bakılmasına imkan bulunmamaktadır. Bahsi geçen bu durumlar karşısında davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesine, bu dava kapsamında mahkememizin görevsiz bulunduğuna karar vermek gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır. Diğer yandan görev hususu dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir. Bu itibarla mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK nın 114/1-c maddesinin yollaması ile HMK 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-İş bu dosyanın İzmir 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşıldığından, Mahkememizce verilen iş bu karşı görevsizlik kararının istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi durumunda, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 22. maddesi gereğince görevli Mahkemenin belirlenmesi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/04/2022

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza