Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/401 E. 2023/154 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/401 Esas
KARAR NO : 2023/154
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında … Mahallesi … Pafta … Ada … Parsel …/İZMİR- … Mah. … Cad. No:… … …/İZMİR adresinde davalı tarafça imal edilmiş olan … Daire … dükkan-müştemilat ve çevre aydınlatma inşaatının elektrik tesisatı işçiliğinin müvekkil tarafından yapılması amacıyla 200.000 TL bedel ile 16.10.2017 tarihinde Elektrik Tesisatı Taşeronluk Sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşmede, işin süresinin 24 ay olduğu, işin sözleşme imzalanması tarihi itibariyle başlanacağı davacının işi, işverenin hazırladığı iş programına paralel şekilde yapmakla yükümlü olduğu kararlaştırıldığını, davalı tarafından, sözleşme konusu ilgili yerde başlanacak olan inşaatın imalatı geciktirildiğini, davacı, sözleşme imza tarihi ve sözleşmede belirtilen süreyi göze alarak davalı taraf ile sözleşmede belirtilen bedelde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme konusu taşınmazın imalatına geç başlaması nedeniyle, sözleşmenin imza tarihi, davacının sözleşmeye konu hizmeti yerine getirmeye başlama/ bitirme tarihi arasında geçen süreç içerisinde işçilerin konaklama,yol,yemek,SGK primleri, muhtasar vergi vb. diğer tüm giderlerde meydana gelen fiyat artışı nedeniyle davacı zarara uğradığını, davacının kusuru olmadan meydana gelen bu gecikme nedeniyle davacının uğradığı zararın davalı tarafça ödenmesi gerektiğini, davalı tarafça ilgili sözleşmede belirtilen süre içerisinde, koşullarda ve zamanında ödeme yapılmadığından dolayı davacının vade farkı alacağı bulunduğunu, davalı taraf ödemeleri; farklı farklı tarihlerde 2017-2021 yılları arasında ait Finansbank ‘ta bulunan ilgili banka hesabından davacının Akbank’ta bulunan ilgili banka hesabına ve 2019 yılı 12. Ayda ve 2020 yılı 2. Ayında teslim edilen, 27/12/2019,30/03/2020 ve 15/05/2020 düzenlenme tarihli çekler ile ödeme yapıldığını, ayrıca davacı tarafından sözleşmeye ek olarak yapılan hizmetlere ilişkin olarak davalı tarafa düzenlenen 16.12.2020 tarihli … fatura seri numaralı ve 14.750,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, düzenlenen faturaya davalı tarafça itiraz edilmediğini, ancak davalı tarafça fatura bedeli davacıya ödemediğini, davacının, sözleşmeden ve ilgili faturadan dolayı kaynaklanan alacağının ödenmesi amacıyla davalı tarafa Karşıyaka …. Noterliği’nin … yevmiye nolu ve 18.02.2021 tarihli ihtarnamesi ile ihtar gönderilmiş, davalı tarafçada Bornova … Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile taşınmazın geç imal edildiği kabul edilmiş ancak davacıya karşı borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiğini belirterek sözleşme konusu taşınmazın imalatına davalı tarafça geç başlanması nedeniyle sözleşmenin akdedilmesinden ve sözleşme gereğince davacının sözleşme gereğince hizmete başlama- bitiş tarihi arasında geçen süreç içerisinde işçilik maliyetlerinden meydana gelen artıştan dolayı, davacının uğradığı zararın tazmini olarak şimdilik 8.000,00-TL, Karşıyaka … Noterliği’nin … yevmiye nolu ve 18.02.2021 tarihli ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek Avans Faizi ile birlikte tahsiline, sözleşme gereğince yapılan ödemelerin, sözleşmede belirtilen süre ve koşullarda yapılmadığından dolayı meydana gelen vade farkının şimdilik 7.250,00 TL Karşıyaka … Noterliği’nin … yevmiye nolu ve 18.02.2021 tarihli ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek Avans Faizi ile birlikte tahsiline, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 16.12.2020 tarihli … nolu 14.750,00 TL fatura bedelinin Karşıyaka …. Noterliği’nin … yevmiye nolu ve 18.02.2021 tarihli ihtarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça, Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 12. Maddesinde işin işçilik bedeli anahtar teslim götürü bedeli 200.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, tüm malzemelerin davalı şirket tarafından sağlanması, firmanızın işçilik yapması kararlaştırıldığını, ihtarnamenizde özetle işlerin 14 ay gecikmeli olarak yapıldığı, imalatları davalı şirket tarafından geciktirildiğinden bahisle çalıştırılan işçilerin konaklama, yol, yemek, SGK primleri, Muhtasar vergi vb diğer tüm giderlerde meydana gelen fiyat artışı sebebiyle 110.000,00 TL zarar ettiğinizi; yine bu zarar sebebiyle 28.000,00 TL vade farkı alacaklarının doğduğunu, 16.12.2020 tarih ve … numaralı faturadan dolayı da 14.750,00 TL alacaklı olduğunu ve netice itibari ile cem’an 152.750,00 TL alacaklı oldukların belirttiklerini, davacı tarafça talep edilen bu alacak kalemlerinden 14.750,00 TL fatura alacaklarının cari hesabınıza alacak olarak kaydedildiğini ve 16.12.2020 fatura tarihi itibari ile 25.100,30-TL cari hesapta alacaklı olduklarını, bu alacaklarını da 07.01.2021 tarih … numaralı 14.337,00 TL bedelli e-arşiv fatura (hatalı üretimleriniz sebebiyle boya, badana, alçı tamiratları sebebiyle uğranılan zarar için tarafımızca kesilen fatura), 08.01.2021 tarihli Finansbanktan yapılan 10.000,00 TL eft ve 27.01.2021 tarihli yine … banktan hesabınıza yapılan 763,30 TL eft gönderilmek suretiyle alacaklarının tamamının ödendiği anlaşıldığını, davacı tarafın diğer iki alacaklarına gelince; taraflar arasında yapılan sözleşmenin 8. Maddesinde “İşçilerin konaklama, yol, yemek, SGK primleri, muhtasar vergileri ve bunun gibi tüm genel giderler ve taşeron karı sözleşme birim fiyatlarına dahil edilmiştir. Taşeron esas taahhüt süresi içerisinde tamamen ifasına kadar nakliye ve işçi ücretlerinin artması vs. Sebeplerle istisna ederek ,fiyat artış ve kendisine fazla para ödenmesi talebinde bulunamaz” denildiğini, dolayısıyla davacıların işçileri için ödenilen ve davalı şirketten talep edilen fiyat farkı ve maliyet artışını sözleşme gereği talep etme haklarının olmadığını, basiretli bir tacir olarak, işlerin yapılması sırasında işin durumunun gerektirdiği sayıda işçi çalıştırmaları, masrafları kontrol altında tutmaları gerektiğini, ticari basiretsizlikleri sebebiyle uğradıklarını iddia ettikleri ancak belgelendiremeyen tamamen hayal ürünü olarak talep edilen 110.000,00 TL maliyet artışı sebebiyle uğranılan zararı talep etmelerinin mümkün olmayacağını, 28.000,00 TL vade farkı adı altında bir alacakları da bulunmadığını, davacı tarafın taleplerine karşılık cevabi ihtarnamelerinde belirttikleri üzere, davacı tarafa hiçbir borçlarının bulunmadığını, davacı tarafın dava konusu yaptığı 16.12.2020 tarihli ve 14.750,00 TL bedelli fatura da dahil olmak üzere davalı firmadan cem’an 251.145,30 TL alacaklı olduğu, bu alacakların tamamının cari hesap hareketlerinden de görüleceği üzere muhtelif tarihlerde nakit ödeme (Banka yolu ile eft), çek, 31.12.2020 tarihli tediye makbuzu ve 07.01.2021 tarihli 14.337,00 TL bedelli e-arşiv faturaları (hatalı üretimler sebebiyle boya, badana, alçı tamiratları sebebiyle uğranılan zarar için davacı tarafça kesilen fatura) ile ödendiği görüleceğini, belirterek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya Elektrik Mühendisi ile SMMM bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 08/02/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; Rapor incelenmesi sonucu elde edilen bilgiler doğrultusunda davacı defter ve dayanağı belgelerinin incelenmesi sonucunda davacının davalıdan 23.132,00 TL bakiye alacağının olduğu, Davalı defter ve dayanağı belgelerinin incelenmesi sonucunda davalının davacıya her hangi bir borcunun olmadığı tespit edildiğini, davalı şirketin imalatlarının gecikmesinden kaynaklı olarak sözleşme bitim süresi 16.10.2019 tarihinden sonrada davacının elektrik tesisatı işçiliğine devam ettiği,davacının Temmuz 2020 tarihinde en son yapılan işler için davalı şirkete 4 adet fatura kestiği,bu süre zarfında davacının yapmış olduğu işçilik maliyetlerinde (yaklaşık 9 ay süresince) artış olduğu ve davacının maliyet artışı nedeni ile zarara uğradığı değerlendirilmiş olup, Rapor kapsamında olduğu üzere;davalının işin gecikmesinden kaynaklanan davacı tarafından yapılan işlem kapsamında davacının yukarıda da belirtildiği üzere 23.132,00 TL’lik miktarı talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Mahkememizce dosya Elektrik Mühendisi ile iki SMMM bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 01/08/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; 08.02.2022 tarihli bilirkişi heyet raporuna itirazlar olmuş, itirazlar doğrultusunda tekrar inceleme yapıldığını, Davacı talepleri, 16.12.2020 tarihli … sıra nolu 14.750,00-TL bedelli e-Arşiv fatura, Bu fatura her iki tarafın kayıtlarında yer alması, sözleşmeye istinaden düzenlenmesi nedeniyle kabulünün gerekeceği, Sözleşmede kararlaştırılmış olmasına rağmen, davalının sebep olduğu 14 ay gecikmeli olarak hizmet verilmesi nedeniyle davacının işçilerinin konaklama, yemek, SGK primleri Muhtasar Vergi ödemesi vb. giderler nedeniyle 110.000,00-TL zararın oluştuğu hususuna ilişkin olarak, bu hususta ilk bilirkişi heyet raporunda da; “davacının yapmış olduğu işçilik maliyetlerinde artış olduğunu ve davacının maliyet artışı nedeniyle zarara uğradığının değerlendirildiği” ifade edilmiş, ancak davacı zararına ilişkin her hangi bir tespit ve değerlendirme yapılmadığını, dava dosyası ve sunulan belgeler incelenmiş, davacının; sözleşme yapıldığı 16.10.2017 tarihlinden sonraki 14 ay içerisinde davalıya ihtar çekmediği, işçilere ilişkin “yemek, SGK primleri Muhtasar Vergi ödemesi vb.” konuları gündeme getirmediği gibi, dava dosyasına; geç başlanan süre içinde yapılan masraf varsa (yemek, SGK primleri Muhtasar Vergi ödemesi vb.) bu masrafların belgelerini sunmadığı görülmüş olup, 110.000,00-TL zararın ayrıntılı olarak belgeli açıklama yapılmadığından, bu zararın nasıl oluştuğu anlaşılamadığını, davalının taşınmazda yer alan imalatları geç yapması, yapılan ödemelerin süre ve belirtilen koşullarda yapılmaması nedeniyle 28.000,00-TL vade farkı talep edilmesi hususu, Bu hususa ilişkin olarak; Davalı ile davacı arasında düzenlenen sözleşmenin Madde 10-Ödemeler; “Ödemeler aylık hak ediş şeklinde olacaktır. Her ay sonu taşeron tarafından hazırlana hak ediş işverene teslim edilir. İşveren tarafından gerekli kontroller 3 gün içerisinde yapılarak hak ediş tutarının %94’lük kısmı hak edişin onayının ardından 1 hafta içerisinde taşeron hesabına yatırılır. Hakediş miktarının %6’lık kısmı da taşeronun tüm işlerinin tamamlanmasından sonra yapılan son hak edişi ile birlikte ve SGK borcu yok ise ödenecektir.” Şeklinde düzenlenmesine rağmen, tarafların bu maddede yer alan hükmü düzenlemeye uymadığı anlaşılmakla birlikte; akdedilen sözleşmenin 8.mad. Fiyat Farkları düzenlenmiş olup; ”İşçilerin konaklama, yol, yemek, SGK primleri, muhtasar vergileri ve bunun gibi tüm genel giderler ile taşeron karının sözleşme birim fiyatına dahil edildiği, taşeronun esas taahhüt müddeti içerisinde tamamen ifasına kadar nakliye ve işçi ücretlerinin artması vs. sebeplerle istisna ederek fiyat artışı ve kendisine fazla para ödenmesi talebinde bulunamayacağı, hüküm altına alındığını, vade farkına ilişkin olarak; taraflar arasında teamül haline gelmiş bir uygulama bulunmamakla birlikte, yapılan sözleşmede, geç ödemelere vade farkı uygulanacağı hususunda bir düzenleme de bulunmadığını, ayrıca; davacının vade farkı talep edip, edemeyeceği hususu hukuki bir konu olup, heyetimizde uzman hukukçu bulunmadığını, düzeltilmiş tabloya göre; davacının kesmiş olduğu faturalara istinaden, davalıdan 3.132,00-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olduğu hususlarında görüş ve kanaatlerini içeren raporunu sunmuşlardır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporları ve sair deliller birlikte incelendiğinde taraflar arasında 16/10/2017 tarihli Elektrik Tesisatı Taşeronluk Sözleşmesinin akdedildiği, buna göre … Mahallesi … Pafta … Ada … Parsel …/İZMİR- … Mah. … Cad. No:… … …/İZMİR adresinde davalı tarafça imal edilmiş olan .. Daire … dükkan-müştemilat ve çevre aydınlatma inşaatının elektrik tesisatı işçiliğinin davacı tarafından yapılacağı ve bu işlerin karşılığında 200.000 TL bedelin davalı tarafından davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı her ne kadar davacı tarafından sözleşme konusu taşınmazın imalatına davalı tarafça geç başlanması nedeniyle , sözleşmenin akdedilmesinden ve sözleşme gereğince mü hizmete başlama bitiş tarihi arasında geçen süreç içerisinde işçilik maliyetlerinden meydana gelen artıştan dolayı uğradığı zararın tazmini olarak 8.000,00 TL’ nin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek Avans Faizi ile birlikte tahsiline ve davacının sözleşme gereğince yapılan ödemelerin, sözleşmede belirtilen süre ve koşullarda yapılmadığından dolayı meydana gelen vade farkı 7.250,00 TL’ nin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin fiyat farkı başlıklı 8. Maddesinde “İşçilerin konaklama, yol, yamek, SGK primleri, muhtasar vergiler ve bunun sözleşme birim fiyatina dahil edimiştir. Taşeron esas taahhüt müddeti içerisinde tamamen ifasına kadar nakliye ve işçi ücretlerinin artması vs. sebeplerle istisna ederek fiyat artışı talebinde bulunamaz.” hükmünün öngörüldüğü, vade farkı alacağı istenebilmesi için taraflar arasında vade farkı istenebileceği hususunun yazılı delille veya taraflar arasındaki uygulamayla ispat edilebileceği, vade farkı alacağını ihtiva eden bir fatura düzenlenip davalı tarafa tebliğ edilmesinin ve süresinde bu faturaya itiraz edilmemiş olmasının yukarıda belirtilen şartların gerçekleştirilmemesi halinde tek başına vade farkı istenebileceği sonucunu doğurmayacağı anlaşılmakla davacı talebinin bu yöndeki alacak talepleri haklı görülmemiştir.
Davacı tarafından tarafından davalı adına düzenlenen 16.12.2020 tarihli … nolu 14.750,00 TL fatura bedelinin tahsili talebinin ise bilirkişi raporunda taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının davalıdan 3.132,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne 3.132,-TL alacağın 24/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek %10,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
3.132,-TL alacağın 24/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek %10,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 3.132,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 3.132,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 2.049,3‬0-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 512,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.536,97‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 8 adet KEP gideri 5,60 TL, 2 adet tebligat gideri 38,00 TL, 8 adet elektronik tebligat gideri 46,00 TL, dosya masrafı gideri olarak 175,40 TL, bilirkişi ücreti 3.200‬ -TL olmak üzere toplam 3.465,00-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü nazara alınarak 361,74-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinden 137,80-TL’sinden davalının,1.182,20‬-TL’sinden davacının sorumlu tutulmak kaydı ile davacı ve davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı