Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2022/189 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARA
ESAS NO : 2021/22
KARAR NO : 2022/188

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde; taraflar arasında yapılan sebze-meyve alım satımına ilişkin anlaşma gereği müvekkili şirketin, icra takibine konu 30/07/2016, 06/08/2016, 13/08/2016 tarihlerinde düzenlenen 55 adet fatura karşılığı 418.961,17 TL’lik sebze-meyveleri İzmir halinin … numaralı parselinde yer alan davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketin hiçbir yasal gerekçesi olmamasına rağmen fatura bedellerini ödemediğini, müvekkili tarafından 20.10.2017 tarihli dilekçe ile TC İzmir Valiliği Ticaret İl Müdürlüğüne başvuruda bulunulduğunu, davalı şirketin fatura bedellerini ödediğini, bu duruma çok kişinin şahit olduğunu bildirmesi ve kasa ve yevmiye defteri gibi bir belgenin sunulamaması, tanık dinlenememesi nedenleriyle kesin bir kanaate ulaşılmasının mümkün bulunmadığı, yargı yolu ile uyuşmazlığın çözülmesinin gerektiği gerekçesiyle bir karar verilmediğini, Hakem Heyeti tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığından alınan 10.11.2017 tarihli yazı ile taraflar arasında mal alışverişinin olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davaya konu icra takibinin yapıldığını, davalının hiçbir dayanak olmadan kötü niyetli ve tahsil sürecini uzatmak amacıyla borca ve ferilerine itiraz ettiğini, zorunlu arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını bildirmiş, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin İzmir Meyve ve Sebze halinin … numaralı parselinde faaliyet gösteren hal komisyoncusu olduğunu, davacı tarafın iddiasının aksine taraflar arasında yazılı bir alım satım sözleşmesi bulunmadığı gibi 55 adet faturanın müvekkili şirketin, ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını ve bu faturalara ilişkin olarak müvekkili şirkete bir mal teslimi yapılmadığını, davacı tarafın mal teslimine ilişkin müvekkili şirketin imzasını içeren irsaliyeleri dosyaya sunamadığını, talep edilen faizin fahiş ve yasal olmadığını, bu nedenle alacak miktarının likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talep edilmesinin mümkün olmadığını, davanın haksız ve yersiz olup, iddiaların hiçbirini kabul etmediklerini bildirmiş, davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafça taraflar arasında var olduğu iddia edilen ticari ilişkiden doğan ve faturaya dayalı alacağının ödenmediği iddiası ile davalı hakkında iddia ettiği alacağın tahsili için yapılan icra takibinde, davalının, borca ve ferilerine ilişkin yaptığı itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasında; davacı, davalı hakkında ticari ilişkiden kaynaklandığını iddia ettiği ve faturalara dayalı alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde sunulan itiraz dilekçesi ile; davacı tarafın hiçbir alacağının bulunmadığı iddia edilerek borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle davalı hakkındaki takip durmuştur.
Dava, İİK’nun 67(1) maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Dosyadaki belge örneklerinden, davacı tarafın, davadan önce Sanayi Ticaret İl Müdürlüğü Hakem Heyetine başvurduğu, davacı tarafın alacağını yazılı delillerle kanıtlayamadığı, uyuşmazlığın yargı yolu ile çözülmesi gerektiği gerekçesiyle esas hakkında bir karar verilmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davaya konu alacakla ilgili yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, her iki tarafın kabulündedir. Davacı taraf, yapılan sözlü anlaşma gereği, dava ve takibe konu 55 adet fatura karşılığı meyve ve sebzeyi davalının İzmir halinde bulunan … nolu parseline teslim ettiği, teslim edilen ürünler hakkında dava konusu faturaların düzenlenip davalıya verilmesine rağmen davalının bedelini ödemediği iddiasında olup; davalı taraf, davacı taraf ile aralarında hiçbir ticari ilişki bulunmadığı, dile getirilen tüm iddiaların gerçek olmadığı savunmasında bulunmuştur.
Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, bunun yanında tanıklarla davasını ispat edeceğini iddia etmiş ise de uyuşmazlık miktarı itibariyle taraflar arasındaki sözlü alım satım anlaşmasının ve bu anlaşma uyarınca mal tesliminin ve bedelin ödenip ödenmediğinin tanıkla ispatının mümkün olmaması karşısında davacı tarafın tanık dinlenmesi talebinin reddine karar verilip, davalı tarafça ticari ilişkinin inkar edildiği göz önünde tutularak tarafların dayandıkları delillere göre defter ve kayıtları bilirkişi aracılığı ile incelenerek uyuşmazlık çözülmüştür.
Bilirkişi 08/02/2022 tarihli raporunda; davacı şirkete ait ticari defterlerin incelemeye sunulmadığını, bu nedenle her iki defterin birbiriyle teyidinin yapılamadığını, davalı şirketin 2016 yılı defterlerinin incelendiğini, onaylarının yapılmış olup lehine delil niteliğinin haiz olduğunu, davalının ticari defterlerine göre dava ve takip konusu faturaların kayıtlı olması nedeniyle taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunun belirlendiğini, faturalardaki bedellerin hal rüsumu ve komisyon kesintileri düşüldükten sonra bakiye 409.544,15-TL olarak kayıtlı olup bir ödeme kaydının bulunmadığını, davalı tarafça ödeme belgeleri olarak ibraz edilen belgeler üzerinde yapılan incelemede ödeme listesinin cari hesap defteri adı altında 16/05/2016 ile 10/10/2016 tarihleri arasında hal satış yerinde davacı şirkete ait pos cihazı ile 319.573,35-TL tutarındaki tahsilatların bizzat davacı tarafça yapıldığını, pos cihazına ilişkin bir bilgiye ulaşılamadığını bildirmiştir.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ile; taraflara ait defterlerin incelenmesi için inceleme günü belirlenip, taraflara defter ve kayıtlarını hazır etmeleri konusunda meşruhatlı tebligat yapılmasına rağmen, davacı tarafın, defter ve kayıtlarını sunmadığı, buna karşın davalı tarafça, defter ve kayıtların sunulup, bilirkişi tarafından yalnız davalı defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı, davalı tarafın defter ve kayıtlarının lehine delil teşkil edecek nitelikte tutulduğu, buna göre uyuşmazlığın dosyada toplanan tüm deliller ile birlikte bilirkişinin davalı tarafa ait defter ve kayıtlar üzerinde yaptığı tespit ve belirlemeler ile çözülmesi gerektiği, davalı tarafça taraflar arasındaki ticari ilişki bütünüyle inkar edilmiş ise de bizzat davalının usulüne uygun tutulan defterlerinde, dava ve takip konusu faturaların kabul edilip davalı defterlerine kaydının yapıldığı, faturalara itiraz edilmediği gibi iade dahi edilmediği, bunun yanında davacıya ait pos cihazıyla fatura bedellerinin bir bölümünün dahi ödendiği, davacı tarafın defterlerini sunmamış olması ve pos cihazının kendilerine ait olmadığı inkarında bulunmaması nedeniyle bu konuda ayrıca delil toplanmasının gerekmediği, her ne kadar bilirkişi raporunda işlemiş faiz hesabı yapmış ise de hesabın 3095 sayılı Kanunun 2.maddesi hükmü göz önünde tutulmadan hatalı faiz oranları ile yapıldığı, davacı taraf fatura tarihlerinden başlamak üzere işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafın davalı tarafı temerrüde düşürmeden işlemiş faiz talep etmesinin mümkün bulunmadığı, davacı tarafın davadan önce Hakem Heyetine başvurusunun temerrüt tarihi kabul edilmesi gerektiği ve dosyanın yalnız işlemiş faiz hesabı yönünden sürüncemede kalmaması ve mahkememizce yapılabilir olması nedeniyle duruşmada tutanağa geçirilen ve yapılan işlemiş faiz hesabı ile davacı tarafın temerrüt tarihi olan Hakem Heyetine başvuruda bulunduğu 20/10/2017 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının toplam 31.483,61 TL olduğunun belirlenmesi karşısında davanın kısmen kabulü ile; borca ve ferilerine ilişkin itirazının kısmen iptali ile takibin 89.970,80 TL asıl alacak ile 31.483,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 121.454,41‬ TL alacak ile işleyecek faizin yasal norma uygun talep edilmiş olması nedeniyle ödeme emrinde talep edilen nitelikte, oranda ve değişen oranlarda işleyecek faiz üzerinden devamına, davanın kısmen reddi ile; davacı tarafın fazlaya ilişkin toplam 328.990,37 TL asıl alacak ile 166.093,64‬ TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 495.084,01‬ TL’lik isteminin reddine, asıl alacağa ilişkin itirazın haksız olması ve alacağın likit olması nedeniyle davalı tarafın %20 oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de; davalı tarafın ticari ilişkiyi bütünüyle reddetmesi ve ödeme iddiasında bulunmaması nedeniyle fazlaya ilişkin reddedilen talebin ödeme nedenine dayalı olarak reddedilmesi karşısında davacı tarafın kötü niyetli olduğunun davalı tarafça kanıtlanamadığı dikkate alınarak davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerektirici Nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ve davalının davaya konu İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında borca ve ferilerine ilişkin itirazının kısmen iptali ile takibin;
89.970,80 TL asıl alacak ile 31.483,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 121.454,41‬ TL alacak ile ödeme emrinde talep edilen nitelikte, oranda ve değişen oranlarda işleyecek faiz üzerinden devamına,
2-Davanın KISMEN REDDİ ile;
Davacı tarafın fazlaya ilişkin toplam 328.990,37 TL asıl alacak ile 166.093,64‬ TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 495.084,01‬ TL’lik isteminin reddine,
3-Hükmedilen 89.970,80 TL toplam alacağın %.20’si oranındaki 17.994,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.296,55 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 7.446,25 TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 850,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 7.446,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen alacak bölümü için davacı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 15.488,17 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen alacak bölümü için davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 41.804,20 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeni ile 1/5’inin karşılığı olan 264,00 TL’sinin davalıdan, 4/5’inin karşığı olan 1.056,00 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
10-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 110,00 TL dört adet tebligat gideri, 49,50 TL dokuz adet elektronik tebligat gideri, 21,00 TL bir müzekkere gidiş dönüş ücreti, 1,10 TL iki adet kep reddiyatı ile 950,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.190,90 TL yargılama giderinden 1/5’inin karşılığı olan 238,18‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4/5’inin karşılığı olan 952,72‬ TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı tarafından yatırılan gider avansından harcama yapılmadığı ve davalılarca başkaca yargılama gideri yapılmadığı dikkate alınarak bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
12-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza