Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/372 E. 2021/544 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/372 Esas
KARAR NO : 2021/544

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin dava dışı kişilerle 06/06/2016 tarihli düzenlenen İzmir İli … İlçesi … ve … Mevkiinde mevcut olan arazilerin Turizm yatırım ve teşvik Belgeleri ile kiralanması ile ilgili danışmanlık yapmaları konulu sözleşme hususunda anlaştıkları, davalının da kefil olarak işbu sözleşmeyi imzaladığı, davalı …’ın liderliğini yaptığı ekibin vaadettikleri sözleşmede yer alan hazineye ait gayrimenkullerin tahsisinin sağlanması işlemine karşılık müvekkil şirket yetkilisi ilk etapta aşağıda detaylı olarak açıkladığımız şekilde 140.000,00-TL para aldığı, 17/06/2016 Tarihinde …’a elden vermek suretiyle 82.500,00-TL, 29/06/2016 Tarihinde …’a ait hesabu ”Sözleşme bedeline mahsuben gönderilen” açıklamalı 20.000,00-TL; 14/07/2016 Tarihinde …’a elden vermek suretiyle 37.500,00-TL ancak konu ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığı gibi yine taahhüt edilen şekilde herhangi bir yatırım teşvik belgesi alma teşebbüsünde bulunulmadığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 1.000,00-TL’nin işleyecek yasal Faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu uyuşmazlığın temelinde kiralamaya dayalı danışmanlıktan kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
Kira sözleşmesi bir malın kullanımının devredildiği sözleşme türü olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; ”Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
O hâlde kiraya veren, kiralanan şeyi, kiracının kiralanandan yararlanmasını ve semerelerini toplamasını sağlayacak ya da işletilmesini mümkün kılacak şekilde teslim etmek ve sözleşme süresi boyunca da bu durumda bulunmakla yükümlüdür. Bu kapsamda kiralananın işletilmesi için gerekli tüm malzemeleri, imtiyazları, ruhsatları teslim etmesi şarttır.
02/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-a. maddesinde; “Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu hükmün taşınır-taşınmaz ayrımı olmaksızın tüm kira ilişkilerinde uygulanması gerekmektedir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Dava, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-a. maddesinde düzenlendiği üzere taraflar ticari şirket olsa da kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmakla, “görev” dava şartı yokluğundan HMK 1, 114/1-c, 115/1-2, 6102 sayılı TTK 4/1-a maddeleri gereğince, davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesi ve HMK’nın 20. maddesi gereğince iki haftalık sürede başvurulması halinde dava dosyasının görevli İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR SULH HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/07/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)