Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/365 E. 2022/780 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/365
KARAR NO : 2022/780

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plakalı araç ile davalı …’in maliki …’in sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın kazaya karışıp hasarlandığını, kazada davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, bu kaza nedeni ile davacının aracında onarım ve değişim yapıldığını, bu durumun aracın değerini düşürdüğünü, değer kaybı için 24.03.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını, mahkemece bilirkişiden rapor alınıp değer kaybı bedelinin tespit edilmesi gerektiğini, kaza sonrası oluşan maddi hasarların giderimi ve aracın tekrardan kullanımı için yapılan tamirat sürecinde davacının aracını kullanamadığını, bu mahrumiyet sebebiyle davacının zarara uğradığını, bu sebeple oluşan ikame araç bedelinin sigorta şirketi dışında şahıs davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50 TL değer kaybı bedelinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 10 TL ikame araç bedelinin sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,, 1.080.00 TL arabuluculuk taraf vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: 21.11.2020 tarihinde Foça ilçesinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile davacının aracının çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada davacının dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranarak kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, …’in kusurlu olduğu iddiasının asılsız olduğunu, trafik kaza tutanağının yanlış değerlendirildiğini, kendisinin kazada sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, davacı yanın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz talebinin reddine, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: 21.11.2020 tarihinde Foça ilçesinde …’e ait kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacının aracının çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada davacının dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranarak kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, kendisinin %100 kusurlu olduğu iddiasının asılsız olduğunu, trafik kaza tutanağının yanlış değerlendirildiğini, kendisinin kazada sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, davacı yanın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz talebinin reddine, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketinin, dava dilekçesinin ve tensip tutanağının usulüne uygun tebliğine rağmen davaya herhangi bir cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER :
1-Aliağa Arabuluculuk Bürosunun … Dosya …….Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Sigorta Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen …… numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 21/11/2020 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, yapılan başvuru sonucunda açılan ……… numaralı hasar dosyası ve başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
3-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü nezdinde … plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri,
6-İzmir İl Emniyet Müdürlüğü nezdinde … plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri,
7-Trafik alanında uzman ve otomotiv alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyet tarafından düzenlenen 01/11/2021 tarihli rapor,
8-İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin ………. havale tarihli raporları,
9-İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 04/04/2022 havale tarihli kusur raporu,
10-Davacı vekilinin 08/06/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 21/11/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’e ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli ve ikame araç bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, ikame araç bedelinin ise davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ile İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketine müzekkere yazılarak, … plakalı araca ait olarak ……… Sigorta Anonim Şirketi tarafından düzenlenen……… numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, 21/11/2020 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle………TC Kimlik numaralı davacı … tarafından yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakının, varsa başvuru sonucunda açılan hasar dosyasının ve varsa başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtların eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 21/11/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen ……. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 21/11/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı aracın makul tamirat süresinin ne kadar olacağının, aracın tamiratı süresince edinilecek ikame araç bedelinin ne kadar olduğunun, … plakalı araçta oluşan değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın dava konusu kazadan önceki hasarsız ikinci el bedeli ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el bedeli arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 01/11/2021 havale tarihli raporlarında sonuç olarak; sürücü …… sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile gündüz vakti, meskun mahal dışı, asfalt kaplı, görüşün açık olduğu dönel kavşak girişine gereken dikkat ve özeni göstermesi, idaresindeki araç ile kavşak başına geldiğinde mutlak durup sol tarafından gelen araç trafiğini izleyip araç/araçlar var ise bu araçların geçişine izin vermesi, güvenli ortam oluştuktan sonra seyrini güvenle devam edeceği zaman dilimini hesaplaması sonrasında düz seyir ile dönel kavşağa giriş yapıp sola doğrultu manevrası ile yoluna güvenle devam etmesi gerekirken, sürücünün belirtilen hususlara riayet etmeyerek yola gereken dikkat ve özeni göstermediğini, kavsak basına geldiğinde yoldaki trafik akışına riayet göstermediğini, solunda ana yol üzerinden gelen ve kavşağa yaklaşmakta olan davalı aracına rağmen acele edip kontrolsüz ve tedbirsiz biçimde kavşağa giriş yaptığını bu tavrı nedeni ile yaratmış olduğu tehlikeli ortamda trafik akışı için tehlike ve engel teşkil ettiğini, sonrasında seyrine devam edip fren tedbiri ile kavşağa yaklaşan davalı aracına yandan çarpması olayında gereken dikkat özen yükümlülüğüne aykırı araç kullandığından 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57.maddesini ihlal ettiğini, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile gündüz vakti meskun mahal dışı trafiğin tek yön işlediği görüşün açık olduğu dönel kavşak girişine gereken dikkat ve özeni göstermesi, kavşağa yaklaştığında ilk geçiş hakkına sahip olmasına rağmen tedbirli davranıp hızını ve görüş alanını müteyakkız biçimde kontrolü altında tutması, böylece solunda ve sağında kavşağa girebilecek olan araçları fark edip kazayı önleyici tedbir alabilmesi gerekirken, belirtilen hususlara riayet etmediğini, mahal şartlarını göz önünde bulundurmadan mevcut sürati ile tedbirsiz biçimde kavşak alanını geçmek istediğini, geçerken de kavşağa giren davacı aracını gördüğünde yapmış olduğu fren tedbirinin hızından mütevellit yeterli olmayıp kavşak alanına girerek yandan çarpmaya maruz kalması olayında; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b maddelerini ihlal ettiğini, bahse konu … plaka sayılı araçta; 20.000,00-TL değer kaybı meydana geldiğini, davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa değer kaybı bedeli olarak 20.04.2021 tarihinde 1.792,75-TL ödeme yaptığını, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye değer kaybı yükümlülüğünün 18.207,25-TL olabileceğini, bahse konu … plaka sayılı aracın düzenli ve sistemli bir çalışma ile makul tamir süresinin12 iş günü olduğunu, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde ve ayrıca araç kiralama firmalarından alınan bilgilerde; riziko tarihi olan 2020 yılı Kasım ayında, aracın kaza yaptığı tarihin kış sezonunda olması, mevsim şartları da göz önüne alınarak aynı donanım ve teknik özelliklere sahip muadil bir aracın mevsim koşulları da dikkate alındığında günlük kiralama bedelinin 200,00-TL olduğunu, buna göre aracın onarımı süresince 2.400,00-TL ikame araç bedelinin uygun olduğu kanaatine varıldığını mütalaa etmişlerdir.
Her ne kadar davacı tanığı …… belirlenen duruşma gün ve saatinde duruşma salonu dışında hazır edilmiş ise de, duruşma salonu dışında hazır olan tanığın yapılan kimlik kontrolünde dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın sürücüsü olduğu, tanığın ayrıca davacının da kızı olduğu, bu kapsamda dava konusu trafik kazasına karışan araçlardan … plakalı aracın sürücüsünün tanık olarak beyanlarının alınmasının yargılamaya herhangi bir etkisi ve katkısı bulunmayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin tanık Alize Dikmen’in dinlenilmesi talebinin usul ekonomisi ilkesi çerçevesinde reddine karar verilerek tefhimle açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekilinin bilirkişi heyetinin 01/11/2021 havale tarihli raporlarına karşı itirazları neticesinde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 21/11/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen ………. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 01/11/2021 havale tarihli raporları ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 21/11/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı aracın makul tamirat süresinin ne kadar olacağının, aracın tamiratı süresince edinilecek ikame araç bedelinin ne kadar olduğunun, … plakalı araçta oluşan değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın dava konusu kazadan önceki hasarsız ikinci el bedeli ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el bedeli arasındaki kaza tarihi itibariyle oluşan fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 04/04/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, … plakalı kamyonet sürücüsü …’in Karayolları Trafik Kanununun 52.a ve b maddeleri, Karayolları Trafik Kanununun 57.c-2 maddesi ve yine Karayolları Trafik Kanununun 84.h maddesini ihlal etmiş olduğunu ve meydana gelen kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü ………….’ın meydana gelen kazada kusursuz olduğu, … plakalı 2015 model……….marka ve tip araçtaki değer kaybının 18.000,00-TL olduğunu, … plakalı 2015 model Volkswagen Jetta 1.4 TSI BMT 125 Comfortline DSG marka ve tip aracın makul tamirat süresinin 10 işgünü olup bu süre içindeki ikame araç bedelinin 2.000,00-TLolacağı kanaatine varıldığını mütalaa etmişlerdir.
Yargılama sırasında mahkememizce alınan bilirkişi heyetinin 01/11/2021 havale tarihli raporları ile İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin 17/01/2022 havale tarihli raporları arasında hem kusur belirlemesi hem de değer kaybı ve ikame araç bedeli hesaplaması yönünden çelişki meydana geldiği göz önünde bulundurularak İstanbul Adli Tıp Kurumuna müzekkere yazılarak dosyanın Trafik İhtisas Dairesine tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 21/11/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen 1286541720 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 01/11/2021 havale tarihli raporları, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin 17/01/2022 havale tarihli raporları ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücülerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 21/11/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı aracın makul tamirat süresinin ne kadar olacağının, aracın tamiratı süresince edinilecek ikame araç bedelinin ne kadar olduğunun, … plakalı araçta oluşan değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın dava konusu kazadan önceki hasarsız ikinci el bedeli ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el bedeli arasındaki kaza tarihi itibariyle oluşan fark ve güncel Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan değer kaybı hesaplama formülü esas alınmak suretiyle ayrı ayrı belirlenerek bilirkişi heyetinin 01/11/2021 havale tarihli raporları ile İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin 17/01/2022 havale tarihli raporları arasındaki tüm çelişkiler de kati şekilde giderilmek suretiyle düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 04/04/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak; sürücü ………’ın, %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, Yargıtay içtihatları doğrultusunda değer kaybının 18.000,00 TL olduğu, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hesaplama formülü doğrultusunda değer kaybının 7.182,00-TL olduğu, araç mahrumiyet bedelinin 2.000,00-TL olduğu kanaatinin oluştuğunu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin 08/06/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde değer kaybı bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini sigorta şirketi dışındaki tüm davalılar yönünden 2.671,0875-TL olarak, ikame araç bedeli yönünden 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 300,00-TL olarak ıslah ettiklerini, bu bedellerin avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesini talep ettiklerini beyan ettiği ve ıslah edilen dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından verilen ıslah dilekçesinde değer kaybı bedelinin dava dilekçesinde değer kaybı bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirtilen dava değerinin sigorta şirketi dışındaki tüm davalılar yönünden 2.671,0875-TL olarak ıslah edildiği ve 2.671,0875-TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsilinin talep edildiği görülmekte ise de, dava dilekçesinde davalı sigorta şirketine yöneltilen 100,00-TL’den feragat edildiğine dair herhangi bir dilekçenin mahkememize sunulmadığı dikkate alınarak, davalı sigorta şirketi yönünden dava dilekçesinde talep edilen dava değeri üzerinden hüküm kurulmuştur.
Davalılar … ile …’in dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın sürücüsü ve maliki oldukları gözetildiğinde, bahsi geçen davalılar ……’ün haksız fiil tarihi olan 21/11/2020 tarihi itibariyle temerrüte düştükleri izahtan varestedir.
Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının 29/03/2021 tarihi itibariyle sigorta şirketine tebliğ edildiği, sigorta şirketi açısından temerrütün rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 09/04/2021 tarihinde vuku bulduğu anlaşılmaktadır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. maddesinde; ”Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.
Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.” hükmüne yer verilmiş olup, avukatlık ücretinin kapsadığı işlere yer verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 16. maddesinde ise ‘Arabuluculuk, Uzlaşma Ve Her Türlü Sulh Anlaşmasında Ücret’ hususunda; ”1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 7.200,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.080,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.080,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek bu Tarifeye göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yine her ne kadar davacı vekilince dava dilekçesinde, arabuluculuk vekalet ücretinin hüküm altına alınması talep edilmiş ise de, yukarıda yer verilen kanun ve tarife hükümleri kapsamında, avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığı olduğunun, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukatın ücrete hak kazanacağının, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceğinin, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücretin (c) bendine göre ödediği maktu ücretin mahsup edilmesi ile bu tarifeye göre belirleneceğinin düzenlendiği, avukatın müvekkili olan tarafın yargılama sonucunda vekili olan avukata ödeyeceği vekalet ücretinin, anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti kapsamında ödemesi gereken vekalet ücreti miktarının mahsup edilmesi neticesinde hesaplanacak bakiye bedelden ibaret olduğu dikkate alındığında, yapılan yargılama neticesinde ödenecek vekalet ücreti açısından avukatın müvekkili olan tarafa anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin ek bir külfet olarak yüklenmediği, müvekkili tarafından ödenecek sonuç vekalet ücreti içerisinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin de yer aldığı, belirtilen sebepler dahilinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin, yargılama sonucunda hüküm altına alınan vekalet ücretinden hariç tutulduğuna dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı, aksine arabuluculuk vekalet ücretinin, avukatın yargılama sonucunda hak edeceği vekalet ücreti içerisinde yer alacağının düzenlendiği, ilgili kanun ve mevzuat hükümleri kapsamında avukatın müvekkiline yüklenmeyen arabuluculuk vekalet ücretinin karşı taraftan tahsilinin talep edilmesinin hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi iyi niyet kurallarına da aykırılık teşkil edeceği ve hukuk düzeni tarafından korunmasının mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak, davacı vekilinin arabuluculuk taraf vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında davalılardan tahsili ile davacıya verilmesi talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, Aliağa Arabuluculuk Bürosunun … Dosya …… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Sigorta Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen …… numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 21/11/2020 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, yapılan başvuru sonucunda açılan …… numaralı hasar dosyası ve başvuru neticesinde davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü nezdinde … plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü nezdinde … plakalı araca ait trafik tescil ve ruhsat belgeleri, trafik alanında uzman bilirkişi ile otomotiv alanında uzman bilirkişi heyetinin 01/11/2021 tarihli raporları, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde görevli üç kişilik öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyetinin 17/01/2022 havale tarihli raporları, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 29/03/2022 tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 21/11/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’e ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedeli ve ikame araç bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, ikame araç bedelinin ise davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, … plakalı araç sürücüsünün dönel kavşak içerisinde … plakalı araca sol yan kısımlarından çarpması neticesinde meydana geldiği, kazanın … plakalı araç sürücüsü ……….’ın, %85 oranında asli, … plakalı araç sürücüsü …’in %15 oranında tali kusuru neticesinde meydana geldiği, kaza neticesinde taraflara ait araçlarda maddi hasar meydana geldiği, davacıya ait … plakalı araçta oluşan hasar sebebiyle meydana gelen değer kaybının 18.000,00-TL olduğu, tarafın kusur durumları dikkate alındığında değer kaybı bedeli açısından davacı tarafça talep edilebilecek tazminat bedelinin (18.000,00-TL*15/100) 2.700,00-TL olduğu, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa 20/04/2021 tarihinde 1.792,75-TL ödeme yapıldığı, bu kapsamda talep edilebilecek bakiye değer kaybı bedelinin (2.700,00-TL-1.792,75-TL) 907,25-TL olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasarın tamirat süresinin 10 gün olduğu, aracın muadillerinin kaza tarihindeki günlük kiralama bedellerinin 200,00-TL olduğu, tamirat süresince davacı tarafça edinilmek durumunda kalınan ikame araç bedelinin (200,00-TL*10) 2.000,00-TL olduğu, tarafın kusur durumları dikkate alındığında ikame araç bedeli açısından davacı tarafça talep edilebilecek tazminat bedelinin (2.000,00-TL*15/100) 300,00-TL olduğu, davacı vekilinin 08/06/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde değer kaybı bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirttikleri dava değerini sigorta şirketi dışındaki tüm davalılar yönünden 2.671,0875-TL olarak, ikame araç bedeli yönünden 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 300,00-TL olarak ıslah ettiklerini, bu bedellerin avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesini talep ettiklerini beyan ettiği ve ıslah edilen dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, avalılar … ile …’in dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın sürücüsü ve maliki oldukları gözetildiğinde, bahsi geçen davalılar ……….ün haksız fiil tarihi olan 21/11/2020 tarihi itibariyle temerrüte düştükleri, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının 29/03/2021 tarihi itibariyle sigorta şirketine tebliğ edildiği, sigorta şirketi açısından temerrütün rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 09/04/2021 tarihinde vuku bulduğu anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve davacı vekili tarafından verilen ıslah dilekçesinde değer kaybı bedelinin dava dilekçesinde değer kaybı bedeli yönünden 50,00-TL olarak belirtilen dava değerinin sigorta şirketi dışındaki tüm davalılar yönünden 2.671,0875-TL olarak ıslah edildiği ve 2.671,0875-TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsilinin talep edildiği görülmekte ise de, dava dilekçesinde davalı sigorta şirketine yöneltilen 100,00-TL’den feragat edildiğine dair herhangi bir dilekçenin mahkememize sunulmadığı dikkate alınarak, davalı sigorta şirketi yönünden dava dilekçesinde talep edilen dava değeri çerçevesinde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-a)Değer kaybı bedeli tazminatının KISMEN KABULÜNE, 907,25-TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden haksız fiil tarihi olan 22/11/2020 tarihinden, davalı … Sigorta Şirketi yönünden ise poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 09/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Şirketi 100,00-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 1.523,84-TL’ye yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
b)İkame araç bedeli tazminatının KABULÜNE, 300,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 22/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
2-Davacı vekilinin arabuluculuk vekalet ücreti talebinin REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 59,30-TL harç ile 46,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 105,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 24,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL peşin harç ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 140,00-TL dava açılış harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 63,50-TL elektronik tebligat, 522,00-TL tebligat, 1,80-TL kep posta masrafı, 3.250,00-TL bilirkişi ücreti, 836,80-TL adli tıp ve 120,00-TL posta masrafı olmak üzere toplamda 4.794,10-TL yargılama giderinden kabul miktarına göre hesap ve takdir olunan 2.119,18-TL nispi yargılama giderinin (davalı … Sigorta Şirketi 175,54-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.207,25-TL nispi vekalet ücretinin (davalı … Sigorta Şirketi 100,00-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …’in kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca red miktarı üzerinden hesap ve takdir olunan 1.523,84-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
8-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … ile davalı … Sigorta Şirketi vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/10/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
e-imza