Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2022/745 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/348 Esas
KARAR NO : 2022/745

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS kapsamında sigortalı ve ruhsat sahibi davalı … olan … plakalı aracın, davalı -… yönetiminde iken 06.11.2020 günü saat 20.30 civarında İzmir/Bornova İlçesi …. sokaktan …….. sokak kavşağına hızla girdiğini, müvekkili olan davacı …’nun…plakalı aracına çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası sonrasında, korku ve paniğe kapılan davalı sürücü …’nın aracı ile birliktte kaza mahallinden kaçtığını, müvekkili olan davacı tarafından 155 polis hattı aranarak kaza ihbarı yapıldığını ve kaza mahallinde beklendiğini, 15 dk. Sonra müvekkilinin aracına çarpan sürücü … aracı ile birlikte kaza mahalline dönüş yaptığını, müvekkil ile birlikte müştereken kaza yerinde “Maddi Hasarlı Trafik Kazası tutanağı düzenlendiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin tamamen kusursuz olduğunu, müvekkilin aracına çarparak maddi hasar veren … plakalı aracın sürücüsü …’nın ise kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, … Sigorta Şirketince……… numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, Sigorta Şirketinin bilgisi dahilinde; davacı müvekkiline ait hasar gören…plakalı aracın onarımına İzmir-Bornova İlçesi 2. Sanayide faaliyet gösteren … isimli tamirhanede başlandığını, müvekkilinin aracında oluşan hasarın haksız bir şekilde ödenmemesi ve ayrıca davalı sigorta şirketince müvekkilinin dolandırıcılıkla itham edilmesi ve kişilik haklarına saldırı sebebiyle duyduğu derin keder ve üzüntüsünün ve manevi zararının bir nebze giderilebilmesi için 5.000 TL. manevi tazminatın, bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek tazminat miktarına uygun olarak artırma hakkk saklı kalmak üzere şimdilik 22.645,00 TL maddi tazminatın gerçek kişi davalılar bakımından kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketi bakımından ise temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline ve davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle;06.11.2020 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı araç, … Sigorta A.Ş. nezdinde ……… numaralı 13.10.2020-2021 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin araç başına 41.000’ TL olduğunu, müvekkili olan davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, müvekkili olduğu davalı şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığını belirterek yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili, müvekkiline ait … plakalı aracın 06/11/2020 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigortası ile sigortalı olduğu bilinen … plaka sayılı araç ile trafik kazası nedeniyle hasar gördüğünü iddia ederek 5.000.00 TL Manevi tazminat, 22.465-TL maddi tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Dava, trafik kazasına bağlı araç hasarından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olay mahkememizce değerlendirilerek dosya, hasar – kusur ve sigorta hesap bilirkişilerine tevdi edilmiş ve rapor aldırılmıştır. 01/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Dosya kapsamında 06/11/2020 tarihinde ve saat : 20.30 sıralarında meydana gelen ve kazaya karışan araç sürücüleri tarafından ittifakla tanzim edilen ve imzaları ile teyit edilen “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı””na göre … plaka sayılı araç sürücüsü … kazanın oluşumunu; “… Sokakta şeridimde ilerlerken sağa dönerken, sağımda bulunan…plakalı araca çarptım” şeklinde beyan ettiği, … plaka sayılı araç sürücüsü … kazanın oluşumunu; “Sokakta seyir halinde ilerlerken hızlı bir şekilde gelen … plakalı araç sağ sağ önden, benim aracıma çarptı” şeklinde beyan ettiği ettiği, 06.11.2020 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayilı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU” davacı tarafa ait…plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda;“ETKEN OLMADIĞI'”, Dava konusu…plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 12.221.60.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, bahse konu…plaka sayılı araçta; 5.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, Sonuçta tahsilatta mükerrerliğe mahal vermemek şartı ile 12.221,60 TL. (maddi hasar) * 5.000,00 TL.(değer kaybı) olmak üzere toplam 17.221,60 TL. Gerçek hasar davalı sigorta şirketinin kesmiş olduğu … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi teminatı dahilinde kaldığı için davacı tarafın davalı sigorta şirketine yönelebileceği, davalı sigorta şirketinin 29.12.2020 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı sigorta şirketinin 27.07.2021 tarihinde temerrüde düştüğü Yine tahsilatta mükerrer olmamak şartı ile davacının 12.221,60 TL. (maddi hasar) 5.000,00 TL.(değer kaybı) olmak üzere toplam 17.221,60 TL. gerçek hasar için diğer davalılar … ve …’ya hasar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsil edilebileceğini mütalaa etmişlerdir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının maliki ve sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiği,… plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, davalıya ait … plaka sayılı araç sürücüsünün 06/11/2020 tarihli kazanın oluşumuna etken olduğu, davacı tarafa ait…plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda etken olmadığı, dava konusu…plaka sayılı araçta kaza nedeni ile yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 12.221,60 TL hasar, 5.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, 12.221,60 TL hasar bedeli ile 5.000,00 TL değer kaybı maddi tazminatının, davalı sigorta şirketinden, poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere 29/12/2020 tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihi olan 06/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin ve manevi tazminat talebinin dosya kapsamında somut deliller ile ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Davacının 12.221,60-TL hasar onarım bedeli olan maddi zararının ve 5.000-TL değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketinden ,
Davalı sigorta şirketinden, poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere 29/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; Diğer davalılardan kaza tarihi olan 06/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline
Fazlaya ilişkin talebin reddine
Yargılama giderleri yönünden
a)Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat talepleri yönünden alınması gereken 1176,92- TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 383,81-TL harçtan mahsubu ile bakiye 793,10-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 59,90 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 341,55 TL harcın indirilmesinden sonra geriye kalan 25,33 TL harcın davacıya iadesine
c)Davacı tarafından yapılan 12,00 TL elektronik tebligat, 57-00-TL normal tebligat, 166,00- TL posta ücreti, 1.500 TL bilirkişi ücreti, 443,71- TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, olmak üzere toplam 2.238,01- TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 1.403,26- TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davacı yararına kabul edilen maddi tazminat miktarı yönünden AAÜT’nin 13(1)maddesi uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin, davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e-) Davacının reddedilen manevi tazminat talebi yönünden (red sebebi ortak olduğundan); davalılar yararına AAÜT’nin 10 ve 13.maddeleri uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine
f)Davacının reddedilen manevi tazminat talebi yönünden (red sebebi ortak olduğundan); davalılar yararına AAÜT’nin 10 ve 13.maddeleri uyarınca takdir edilen 5.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
g-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A (14) maddesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden oluşan yargılama giderinin, kurulan hükme göre 4/10’unun karşılığı olan 528,00 TL’lik bölümünün davalılardan müştereken ve müteselsilen,6/10’unun karşılığı olan 792,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
h-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸