Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/344 E. 2022/185 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/270
KARAR NO : 2022/173

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, 16.08.2019 tarihinde kazaya sebep olan … plakalı araç sigortalı … plakalı aracın sol ön kısmında çarparak aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, kaza meydana geldikten sonra … plakalı araç sürücüsü olay yerini terk ettiğini, … plakalı araca açılan hasar dosyasında zarar 7.513,59-TL tespit edildiğini ve ödeme yapıldığını, … plakalı traktörün ZMMS poliçesi ile davalı şirkete sigortalandığını, sigortalı aracın %100 kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, davalı sigorta şirketinin poliçe gereği sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine rücu mektubu gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, araç malikine ve sigorta şirketi aleyhine İzmir 1. İcra Dairesinin
…/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, dava dışı araç maliki …’in takibe itiraz etmediğini, takibin dava dışı … yönünden kesinleştiğini, haciz aşamasına geçildiğini ancak borçludan tahsilat yapılamadığını, davalı sigorta şirketinin borca itiraz etmesi nedeniyle icra dosyasının durdurulmasına karar verildiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin İstanbul ili Sarıyer ilçesinde olması nedeniyle işbu davaya bakmaya yetkili Mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığından yetki itirazımızın kabulü ile davanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, ayrıca kazaya sigortalı aracın neden olduğunda dair dosyada somut bilgi ve belge olmadığını, kazaya sigortalı aracın neden olduğu davacı tarafından somut veriler ile ispat edilmediğini, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağında sigortalı aracın beyanı bulunmadığını, polis tarafından davacıya ait aracın sahibinin beyanı doğrultusunda ifade tutanağı düzenlendiğini, çarpan aracın bulunması için adli mercilere başvurulduğu görülmesine rağmen sigortalının ifadesinin alınmadığını, alınmış ise ifade tutanağının mahkeme dosyasına sunulmadığını, var ise savcılık soruşturma dosyasının işbu dosyaya sunulması gerektiğini, dosya kapsamında sigortalı araç sürücüsünün kazanın kendisi tarafından anlatılan şekilde olduğuna dair beyanı da bulunmadığını, olay iddia aşamasında kaldığını, kazanın davacı tarafın iddia ettiği şekilde olduğunun başvuran tarafından somut olarak ispat edilmesi gerektiğini, bu durumda uyuşmazlık konusu hasara sigortalı aracın sebebiyet verdiği iddiasına ilişkin şomut bir delil sunulmadığından somut belgeler ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası,
3-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 16/08/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı şirket tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası,
5-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
6-… Otomotiv İnşaat Taahhüt Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi nezdinde … plakalı aracın 16/08/2019 tarihli hasarı açısından … Sigorta Şirketi tarafından 30/09/2019 tarihli … numaralı fatura kapsamında yapılan ödeme evrakları ile 16/08/2019 tarihli hasar sebebiyle … plakalı araca uygulanan tamirat evrakları ve faturalar,
7-… Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi nezdinde … plakalı aracın 16/08/2019 tarihli hasarı açısından … Sigorta Şirketi tarafından 06/09/2019 tarihli D seri … numaralı fatura kapsamında yapılan ödeme evrakları ile 16/08/2019 tarihli hasar sebebiyle … plakalı araca uygulanan tamirat evrakları ve faturalar,
8-… …-… Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi nezdinde … plakalı aracın 16/08/2019 tarihli hasarı açısından … Sigorta Şirketi tarafından 29/08/2019 tarihli … numaralı fatura kapsamında yapılan ödeme evrakları ile 16/08/2019 tarihli hasar sebebiyle … plakalı araca uygulanan tamirat evrakları ve faturalar,
9-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları,
10-Bilirkişi heyetinin 19/01/2022 havale tarihli raporu,
11-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 16/08/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı sigorta şirketine
… numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan ve kasko sigortası poliçesi kapsamında dava dışı sigortalı aracın onarımını yapan iş yerlerine ödenen hasar bedelinin, trafik kazasının oluşumunda kusurlu olduğu iddia olunan davalı … Sigorta Şirketi tarafından … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı sigorta şirketinden tahsili amacıyla, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve alacak bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … Sigorta Şirketi olduğu, borçluların davalı … Sigorta Anonim Şirketi ile dava dışı … olduğu, davacı alacaklı vekilinin borçlular aleyhine 7.513,58-TL asıl alacak ve 631,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.144,58-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Sigortacının rücu hakkı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde ; ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda, 22/03/1944 tarih ve 1944/37 Esas 1944/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında aynen; “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” rücu davaları açısından görevli mahkemenin belirlenmesinde esas alınması gereken kıstaslara dikkat çekilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından yetki ilk itirazında bulunulmuş ise de, davaya konu uyuşmazlığın 16/08/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı sigorta şirketine … numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan ve kasko sigortası poliçesi kapsamında dava dışı sigortalı aracın onarımını yapan iş yerlerine ödenen hasar bedelinin, trafik kazasının oluşumunda kusurlu olduğu iddia olunan davalı … Sigorta Şirketi tarafından … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı sigorta şirketinden tahsili amacıyla, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve alacak bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı şirkete verilmesi talebine ilişkin olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunun düzenlendiği, davacının halefi olduğu sigortalısının yani zarar görenin yerleşim yerinin Menderes ilçesinde bulunduğu, kazanın ve zararın meydana geldiği yerin Menderes ilçesi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin yetki ilk itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bilirkişi ile bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 16/08/2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, tramer kayıtları, tamirat evrakları ve faturaları ile sair deliller göz önünde bulundurularak, dava konusu trafik kazasına karışan araçların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu trafik kazasına sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı ait … plakalı araçta meydana gelen hasar oluşumu ile tamirat evraklarının birbiri ile uyumlu olup olmadığının, davacı şirket tarafından dava dışı sigortalıya ödenen tazminat bedellerinin hasar ile uyumlu olup olmadığı, tazminat bedelinin piyasa şartlarına göre makul olup olmadığı hususları ile sair hususların belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyetinin 19/01/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, davalı … Sigorta Anonim Şirketinin 21/07/2019-2020 tarih aralığında geçerli olan … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalı olan dava dışı …’in makili olup ve sürücüsü belli olmayan … plakalı aracın meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b. maddesini ihlal ettiğini ve kazada etken olduğunu, … plakalı aracın olay mahallinde kurallara uygun vaziyette park halinde olduğundan kural ihlali olmadığını, … plakalı araçtaki hasar bedelinin KDV dahil 7.513,59-TL olabileceğini mütalaa etmişlerdir.
Davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısının aracında oluşan hasar sebebiyle 12/09/2019 tarihinde
… İnşaat Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine 3.422,00-TL, 21/10/2019 tarihinde … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine 2.379,21-TL, 20/11/2019 tarihinde … Otomotiv İnşaat Taahhüt Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine 1.535,37-TL ve 20/11/2019 tarihinde … …-… Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine 177,00-TL ödenmiş ve ödemelere ilgili belgeler dosya arasına alınmıştır.
Her ne kadar davacı vekili tarafından, davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin rücuen tazmini amacıyla davalı sigorta şirketi aleyhinde başlatılan icra takibinde yer alan takip talebinde 7.513,58-TL asıl alacak ve 631,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 8.144,58-TL üzerinden icra takibi başlatılmış ise de, yapılan ödeme miktarları ve ödeme tarihleri dikkate alınarak mahkememizce davalı sigorta şirketinin temerrütünün davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihlerinde vuku bulduğu da gözetilerek resen yapılan hesaplama neticesinde, 12/09/2019 tarihinde … İnşaat Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine yapılan 3.422,00-TL açısından işlemiş faiz bedelinin 12/09/2019 ile takip tarihi 10/09/2020 tarihleri arasında geçen 365 gün için (3.422,00-TL*365*9/36500) 307,98-TL olduğu, 21/10/2019 tarihinde … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine yapılan 2.379,21-TL açısından işlemiş faiz bedelinin 21/10/2019 ile takip tarihi 10/09/2020 tarihleri arasında geçen 326 gün için (2.379,21-TL*326*9/36500) 191,25-TL olduğu, 20/11/2019 tarihinde … Otomotiv İnşaat Taahhüt Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine yapılan 1.535,37-TL açısından işlemiş faiz bedelinin 20/11/2019 ile takip tarihi 10/09/2020 tarihleri arasında geçen 296 gün için (1.535,37-TL*296*9/36500) 112,06-TL olduğu, 20/11/2019 tarihinde … …-… Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine yapılan 177,00-TL açısından işlemiş faiz bedelinin 20/11/2019 ile takip tarihi 10/09/2020 tarihleri arasında geçen 296 gün için (177,00-TL*296*9/36500) 12,92-TL olduğu, bu çerçevede davacı tarafça talep edilebilecek işlemiş faiz bedelinin (307,98-TL+191,25-TL+112,06-TL+12,92-TL) 624,21-TL olduğu sonucuna ulaşılarak, bu bedel üzerinden hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
Dava konusu icra takibine konu alacak bedeli mahkememizce yapılan yargılama neticesinde belirlendiğinden, likit mahiyette bulunmayan alacak açısından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyası, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 16/08/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı şirket tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … Otomotiv İnşaat Taahhüt Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi nezdinde … plakalı aracın 16/08/2019 tarihli hasarı açısından … Sigorta Şirketi tarafından 30/09/2019 tarihli … numaralı fatura kapsamında yapılan ödeme evrakları ile 16/08/2019 tarihli hasar sebebiyle … plakalı araca uygulanan tamirat evrakları ve faturalar, … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi nezdinde … plakalı aracın 16/08/2019 tarihli hasarı açısından … Sigorta Şirketi tarafından 06/09/2019 tarihli D seri … numaralı fatura kapsamında yapılan ödeme evrakları ile 16/08/2019 tarihli hasar sebebiyle … plakalı araca uygulanan tamirat evrakları ve faturalar, … …-… Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi nezdinde … plakalı aracın 16/08/2019 tarihli hasarı açısından … Sigorta Şirketi tarafından 29/08/2019 tarihli … numaralı fatura kapsamında yapılan ödeme evrakları ile 16/08/2019 tarihli hasar sebebiyle … plakalı araca uygulanan tamirat evrakları ve faturalar, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları, bilirkişi heyetinin 19/01/2022 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 16/08/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı sigorta şirketine … numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan ve kasko sigortası poliçesi kapsamında dava dışı sigortalı aracın onarımını yapan iş yerlerine ödenen hasar bedelinin, trafik kazasının oluşumunda kusurlu olduğu iddia olunan davalı … Sigorta Şirketi tarafından … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden davalı sigorta şirketinden tahsili amacıyla, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve alacak bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı şirkete verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı vekilinin borçlular aleyhine 7.513,58-TL asıl alacak ve 631,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.144,58-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalı tarafın süresinde yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, dava konusu trafik kazasının davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana geldiği, kaza neticesinde davacı sigorta şirketi nezdinde … numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araçta hasar meydana geldiği, meydana gelen hasarın onarım bedelinin KDV dahil olmak üzere 7.513,59-TL olduğu, bahse konu bedelin davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortası poliçesi kapsamında tamirat işlemlerini gerçekleştiren dava dışı şirketlere muhtelif tarihlerde ödendiği, ödenen 7.513,59-TL hasar onarım bedelinin sigortalısının %100 asli ve tam kusuru neticesinde davalı sigorta şirketine rücu edilebileceği, ancak her ne kadar davacı vekili tarafından, davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin rücuen tazmini amacıyla davalı sigorta şirketi aleyhinde başlatılan icra takibinde yer alan takip talebinde 7.513,58-TL asıl alacak ve 631,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 8.144,58-TL üzerinden icra takibi başlatılmış ise de yapılan ödeme miktarları ve ödeme tarihleri dikkate alınarak mahkememizce davalı sigorta şirketinin temerrütünün davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihlerinde vuku bulduğu da gözetilerek resen yapılan hesaplama neticesinde, davacı tarafça talep edilebilecek işlemiş faiz bedelinin 624,21-TL olduğunun hesaplandığı anlaşılmakla, açılan davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalı … Sigorta Anonim Şirketinin İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin İTİRAZININ 7.513,58-TL asıl alacak ve 624,21-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 8.137,79-TL yönünden İPTALİNE, İzmir 1. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 7.513,58-TL asıl alacak ve 624,21-TL işlemiş faiz bedeli olmak üzere toplamda 8.137,79-TL alacak bedeli üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %9 oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına, 6,79-TL işlemiş faiz bedeline yönelik fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak miktarı mahkememizce yapılan yargılama neticesinde belirlenmesinden mütevellit likit mahiyette bulunmadığından, icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 555,89-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 98,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 457,52-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 33,00-TL elektronik tebligat, 153,20-TL posta masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 98,37-TL peşin harç ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.343,87-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 6,79-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.