Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/299 E. 2023/170 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/299 Esas
KARAR NO : 2023/170
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının “… Mah. … Sk. No:… D:… …/İzmir” adresinde bulunan tapuda “İzmir ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel, … no’lu” bağımsız bölümün maliki olduğunu, İzmir ili, … ilçesinde 30/10/2020 tarihinde meydana gelen 7.0 şiddetindeki deprem neticesinde davacının maliki olduğu bağımsız bölümün bulunduğu ana taşınmazın Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılan tespitlere göre ağır hasar aldığını, binanın ağır hasar alması nedeniyle, binaya girişlerin yasaklandığını ve yıkımına karar verildiğini, davacının maliki olduğu bağımsız bölümün hukuk bürosu olarak kullanıldığı için; … Anonim Türk Sigorta Şirketine … poliçe numaralı … Paket Sigortası ile ve … poliçe numaralı işyeri sigorta poliçesi ile sigortalandığını, her iki poliçenin deprem rizikosuna karşı verdiği toplam teminatın 430.776,00-TL olduğunu, davacının uğradığı zararın giderilmesi amacıyla sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketince 97.105,63-TL ödeme yapılması teklifinde bulunularak ibraname istendiğini, ancak toplamda 430.776,00-TL teminat limiti bulunan sigorta poliçelerine istinaden bu kadar düşük bir ödeme yapılmasının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, binanın yeniden yapımı için çeşitli müteahhitler ve inşaat firmaları ile görüşülmekte olup yapım bedeli olarak (brüt) birim m2 bedeli 3.500 – 4.000 TL teklifler alınmakta olduğunu, davacıya ait dairenin brüt alanının 140 m2 olup bu durumda yeniden yapım maliyetinin riziko tarihi itibariyle en düşük 490.000,00-TL olduğunu, her ne kadar davalı sigorta şirketi DASK tarafından yapılan ödemenin kendi sigorta poliçesindeki teminat bedelinden düşümünün yapması gerektiğini belirtse de bu durumun herhangi bir yasal dayanağı mevcut olmadığını, DASK zorunlu olarak yapılması gereken bir deprem sigortası olup; davalı sigorta şirketi tarafından yapılan sigorta içerisinde deprem rizikosuna karşı teminat bulunan bir paket (Kobi Paket) sigorta olduğunu, Dask tarafından yapılan ödemenin 135.945,60-TL olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından limitin tamamı ödenecek olsa bile davacının zararının karşılanmayacağını, davacının uzun çalışmaları sonucunda yaptığı birikim ve çektiği kredi ile dava konusu bağımsız bölümü satın aldığını, müvekkilin deprem nedeniyle uğradığı zararın binanın yeniden yapım maliyeti olduğunu, deprem öncesinde yaklaşık 750.000,00-TL’ye satılabilen taşınmazın şu an yalnızca arsa payının 300.000,00-TL civarına satılabildiğini, binanın yıkılması nedeniyle davacının uğradığı zararın en azından 450.000,00-TL olduğunu belirterek davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan davacıya ait taşınmazın deprem nedeniyle ağır hasar görmesi ve akabinde yıkılmış olması nedeniyle davacının uğradığı zararın bilirkişi marifetiyle hesaplandıktan sonra HMK 107. Maddesine göre ileride artırım yapılmak üzere şimdilik 100.000,00-TL’nin riziko tarihi olan 30/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı taşınmaz üzerinde rehin bulunduğunu, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını, davacının talebine dayanak gösterdiği … poliçe numaralı Kobi Paket Sigorta Poliçesinde de yer verildiği üzere … Türk Anonim Şirketi Manisa Çevreyolu Şubesinin rehinli alacaklı olduğunu, davacının bir diğer dayandığı poliçe olan … poliçe numaralı İşyeri Sigorta Poliçesi için de rehin alacaklısının … Bankası olduğunu, davacının maliki olduğu davaya konu taşınmaz, davalı şirket nezdinde … poliçe numaralı 26.11.2019/2020 vadeli olarak Kobi Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, yine aynı taşınmazın … poliçe numaralı 22.03.2020/2021 vadeli olarak İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, İzmir ilinde 30.11.2021 tarihinde meydana gelen deprem neticesinde davalı şirket nezdinde her iki sigorta kapsamında hasar dosyaları açıldığını ve eksper atandığını, davalı şirket tarafından henüz dosya araştırmaları devam ederken dava yoluna gidildiğini, yine … poliçe nolu Kobi Paket Sigorta Poliçesi kapsamında … numaralı hasar dosyası açıldığını ve hasar dosyası kapsamında alınan eksper raporu neticesinde eşya hasarı için 11/01/2021 tarihinde ..’ün hesabına 34.637,76 TL ödeme yapıldığını, bunlar dışında tüm cevaplarını tekrarla ve kabul anlamına gelmemek şartıyla, davacının ticari faiz talebinin hukuki dayanağı olmadığını, davacının tacir olmadığını ve ticari işi ile ilgili bir durum da söz konusu olmadığını, davalı şirketin dava öncesi temerrüdünün de söz konusu olmadığını, davalı şirketçe yapılan teklifin davacı tarafından reddedilmiş olması sebebiyle tazminat ödenmesi koşulları oluşmadığını, temerrüt gerçekleşmediğini, davacının bu talebinin de haksız ve hukuka aykırı olması sebebiyle reddi gerektiğini, açılan davanın bilhassa dava şartı olarak belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar olmaması nedeni ile öncelikle usulden reddine, davanın hukuka aykırı, haksız ve kötüniyetli olarak açılması, ayrıntılı olarak açıklanan tüm itirazları doğrultusunda ve aktif husumet ehliyeti yokluğundan esastan reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davanın, 30/10/2020 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle davacıya ait iş yerinin kobi paket sigortası ve özel iş yeri paket sigorta poliçesi kapsamında zararlarının tazmini noktasında toplandığı görülmektedir.
Mahkememizce dosya Sigorta Uzmanı Bilirkişi ile İnşaat Mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 19/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu, İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, – … ada, … parselde 1.107,00 m2 ve “ Bodrum dahil on katlı betonarme apartman ve arsası ” ana taşınmaz vasfıyla; … arsa paylı, … Kat, … bağımsız bölüm numaralı meskenin tamamının davacı … (22.12.2016 satış ve ipotek işleminden tescil) adına kayıtlı olduğu, … Mahallesi … Sokak … Apartmanı No:… K… D… …/İzmir adresindeki binanın, 30.10.2020 tarihinde meydana gelen deprem sonucu ağır hasarlanarak, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından kontrollü biçimde yıkıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu dairenin hasar tarihi olan 30.10.2020 tarihi itibarıyla, yıkılan bina niteliğinde yeniden yapım maliyetinin 280.000,00-TL olabileceği kanaatine varılmıştır. Davalı sigorta şirketi nezdinde bulunan sigorta poliçelerinde verilen deprem teminatlarının zorunlu deprem sigortası teminatını aşan kısım için geçerli olduğu, her iki poliçede müşterek sigorta bulunduğu, müşterek sigorta oranına göre sigorta şirketinin meydana gelen hasarın %80 tutarından sorumlu olduğu, Her iki poliçede sigortacının sorumluluğunda olan hasar bedelinden 2 muafiyet oranında indirim yapılacağı şartı bulunduğu, Müşterek sigorta ve muafiyet indirimleri yapıldıktan sonra davalı sigorta şirketinin ihtiyari deprem sigortasından doğan sorumluluğunun 98.608,38.-TL olduğu, Hesaplanan tazminatın 11.01.2021 tarihinde muaccel olduğu, temerrüt faizinin ticari faiz olabileceği hususlarında görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor aldırılmıştır. 07/07/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Dava konusu dairenin yeniden yapım maliyetinin 280.000,00-TL olduğu kabul edildiği takdirde davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu hasar bedelinin 110.763,52.-TL olacağı, Dava konusu dairenin yeniden yapım maliyetinin 700.000,00-TL olduğu kabul edildiği takdirde davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu hasar bedelinin 184.240,00.-TL olacağı, hesaplanan tazminatın 11.01.2021 tarihinde muaccel olduğu, temerrüt faizinin ticari faiz olabileceği hususlarında görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ikinci ek rapor aldırılmıştır. 31/01/2023 havale tarihli bilirkişi 2. ek raporunda; Kök rapor ve 1.ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin değişmediğini bildirmişlerdir.
Davacı vekili 03/02/2023 tarihli dava değeri artırım dilekçesinde dava konusu taşınmazın yeniden yapım maliyeti 700.000-TL kabul edildiği takdirde; sayın bilirkişilerce de raporda belirtildiği üzer DASK Zorunlu Deprem Sigortası teminatı olan 138.720-TL yeniden yapı maliyetinden düşüldüğü zaman müvekkilin gerçek zararının tespit edileceği, buna göre müvekkilinin gerçek zararının 561.280-TL olduğunu, dava dilekçesi incelendiğinde davadaki talebin tek bir poliçeden değil iki ayrı poliçeden kaynaklandığının görüleceğini, nitekim bilirkişilerin de hem kök hem de ek raporda “davalı sigorta şirketi iki poliçeyi de yapan şirket olduğundan iki poliçeye de onay vermiş sayılacağından poliçelerin geçerli olduğunu” kabul ettiklerini ancak sonuç kısmında hesaplama yaparken yalnızca … poliçe numaralı 235.000-TL teminatlı poliçeyi dikkate aldıklarını oysa müvekkilinin tek bir poliçedeki limitin yeterli olmayacağı düşüncesi ile iki farklı sigorta türü ile taşınmazını içinde deprem klozu da olan birçok riske karşı sigortaladıklarını ayrıca kök raporun sonuç kısmında 3. Madde ile de her iki poliçenin de geçerli olduğunun belirtildiğini, bu nedenle tek bir poliçenin müvekkilininn gerçek zararını karşılamaya yetmediği için raporun aksine her iki poliçe için hesap yapılması gerektiğini, ayrıca iki poliçenin dahi müvekkilinin zararını gidermediğinden herhangi bir oranlama yapılmadan iki poliçenin de tüm teminat limiti üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, buna göre; … Numaralı Poliçe: Teminat: 235.000-TL > %80 Müşterek Sigorta ve %2 Muafiyet İndirimi yapıldığında: 184.240-TL (Bu poliçe nedeniyle ödenmesi gereken tutar, sayın bilirkişilerde aynı sonuca ulaşmışlardır) … Numaralı Poliçe: Teminat: 195.776-TL > %80 Müşterek Sigorta ve %2 Muafiyet İndirimi yapıldığında: 153.488,38-TL (Bilirkişiler bu poliçenin geçerli olduğunu kabul etmişler ancak sonuç kısmında hesaplama yapmamışlardır.) her iki poliçeden gerekli indirimler yapıldığında ödenmesi gereken toplam tutarın: 337.728,38-TL olarak hesaplandığı, teminat limitleri gereğince sigorta şirketinin en fazla 337.728,38-TL ile sorumlu olacağı, huzurdaki davanın HMK 107. Maddesine dayalı olarak 100.000-TL üzerinden belirsiz alacak davası olarak açıldığını, yapılan yargılama neticesinde sigorta şirketinin müvekkiline ödemesi gereken tutarın 337.728,38-TL olarak hesaplandığını, buna göre HMK 107/2. maddesine göre davanın değerini (alacağın miktarını) 237.728,38-TL arttırarak 337.728,38-TL’ye çıkartmak gerektiğini ayrıca kök raporun sonuç kısmında görüleceği üzere sigorta şirketi yönünden temerrüt faizinin ticari faiz olması gerektiğini belirterek dava dilekçesinde 100.000-TL olan dava değerini HMK 107/2. Maddesine göre 237.728,38-TL arttırarak 337.728,38-TL’ye yükselttiklerini belirterek davanın kabulü ile 337.728,38-TL’nin riziko tarihi olan 30/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; usul ve yasaya uygun olan 07/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava konusu parsel üzerine, 30.10.2020 tarihinde geçerli olan kanun, yönetmelik ve sair şartlara göre ( yeni deprem yönetmeliği ve proje gereklerine göre) ve 2020 yılının gerektirdiği nitelikte malzemelerin kullanılması halinde ise, yeniden yapım rayiç değerinin; 140,00 m2 x 5.000,00-TL/m2 = 700.000,00-TL civarında olabileceği, tespit edilen zarar miktarının uygun olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulü ile;337.728,38 TL tazminatın 11/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi Anonim Şirketinden tazmini ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
337.728,38 TL tazminatın 11/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi Anonim Şirketinden tazmini ile davacıya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 23.070,22-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 5.767,56 -TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 17.302,66-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 59,50-TL elektronik tebligat, 153,00-TL tebligat, 7,80-TL KEP masrafı, 1.500-TL bilirkişi gideri, 1.707,75-TL peşin harç, 4.059,51-TL tamamlama harcı ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 7.546,86‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 50.281,97-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı