Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/297 E. 2022/60 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2021/297
KARAR NO : 2022/60

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/05/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firma ile davalı … Anonim Şirketi arasında, davacı şirketin Almanya’ya … firmasından ithal etmiş bulunduğu 250 palet kek kalıbı ürünlerin nakliyesi ve antreposu konusunda anlaşma ikame edildiğini, bilahare ,davalı … Anonim Şirketi tarafından sözkonusu anlaşma çerçevesinde davacı şirket aleyhine , 22.03.2018 tarihinde, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası nezdinde , “13.01.2018 tarihli 23.064,00-€” bir adet navlun bedeli üzerinden icra takibine başlandığını, takip sonrası davacı şirket tarafından icra dosyasına konu işbu borca itiraz edilmemiş ve takip kesinleştiğini, kesinleşen takip sonrasında ise henüz müvekkil şirketin zilyetliğine geçmemiş ve davalı … A.Ş.’ne ait antrepoda bulunan 250 kek kalıbı , 23.05.2018 tarihinde kötü niyetli ve kanuna aykırı olarak haczedildiğini, söz konusu haciz işlemi esnasında, kek kalıplarının piyasa değerlerinin en az 1.500.000,00-TL civarlarında olmalarına rağmen , icra memurluğu tarafından kıymet takdirleri, konunun arz ettiği teknik özelliğine rağmen, herhangi bir teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın, gayet eksik ve kendisince yapılan farazi bir incelemeyle sadece 250.000,00 TL olarak tespit edilmiş ve böylelikle haczedilen malların değeri oldukça düşük olarak belirlendiğini, Gümrük Müdürlüğünün izni ile davalıya ait olan gümrüksüz sahaya çekildiği için zaten davalının zilyetliğinde bulunan ,haczedilen söz konusu bu mallar ise yeddiemin olarak, … A.Ş. Çalışanı …’na bırakıldığını, … tarafından da faturalar vs dolayısıyla, anılan malların gerçek değerinin kendilerince gayet iyi bilinmesine rağmen , icra memurluğunca belirlenen bu bedele karşı herhangi bir itiraz ve beyanda bulunulmamış , böylelikle malların değerinin düşük tutulmasına ilgili bu kişi ve dolayısıyla davalı tarafından da sebebiyet verildiğini, davalının sözleşmelere ve iyiniyet kurallarına aykırı eylemleri satış aşamasında da kendisini göstermiş, haczedilen ve piyasa değerleri en aşağı 1.500.000,00-TL civarlarında bulunan bu ürünler 16.10.2018 tarihindeki satış aşamasında , davalı … A.Ş. Tarafından alacağına mahsuben, piyasa değerinin oldukça aşağısı olan 128.000-TL bedelle satın alındığını, bu durum karşısında davacı firmaca, sözkonusu malların ithal edildiği … şirketinin Türkiye’de ticari ilişkilerinin bulunduğu … Tur. Taş. Org. Gıda Dan. İnş. Rek. İth. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile görüşülmüş ve davalı … A.Ş.’nin istemiş olduğu ve icra takibine konu 23.064,00 € bedel, satışın olduğu aynı gün ,16.10.2018 tarihinde, satışın yapılmayacağı inancıyla ,davalı … A.Ş.’nin hesabına havale ile gönderildiğini, yine bir gün öncesi olan 15.10.2018 tarihinde de … ithalat masraflarına ilişkin olduğu belirtilerek 3.354,70- TL ödeme yapıldığını, ancak tüm bu ödemelere ve beyanlara rağmen davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak, satış işlemlerine devam edilmiş ve davacının habersiz biçimde satış gerçekleştirildiğini belirterek Taşıma sözleşmesi ve taraflar arasındaki ticari anlaşma hükümlerine aykırı , kötü niyetli davranışlardan, verilen zararlardan, mahrum kalınan kardan , alacaklardan vs kaynaklanan şimdilik , 10.000-TL maddi ve 10.000-TL manevi tazminatın, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 27.02.2020 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 31/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket uluslar arası nakliye ve resmi belge ve izinli antrepo hizmeti veren saygı bir firma olduğunu, icra takip işlemlerinde davacı şirketin iddia ettiğinin aksine herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu olmadığını, yapılan işlemler gerek icra hukuku gerekse ticaret bakanlığına bağlı gümrüklü A tipi antrepo da vergisi malın millileşmesine kadar bir deyişle ödeyesine kadar vergi ve hukuki TSE ve Tarım il kontrolleri depolama hukuku bakımından tümüyle hukuka uygun bir şekilde depolandığını, icra hukuku açısından hiçbir hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı yanın iddialarının hiçbiri gerçeği yansıtmadığını, davacı Şirket, henüz kendi zilyetliğine geçmemiş olan 250 palet kek kalıbı takibin kesinleşmesinden sonra 23.05.2018’de haczedilmiş olmasını kötü niyetli bir girişim ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürdüğünü, davacı yan, haczedilen söz konusu ürünlerin piyasa değerinin çok daha yüksek olmasına rağmen, haczedilen bu malların düşük tutulduğunu iddia ettiğini, öncelikli olarak haczedilen malların değerleri davalı şirket tarafından belirlenmediğini, yine aynı şekilde bilindiği üzere tüm satış prosedürü de icra müdürlüğü tarafından hazırlanmış hatta satış ilanı İzmir Gümrük Müdürlüğü’ne de ihbar edilerek yasal prosedür tamamlandığını, taraflar arasında yazılı veya sözlü hiçbir anlaşma bulunmadığını belirterek davalı aleyhine açılmış olunan işbu davanın reddine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
İcra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı vekili, Müvekkili firma ile davalı … A.Ş. arasında müvekkili tarafından Almanya’da yerleşik … firmasından ithal ettiği 250 palet kek kalıbı tanımlı emtianın nakliyesi ve antreposu konusunda anlaşma yapıldığını, davalı şirket tarafından söz konusu anlaşma çerçevesinde müvekkili aleyhine 22.02.2018 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğünde 23.064.00 € luk navlun bedeli üzerinden icra takibine başlandığını, takip sonrası müvekkili şirket tarafından borca itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği, kesinleşen takip sonrası davalı yan antreposunda bulunan 250 palet kek kalıbının 23.05.2018 tarihinde haczedildiğini, söz konusu kek kalıplarının piyasa değerinin en az 1.500.000.00.-TL civarında olmalarına rağmen icra memurluğu tarafından kıymet takdirleri, herhangi bir teknik bilirkişi inceleme yaptırılmaksızın 250.000,00.-TL olarak tespit edildiğini ve böylece satış işlemi sırasında malların satışa çıkacağı bedelin düşük tutulması amacının güdüldüğünü, Gümrük Müdürlüğünün izni ile davalı yana ait gümrüksüz sahaya alınan kek kalıpları yeddi emin olarak … çalışanı elemanına teslim edildiğini, yeddi emin olarak emtianın değerinin çok iyi bilinmesine rağmen İcra Memurluğunun takdir ettiği değere itiraz edilmediği, neticede 250 palet kek kalıbının 16.10.2018 tarihinde davalı yan … A.Ş tarafından alacağına mahsuben 128.000.-TL bedelle satın alındığını, satış anlaşmasından haberi olmayan müvekkil firmaya bu kez, davalı firma yetkilisi tarafından aranarak icra dosyasına konu 23.064.00 € navlun bedelinin kendilerine ödenmesi durumunda icra işlemlerinden vazgeçilerek takibe konu kek kalıplarının kendilerine teslim edileceği beyanında bulunulduğunu, davalı yan yetkilisi tarafından yapılan bu teklif üzerine satışın olduğu gün yani 16.10.2018 tarihinde 23.064.00 € navlun bedeli ile 3.354,70 TL ithalat masraflarının davalı yana ödendiğini, tüm bunlara karşın davalı yanın haciz işlemine devam ettiğinin görülmesi üzerine 22.10.2018 tarihinde davalı yan aleyhine İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… E. Sayılı dosya üzerinden dava ikame edildiğini, ancak, taraflar arası yapılan görüşmeler sonucu … A.Ş. vekili Avukatına icra dosyasında hak kazandığı vekalet ücretinin de ödenmesi ve ayrıca İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinde aleyhlerine açılmış bulunan …/… E. sayılı davadan da feragat edilmesi karşılığında icra dosyalarının kapatılacağı ve taraflar arasında uzlaşma sağlanacağının güvencesi ile 20.207,50.-TL’lik vekalet ücretinin de ödendiğini, Tüm bu iyi niyetli davranış ve ödemelerden sonra davalı yan tarafından davalı yan tarafından icra dosyasındaki işlemlere devam edilmiş 16.01.2019 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğü dosyasından, icra dosyasına yapılan satışın tamamlanması için harçların hesaplanmasının talep edildiğini, alınan talep yazısında da müvekkil şirketin tek hukuki hakkı olan ihalenin feshi davasından feragat ettiği ve satışın kesinleştiğinin belirtildiğini, belirtilen talep sonrası İcra dosyasınca saptanan harçlar da ödenerek söz konusu satışı haksız ve kötü niyetli biçimde kendi lehlerine çeviren davalı yan yetkilileri hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu,Söz konusu sevkiyatın başlangıcında kek kalıpları için bir başka firma ile satış konusunda anlaşma yapıldığı, 211.000.-Tl sipariş avansının alındığını, ancak yaşanan bu durumlar nedeni ile alınan avansın firmaya geri iade edildiğini, haczedilen malların piyasa değerinin çok altında bir bedelle davalı … A.Ş tarafından alacağına mahsuben alındığını, davalı tarafa 23.064.-€ ile ithalat masrafları ile birlikte 20.207.50.-TL ödemeler yapılmasına rağmen davalı firma tarafından güven oluşturarak müvekkilinin hukuki haklarından feragat ettirilmesi neticesinde ciddi zararlara ve kar mahrumiyetine uğradığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ..-… A.Ş. Uluslararası taşıma ve Ege Gümrük Müdürlüğü denetimindeki A tipi gümrüklü antrepo hizmeti veren bir kuruluş olduğunu, davacı yan ile yapılan anlaşma neticesi, dava konusu 250 palet kek kalıbı 2017 Aralık ayında 8 adet tır ile Almanya’dan İzmir’e taşınarak antrepoya alındığını, antrepo ücreti olarak beher araç için günlük 18 dolar + beher palet için 7 dolar indirme ve 7 dolar yükleme bedeli üzerinden mutabık kalındığını, davacı yandan öncelikle Almanya İzmir 23.064.00 € bedelli navlun ücretinin ödenmemesi neticesi müvekkil tarafından İcra takibine girişildiği, eşyanın antrepoya giriş tarihi Aralık 2017 tarihinden 2018 yılı Ocak ayı sonuna kadar müvekkiline ödenmeyen 4.720.00 Dolar tutarındaki ardiye ücreti, ilaveten Mayıs 2018 tarihine kadar tahakkuk eden 11.092.00 dolar ve 3.398,40 dolarlık ardiye ücretlerinin davacı tarafından ödenmediği ve tüm bunlar için icra takibine başlatıldığı, anılan takip dosyaları neticesinde davacı yan tarafından takiplere itiraz edilmediği, takiplerin kesinleştiği, ancak ödeme yapılmaması üzerine davacı borçlu firmanın mevcut menkul ve gayrimenkul malları üzerine haciz talepleri açıldığını, ancak davacı üzerinde herhangi bir tapu kaydı, banka hesapları ve sair nakit bedelleri görülmediğinden menkul malları üzerine haciz talep edildiğini ve haczedilen menkul mallar üzerinden davacı borçlu firma aleyhine icraen satışının talep edildiğini, ardiye ücretleri haricinde 23.03.2018 tarihinde navlun alacağı 23.064.00€(113.241.78.-TL +418,94 € işlemiş faiz için yapılan icra takibine itiraz edilmediği için icra takibinin kesinleştiği ve akabinde yapılan icranın devamı işlemleri tümüyle İcra İflas Kanununa uygun bir şekilde yapıldığı, müvekkil şirketin A tipi gümrüklü antrepo sahasında bulunan malların haczedilemeyeceği konusunda hukuk, bir engel bulunmadığını, İİK haczi kabul olmayan mal ve hakları düzenleyen 81-84 maddeleri mevcut olaydaki durumu kapsamadığını, davacı yanın haczedilen ürünlerin piyasa değerinin çok altında tutulduğunu iddia etmesine rağmen, değerinin müvekkil şirket tarafından belirlenmediğini, değerin icra memurları tarafından değerlendirildiğini, satış sonrası davacı tarafından açılan ihalenin feshi davasından yaklaşık 2 ay sonra feragat edilerek satışın kesinleştiğini, ürünlerin satışı ile ilgili tüm prosedürün icra müdürlüğü tarafından hazırlandığını, bu satış ilanı konusunda İzmir Gümrük Müdürlüğüne de ihbar edildiğini, satış sonrası, İzmir Gümrük Müdürlüğü nezdinde ithalat işlemlerinin yürütüldüğünü, tahakkuk eden tüm vergilerin ödenmesi neticesi ürünlerin müvekkil tarafından teslim alınabildiği, davacı borçlu yan tarafından takibe konu vekalet ücretleri hariç, aleyhine açılan 3 adet icra dosyasının hiçbirisine ödeme yapmadığı, ödeme yaptığı iddia edilen dekontta da görüleceği üzere, dava dışı … tarafından hiçbir icra dosyası numarası belirtilmeden müvekkili firmaya ödeme yapıldığını, bu ödemenin firmanın doğal olarak icra takibine değil, ödeme tarihi itibariyle var olan cari hesap borcundan düşüldüğünü, davacı yan tarafından ödenmiş olan bakiyeyi kendi inisiyatifine göre hiçbir açıklama ve şerh olmaksızın doğrudan takip dosyasının düşürüldüğü şeklinde bir görüşe sahip olduğunu, diğer bir deyişle davacı yan tarafından ibraz edilen dekontta da görüleceği üzere var olan satışı sonlandıracak, davacı tarafından yapılmış bir ödeme ya da kayıt, belge bulunmadığını, davalı vekili dilekçesinde devamla; 16.10.2018 günü yapılan 1. Açık arttırmada müvekkil şirket vekili olarak kendisince 128.000.-TL bedelle müvekkil şirket adına satın alındığını, satışın aleni ve ihale yolu ile gerçekleşmiş olduğunu ve bu bedel üzerinden başkasın da bu ürünleri satın alabileceğini, haczedilen malların kıymet takdirinin İİK nın 87 maddesinde kimin tarafından yapılacağını gösterdiğini, davacı şirket tarafından kendilerine yapılan 23.064.00 € ile bir gün öncesi (15.10.2018) ithalat masrafları adı altında ödemeler müvekkil şirketçe cari hesabından düşüldüğünü, müvekkil şirketin icra takibini durdurma veya sonlandırma konusunda bir zorunluluğun bulunmadığını, kaldı ki yapılan bu ödemelerin alacağın birikmiş faizini ve takibin diğer ferilerini karşılamadığını, davacı şirketin yapılan ihalenin hukuka aykırılığı gerekçesiyle İzmir …İcra Mahkemesinde ihalenin feshi davası açtığını (…/… E) sonrasında bu davadan feragat ettiğini, İcra takibi sonrası haczedilen mallar ihale yolu ile satılmasını takiben Ege Gümrük Müdürlüğüne müracaat edilerek satışın tescili ve vergilerinin ödenmesi konusunda yasal izin başvuruların yapıldığı, malın başvuru izinleri gelene kadar müvekkile ait depolarda bekletildiğini, netice olarak müvekkilinin doğrudan Bakanlığa bağlı gümrüklü antrepo hizmeti verdiğini, antrepoda muhafaza ettiği emtialar kadar teminat mektubunun bloke edildiği, diğer bir deyişle müvekkilin bakanlığa vermiş olduğu teminat mektubu bedeli karşılığında mal depo edebildiği, halen cari hesaplar nezdinde müvekkili firmanın davacı yandan alacağı olduğunu, bu nedenle davacı yanın bırakmış olduğu mallara ilişkin dava hakkını saklı tuttuğundan bahisle davanın reddini savunmuştur.
Dava, taşıma sözleşmesi ve antrepo sözleşmelerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya Taşımacılık Uzmanı, Ticaret Hukukundan Kaynaklanan Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı, İcra Hukukundan kaynaklanan Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı ve Gümrük İthalat Uzmanı bilirkişilerinden oluşan heyete tevdi edilerek rapor aldırılmıştır. 06/12/2021 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda; Antrepoda bulunan ve gümrük işlemleri tamamlanmamış mallara haciz konulabileceği, Antrepoya giren emtia bakımından, Davalı tarafın bu sevkiyat sonucu toplamda 831.598,70.-TL gelirden mahrum olma + ilave harcama yaptığı,Davalı tarafından Antrepo bedeli; 40.749 USD X 4,78 TL = 194.780-TL olduğu halde yapılan bu masrafı İzmir … İcra Dairesi …/… Esas sayılı dosyasına muhafaza masrafı olarak da kaydettirmediği yapılan tespitlerde anlaşılmış olup talep edilmediğinden dosya hesabında dikkate alınamadığı, Davalı alacaklının mahcuz malları millileştirmek için ilave masraflar yaptığı, bu masrafların mahcuz malların maliyetine ilave edilmesi gerektiği, İcra takip dosyasına göre, 30.11.2021 tarihi itibari ile 14.228, 73 Euro davalının alacağı bulunduğu, İcra işlemlerinin İİK hükümlerine uygun yürütüldüğü, Davalının davacı aleyhine haksız ve sebepsiz zenginleşmediği, Davacı yanın maddi ve manevi tazminat talep koşullarının oluşmadığı tespitlerine yer verilmiştir. Oluşa, dosya içeriğine ve bilimsel verilere uygun bulunan rapor mahkememizce benimsenmiş ve hükme esas alınabilir kabul edilmiştir.
Az yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde, antrepoda bulunan ve gümrük işlemleri tamamlanmadığı anlaşılan mallara davacı tarafça haciz konulduğu, bu işlemin ve hacze bağlı kıymet takdiri ve satış işlemlerinin yasalara uygun olduğu, davalı tarafın gümrük işlemleri tamamlanmayan mallara haciz konularak satışını talep etmesinde hukuka ve meri mevzuata aykırı herhangi bir yön bulunmadığı, bu emtia bakımından davalı tarafça gelirden mahrum olma, ilave harcamalar, antrepo bedeli, mahcuz malların millileştirilmesi için yapılan masraflar gibi kalemlerden oluşan davalı alacağının bulunduğu, davalının davacı aleyhine haksız ve sebepsiz zenginleşmediği, yapılan takip ve buna bağlı haciz ile diğer iş ve işlemlerde davalı tarafın kötü niyetle ve davacı zararına hareket ederek onu zarara uğrattığına dair herhangi bir delilin dosyada bulunmadığı ve bu hususun davacı tarafça ispat edilemediği hususunda mahkememizde vicdani kanı oluşmuştur. Bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerektiği takdir ve sonucuna ulaşılmıştır.
Mezkur nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davalı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT tarifesine göre hesap ve takdir edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubuna, artan 260,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 1 adet tebligat gideri 19,00 TL, 2 adet elektronik tebligat gideri 11,00-TL, 341,55 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 3,000- TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 3.430,85‬ TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/01/2022

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza