Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/223 E. 2023/76 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/223 Esas
KARAR NO : 2023/76

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2021

BİRLEŞEN KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/454 ESAS, 2021/705
KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin, müvekkil tarafından satın ve teslim alınmadığı bir takım faturaları elektronik ileti ile tebliğ edildiği, müvekkil şirkete bu faturaya konu mal ve hizmetin muhteviyatını bilinmediği, müvekkil şirketin içeriğini bilmediği “makine yedek parça işçilik” açıklaması ile kesilen işbu faturalara Karşıyaka … Noterliğinden 10.02.2021 tarihli ve … yevmiye nolu ve Büyükçekmece … Noterliğinden gönderilen 02.03.2021 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnameler ile itiraz ettiği, söz konusu faturalarda; açıklayıcı herhangi bir bilgi, faturaya konu hizmete ilişkin herhangi bir sözleşme, müvekkil şirket yetkililerinin talep ve kabulüne konu sipariş formu, irsaliye ve sevk fişi tespit edilemediği, VUK madde 230 da bir faturada yer alması gereken zorunlu unsurlar düzenlenmiş olmakla, söz konusu faturalarda işbu hususlar yer almadığı, Ticaret Hukukunda faturaya bir geçerlik kazandırılması için; taraflar arasında daha önce satım, istisna ve benzeri sözleşmelerden doğan bir akdi ilişkinin varlığı gerekli olduğu ancak davaya konu olan faturalara ilişkin berhangi bir sözleşme bulunmadığı, davalı şirket tarafından usul ve yasaya aykırı şekilde kesilen faturaların muhteviyatı bilinmediği gibi; içerikte yer alan emtialar hiçbir surette müvekkil şirket adresine ve müvekkil şirket yetkililerine teslim edilmediği, davalı şirket tarafından hiçbir temel borç ilişkisine dayanmadan, tamamen gerçeğe aykırı bir şekilde doldurularak; miktarda, satış bedelinde gerçeğe aykırı bilgilere yer verilerek; fatura düzenlenmesi sureti ile alacak ihdas edilmeye çalışıldığı, müvekkilinin davalı ile ticari faaliyette bulunduğu süre içerisinde dava konusu fatura ile ilgili herhangi bir sözleşmeye, herhangi bir siparişe ve herhangi bir teslime konu olmadığının anlaşılacağı, bu hususta Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu, dava konusu faturalar incelendiğinde 07.01.2021 tarihli … nolu 330.400,00 TL tutarlı fatura “makine yedek parça işçilik” gibi belirsiz, tanımsız ibareler kullanılarak düzenlendiği, davalı şirketin, söz konusu makine yedek parçanın markasını niteliğini niceliğini belirtmediği gibi söz konusu mallar bir makine parçası ise işbu makine parçalarının garanti belgesi, kullanım kılavuzu, servis fişi, TSE belgesi ve ilgili evraklarını fatura ekine koymadığı, müvekkiline teslim edilmediği, davalının işçilik ibaresi ile faturalandırdığı bedelin tamamen tanımsız olduğu, davalının işçilik hizmeti veren bir firma olduğu, şayet işçilik hizmeti vermekte ise hangi işçisi müvekkilim şirkete hangi tarih ve hangi süre ile hangi hizmeti sunduğu? davalının işbu hususa ilişkin herhangi bir servis, tamir ve benzeri hizmet evrakı fatura ekinde yer almadığı, işbu husus davalının haksız kazanç elde etme gayretini ispat ettiği, davalının müvekkili şirket aleyhine başlattığı icra takibine itiraz ettiklerini bildirmekle yapılacak yargılama sonucunda müvekkilinin borçlu olmadığına karar verilmesi halinde söz konusu takibin de iptaline karar verilmesini, fazlaya ilişkin saklı kalarak Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının iptali, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı aleyhine Karşıyaka …İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile 05/03/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalının 19/03/2021 tarihli itirazı üzerine takibin durdurulduğu, Kasım /2018 tarihinden beri ticari ilişkileri olduğu, davalı tarafın birden bire 15/02/2021 tarihinde gönderdiği Karşıyaka … Noterliği … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, 07/01/2021 tarih …. nolu 330.400,00 TL tutarlı faturaya itiraz ettiği, cevabı ihtarnameyle 22/02/2021 tarih İzmir …Noterliği tarafından … yevmiye nolu ihtamnamesi ile faturaya yasal süresi içerisinde itiraz edilmediği, davalının kendi SGK’lı çalışanı …’nın satın alma sorumlusu olarak tanıtıldığı ve müvekkiline doğrudan anılı şahıis ile iletişime geçmesi söylendiği, müvekkilinin anılı şahsın şirketi temsilen yapmış olduğu talepler doğrultusunda işlemlerini gerçekleştirdiği, davaya konu malların sevk irsaliyesi ile teslim edildiği ….’nın imzası olduğu, davalı adamın çalıştıranın sorumluluğuna ilişkin hükümler uyarınca kendi çalışanının 3.kişilere vermiş olduğu zarardan sorumlu olduğunu ve sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getiren müvekkile bu konuda bir kusur isnad edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ve takibin devamına, icra takibi borca takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasına, davalı/borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olması ve alacağın likit olması nedeniyle takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 2018 yılında kurulmuş olup otomotiv, endüstriyel motor, makine üretim, satış tamiri başta olmak üzere bu alanda birçok işlem gerçekleştirdiği, davacı firma ile müvekkil şirket Kasım/2018 tarihinden beri çalıştıkları, müvekkil firma ile davacı arasındaki ticari ilişki sorunsuz bir şekilde 2 yılı aşkın bir süre boyunca ilerlediği, ancak birdenbire davacı taraf, müvekkile 15.02.2021 tarihinde gönderdiği Karşıyaka … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, “07.01.2021 tarihli …. no’lu 330.400,00 TL tutarlı faturaya itiraz ettiğini” bildirdiği, ihtarnameye ilişkin İzmir … Noterliği … yevmiye numaralı 22.02.2021 tarihli cevabi ihtarname ile “belirtilen faturaya yasal süresi içerisinde itiraz edilmediği, 07.01.2021 tarihli faturanın TTK’nın 1530. Maddesi doğrultusunda muaccel hale geldiği ve müvekkil şirket alacaklarının tahsili için dava ve tazminat haklarımızı saklı tuttuğumuz” ihtar edildiği, anılı ihtarnamenin davacı tarafa 25.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, akabinde davacı tarafça İzmir … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamelerine cevaben Büyükçekmece … Noterliği … yevmiye numaralı 02.03.2021 tarihli ihtarname ile, “davacı şirket ile arasındaki ticari ilişkinin müvekkilince kötüye kullanılarak haksız ve usulsüz olarak davacıdan alacak tahsil edilmeye çalışılması nedeniyle müvekkil aleyhine Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğu” ihtar edildiği, anılı iddiaların açıkça somut gerçeğe aykırı olması nedeniyle taraflarınca anılı iddialara karşı İzmir … Noterliği … Yevmiye Numaralı 11.03.2021 tarihli ihtarname ile beyanda bulunulduğu ve müvekkilinin alacaklarının tahsili için muaccel alacaklar yönünden Karşıyaka …. İcra Dairesi …. E. sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığının ihtar edildiği, müvekkilinin davacıdan süresinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadan kaynaklı toplam 330.400,00 TL alacağı bulunmakta olduğu, anılı faturaya konu alacak için Karşıyaka … İcra Dairesi … E. sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davacı tarafın haksız itirazı nedeni ile icra takibi halihazırda durdurulduğu, davaya konu faturalara ilişkin malların davacı tarafa teslim edildiği imzalı sevk irsaliyeleri ile sabit olduğu, davanın reddine, davacının Karşıyaka … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasının iptali istemi ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, müvekkil lehine davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının huzurdaki davayı ikame etmekte hukuki menfaati bulunmadığı, işbu nedenle davanın, dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddi gerektiği, davacının usul ve yasaya aykırı bir fatura düzenleyerek portal üzerinden müvekkiline tebliğ ettiği, davacının basiretli tacir olmanın yükümlülüklerine ve TMK M.2 gereğince iyiniyet kuralına aykırı hareket ettiği, davacının faturalara konu ürünleri müvekkilinin teslim aldığını iddia etmişse de; söz konusu ürünlerin müvekkili tarafından hiçbir surette teslim alınmadığı, davacının kendi kusuru ile ihmal sonucunu ve hiçbir somut dayanağı olmayan güven ilişkisini gerekçe göstererek, müvekkilinden teslim almadığı mal ve hizmet bedelini talep etmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, davaya konu olan faturanın usul ve yasaya aykırı ve hatta suça konu olabilecek nitelikte olduğunun sabit olduğu, işbu hususta şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın … sayılı dosyasından soruşturma başlatıldığı, davaya konu faturanın Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın …. e. sayılı soruşturma dosyası ile şikayete konu edildiği, işbu nedenle TTK M.21 hükmüne dayanılarak hak talep edilmesinin mümkün olmadığı, davacı aleyhine dava değerinin %20’ sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerektiği, haksız davanın reddi ile Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasının iptaline, alacağın %20’ sinden az olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasında 10/12/2021 tarihli kararı ile birleştirme kararı verilerek dosyamızla birleştirildiği görülmüştür.
Uyuşmazlık, davalı tarafından ticari alım satıma dayalı olarak makine yedek parça işçilik bedellerine ait ödenmeyen faturaların tahsili yönünde Karşıyaka … İcra Müdürlüğünün … Takip sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının menfi tespiti ile kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Birleşen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya yönünden davanın, Karşıyaka …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görüldü.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin hususlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesinde; ”Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu hâlde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Pekcanıtez, H./ Atalay, O./ Sungurtekin Özkan, M./ Özekes, M.: İcra ve İflas Hukuku, s.156- 164). Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında icra mahkemesinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 tarihli ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 tarihli ve 2011/13-576 E., 2011/747 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki “kambiyo ilişkisi” ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. Buna örnek bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir. Bu nedenle bonoyu düzenleyen, asıl borçlu durumundadır (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 691/1). Yerleşik Yargıtay içtihatları ve öğretide kabul edildiği üzere, bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik “bedel kaydı”dır. Yinelemek gerekirse “bedel kaydı” kambiyo senedinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt keşidecinin (borçlunun), senedin lehtarından (alacaklıdan) karşı edayı aldığını ispata yarar. Aslında kambiyo senetleri hukuku yönünden bu kayıtların bir anlamı ve önemi yoktur. Çünkü kambiyo senedinin düzenlenmesiyle, mücerret bir borç ilişkisi yaratılmaktadır. Bu sebeple de karşı edimin elde edilip edilmediğinin önemi de bulunmamaktadır. Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu senedin bono niteliğini etkilemez. Bedel kayıtları daha çok keşideci ile lehtar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Kişisel defi sebeplerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır. Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehtarı, artık senedin “kayıtsız ve koşulsuz bir borç ikrarı olduğu” yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır. Borç ikrarını içeren bir belge aleyhine kanıt sunulabilir. Ancak; ikrar borcun nedenini içeriyorsa, sadece bu nedenin gerçekleşmediğinin kanıtlanması gerekir (12/4/1933 gün ve 1933/30-6 sayılı YİBK ).Bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu sebeple bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. Ancak senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır (HMK’nın m. 191/1, TMK m. 6). Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, buna senedin talili denmektedir. Bu anlamda talil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir ve bu hâlde ispat yükünün kaydın aksini iddia edene ait olacağında kuşku bulunmamaktadır. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 09/06/2020 tarih ve … Esas …. Karar sayılı ilamında aynen; ”…..Somut olayda, davalının alacağı, kambiyo senedi olan çeke dayalıdır. Kambiyo senetleri illeten mücerrettir. Bu durumda alacağın varlığı için, temel ilişkinin kanıtlanmasına gerek yoktur…..” denilerek, illetten mücerret olan senede konu alacağın varlığı açısından temel ilişkinin ispatlanmasına gerek olmadığına dikkat çekilmiştir.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Tüm deliller toplanmış, Karşıyaka …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiş, borçlu vekilinin borca, faize, faiz oranına, takibe ve ödeme emrine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Karşıyaka …İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyası, Karşıyaka C.Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiştir.
Mahkememizin 17/02/2022 tarihli duruşmasında davacı tanığı ….; … AŞ ile … A.Ş.de muhasebe müdürü olarak çalıştığını, işletme olarak bünyelerinde satın alma bölümünde alımlar yapıldığını, sözleşme düzenlenerek 30 bin TL nin üzerindeki alımların sözleşme düzenlenerek yapıldığını, 4 şubat tarihinde telefonla Azat beyin kaybolduğu, ulaşılamadığı haberini aldıklarını, işe gelmediğinden iş akdinin feshedildiğini, yaptıkları incelemelerde bütün sistemi taradıklarını, maillerini buradada bazı firmalarda bilgileri ve onayları olmadan Azat bey ve …’ın işletme müdürünün imzası ve onayı olmadan usüle aykırı işlemler yaptığının tespit edildiği ve ilgili kişilerin çıkışlarının yapıldığı, iş akdinin feshedildiğini, davacı vekilinin sorusu üzerine sorulduğunda; hiçbir zaman şirketin ekonomik sıkıntı çekmediğini, 5 milyar aktif büyüklüğünde olduğu, sözleşme yapıldığı zaman tüm teknik onaylar yapılarak makinelerin alındığı ne zaman nereye ödeme şartları hepsinin belli olduğu, davaya konu e arşiv fatura kesildiği zaman ilgili firmaya mail ya da tebliğ yükümlülüğü olduğu, normalde kendilerine tebliğ edilmesi gereken faturanın tebliğ edilmediği, sistemden interaktif vergi dairesi araştırmaları sonucu bu faturaya vakıf olduklarını, fiziken bir teslim yapılmadığı, bu işi Azat , Zeynel ve faturayı düzenleyen kişinin beraber yaptıklarını düşündüklerini, şirketçe herhangi bir onaylarının olmadığını, davalı vekilinin sorusu üzerine sorulduğunda; şirkette 30 bin TL nin üzerinde tümünde sözleşme düzenlendiği, bütün alımlarda işletme müdürünün onay ve imzası ile sisteme işlendiği, iç piyasadaki küçük işler için Asel ile iş yaptıklarının olduğu, mesela Azat beyin fiyat teklifi topladığı, İzmir merkezde yapabilir bunu, ona uygun olan işletme müdürüne onaya sunduğu, rakamların 1000 lira 500 lira olduğu, karşı tarafa sipariş formu gönderildiği, 2010 yılında özelleştirmeden kendilerine gelen bir çalışan olduğu, kendisinin bir kuruş dahil satın alma yetkisi olmadığı, ticaret sicillerinin aleni olduğu, yetkililerinin kim ise onun araştırılması karşı tarafın sorumluluğunda olduğunu beyan etmiştir.
Aynı oturumda davacı tanığı ….; olayın geçtiği dönemde Binbir de işletme müdürü olduğunu, şubat ayında muhasebe sisteminde birtakım haberleri olmayan alımını yapmadıklarının e faturalar tespit ettiklerini, böyle olunca nereden geldiğini araştırınca bu şekilde Aselden bir fatura geldiğini fark ettiklerini, 2018 yılından beri kendileri ile yaptıkları ilişkide böyle bir boyutun söz konusu olmadığı, onların 2-3-5-6 bin bantlarında olduğu, normalde işletmede deniz tuzu üreetimi yaptıkları, buna yönelik hasat makinaları kullandıkları, işletmede görevli teknik elemanların bu makinaların ihtiyaçlarını tespit edip kendisine sunduklarını birlikte değerlendirdikleri, satın alma sorumlusuna görev verdikleri, araştırdığı, …’ın da bu görevde olduğu, daha sonra kendilerine sunduğu kendilerinin de hangi firmadan alım yapacaklarına karar verdiklerini, firmadan alım yapıldığı, az önceki bahsettiği düşük miktarlar için sözleşme yapmadıklarını, bahse konu faturanın büyük meblağlı bu kadar büyük iş gerçekleşseydi mutlaka sözleşme yaptıklarını, satın alınan ürünün malzeme işletmelerine depoya fiziken teslim olduğu, faturanın muhasebeye geldiği, çıktısı alınarak bütçelendirmenin taraflarına geldiği, ıslak imza ile bu faturayı ödeme planına aldıklarını, onayından geçtiği, bu davaya konu faturayı ise sistem kontrolünde farkettiklerini, eder etmez noter kanalıyla ihtara geçtiklerini, ne böyle alım yaptıklarını ne de onay için önüne geldiğini, davacı vekilinin talebi üzerine sorulduğunda; … Gıdanın böyle bir alımı direk ve nakit olarak alabilecek güçte olduğu, başka bir aracı firmaya komisyoncuya asla ihtiyaçları olmadığı, bahse konu faturayla ilgili hiçbir şekilde ne makinanın imalına ilişkin teknik çizim ne makina özelliklerini gösterir hiçbir şekilde teknik arkadaşlarca paylaşılmadığı, bu makinanın kabulünün olmadığı, teknik çizim detayının olmadığı, davalı vekilinin talebi üzerine sorulduğunda; benzer şekilde başka firmalara da 7-8 tane firmaya bu şekilde itirazlarda bulunduklarını, Ocak ayında gönderilen ancak Şubat ayındaki bu tespitte maalesef muhasebe sorumlusu …’ın zaafiyeti ve kötü niyetinin ortaya çıktığı, İstanbul’daki merkez bütçelemeyi yaptığı ama tek tek fatura kontrolü yapmadığını beyan etmiştir.
Aynı oturumda davalı tanığı …; otomotik kapı işi yaptığını, Erhan beyle aynı yerde aynı iş yerini kullandıklarını, … Gıdayı ve Azat beyi Erhan beyin aynı iş yerinde olduğu için görüp duyduğunu, , iş yaptıklarını bildiğini, Azat beyle bir ziyaret esnasında şahsen tanıştıklarını Sasalıda olduğunu, orayı kendilerine gezdirip tanıttığı, … gıdaya satış yaptığını ve parasını alamadığını duyduğunu, makine ile ilgili bir şeyler sattığını bildiğini, teknik adını bilmediğini, Erhan beyin kendisine 150-200 bin civarı bir iş olduğunu söylediği, davacı vekilinin talebi üzerine sorulduğunda; makinayı görmediğini, üretim ya da tedariki ile ilgili bilgisinin olmadığını, başka firmadan tedarik edip … Gıdaya sattığını bildiğini beyan etmiştir.
Aynı oturumda davalı tanığı …; kendisinin makina teknikeri olduğunu, … İş Makinasında çalıştığını, kendisinin birebir gördüğü bir makina olmadığını, makinanın alınıp … gıdaya verildiğini bildiğini, bedelini 300 bin lerde diye hatırladığını, hidrolik pompaya ya da o sistemi çalıştıracak olan bir makina parçası, motor da diyebildiklerini, davacı vekilinin talebi üzerine sorulduğunda; sipariş formu teknik çizim vs kendisinin bileceği şeyler olmadığını, makinayı görmediğini, geceleri bazen servis için tamir için gittiğini, malzeme götürdüğünde teslim ettiğinin de depolarına girdiğinin de olduğu, davalı vekilinin talebi üzerine sorulduğunda; … Gıdaya gittiğinde güvenliğe …’ı söylediğinde onu aradıklarını, kendisini yönlendirdiklerinde kendisinin malzemeleri teslim ettiğini, başka firmalara da tedarik edip sattıkları makinalar olduğunu beyan etmiştir.
Dosya ve taraflara ait ticari defter ve dayanakları üzerinde uyuşmazlık konularında SMMM bilirkişisi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verildiği, bilirkişinin mahkememize verdiği 26/05/2022 havale tarihli raporunda; …. Gıda Tarım Ürünleri San.Tic. A.Ş.’i ile … İş Makinaları Endüstriyel Motor Oto San.Tic.Ltd.Şti.’i arasında (2021 yılı resmi defter kayıtları ) dökümü yapılan ve defter kayıtları bulunan bilgiler ile ticari bir iş ilişkisi olduğu, … Gıda Tarım Ürünleri San.Tic. A.Ş. ve … İş Makinaları Endüstriyel Motor Oto San.Tic.Ltd.Şti. tarafından incelemeye sunulan 2021 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, … Gıda Tarım Ürünleri San.Tic. A.Ş. 2021 yılı resmi defter kayıtlarında; … İş Makinaları Endüstriyel Motor oto San.Tic.Ltd.Şti. tarafından düzenlenen 07.01.2021 tarih … nolu 6.881,76.-TL tutarlı, 18.01.2021 tarih … nolu 14.644,80.-TL tutarlı toplamda 21.526,56.-TL yi kayıt altına aldığı ve 23.01.2021 tarihinde … Bankasından yapılan EFT ile borç alacağın kapatıldığı, … İş Makinaları …. Motor oto San.Tic.Ltd.Şti. 2021 yılı resmi defter kayıtlarında ; 23.01.2021 tarih 102 Bankalar gelen EFT ile 21.526,56.-TL kayıt altına alındığı, 07.01.2021 tarih … nolu 330.400,00.-TL bedelli faturanın kayıtlarda olduğu, 31.12.2021 tarih kapanış kaydı ile 330.400,00.-TL borç ile devrettiğinin tespit edildiğini, tarafların defter kayıtlarının fatura kayıtları ve ödeme yönünden birbirini teyit ettiği, farklılığın nedeninin 07.01.2021 tarih … nolu 330.400,00.-TL bedelli faturadan kaynaklandığı, asıl dava yönünden yapılan incelemede: dava konusu 07.01.2021 tarih … nolu 330.400,00.-TL bedelli faturanın … İş Makinaları … Motor Oto San.Tic.Ltd.Şti.nin resmi defter kayıtlarında 120.01.004 alıcılar hesabının (… Gıda Tarım Ürünleri San.Tic. A.Ş.) borç bakiyesi verdiği, faturanın mail yolu ile iletildiği, faturanın açıklama kısmında “makine yedek parça işçilik” yazdığı, adet kısmında 2 adet olduğu belirtildiği, bu makine parçalarının ne olduğunun anlaşılmadığı?, faturanın sevk irsaliyesinde … nın teslim aldığı, … Gıda Tarım Ürünleri San.Tic. A.Ş. 10/02/2021 Tarih Karşıyaka …Noterliği … yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturaya ve içeriğine itiraz ettiği, dava konusu faturanın; … Gıda Tarım Ürünleri San.Tic. A.Ş.nin resmi defter kayıtlarında olmadığı, 320.010.77 satıcılar hesabının (… İş Makinaları … Motor oto San.Tic.Ltd.Şti.) 23.03.2021 tarih … yevmiye kayıt ile … Bankası EFT açıklaması 21.526,56.-TL tutarlı ödeme ile kapatıldığının tespit edildiği, birleşen dava ile talep edilen alacak yönünden yapılan incelemede: … İş Makinaları … Motor oto San.Tic.Ltd.Şti. tarafından Karşıyaka …İcra Dairesi … Esas Sayılı icra dosyası ile takibe konu edilen faturanın asıl davaya konu edilen fatura ile aynı olduğu, faturanın … Gıda Tarım Ürünleri San.Tic. A.Ş.’i resmi defter kayıtlarında olmadığının tespit edildiğini belirtmiştir.
Taraf vekillerinin kök rapora karşı beyanları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişiden ek rapor alındığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 09/09/2022 havale tarihli ek raporunda; her iki tarafında anılan fatura içeriği hususunda karşılıklı bir mutabakat bulunmadığı, taraflar arasında akdi bir sözleşmenin olmadığı, faturanın üzerine, satılan malın adedi, malın özellikleri, tutarı ile malın teslim tarihinin gerçeklere uygun olması gerektiği, … Makine San. Ve Tic.Ltd.Şti. tarafından davalı … İş Makinaları … Motor Oto San.Tic.Ltd.Şti. ne kesilen faturada irsaliye tarih ve numarası olmadığı, davalı tarafından … Gıda Tarım Ürünleri San.Tic. A.Ş.’ne düzenlenen sevk irsaliyesi olduğu, bununda davalının ürünü direk davacının adresine yönlendirdiği iddiası ile çeliştiği, Vergi Usul Yasasının 231/5. maddesine göre … faturayı düzenleyen tarafın muhasebesinde gelir hesapları içinde yer alması, bu fatura ile satılmış olan emtianın envanter kayıtlarından düşülmesi ve bedeli alınmamışsa faturayı alanın cari hesabına, bedeli alınmışsa bu bedelin kasa veya banka hesaplarına girilmiş olması gerektiği, aynı faturanın, faturayı alan tarafın muhasebesindeki gider, demirbaş veya maliyet hesaplarında bülunması, bedeli ödenmiş ise bu tutarın banka ya da kasa hesaplarından düşülmüş olması, ödenmemiş ise faturayı verenin cari hesabına girilmiş olması gerektiği, davacı ve davalının envanter kayıtların da dava konusu bir malzemeye rastlanmadığı, faturayı gönderen tarafın tacir olmasının yanı sıra, faturaya konu işin ticari işletmesi bağlamında yapılmış olması gerektiği, tacir ticari işletmesi dışında bir iş görmesi nedeniyle fatura düzenlemişse, Türk Ticaret Kanunu m. 21/2’nin getirdiği imkândan faydalanıp faydalanamayacağı, TTK.nun 23/2. maddesi hükmündeki karinenin faturanın olağan içeriği (mutad münderecatı) hakkında geçerli olup olmadığı, mutad içeriğin ifa ile ilgili hususlarla sınırlı olduğunun kabul edilip edilmeyeceği, faturaya sözleşmeyi değiştiren veya diğer tarafın durumunu ağırlaştıran kayıtlar konulduğu taktirde, olağan (mutad) olmayan bu hususlara faturayı alanın süresinde itiraz etmemesi durumunda bu kayıtlarla sorumlu olup olmayacağının mahkemenin taktirinde olduğunu beyan etmiştir.
İzmir SGK İl Müdürlüğünden dava dışı …’ın hangi pozisyonda çalıştığının bildirilmesi ve davacı-karşı davalı şirkette çalışmasını gösterir 2018-2021 yılları arası hizmet dökümünün gönderilmesinin istenildiği, müzekkereye verilen cevap dosya arasına konulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları esas alınarak; taraflar arasında faturaya konu makine ile ilgili herhangi bir sözleşme bulunmadığı, sipariş formu, irsaliye ve sevk fişinin de dosya kapsamında yer almadığı, asıl dosya davalısının faturayı bu şekilde bir satım veya hizmet sözleşmesi ilişkisine dayandırmadığı, söz konusu makinenin yedek parça işçilik olarak faturalandırılmış olmasına rağmen; markası, garanti belgesi, kullanım klavuzu, servis fişi, TSE belgesi ya da eklerinin bulunmadığı ve teslim edilmediği, 17/02/2022 tarihli celsede dinlenen asıl dosya davalı tanığı …’in; makineyle ilgili Erhan beyin parasını alamadığını duyduğu, makineyle ilgili birşeyler sattığını bildiği, teknik adını bilmediği, 150-200 bin civarında bir iş olduğunu beyan ettiği, ancak; makineyi görmediği, üretim ve tedarikle ilgili de bilgisinin olmadığını ifade ettiği, aynı celsede dinlenen asıl dosya davalı tanığı …’ın; makine teknikeri olduğu … İş Makinesi’nde çalıştığı, birebir gördüğü makine olmadığı, makinenin …. Gıdaya verildiğini bildiği, 300 binlerde bedeli olan hidrolik pompa yada makine parçası, motor olduğunu söylediği ancak sipariş formu, teknik çizim hususlarını bilmediği, makineyi görmediği şeklinde beyanda bulunduğu, yapıldığı iddia edilen işin hacmi dikkate alındığında asıl dosya davalı tarafça dosyaya makinenin özellikleri, niteliği hususlarında da hiçbir delilin sunulmamış olduğu, tanık beyanlarının çelişki arzettiği, nitekim işin pompa, makine parçası ya da motor diye belirtilmesine rağmen faturada işçilik alacaklarının konu edildiği, işin ayrıca ticari defterlerin incelemesinde de makineye ilişkin kayıtların yer almadığı, tarafların envanter kayıtlarında da buna rastlanılmadığı, faturaya konu ürün ve hizmetin ne olduğununun bilirkişi tarafından da anlaşılamadığı, taraflar arasında yapılan mal ve hizmet ilişkisi geçmişe dönük olarak izlendiğinde küçük meblağlı işler olduğu, ancak; bu uyuşmazlığa dayalı söz konusu yüksek denilebilecek bedeldeki bir iş ve işçilik karşılığında düzenlenmesi gereken belgelerin dosya arasında olmadığı ve bunun hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, asıl dosya davacı şirket namına hareket eden ….’ın şirket temsil yetkisinin bulunmadığı, asıl dosya davacı şirket ile çalışanı … arasında da soruşturma dosyasından anlaşılacağı üzere husumet bulunduğu, davacı şirkette çalışma geçmişine dayalı olarak işverence onay verilmeyen bir takım iş ve işlemlere yönelmesinin ihtimal dahilinde olduğu, fatura düzenlenmiş olmasının bu iş ve işçilik hizmetin kesin olarak yapıldığını göstermediği, ispat yükünün işi yaptığını ileri süren tarafa ait olduğu ve işin yapıldığının delillerle desteklenmesi gerektiği ortada olmakla iş ve hizmetin yapıldığına ilişkin asıl dosya davalısı şirket tarafından davanın ispat edilemediği anlaşılmakla, asıl dava yönünden davanın kabulü ile asıl dosya davacının Karşıyaka… İcra Dairesi … takip sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, %20 kötü niyet tazminatı yargılama yapılarak anlaşılacağından oluşmayan talebin reddine, birleşen dosya Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında davacının alacağını ispat edemediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine, %20 icra inkar tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında;
1-Asıl dava yönünden davanın kabulü ile Asıl dosya davacının Karşıyaka … İcra Dairesi …. takip sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline,
%20 kötü niyet tazminatı yargılama yapılarak anlaşılacağından oluşmayan talebin reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 22.569,62-TL harçtan peşin olarak alınan 5.642,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.927,21-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 49.256,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 5.701,71-TL peşin ve başvurma harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, KEP gideri 1,20-TL, 14 tebligat gideri 215,50-TL, 1 müzekkere/posta gideri 21,00-TL olmak üzere toplam 6.839,41-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Birleşen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında;
7-Birleşen dosya Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında davanın reddine,
%20 icra inkar tazminat talebinin reddine,
8-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın peşin harç olarak alınan 4.034,31-TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 3.854,41-TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 49.764,82-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili taraflara iadesine,
12-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2023

Katip ….
(e-imzalıdır)

Hakim…..
(e-imzalıdır)