Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/219 E. 2021/307 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/219 Esas
KARAR NO : 2021/307

DAVA : Konkordatonun Feshi
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben düzenlediği dava dilekçesinde İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. esas, … karar sayılı dosyasında davacı tarafın konkordato talebinin tasdikine karar verildiğini, konkordatonun tasdik sürecinde de firmanın talebi ve komiser …’ın bilgisi dahilinde kredi borcu EURO üzerinden yapılandırılmış olup 01/03/2021 tarihi itibariyle firmanın güncel kredi borcunun 611.186,04-EURO ve 14.751,49-TL ve … firmasına olan kefalet borcunun da 30.855,77-EURO olduğunu, 05/02/2019 tarihli dilekçeleri ile alacaklarının 685.376,69-Euro olarak bildirildiği ve mahkeme kararında da bu şekilde yer almış olmasına rağmen hem banka kayıtları hem de mahkeme kararı ile uyuşmayan 3.610,621-TL’ nin 36 eşit taksitte ödenmesinin açıkça konkordato projesine aykırı olduğunu, bu nedenle firmanın bu talebinin yasaya aykırı olup konkordato kararının müvekkili banka yönünden feshine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, konkordato projesinin kabulüne karar verilen davalının proje uyarınca davacının alacağını ödemediği iddiası ile davacı yönünden konkordato projesinin feshi istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi içeriğinden davaya konu olan ve feshi talep edilen konkordato kararının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyası kapsamında verildiği anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 308/1-e. maddesinde; ”Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na eklenen geçici 14. maddenin ikinci fıkrası ile iflas ve konkordato konusunda uzman Asliye Ticaret Mahkemelerinin Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenmesine ilişkin hükmü uyarınca Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından 05/04/2018 tarih ve 30382 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı kararın ikinci paragrafının dokuzuncu maddesinde adi konkordatodan kaynaklanan talepler yönünden (İcra ve İflas Kanununun 285. ila 308/h. maddeleri arasında düzenlenen) üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde 1, 2 ve 3 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Esasa ilişkin nihai karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m.303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s.3005).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesinde; ”Mahkemenin görevli olması” hükmüne yer verilmiş olup, davanın görevli mahkemede açılması dava şartları arasında sayılmıştır.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinde ise; ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır.
Davanın 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 308/e. maddesinden kaynaklanan konkordatonun feshi istemli dava olduğu, yukarıda açıklanan yasal düzenleme ile Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı nedeniyle mahkememizin bu nitelikteki davada görevsiz olup görevli mahkemelerin İzmir 1, 2 ve 3 nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, dava dilekçesinin başlığında konkordato dosyasının görüldüğü mahkeme ve esas numarası belirtilmesine rağmen davanın İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine hitaben açılmış ise de, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 308/1-e. Maddesinde fesih talebinin konkordatoyu tasdik eden mahkemeye yapılacak başvuru ile talep edilebileceğinin düzenlendiği, dava şartlarının bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetileceği, dava şartı noksanlığını belirleyen hakimin davayı usulden reddetmekle yükümlü olduğu, usul ekonomisi ve yargılamanın süratle bitirilmesi ilkeleri nazara alınarak ve takdiren dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 308/e. maddesi gereğince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle açılan davanın usulden reddine vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 308/e. maddesi gereğince davaya konu uyuşmazlığın çözümü açısından İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20.maddesi gereğince, tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceklerinin, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri durumunda dosyanın görevli İZMİR … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluklarında, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/04/2021

Başkan …
e-imzalı✍

Üye …
e-imzalı✍

Üye …
e-imzalı✍

Katip …
e-imzalı✍