Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/217 E. 2021/631 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/217 Esas
KARAR NO : 2021/631

DAVA : Ticari Şirket (Olağan Genel Kurul Toplantısı İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağan Genel Kurul Toplantısı İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, kayyum ataması talep edilen şirketin hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, şirket genel kurulunun 20 Şubat 2021 tarihinden önce yapılması gerekirken, yaşanan salgın süreci ve şirket ortaklarının Almanya Federal Cumhuriyetinde yaşıyor olmaları nedeniyle yapılamadığını, organsız kalan tüzel kişinin genel kurul toplantısının yapılması ve yönetim kurulu oluşturabilmek için kayyım atanmasını talep etmek zorunluluğunun doğduğunu bildirmiş, şirketin organsız kalması nedeniyle genel kurul toplantısını yapmak üzere eski genel müdür …’un kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Kayyım atanması istenilen davalı şirkete TK’nun 35. Maddesine uygun şekilde tebligat yapılmış, davalı şirket cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmaya da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava dilekçesindeki yaşanan salgın süreci ve şirket ortaklarının Almanya Federal Cumhuriyeti’nde yaşıyor olmaları nedeniyle şirketin 2021 yılı içinde yapılması gereken genel kurul toplantısının yapılamadığı anlatımına göre dava; T.T.K.’nun 410(2). maddesinden kaynaklanan olağan genel kurul toplantısının salgın ve ortaklarının yurt dışında yaşıyor olmaları nedenlerinden kaynaklı olarak yapılamadığı iddiası ile davalı anonim şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılması istemine ilişkindir.
T.T.K’nun 412(1). maddesinde; zorunlu olmadıkça mahkemenin dosya üzerinde inceleme yaparak karar vereceği düzenlenmiştir. Bununla birlikte duruşma açılmasına karar verilmekle, dava duruşmalı olarak incelenmiş, her ne kadar kayyım tayini talep edilen şirketin davalı sıfatıyla dava dilekçesinde gösterilmesi zorunlu ve gerekli ise de dava dilekçesinde şirketin davalı sıfatıyla değil, kayyım talep edilen olarak gösterildiği dikkate alınarak HMK’nun 124. maddesi kapsamı içinde kayyım atanması istenilen şirketin davalı olarak gösterildiği kabul edilmiş, davalı tarafa H.M.K’nun 27 (3). maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı çerçevesinde tebligat yapılarak cevap ve delillerini sunması imkanı tanınmış, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
TTK’nun 410 (1) maddesinde genel kurulun süresi dolmuş olsa bile yönetim kurulu tarafından toplantıya çağırılabileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği, mahkemenin kararının kesin olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan düzenlemeler uyarınca yönetim kurulu tarafından genel kurulun toplantıya çağrılması her zaman mümkün olup tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği haller yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının toplanmasına imkan bulunamaması veya mevcut olmaması durumları olarak belirtilmiştir.
Somut olayda davalı şirketin görev süresi sona erse de münferiden temsile yetkilisi … olup, yönetim organı yoksunluğunun bulunmadığı bellidir. Bunun yanında davacı tarafça yönetim kurulunun toplanamama ve toplantı nisabının oluşmadığına ilişkin bir iddia ileri sürülmemiştir. Üstelik dava dilekçesinde şirket temsilcisi … ‘un genel kurulu toplantıya çağırmak için kayyım olarak atanması talep edilmiştir. Halbuki TTK’nın 410 (1) maddesi hükmü gereği …’un genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi görev süresi dolmasına rağmen devam etmektedir, bunun yanında ortakların yurt dışında yaşıyor olmaları ve salgın sürecinin TTK’nun 410 (2) maddesinde sayılan yasal hallerden olmadığı açıktır.Davalı şirketin görev süresi dolmuş olsa dahi yetkilisinin genel kurulu toplantıya çağırabilmesinin mümkün olması, toplanamama sebepleri olarak belirtilen mahkemece genel kurulun yapılmasına karar verilmesi sebeplerinden olmadığı, genel kurulun çağrılı ya da çağrısız toplanma imkanının bulunduğu, buna göre davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harcın peşin yatırılmış olması nedeniyle başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artacak yargılama giderinin HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)