Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/216 E. 2021/714 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/216
KARAR NO : 2021/714

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.09.2020 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araçla davalı sürücünün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması sonrası maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağı ve kazanın oluş şekli ile karşı yan sürücüsünün 94100 asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı … …’ın davacının aracında oluşan zararların tamamından sorumlu olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.nin müvekkile ait aracın hasar bedeli ve değer kaybı bedelinden poliçe limiti dahilinde sorumluluğu bulunduğunu, müvekkile ait araçta meydana gelen hasarın onarım maliyetinin tespiti için sigorta eksperinden rapor alındığını, müvekkildeki aracın 59.775,14-TL hasar onarım maliyeti tespit edildiğini, davalı sigorta şirketince hasar bedeline ilişkin 36.678,16 TL kısmi ödeme yapıldığını, KDV bedeli ödenmediğini, yüksek ve haksız iskonto uygulandığını, değer kaybının kaza nedeniyle oluşan hasardan kaynaklanmasından ötürü karşılanması gerektiğini, nitekim sigorta eksperi tarafından hazırlanan raporda müvekkile ait … plakalı aracın kaza öncesi 2.el piyasa rayiç değerinin 145.000-TL olduğunu, kaza nedeniyle onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değerinin ise 130.000-TL olduğunun tespit edildiğini, davacının meydana gelen trafik kazası sonrasında aracını tamirat için servise bıraktığını ve bu nedenle aracından yararlanamadığını, yerleşik Yargıtay kararlarına göre araç sahibinin aracından yoksun kaldığı süre boyunca makul bir tazminata hak kazandığını, bu nedenle onarım süresince aracından mahrum kalan davacıya ikame araç bedeli ödenmesi gerektiğini, sigorta şirketi ile hasar ve onarım konusunda uzlaşma sağlanamadığından müvekkilin sigorta eksperi aracılığı ile hasar tespiti yaptırdığını ve 413-TL eksper ücreti faturası ödediğini, Yargıtay’ın kararlarına göre eksper ücretinin yargılama giderlerinden sayılması gerektiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan şimdilik 100-TL (KDV dahil) hasar bedelinin ve 100-TL değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen hasarı red tarihinden (sigorta şirketleri açısından red tarihi, diğer davalı açısından kaza tarihinden), 100-TL ikame araç bedelinin ise davalı … …’dan kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın açmış olduğu davaya ilişkin arabuluculuk dava şartı bulunmakla birlikte bu şartın yerine getirilmediğini, bu nedenle müvekkil açısından davanın usulden reddinin gerektiğini, söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, müvekkilinin … plakalı aracın maliki olduğunu ve davaya konu kazanın gerçekleşmesinde hiçbir kusuru bulunmadığını, kazanın davacı tarafın aşırı hızı nedeniyle meydana geldiğini, taraflar arasında kaza tespit tutanağı düzenlenmişse de diğer davalı sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası içerisindeki kusur oranları ile kazanın meydana gelmesindeki hususlara ilişkin itirazların …-… numaralı dosyaya yapıldığını, ayrıca dava konusu kaza sonucu davacı tarafın aldırdığı eksper raporu ile müvekkilin trafik poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin düzenlediği ekspertiz raporu arasında fark olduğunu, davacı tarafın talep ettiği ikame araç bedeli ve ekspertiz bedeline ilişkin taleplerin kusura ilişkin rapor alındıktan sonra yapılmasını talep ettiklerini belirterek davanın usulden reddini, aksi kanaatte olunması durumunda esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen …-… numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi,
3-Hasar dosyası,
4-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
5-27/09/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
6-… ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
7-… plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
8-Trafik alanında uzman ve otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 28/07/2021 havale tarihli raporu,
9-Davacı vekilinin 05/08/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi,
10-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, 27/09/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedeli ve değer kabı bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, ikame araç bedelinin ise davalı … …’dan tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 27/09/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde bulunan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ve poliçe kapsamında açılmış bulunan hasar dosyası, … plakalı araca ait tramer kaydı, dava konusu trafik kazasına karşılan araçlara ait tescil kayıtları ve sair hususlar göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle 05/11/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar oluşumunun ve dava konusu araca ait tamirat evraklarının birbiri ile uyumlu olup olmadığının, aracın makul tamirat süresi ile bu süre boyunca temin edilecek emsal araç bedelinin ne kadar olacağı, bu kapsamda ikame araç bedelinin ne kadar olacağı, hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedelinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el piyasa değeri arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, trafik alanında uzman ve otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyet 28/07/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü … …’ın “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” hükmünü ihlal ettiğini, kaza neticesinde dava konusu araçta meydana gelen hasarın KDV dahil 58.800,00-TL olduğunu, aracın onarımının ekonomik olacağını, araçta dava konusu hasar nedeniyle 10.000,00-TL değer kaybı meydana geldiğini, davacının araçtan mahrum kalması nedeniyle ikame araç bedelinin 1.500,00-TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı ve bilirkişi heyeti raporunda yapılan tespit ve belirlemeler çerçevesinde trafik kazasının davalı … … ‘ın %100 oranında asli ve tam kusuru neticesinde meydana geldiği kabul olunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili 05/08/2021 havale tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde 100,00-TL olarak belirttikleri hasar bedeli taleplerini davalı … … yönünden 22.121,84-TL’ye, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise 4.221,84-TL’ye, 100,00-TL olarak belirttikleri değer kaybı taleplerini davalı … … yönünden 10.000,00-TL’ye, 100,00-TL olarak belirttikleri ikame araç bedeli taleplerini ise 1.500,00-TL’ye arttırdıklarını, değer kaybı bedeli yönünden davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden poliçe limitinin dolması sebebiyle arttırım yapamadıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile mahkememiz ara kararı doğrultusunda taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesinin denetimine uygun ve elverişli şekilde düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı tarafın iddiasını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat ettiği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/…. Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen …-… numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 27/09/2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, trafik alanında uzman ve otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin 28/07/2021 havale tarihli raporu, davacı vekilinin 05/08/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 27/09/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan hasar bedeli ve değer kabı bedelinin belirlenmesi ve belirlenecek hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, ikame araç bedelinin ise davalı … …’dan tahsili taleplerine ilişkin olduğu, trafik alanında uzman ve otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyetin 28/07/2021 havale tarihli raporlarında meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü … …’ın “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” hükmünü ihlal ettiğini, kaza neticesinde dava konusu araçta meydana gelen hasarın KDV dahil 58.800,00-TL olduğunu, aracın onarımının ekonomik olacağını, araçta dava konusu hasar nedeniyle 10.000,00-TL değer kaybı meydana geldiğini, davacının araçtan mahrum kalması nedeniyle ikame araç bedelinin 1.500,00-TL olduğunu mütalaa ettikleri, davacı vekilinin 05/08/2021 havale tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde 100,00-TL olarak belirttikleri hasar bedeli taleplerini davalı … … yönünden 22.121,84-TL’ye, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise 4.221,84-TL’ye, 100,00-TL olarak belirttikleri değer kaybı taleplerini davalı … … yönünden 10.000,00-TL’ye, 100,00-TL olarak belirttikleri ikame araç bedeli taleplerini ise 1.500,00-TL’ye arttırdıklarını, değer kaybı bedeli yönünden davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden poliçe limitinin dolması sebebiyle arttırım yapamadıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesinin denetimine uygun ve elverişli şekilde düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı tarafın iddiasını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispat ettiği kanaatine varılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-a)Hasar bedeli talebinin KABULÜNE, 22.121,84-TL maddi tazminatın davalı … …. yönünden tazminat bedelinin tamamından sorumlu olmak kaydıyla ve haksız fiil tarihi olan 27/09/2020 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise tazminat bedelinin 4.221,84-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarından itibaren 8 iş gününün sona erdiği 09/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … ve … … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’ya verilmesine,
b)Değer kaybı bedelinin KABULÜNE, 10.000,00-TL maddi tazminatın davalı … … yönünden tazminat bedelinin tamamından sorumlu olmak kaydıyla ve haksız fiil tarihi olan 27/09/2020 tarihinden itibaren, davalı …Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise tazminat bedelinin 100,00-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla ve rizikonun sigorta şirketine ihbarından itibaren 8 iş gününün sona erdiği 09/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … ve davalı … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’ya verilmesine,
c)İkame araç bedelinin KABULÜNE, 1.500,00-TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 27/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’dan alınarak davacı … …’ya verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 2.296,71-TL karar ve ilam harcından, 59,30-TL peşin harç ve 570,00-TL tamalmama harcından mahsubu ile bakiye 1.667,41-TL harcın (davalı … Sigorta Anonim Şirketinin sorumluluğu 214,83-TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.043,28-TL nispi vekalet ücretinin (davalı … Sigorta Anonim Şirketinin sorumluluğu 4.080,00-TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 55,00-TL elektronik tebligat, 38,00-TL tebligat, 22,20-TL posta masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvurma harcı ve 570,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda 1.803,80-TL yargılama giderinin (davalı … Sigorta Anonim Şirketinin sorumluluğu 232,40-TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.