Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/212 E. 2021/365 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/212 Esas
KARAR NO : 2021/365

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle ; davacı ile davalı arasında 2 adet sözleşme akdedildiği, müvekkil şirket ile …’nün yapmış olduğu 21/02/2019 Tarihli, … sayılı, 32.500,00-Euro bedelli ve ”…nde Yıllık Trafo Bakımlarının Yapılması ve Yüksek Gerilim Tesislerinin İşletme Sorumluluğunun Alınması” başlıklı sözleşme ile 15/02/2019 tarihli … sayılı, 35.900,00-Euro bedelli ”Yangın Algılama Sistemlerinde Koruyucu Bakım Yapılması” başlıklı sözleşme kapsamında taraflarca mutabakata varılarak 2 adet sözleşme imza altına alındığı, müvekkil şirketin, her iki sözleşme kapsamında da sözleşmeden doğan yükümlülüğünü eksiksiz bir şekilde gereği gibi ifa ettiği, ancak müvekkil şirket sözleşme gereği ifasını periyodik olarak gerçekleştirip yükümlülüğünü yerine getirdikten sonra … sayılı sözleşmenin kalan bedeli için 24.06.2019 tarihli, … Seri numaralı, 14.750,00 EURO bedelli fatura keşide ettiği, yine sözleşme gereği … sayılı sözleşmenin kalan bedeli içinse 27.06.2019 tarihli, … seri numaralı, 17.950,00 EURO bedelli fatura keşide edilmiş ancak davalı yan tarafından bu faturalara istinaden her hangi bir ödeme yapılmamıştır. davalı yanca son 2 adet fatura için herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı yan haksız olarak ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, fazlaya ilişkin her türlü talep ile dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile, şimdilik 1.000,00-Euro’nun temerrüt tarihinden işleyecek döviz mevduatına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihinde ki efektif satış kuru üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, alacak talebine yöneliktir. Öncelikle …’nın tüzel kişiliği yoktur. Taraflar arasında yapılmış olan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlık olmayıp, Davalı İdare tacir vasfına haiz ya da ticari işletme sahibi bulunmadığından, Kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla verilen hizmete ilişkin itirazın iptali davasının Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre, genel mahkemede çözümlenmesi gerekmektedir. Dava, mutlak ya da nisbi ticari dava olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesi kapsamına da girmemektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesini değiştiren ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 2.maddesi ile “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usül hükümleri uygulanır ” şeklindeki düzenleme ile , artık 01/07/2012 tarihinden sonra açılacak davalarda sözü edilen iki mahkeme arasındaki ilişki görev ilişkisi olup , görevin 6100 sayılı HMK’nun 137,138 maddeleri gereğince dava şartları arasında sayılmış olması nedeniyle, mahkemenin görevli olup olmadığının yargılamanın her hal ve safhasında talep üzerine veya mahkemece re’sen incelenip gözetilmesi, mahkemenin görevsiz olduğunun tespiti halinde ise dosya üzerinde inceleme yapılarak bu konuda bir karar verilmesi gereği ortaya çıkmıştır.
Bir davanın veya işin Asliye Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya uyuşmazlığın 6102 sayılı T.T.K.’da düzenlenen hususlardan doğan bir uyuşmazlık olması veya TTK’nun 4.maddesinde( b-c-d-e-f) sayılan dava veya işlerde bulunması yahut özel bir yasal düzenleme ile dava Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinin açıkça belirtilmesi şarttır.
Somut olayda, davacı şirketin vermiş olduğu hizmet neticesinde davacı tarafça keşide edilen ve ödemesi yapılmayan fatura bedellerinin davalıdan tahsiline ilişkin alacak talebinde bulunulduğu, taraflar arasında 21/02/2019 tarih, … sayılı ve 15/02/2019 tarih, … sayılı “…nde Yıllık Trafo Bakımlarının Yapılması ve Yüksek Gerilim Tesislerinin İşletme Sorumluluğu Hizmeri Alınması Isı” ve “Yangın Algılama Sistemlerine Koruyucu Bakım Yapılması” konulu sözleşmelerin incelenmesinde; taraflardan birinin … olduğu, diğerinin davacı şirket olduğu, bir davanın yukarıda belirtildiği gibi ticari dava olabilmesi için, salt bir tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yetmeyip, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili bulunması gereklidir.
Bu açıklamalara göre; somut olayda davalı taraf tacir olmayıp, sadece davacı tarafın tacir olması, uyuşmazlığı ticari bir iş saysa dahi, ticari bir dava niteliğine getirmeyeceği, uyuşmazlığın TTK.’nun 4.maddesinde sayılan uyuşmazlıklar arasında yer almadığı, davanın ticaret mahkemelerinde bakılacağına ilişkin açık bir yasa hükmünün de bulunmadığı, bu itibarla davanın; ticari bir dava olmaması nedeniyle davaya bakma görevi mahkememize ait olmayıp, genel hükümlere göre çözülmesi gereken ve genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesinin 12/05/2014 tarih, 2014/8115 Esas ve 2014/15041 Karar sayılı ilamıda bu doğrultudadır. Davaya bakma görevinin genel mahkeme olan İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olması, HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 26/05/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)