Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/211 E. 2022/457 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/218 Esas
KARAR NO : 2022/456

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan Ölüm ve Cismani Zarar Nedenli)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan Ölüm ve Cismani Zarar Nedenli ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sürücü …’in, şoför olarak çalıştığı davalı … Anonim şirketine ait … plakalı çekici ve … plakalı dorse ile seyir halinde iken 19/02/2016 günü gece yarısı saat 04:51 sıralarında yaya muris …’ya çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, sürücünün hızını virajlı ve dar yola girerken azaltmadığı, virajı içten aldığı, kazanın bankette meydana geldiği, kazadan önce fren yapmadığı ve kazadan sonra durmayarak ölene müdahale etmediği sebepleri ile kazada asli kusurlu olduğunun ortaya çıktığını, Manisa 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin ….. E. – …. K. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda 10/11/2016 tarihli kararla hapis cezasına hükmedildiğini, ölenin, davacının tek çocuğu olması nedeniyle müvekkilinin hayatta yapa yalnız kaldığını, büyük bir çöküntü yaşadığını, davacının ölenin tek mirasçısı olduğunu, müvekkilinin ölenin desteğinden mahrum kaldığını, TBK’nun 45.maddesi uyarınca zararın giderilmesinin gerektiğini, sürücünün çalıştığı davalı şirketin, kazaya neden olan çekici ve dorsenin maliki ve işleteni olması nedeniyle her iki tazminattan müştereken ve müteselsilen mesul olduğunu, davalı … sigorta şirketinin araçların zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketi olması nedeniyle sorumluluğunun bulunup sigorta şirketine 26/11/2015 tarihinde başvurduklarını ancak bugüne kadar bir ödeme yapılmadığını, davalı …Sigorta şirketinin ise çekicinin kasko sigortacısı olup, her iki tazminattan da sorumluluğunun bulunduğu bildirmiş, defin giderleri ve destekten yoksun kalma zararları için davalı sigorta şirketlerinin poliçe limitleri ile sorumlu olmaları kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, 300.000 TL manevi tazminatın davalı … sigorta şirketi dışındaki davalılardan ve davalı … Sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, HMK’nun 6 ve 7. maddeleri gereği müvekkilinin yerleşim yeri nedeniyle yetkili mahkemenin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın ticari dava niteliği nedeniyle görevli mahkemenin de Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, ölenin alkol ve uyuşturucu madde etkisinde yola çıkması sonucu kazanın meydana geldiğini, KTK’nun 68(b) maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliği 138. maddesi c bendi uyarınca kazanın gerçekleştiği yerin yayaların geçmesine olanak sağlayan bir yer olmamasıyla birlikte müteveffanın sürücülere karşı görünürlüğünü sağlayacak elbise giymemiş olması nedeniyle kendi kusuruyla kazaya sebebiyet verdiğini, ölenin eşinden ayrılıp ailesiyle görüşmeyen ve düzenli bir şekilde alkol kullanan biri olduğunun öğrenildiğini, bu koşullara göre intihar etmiş olma olasılığının oldukça kuvvetli olduğunu, müteveffanın annesinin bile bu durumu bildiğinden ceza dosyasında müvekkilinden şikayetçi olmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacının taleplerinin yasal düzenleme ve yargı kararlarında belirlenen ilkelere aykırı olarak zenginleşme amacı taşıdığını bildirmiş, davanın yetki yönünden reddi ile davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin araç maliki ve işletmecisi olarak tazminat taleplerinden sorumlu olmasıyla birlikte KTK’nun 86(1) maddesi uyarınca kaza tutanağındaki tespitler ve müteveffanın alkol ve uyuşturucu madde aldığının tespit edilmesi nedeniyle müteveffa …’nın meydana gelen kazada ağır kusurlu olduğunun açık olduğunu, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin olayla ilgili kararında da müteveffanın 2918 sayılı KTK.m.138/c gereğince, geceleyin üzerinde görünürlüğü sağlamak amacıyla reflektör bulundurmak, uyarıcı renkte açık elbise giymek ve ışık bulundurmak gibi tedbirler almadığı için tali kusurlu olduğuna kanaat getirildiğini, ancak kaza tespit tutanağındaki müteveffaya atfedilen kusur ihlalinin kararda değerlendirilmediğini, Ceza Mahkemesinin kusur konusundaki tespitinin hukuk hakimini bağlamaması nedeniyle kusur yönünden daha kapsamlı inceleme yapılmasını talep ettiklerini, davacı tarafın talep ettiği tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, takdir edilecek miktarın tarafların sosyoekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği ve kusur oranları ile paranın alım gücü göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiğini, davacının ölenin desteğinden mahrum kaldığını iddia etmişse de ceza davasındaki ifadesinde oğlundan borç kaldığını, bankalardan kredi çektiğini ve mirası reddini düşündüğünü bildirdiğini, bu beyandan ölenin davacıya bir ekonomik katkısının olmadığının ve ölenin yalnızca yaz aylarında sezonluk olarak çalışan biri olup kuvvetle muhtemel düzenli bir iş hayatı bulunmadığının anlaşıldığını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … (…) Sigorta.. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; HMK’nun 6 ve15.maddeleri uyarınca İstanbul Anadolu ve Manisa Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açılmış olmasına bağlı olarak seçimlik yetkinin kendilerine geçmesi nedeniyle dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın görevsiz mahkemede açıldığını, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın ZMMS sigortacısının … Sigorta olması nedeniyle müvekkili şirketin, davacının maddi tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, … Sigorta tarafından davacıya ödeme yapıldığının anlaşıldığını, müvekkili şirketin sigortaladığı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeniyle müvekkili şirketin de sorumluluğunun bulunmadığını, kaza tutanağından ölenin kusurlu olduğunun anlaşıldığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, müvekkili şirket yönünden dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini bildirmiş, davanın yetki, görev, zamanaşımı ve esas yönünden reddine, temerrüde düşmemesi ve dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta.. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin poliçe limitiyle sorumluluğunun bulunduğunu, davacı tarafın sürücünün kusurunu kanıtlamak zorunda olup kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin de sorumluluğunun olmayacağını, davacıya kaza nedeniyle başvurusu sonrasında 28/11/2018 tarihinde 43.657,55 TL ödeme yaptıklarını, bu ödeme nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirmesine bağlı olarak davanın reddinin gerektiğini, ayrıca sigortalı araç sürücüsünün kaza mahallinden firar etmesi nedeniyle müvekkili şirketin sigortalısına rücu hakkı bulunduğundan usul ekonomisi gereği müvekkili şirket hakkında hüküm kurulmaması gerektiğini bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, 19/02/2016 tarihinde tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazasında vefat eden …’nın, desteği olduğu iddiası ile davacı anne için destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze giderinden oluşan maddi tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile; manevi tazminatın, davalı … Sigorta … Şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketlerinin, kazaya karışan araçların kaza tarihindeki ZMMS ve ihtiyari sigorta poliçelerini düzenleyen sigorta şirketleri olmasına bağlı olarak uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemenin TTK’nun 1401 ve devamı maddelerinde yapılmış olması nedeniyle TTK’nun 4 (1-a) maddesi hükmü gereği davanın, mutlak ticari dava niteliğinde olup uyuşmazlığı çözme görevinin mahkememize ait olduğu dikkate alınarak Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun görülmekle mahkememizce yargılama yapılmış ve hüküm kurulmuştur.
Davalı … Sigorta.. Şirketi vekili ve davalı … vekili cevap dilekçesi ile birlikte süresinde yetkisizlik itirazında bulunmuşlardır. Dava ile ilgili kesin yetki düzenlemesinin bulunmaması ve HMK’nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği ve zarar görenin yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili mahkemeler olarak düzenlenmesi ile Karayolları Trafik Kanunu 110. maddesi ve ZMMS genel şartlarının c7 maddesinde motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğine ilişkin hüküm karşısında davalı … Sigorta.. Şirketinin İzmir’de bölge müdürlüğü veya şubesinin bulunup, İzmir’deki bu nitelikteki biriminin adresine dava dilekçesinin tebliğ edilmesi karşısında HMK’nun 7(1) maddesi hükmü uyarınca diğer davalılar hakkında da İzmir mahkemelerinde açılan davada İzmir mahkemelerinin yetkili hale geldiği, buna göre mahkememizin davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşılmakla; yetki itirazında bulunan davalı tarafların yetkisizlik itirazının reddine karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 97. maddesi uyarınca; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru dava şartı olup, davacının, davalı sigorta şirketlerine davadan önce ödeme için başvurduğu ve bu konudaki özel dava şartının yerine getirdiği gelen belge örneklerinden anlaşılmıştır.
Mirasçılık belgeleri örneğinden, müteveffa …’nın tek mirasçısının davacı olduğu görülmüştür.
Dava ve cevap dilekçelerinde dile getirilen iddia ve savunmalar, taraflarca sunulan delil ve belge örnekleri, davalı sigorta şirketleri tarafından düzenlenen poliçe ve hasar dosyası örnekleri, davacı tarafça, davalı sigorta şirketlerine ödeme konusunda yapılan başvuru ve tebligat örnekleri, kazaya karışan araca ait tescil belgesi örnekleri, kaza tespit tutanağı, davacı ile davalı sürücüye ait aile nüfus kayıt tablosu örnekleri ile sosyoekonomik durumlarına ilişkin araştırma tutanakları, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin …… E. – ……. K. sayılı dosyası örneği, destek …’ya ait SGK hizmet döküm cetveli, davaya konu kaza nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı konusuna ilişkin SGK Müdürlüğü yazısı, desteğin yaptığı iş ve çalışmasıyla ilgili yazılan yazılar ve bu yazılara verilen müzekkere cevapları, kusur bilirkişisi raporu, aktüerya bilirkişisi rapor ve ek raporu, davacı tarafça yapılan talep artırım dilekçesi ile uyuşmazlık konularıyla ilgili mevcut yasal düzenlemeler ve yerleşmiş yargı kararları birlikte değerlendirilerek uyuşmazlık çözülmüştür.
Dava dilekçesinde maddi tazminat talebi yönünden destekten yoksun kalma tazminatı ile defin giderlerinin dava konusu yapılmasına rağmen her ikisi için 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunulması üzerine alacak kalemleri miktarlarının ayrıştırılması konusunda davacı tarafa kesin süre verilmiş, davacı vekili süresinde sunduğu dilekçede 1.000,00 TL’lik maddi tazminat talebinin 100,00 TL’sini defin gideri, 900,00 TL’sini destekten yoksun kalma tazminatı olarak talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … Sigorta.. Şirketi vekili, davalı sürücünün olay yerinden kaza sonrası firar etmesi nedeniyle rücu haklarının bulunmasına bağlı olarak müvekkili hakkında hüküm kurulmamasını talep etmiş ise de davalı sigorta şirketi vekilince bildirilen bu nedenin hüküm kurulmasına engel bir neden olmadığı gibi açılmış bir karşı dava ve birleştirilen bir davanın bulunmaması karşısında usul ve yasa hükümleri gereği hüküm kurulmamasının mümkün bulunmadığı dikkate alınarak; yargılama sonunda davalı … Sigorta.. Şirketi yönünden de hüküm kurulmuştur.
Trafik tescil kayıt ve sigorta poliçeleri örneklerine göre; kaza tarihinde, davalı sürücünün kaza sırasında yönetiminde bulunan ……. plakalı çekici ve … plakalı dorsenin davalı … Şirketi adına kayıtlı olmakla birlikte davalı … Sigorta.. Şirketinin, araçların ZMMS, davalı …… Sigorta.. Şirketinin ise Genişletilmiş Kasko Sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketleri oldukları belirlenmiştir.
Maddi tazminata ilişkin davanın konusu; defin giderleri ve destekten yoksun kalma tazminatıdır.
TBK’nun 53. maddesinde ölüm halinde cenaze giderleri ile destekten yoksun kalma zararının, 49.maddenin 1. fıkrasında kusurlu ve hukuka aykırı fiille bu zararı verenden talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Yerleşmiş Yargıtay Kararları ile destekten yoksun kalanların meydana gelen zararlarını tazmin hakkının, ölenden intikal eden bir hak olmayıp doğrudan doğruya desteğini yitiren kişinin kendisinden doğan, asli ve bağımsız nitelikte bir hak olduğu, ölenle ya da mal varlığı ile bir bağıntısı bulunmadığı için bağımsız bir talep hakkı yarattığı, bu nedenle ölen kimse ile destekten yoksun kalan arasında kanuni veya akdi bir bakım yükümlülüğü, mirasçılık ya da akrabalık ilişkisinin bulunmasının gerekmediği, miras yoluyla kazanılan, mirasçılık sıfatına bağlı bir hak olmadığı ve destekten yoksun kalma tazminatının, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu, bu tazminata hükmedilebilmesi için ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığının bulunması gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı … Şirketi ile davalı … vekillerinin cevap dilekçelerinde, davacının ceza mahkemesindeki beyanlarına göre ölenin, davacının desteği olmadığı iddia edilmiş ise de davacının ceza mahkemesindeki beyanının bu anlama gelmeyeceği gibi ölenin borçlu olup, bankadan kredi çekmesinin borçlu olması nedeniyle davacının mirası reddetmesinin, ölenin, davacının desteği olmasına engel haller olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı, destek …’nın, davaya konu kazada öldüğü, bekar ve çocuksuz olup, 2015 yılı Haziran ayından sonra SGK yada vergi kayıtlarında bir çalışmasının bulunmamasına rağmen Motor Meslek Lisesi mezunu olup ölümünden 8 ay önceki son çalışmasında ortalama 2.433,89 TL aylık gelirinin olduğu, davacının beyanlarından oğlu ile ilişkilerinin devam ettiği, destek olmanın yalnız parasal açıdan değil, destek olunanın sağlığı, bakımı, işleri ile ilgilenmesi konuları yönünden ağırlıklı olarak aranması gereken haller olduğu göz önünde tutularak, ölen desteğin tek çocuk, destek olunan davacının ise öz anne olup desteğin bekar ve çocuksuz olduğu da göz önünde tutularak destek ile davacı destek olunan arasında aile bağının ve destek olma halinin koptuğuna dair dosyada hiçbir delil toplanmaması karşısında tüm dosya kapsamı, yasal mevzuat ve yerleşmiş Yargıtay kararları çerçevesinde davacı annenin, destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Davalı sürücü, davacının dava konusu ettiği maddi ve manevi zararlardan TBK’nun 49(1) maddesi hükmü gereği sorumludur. TBK’nun 51. maddesi uyarınca davaya konu kazada belirlenen kusuru oranında ilgili hüküm gereği sorumlu tutulmuştur.
Davacı tarafça, davalı …. Şirketi hakkında kazaya karışan aracın maliki olması nedeniyle işleten sıfatına bağlı olarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. Haksız fiil sorumlusu olarak sürücünün sorumluluğu, Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde düzenlenen kusur sorumluluğu olmasına rağmen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3.maddesinde tanımlanan işletenin, sorumluluğu kanunun 85. maddesinde tehlike sorumluluğu olarak düzenlenmiştir. İşleten, hiç bir kusuru bulunmasa veya kusurlu olsa bile, doğan zarardan kusur ilkesine göre değil, tehlike ilkesine göre sorumluluğunun bulunmasına bağlı olarak aracın işletilmesinin sebep olduğu zararları tazmin etmek zorundadır. İşletenin sorumluluğu kusura dayanmadığı için, kendisi veya eylemlerinden sorumlu olduğu kimseler, temyiz kudretine sahip olmasalar da işleten, doğan zarardan sorumludur.
KTK’nun 86. maddesinde, aynı kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma şartlarına yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluğun kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek, sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hâkim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin takdirine bırakmıştır.
Davalı ….Şirketi kazaya karışan ve sürücüsünün kusurlu olduğu tespit edilen aracın maliki ve buna bağlı olarak işleteni sıfatıyla, KTK’nun 85.maddesi uyarınca davacının maddi ve manevi zararlarından sorumlu olup, KTK’nun 86.maddesi uyarınca somut olayda sorumluluğunu ortadan kaldıracak bir sebebin bulunmadığı anlaşılmakla, dava konusu tazminatlardan işleteni olduğu sürücünün kusuru oranında sorumlu tutulmuştur.
KTK’nun 91. maddesinde; işletenin, aynı kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırma zorunluluğu düzenlenmiştir. İşletenin, üçüncü kişilere verilen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının, 91. maddede düzenlenen sorumluluğu, sözleşmeye dayalı bir sorumluluk olup, genel şartlar uyarınca sigortacının sorumluluğunun kapsamı kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere sigorta konusu, motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan oluşan azalmalar, vücut bütünlüğündeki eksilmeler, sürekli sakatlık veya ölüm nedeniyle ilgililerin uğradıkları kayıplardır. Bu çerçevede zarar gören üçüncü kişiler, işletene göre üçüncü kişi olanlar olup, sigortalıya yöneltebilecekleri tazminat taleplerini, sigortacıya karşı da ileri sürebileceklerdir. Sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışındaki hâller KTK’nun 92.maddesi ile Genel Şartların A.6. maddesinde düzenlenmiştir.

Davalı … Sigorta…Şirketi, davalı işletene ait aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olması nedeniyle KTK’nun 91.maddesi uyarınca davacının maddi zararlarından sürücünün kusuru oranında poliçe limiti ile sorumludur. Bunun yanında davalı …(…) Sigorta….Şirketi, davalı işletene ait aracın genişletilmiş kasko sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olması nedeniyle sigorta sözleşmesi hükümleri çerçevesinde sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davacının maddi ve manevi zararlarını karşılamakla yükümlüdür.
Davaya konu kaza ile ilgili ceza yargılaması, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin …..E. – …… K. sayılı dosyasında yapılmış, 10/11/2016 tarihli kararla davalı sürücünün kusurlu olmasına bağlı olarak cezalandırılmasına karar verilmiş, verilen karar 23/12/2016 tarihinde kesinleşmiştir.
TBK’nun 74.maddesi uyarınca hukuk hakiminin, kusur ve kusur oranının belirlenmesinde ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığına ilişkin hüküm göz önünde tutularak, ceza yargılamasında alınan raporların dikkate alınmasıyla birlikte mahkememizce uzman bilirkişi kurulundan kusur raporu alınmış, bilirkişiler raporda; davalı sürücünün 2918 sayılı KTK’nun 52. maddesinin a ve b bentleriyle 47. maddesinin c ve d bentlerinde, müteveffanın ise 138. maddesinin c ve d bentlerinde yazılı kuralları ihlal ettiklerini, davalı sürücünün bu ihlallere göre %75, ölenin ise %25 oranında kusurlu olduğunu bildirmişler, bilirkişi raporunun ceza mahkemesinde alınan kusur raporuyla uyumlu olup kaza tutanağı, toplanan deliller ve dosya kapsamına uygun olduğu ve rapor içeriğine göre kusur oranını belirlemenin mahkememizin görevi içinde olup bilirkişilerce belirtilen oranın usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla vefat edenin %25, davalı sürücünün ise %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
Kusur bilirkişisi raporuna itiraz edilmişse de somut ve haklı bir itiraz nedeninin bildirilmediği, Adli Tıp Kurumundan kusur konusunda rapor alınması talep edilmişse de ceza mahkemesi dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporu, dosyada toplanan tüm deliller ve mahkememizce alınan üç uzman bilirkişiden alınan rapor birlikte değerlendirildiğinde; raporlar arasında Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını gerektirir bir çelişki bulunmadığı gibi mahkememizce alınan bilirkişi kurulu raporunun usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu dikkate alınarak itirazlarda haklılık bulunmadığı anlaşılmakla itiraz ve istemlerinin reddine karar verilmiş ve bir başka bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Gerekli tüm delil ve belge örneklerinin toplanmasından sonra aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan raporda; müteveffa …’ya ait SGK hizmet döküm cetveli göz önünde tutularak, müteveffanın ölüm tarihinde herhangi bir işte çalıştığının tespit edilememesi karşısında ölümünden 8 ay önce sonlanan son çalıştığı işyerindeki geliri ve mesleği esas alınarak PMF-2010 tablosu kullanılmak suretiyle mahkememizce belirlenen %75 ve %25 kusur oranları dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre; davacı için 166.073,94 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebileceği, sigorta şirketince yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri olan 52.443,63 TL’nin mahsubundan sonra davacı tarafın 113.630,31 TL tazminat isteminde bulunabileceği bildirilmiştir.
Davalı … Sigorta.. Şirketi dışındaki davalılar ile davacı tarafın aktüerya bilirkişi raporuna itirazları ile raporun TRH-2010 Yaşam Tablosu ve 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hazırlanması gerekirken PMF Yaşam Tablosuna göre hazırlanmış olması nedeniyle ek bilirkişi raporu alınmış, mahkememizce istenilen verilere göre hazırlanan 06/05/2021 tarihli ek raporda davacı tarafın talep edebileceği tazminatın 242.373,24 TL olup ödemenin güncelleştirilmiş değeri olan 53.382,27 TL’nin mahsubundan sonra hükmedilebilecek tazminatın 188.990,97 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı tarafça, vefat edenin ölüm tarihinde kendisine ait bir işletmesi olduğu ve yaz aylarında çalıştığı iddia edilmiş ve bu iddiaya ilişkin olarak bir fotoğraf sunulmuş ve tanık deliline dayanılmış ise de seyyar kar helvası tezgahı görüntüsüne ilişkin fotoğraf ile tanık beyanının bu iddianın ispatı için yeterli olmadığı, Vergi Dairesinden ve Belediye Başkanlığından alınan yazılarla ölenin kaza tarihinde ve öncesinde kendisine ait bir işletmesinin varlığına rastlanmadığı, seyyar satıcılığa ilişkin bir kaydının da bulunmadığı dikkate alınarak; her ne kadar aktüerya bilirkişisi tarafından ölenin, davacıdan maddi durumunun kötü olduğunu bildirerek para istediğini ve kendisinin de ölene 70,00TL’yi bankadan yolladığına dair davacı beyanına göre asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı belirtilmişse de bir kimsenin paraya ihtiyacı olmasının elde edeceği gelirle doğrudan orantılı olmadığı, bilirkişinin bu beyanının hesaplamaya esas almasının doğru olmadığı belirgin ise de tüm dosya kapsamına göre aktüerya bilirkişinin asgari ücret üzerinden yaptığı hesaplama usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülmüştür.
Yargılama devam ederken 17/12/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2022 yılı için belirlenen güncel asgari ücrete göre rapor alınması gerektiği göz önünde tutularak bilirkişiden 13/04/2022 tarihli ek rapor alınmış, bilirkişi raporunda davacı tarafın talep edebileceği tazminatın 338.995,32 TL olup ödemenin güncelleştirilmiş değeri olan 57.104,07 TL’nin mahsubundan sonra hükmedilebilecek tazminatın 281.891,25 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı taraf, destekten yoksun kalma tazminatı yanında cenaze giderleri tazminatı talebinde bulunmuş, bu talebine ilişkin hiçbir belge sunmamıştır. Ölenin yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderler ve taziyeye ilişkin giderler ile Belediye Başkanlığı veya bir başka kurum tarafından karşılanan giderler hariç olmak üzere kefen bedeli, cenaze yıkama ücreti, mezar kazma ücreti, cenazenin taşınması ve gömülmesi ücreti, mezarlık ücreti gibi ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin yakını tarafından yapılan cenaze masrafları defin gideri kapsamında talep edilebilecek nitelikte harcamalardır. Belediye Başkanlığına ve İl ve İlçe Müftülüklerine yazılan müzekkerelere alınan cevaplarda kabul edilebilecek tek harcama kaleminin mezar ustaları ruhsat harcı olup, ölüm tarihindeki bedelinin 600,00 TL olduğu görülmüştür. Bilirkişi raporunda da bu yazıya ve dosya kapsamına göre sadece bu gider esas alınarak hesaplama yapılmış, davacı taraf ıslah dilekçesi ile 100,00 TL cenaze giderini, 500,00 TL artırarak 600,00 TL talep etmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde, defin giderleri olarak 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olarak 900,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. İkinci ek rapordan sonra davacı vekili 21/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri maddi tazminat miktarını 281.491,25 TL artırdıklarını, bu bedelden davalı … Sigorta..Şirketinin 265.342,45 TL’sından, davalı … Sigorta..Şirketinin 15.148,80TL’sından, diğer davalıların tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarını talep etmiş ve arttırım miktarına uygun olarak tamamlama harcını yatırmıştır.
Aktüerya bilirkişi raporuna davalı … Şirketi dışındaki diğer davalılar ve davacı tarafça itiraz edilmiş ise de aktüerya bilirkişi rapor ve ek raporlarının dosyada toplanan deliller, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olarak hazırlandığı, itirazların haklı olmadığı anlaşılmakla; itirazlarının reddine karar verilerek aktüerya bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, taraflarca sunulan ve bildirimleri üzerine mahkememizce toplanan deliller, mahkememizce alınan usul, yasa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, ayrıntılı hükme ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporları ve ek raporları ile; 19/02/2016 tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazasında, davacı annenin desteği, oğlu …’nın vefat ettiği, kazada müteveffa …’nın %25 oranında kusurlu olup, davalı sürücünün %75 oranında kusurlu oldukları, müteveffanın ölümü ile davacı annenin müteveffanın desteğinden mahrum kaldığı, aktüerya bilirkişi rapor ve ek raporunda usul, yasa ve dosya kapsamı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/02/2021 tarih ve 2020/160 Esas 2021/1641 Karar sayılı ilamı ile benzer çok sayıda ilamlarında hesaplamaya esas kabul edilen TRH-2010 yaşam tablosu ile progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen devredeki gelirlerin her yıl için %10 arttırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle yapılan hesaplamalara göre; davacının 338.995,32TL destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığı, davalı … Sigorta.. Şirketi tarafından 28/11/2018 tarihinde yapılan 43.657,55 TL’lik ödemenin ikinci ek rapor tarihi itibariyle güncelleştirilmiş bedeli olan 57.104,07 TL’nin mahsubundan sonra davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 281.891,25 TL olduğu, davacı tarafça cenaze giderleri tazminatı olarak dosya kapsamına uygun talep edebileceği harcamanın mezar ustaları ruhsat harcı olup bunun dışında harcama yapıldığına dair bir iddianın dile getirilip belgelendirilmediği, mahkememizce bu kapsamda takdir edilecek bir harcama kaleminin de tespit edilmediği göz önünde tutularak davacının bu konuda talep edebileceği defin giderinin Belediye Başkanlığından gelen yazıya göre 600,00 TL olduğu, davacı tarafça da dava dilekçesinde 100,00 TL olarak talep edilen defin giderinin ıslah dilekçesiyle 600,00TL olarak artırıldığı, buna göre davacı tarafın toplam 282.491,25 TL maddi tazminat talebinde bulunabileceği, davacı tarafça bilirkişi raporundaki hesaplamalara uygun olarak sunulan talep arttırım dilekçesine göre davalı … Sigorta….Şirketinin poliçe limitinin 310.000,00 TL olduğu da göz önünde tutularak hükmedilebilecek tazminat miktarının 266.342,45 TL olup, bu miktarın tespit edilen 282.491,25 TL tazminattan indirilmesinden sonra geriye kalan 16.148,80 TL tazminattan ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta..Şirketinin sorumlu olduğu dikkate alınarak; aktüerya bilirkişi raporunda yapılan hesaplama sonucu belirlenen destekten yoksun kalma tazminatının talep arttırım dilekçesi de göz önünde tutularak, maddi tazminata ilişkin davanın kabulüne, davalı …..Şirketinin işleten, davalı …’in sürücü sıfatları nedeniyle temerrütlerinin kaza tarihinde oluştuğu, davacı tarafça, davalı … Sigorta…Şirketine 12/01/2017 tarihinde yapılan başvuruya yasal süreden sonra 24/02/2017 tarihli yazı ile cevap verilmesi nedeniyle başvuru tarihinden itibaren işleyen 8 iş günü sonunda 25/01/2018 tarihinde … Sigorta….Şirketinin temerrüte düştüğü, davalı … Sigorta.. Şirketine ise başvurunun 27/11/2017 tarihinde yapıldığı, 8 iş günü sonrasında temerrüt tarihinin 08/12/2017 tarihinde oluştuğu belirlenmekle hükmedilen maddi tazminat için davalı ….Şirketi ile davalı sürücü yönünden kaza tarihinden, davalı … Sigorta….Şirketi yönünden 25/01/2018 tarihinden, davalı … Sigorta.. Şirketi yönünden 08/12/2017 tarihinden itibaren dava dilekçesindeki isteme bağlı olarak yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği uygun bir miktar paranın adalete uygun olması gereklidir.
Dava konusu trafik kazasının oluşumu, kazanın meydana gelmesinde taraflara yüklenilen ve mahkememizce kabul gören kusur oranları, davacı ile müteveffa arasındaki anne oğul bağı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın ülkemizdeki genel satın alma gücü, manevi tazminatın daha yüksek veya daha düşük miktarda takdirini gerektirir başkaca somut olaya özel bir nedenin bulunmadığı, davacının genç yaştaki evladını kaybetmesi neticesinde yaşadığı ve bir ömür yaşayacağı yoğun acı ve üzüntü, tek çocuğu olan müteveffa oğlunun maddi desteğinden yoksun kalmasından çok yaşadığı sürece manevi desteğinden yoksun kaldığı birlikte göz önünde tutulduğunda davacı için 180.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin dosya kapsamına uygun olacağı konusunda mahkememizde vicdani kanaat oluşmakla manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ve davalı …..Şirketinin işleten ve davalı …’in sürücü sıfatı nedeniyle temerrütünün kaza tarihinde, davalı … Sigorta…Şirketinin ise 08/12/2017 tarihinde temerrütünün oluştuğu dikkate alınarak, manevi tazminatın niteliği gereği davalı ….Şirketi ve davalı … yönünden yönünden kaza tarihinden, davalı … Sigorta…Şirketi yönünden 08/12/2017 tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davalı …, davalı …..Şirketi, davalı … Sigorta…Şirketi ve davalı …(…) Sigorta….Şirketi hakkındaki maddi tazminat istemine ilişkin davanın KABULÜ İLE;
600,00 TL cenaze gideri ile 281.891,25 TL destekten yoksun kalma tazminatından oluşan toplam 282.491,25 TL maddi tazminatın, davalı …(…) Sigorta….Şirketinin poliçe limiti ve 16.148,80 TL’lik bölümünden, davalı … Sigorta…Şirketinin poliçe limiti ve 266.342,45 TL’lik bölümünden sorumlu olması kaydı ile davalı … ile davalı …..Şirketi yönünden haksız fiil tarihi olan 19/02/2016 tarihinden davalı …(…) Sigorta….Şirketi yönünden 08/12/2017 tarihinden davalı … Sigorta…Şirketi yönünden 25/01/2017 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı …, davalı …..Şirketi ve davalı …(…) Sigorta….Şirketi hakkındaki manevi tazminat istemine ilişkin davanın KISMEN KABULÜ İLE;
a-)180.000,00 TL manevi tazminatın, davalı … Sigorta Anonim Şirketi yönünden ise poliçe limiti ile sınırlı ve 83.851,20 TL’lik bölümünden sorumlu olması kaydı ile haksız fiil tarihi olan 19/02/2016 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, davalı …..Şirketi ve davalı …(…) Sigorta….Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-)Davacının 120.000,00 TL fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
3-a)Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 19.296,98 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 3,42 TL peşin harç ile 961,44 TL ıslah harcının indirilmesinden sonra geriye kalan 18.332,12‬ TL karar ve ilam harcının, 17.228,99‬ TL’lik bölümünden davalı … Sigorta.. Şirketinin, 138,26‬TL’lik bölümünden davalı … Sigorta.. Şirketinin sorumlu olmaları kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b-)Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 12.295,80 TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 1.024,65‬ TL harcın indirilmesinden sonra geriye kalan 11.271,15‬ TL karar ve ilam harcının, 4.703,23 ‬TL’lik bölümünden davalı … Sigorta.. Şirketinin sorumlu olması kaydıyla, davalı … Şirketi, davalı … ve davalı … Sigorta Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
c-)Davacı tarafça maddi tazminat istemi yönünden peşin yatırılan 964,86‬ TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d-)Davacı tarafça manevi tazminat istemi yönünden peşin yatırılan 1.024,65‬ TL harcın, davalı … Şirketi, davalı … ve davalı … Sigorta .. Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden; Davacı yararına AAÜT’nin 13(1)maddesi uyarınca takdir edilen 28.224,39 TL nispi vekalet ücretinin, 27.093,97 TL’lik bölümünden davalı … Sigorta.. Şirketinin, 5.100,00 TL’lik bölümünden davalı … Sigorta.. Şirketinin sorumlu olması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünden;
a-)Kabul edilen manevi tazminat için davacı yararına AAÜT’nin 10 ve 13.maddeleri uyarınca takdir edilen 21.050,00 TL nispi vekalet ücretinin, 11.700,66TL’lik bölümünden davalı … Sigorta.. Şirketinin sorumlu olması kaydıyla davalı … Şirketi, davalı … ve davalı … Sigorta .. Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-)Reddedilen manevi tazminat için, davalı … Şirketi ve davalı … yararına AAÜT’nin 3(2), 10. ve 13.maddeleri uyarınca takdir edilen 15.350,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı … Şirketi ve davalı …’e verilmesine,
6-Maddi tazminat talebine ilişkin davanın kabulüne, manevi tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle, davacı tarafça yapılan; 35,90 TL başvurma harcı, 260,00 TL kırk sekiz adet elektronik tebligat gideri, 154,40 TL on adet tebligat gideri, 395,80 TL müzekkere posta gönderim ücreti, 7,25 TL kep posta masrafı, 2,550,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 3.403,35‬ TL yargılama giderinden davaların kabul ve red oranlarına göre 4/5’inin karşılığı olan 2.722,68 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1/5’inin karşılığı olan 680,67 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekili ile davalı … Sigorta Şirketi vekilinin yüzüne karşı, davalı ………Şirketi vekili, davalı …Şirketi vekili ile davalı … vekilinin yokluğunda, HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2022

Başkan…
e-imza
Üye …..
e-imza
Üye …..
e-imza
Katip …….
e-imza