Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/185 E. 2022/529 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/185 Esas
KARAR NO : 2022/529

DAVA : İtirazın İptali (Huzur Hakkından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil, davalı şirket bünyesinde 29/02/2020 tarihli genel kurul kararı ile kurucu temsilci ve yönetim kurulu üyesi olarak görevini icra etmekte iken ekte sunulu Bornova 1. Noterliği 08/01/2021 tarih ….yevmiye numaralı ihtarname ile gördüğü lüzum üzerine yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği, müvekkilin aynı ihtarnamede tarafına ödenmesi gereken 60.000,00-TL huzur hakkını talep ettiği, zira müvekkiline görevde bulunduğu tarihten bu yana yalnızca 12.000,00-TL ödeme yapıldığı, kendisine ayda 6.000,00-TL olmak üzere bir yıl için toplam 72.000,00-TL ödenmesi gerekirken yalnızca 12.000,00-TL ödenmiş olması sebebiyle müvekkil bakiye 60.000,00-TL huzur hakkı bedelini davalı şirketten talep ettiği, davalı şirketin, ihtarnamelerine cevaben keşide ettiği ekte sunulu Karşıyaka 5. Noterliği 19/01/2021 tarih ……. yevmiye numaralı ihtarname ile yönetim kurulu üyelerine genel kurul kararı gereği aylık 6.000,00-TL huzur hakkı ödemesi yapılması gerektiğini ikrar ettiği fakat genel kurul kararına rağmen bir takım kabul edilmez gerekçeler ile ödeme yapılmayacağını belirttiği, müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine İzmir 27. İcra Dairesi …. Esas sayılı dosya ile taraflarınca davalı şirkete karşı ilamsız icra takibine geçilmiş ancak davalı şirket haksız bir şekilde borca itiraz etmiş olup takibin durduğu, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, bilindiği üzere Mart 2020 tarihinden itibaren içinde bulundukları Covid 19 pandemisi yüzünden bir çok sektör zarar gördüğü, bazı sektörlerin çalışmalarına ara verildiği, eğitim kurumlarının faaliyetleri pandemi tedbirleri gereğince durdurulduğu, online eğitime geçilmesi, örgün eğitimin askıya alınması sebebiyle de velilerce ve öğrencilerce özel eğitim kurumları tercih edilmediği, kayıtlarda düşüş yaşandığı, özel bir eğitim kurumu olan müvekkil şirketin zarara uğradığı, pandemiden önce alınan genel kurul kararında bu durumun öngörülmesi mümkün olmadığı, müvekkil şirketin, ekonomik olumsuzluklar ve ödeme güçlüğü yüzünden huzur hakkı ödemelerinin yapılmamasına karar verildiği, aksi halde ödeme yapılması açıkladıkları üzere Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği orantılı olmayacağı, ayrıca diğer yönetim kurulu üyesine de huzur hakkı ödenmediği, davacının müvekkil şirketten bir alacağı bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, davalı şirkette yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçilen davacının esas sözleşme ve genel kurul kararı gereği huzur hakkı talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Tüm deliller toplanmış, İzmir 27.İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiş, borçlu vekilinin 17/02/2021 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine, borca, takibe, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek bilirkişiden ön inceleme tutanağında belirlenen uyuşmazlık konuları ile dava dilekçesinde dile getirilen iddialar ve cevap dilekçesinde dile getirilen savunmalar yanında dosyada toplanan deliller dikkate alınarak ve davalı şirkete ait defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme sonunda; şirket iş ve işlemlerinin yoğunluğu, kapasitesi, elde edilen kar, şirketin aktif ve pasifleri, aylık ve yıllık cirosu ile varsa somut olaya ilişkin özellikler de göz önünde tutularak davaya konu olağan genel kurul toplantısının 5.maddesinde her ay huzur hakkı olarak ödenmesine karar verilen 6.000,00 TL’nin kanun, şirket ana sözleşmesi, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı konusunda rapor alınmasına alındığı, bilirkişinin mahkememize verdiği 05/04/2022 havale tarihli raporunda özetle; davalının 2020 yılına ait ticari defterlerin 213 sayılı VUK. 221. ve 222. maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdirinin Sayın Mahkeme’de olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca 2020 yılı yevmiye defterine yapılması gereken kapanış tasdikinin süresinde yaptırıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı, 29.02.2020 tarihinde yapılan 2018 yılı Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağının 5.maddesinde yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı olarak 01.01.2020 den geçerli olmak üzere yönetim kurulu başkan ve yardımcısına 6.000,00 TL teklif edildiği ve oy birliği ile kabul edildiği, 6.maddesinde …, …. ve davacı ……nin üç yıllığına yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, 06.09.2021 tarihli Davalı 2020 yılı Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağı üzerinde yapılan incelemede; Tutanağın 5.maddesinde yönetim kurulu üyeliklerinden …, …. ve ……ın istifalarının oy birliği ile kabul edildiği, ve tutanağın 6.maddesinde davacı ……’nin …’in ve …’ın, oy birliği ile yönetim kurulu üyeliğine üç yıllığına seçildiği, davacının 08.01.2021 tarihinde Bornova 1.Noterliğinin …………. nolu ihtarnamesi ile istifa ettiği ve 29.02.2020 tarihli genel kurul kararı ile 01.01.2020 tarihinden itibaren tahakkuk eden aylık 6.000,00 TL huzur ücreti hakkının sadece 12.000,00 TL’sının ödendiğini, kalan 60.000,00 TL’sının bu ihtarın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini, aksi durumda icra takibine gidileceği ve her bir huzur hakkı bedelinin tahakkuk ettiği aydan itibaren yasal faizi ile birlikte talep edileceğinin ve istifa ettiğinin ihtaren bildirildiği, davalının 19.01.2021 tarih Ksk 5.Noterliği ……. nolu ihtarnamesi ile; davacının Bornova 1.Noterliği ile gönderdiği istifanın işleme alındığını, ancak Genel Kurul ile Yönetim Kurulu başkan ve başkan yardımcısına ödenmesi karara bağlanan aylık 6.000,00 TL huzur hakkı ödemelerinin Mart 2020 tarihinden itibaren içinde bulunulan Covid 19 pandemisi sebebiyle okulların tatil edilmesi ve örgün eğitimin askıya alınması sebebi ile kayıt düşüklüğünden dolayı oluşan ödeme güçlüğü nedeniyle ve bu pandeminin yarattığı ekonomik olumsuzluklar yüzünden ödemelerinin yapılmamasına karar verildiğini, diğer yönetim kurulu üyesine de huzur hakkı ödenmediğini, bu aşamada herhangi bir alacak bulunmadığı ve ödeme yapılmayacağının ihtaren bildirildiği, davalının huzur hakkı ödenmeyeceğine dair bir genel kurul kararının dosyada bulunmadığı, davacı …’ye toplam 12.000,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin 2 aylık ücrete karşılık geldiği (Ocak ve Şubat ayları), davalının 2020 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi ekinde bulunan 2019-2020 yılı mali tabloları üzerinde yapılan incelemede; davacı kaydi özvarlığının 2019 yılında (-) 1.924.615,76 TL 2020 yılında (-) 2.191.691,69 TL ile kaydi özvarlığının menfi olduğu, davalı şirketin 2019 yılında 1.297.887,81 TL, 2020 yılında ise 267.075,93 TL zararda olduğu, davalının 2019-2020 yılı satışları üzerinde yapılan incelemede; 2019 yılı brüt satış toplamının 6.209.694,15 TL, ortalama aylık satışlarının 517.474.51 TL, 2020 yılı brüt satışlarının 4.680.864,20 TL, ortalama aylık satışlarının 384.393,02 TL olduğu, 2020 yılındaki satışlarında 2019 yılına göre ortalama %25 azalma olduğu, davalının genel kurul kararı olmasına rağmen hiçbir yönetim kurulu üyesine huzur hakkı ödemediği, mali tabloları üzerinde yapılan incelemede satışlarında azalma olduğu, özvarlığının negatifte olduğu, ödeme gücünün azaldığının tespit edildiğinin bildirildiği, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu tespitlerine dayalı olarak davalı firma zarar etmekte olmasına kaşılık çalışanlarına ücret ödemeye devam etmekte olduğu, bu durumda Yönetim Kuruluna getirilen davacıya makul bir ücret ödemeye devam etmesinden daha doğal bir şey olamayacağı, zarar eden davalı firmanın yöneticiye huzur hakkı/ücret vermeyi durdurmak yerine, özel eğitim alanında yol ve yöntemler bularak kar eder hale gelmesi için uğraşmanın daha yerinde olacağı kanaatiyle, davanın kabulü ile; İzmir 27.İcra Müdürlüğü …… takip sayılı dosyasında takibin 60.000,00 TL asıl alacak üzerinden, 3.529,97-TL işlemiş faizin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, %20 icra inkar tazminat talebinin yargılamaya muhtaç olduğu, baştan itibaren belirlenemediği, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle reddine, dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile;
İzmir 27.İcra Müdürlüğü …….. takip sayılı dosyasında takibin 60.000,00 TL asıl alacak üzerinden, 3.529,97-TL işlemiş faizin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
%20 icra inkar tazminat talebinin alacağın likit olmadığı sebebiyle reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 4.339,73-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 767,29-TL ile icra dosyasında peşin olarak alınan 317,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.254,79-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 9.058,90-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 826,59-TL peşin ve başvurma harcı, 4 KEP gideri 2,40-TL, 5 adet tebligat gideri 43-TL, 2 müzekkere/posta gideri 42-TL, 600,00-TL bilirkişi ücreti üzere toplam 1.513,99-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)