Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/173 E. 2021/814 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/173 Esas
KARAR NO : 2021/814

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sigortalılık başlangıç tarihinin 01/09/1986 tarihi olarak tespiti ve birikmiş emeklilik aylıklarının hak ettiği tarihten itibaren ödenmesi için açılan davada, yapılan yargılama sonucu Antalya … İş Mahkemesi’nin …/… esas …/… karar sayılı dosyası ile davanın kabulüne karar verildiğini, kararın istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verildiğini, Antalya … İş Mahkemesi’nin …/… E. sayılı dosyasının 19/02/2021 tarihli duruşmasında terkin edilen davalı şirketin ihyası için kendilerine bir aylık süre verildiğini bildirmiş, … San. Tic. Ltd. Şti. şirketinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı … Müdürlüğü cevap dilekçesinde; terkin edilen şirketin Merkez-… sicil numarasında kayıtlı iken 6103 sayılı Kanunun 20. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sermayesini zorunlu miktara yükseltmemesi sebebiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca çıkarılan Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5. maddesinin a bendi uyarınca 22/03/2013 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, bu hususun 25/04/2013 tarih 8307 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını, yasal süresi içerisinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 20/08/2013 tarihinde sicil kaydının resen
silindiğini, bu hususun 29/08/2013 tarih 8394 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını, müdürlük tarafından gerçekleştirilen işlemlerin yasada öngörülen usul ve esaslar dâhilinde yerine getirildiğini, kayıt silme işleminin tamamen kanun hükmünün uygulanmasından ibaret olduğunu, müdürlüğün de bu davada zorunlu
yasal hasım olduğunu, müdürlük tarafından yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırı husus, kusur bulunmaması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, 6102 Sayılı Kanunun geçici 7. maddesinin uygulandığı dönemde derdest, dava
konusu şirket leh ve aleyhine açılan icra takibi, dava olup olmadığının müdürlük tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, öncelikle davanın silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde açılmamış olması nedeniyle süre yönünden reddinin gerektiğini bildirmiş, yasal süresinde açılmayan davanın süre yönünden reddine, müdürlüğün yasal hasım olması nedeniyle ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun geçici 7.madde hükmü uyarınca Ticaret Sicilinden resen silinen Antalya … İş Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasında davalı olan ….Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir.
Davaya konu … Merkez … sicil no’sunda kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca … tarafından sicil kaydı 20/08/2013 tarihinde resen terkin edilmiştir.
TTK’nun geçici 7 (15) maddesinde; “Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü düzenlenmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasında davacı ve davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
TTK’nun 7 (15) maddesinde düzenlenen beş yıllık süre hak düşürücü süre niteliğindedir. Terkin işlemlerinin Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından kanunda aranan nitelikte yapılmaması, eksiklik ya da hatalı işlemler sonucunda terkinin yapılması halinde bu durumun hak düşürücü süreye etkili olmadığı yerleşmiş yargı kararları ile kabul edilmiştir. Hak düşürücü sürenin uygulanmayacağına ilişkin istisnai hal terkin edilen şirket hakkında terkin tarihinde görülmekte olan bir davanın bulunmasıdır.
Somut olayda ihyası talep edilen şirket … TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca 20/08/2013 tarihinde terkin edilmesine rağmen davacı tarafça mahkememizde şirketin ihyası istemiyle açılan davanın beş yıllık hak düşürücü süreden sonra 08/03/2021 tarihinde açıldığı, buna göre davanın TTK’nun geçici 7 (15) maddesinde düzenlenen beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı dikkate alınarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7(15).maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken karar ve ilam harcı peşin alınmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 343 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2021

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)