Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/154 E. 2022/39 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/154
KARAR NO : 2022/39

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 10/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirkete ticari münasebet gereğince fatura ve çeklerden kaynaklanan 1.860,66 TL bakiye borcu kalmış olmasına rağmen davalı borçlu şirket tarafından müvekkili şirkete bakiye borca ilişkin ödeme yapılmadığını, alacaklarının tahsili için İzmir 23. İcra Dairesi …/… E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak borçlu şirketin 09.01.2019 tarihinde borca itiraz ettiğini belirterek 1.860,66 TL asıl alacak ve ferileri için İzmir 23. İcra Dairesi …/… E. sayılı dosyaya yapılan itirazların iptali ve takiplerin devamına ve alacağın %20 sini geçmemek üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ise davalı borçluya yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi 31/05/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davacı firma ile ticari ilişkilerinin olduğunu, bu firmadan market soğutucu grubu aldıklarını, faturasının 04.06.2012 tarihli olup … nolu 54.999,80 TL bedelli olduğunu, ödemesinin çekle yapıldığını, hesabın tamamen sıfırlandığını, bu fatura ile ilgili ihtilafın olmadığını, davacı firma ile 1. Maddedeki 55.000,00 TL alışveriş dışında başkaca hiçbir alışveriş ve mal alımının olmadığını, davacı firmadan tek serlik ticaret yapan ve ödemesini kapatan firmanın takip konusu küçük bir rakama kapatmamasının ve ihtilaf konusu yapmasının hayatın ve ticaretin olağan akışına ters olduğunu, dava konusu yapılan faturaların hesap kapandıktan sonra kesildiğini, bunu kabul etmediklerini, dava konusu yapılan faturaların da hiçbir şekilde muhasebe sisteminde ve defterlerde kaydının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesaba kayıtlı ödenmeyen fatura bedellerine ilişkin İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür. Tüm deliller toplanmış, İzmir 23.İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelenmiş, borçlunun 09/01/2019 havale tarihli dilekçesi ile icra takibine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya ve davalıya ait ait ticari defter ve dayanakları üzerinde uyuşmazlık konularında inceleme yapılmasına karar verilerek talimat mahkemesi aracılığıyla SMMM bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin verdiği 13/09/2021 havale tarihli raporunda, davacının delil olarak sunduğu 3 adet fatura fotokopilerinin parasal toplamının 56.860,66TL olarak hesap edildiği, davacının delil olarak sunduğu cari hesap dökümüne göre davacının 6 ayrı çek düzenlediği toplam tutarının 55.000,00TL olduğu, davacının davalıya 3 ayrı fatura düzenlendiği, toplam tutarının 56.860,66 TL olduğu aradaki farkın 1.860,66 TL olduğu, bu tutar kadar davalının davacıya borçlu olduğu, sonraki kayıtlarda davalının daha önce verdiği 2 adet çeki başka çekler ile değiştirdiği kalan tutarın 1.860,66 TL olduğu, davalının delil olarak sunduğu 2012 yılına ait yevmiye defteri ve envanter defteri kapaklarının noter tarafından tasdik edilmiş asılların suretleri olduğu, davalının delil olarak verdiği yevmiye defterinin yevmiye maddelerinin yazdırıldığı sayfaların noter onaysız düz A4 kâğıda yazdırılmış dökümanlar olduğu, bu dokümanların delil olarak görülüp görülmemesinin mahkememizin takdirinde olduğu, 2012 yılı yevmiye defteri noter onaysız A4 kağıda yazdırılmış dökümlere göre, davacının düzenlediği faturaların sadece 1 adet faturasının kayıtlarda görüldüğü, nakit olarak kasa hesabından kapatıldığının görüldüğü, diğer 2 adet fatura ve davalının davacıya verdiği çekler ile alakalı herhangi bir kayıt görülmediği belirtilmiştir.
Dosya ve davacıya ait ait ticari defter ve dayanakları üzerinde uyuşmazlık konularında inceleme yapılmasına karar verilerek mahkememizce SMMM bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişinin verdiği 03/12/2021 havale tarihli raporunda, davacının sunmuş olduğu 2012 ve 2018 yılı ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222 TTK 64 (Mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca tacir sıfatına haiz olduğu, dava konusu alacağın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 2 adet faturaya davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında ve yapılan incelemede herhangi bir ihtarname, evrak ya da belgeye rastlanılmadığı, fatura ve çeklerden kaynaklanan 1.860,66 TL borcun davalı tarafından ödenmediği, bu sebeple takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 1.860,66 TL asıl alacağının bulunduğu, davacının davalıya düzenlediği 3 adet faturanın açık kesildiği, davacı muhasebe çalışanı … tarafından” faturaların kargo ile gönderildiği beyan edilmiş” ancak yapılan incelemede buna ilişkin kargo evrak ve dökümana rastlanılmadığı, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 2018 yılında 3 adet fatura ile başladığı, davacı tarafın mal/hizmet satışına ilişkin davalı adına Haziran/2012 döneminde düzenlediği 3 adet KDV hariç 48.187 TL’lik faturayı (396 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre) Haziran/2012 döneminde BS bildirim formu ile Gelir İdaresi Başkanlığına beyan ettiği, davacı şirket ile davalı arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, faturalardan kaynaklı açık cari hesap ilişkisi şeklinde yürütüldüğü ve davacı ticari defter kayıtlarına kayıt edildiği, işlemiş faizin takibe konulan 1.860,66 TL. asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Yasa uyarınca T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı yıllık (365 gün) %18,50 faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faiz talep edildiğinin icra takip ödeme emrinden anlaşıldığı, davacının asıl alacak bakımından takip borçlusu/davalı şirkete takip öncesi 6102 sayılı TTK m.18/3 hükümlerine uygun şekilde temerrüt ihtarında bulunulduğuna dair bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, dava dilekçesi harçlandırma formunda dava değerinin 1.860,66 TL olarak gösterildiği, bu miktarın harcının yatırıldığı, harçlandırılan değer takip talebindeki asıl alacağa karşılık geldiği, işlemiş faiz hesaplanmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli ve itiraza uğramayan bilirkişi raporları esas alınarak; davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan 1.860,66 TL tutarında alacaklı olduğu, davanın kabulü ile; İzmir 23.İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında vaki itirazın iptali ile takibin 1.860,66-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren %18,50 den az olmamak üzere faiziyle birlikte devamına, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile;
İzmir 23.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyada vaki itirazın iptali ile takibin 1.860,66-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren %18,50 den az olmamak üzere faiziyle birlikte devamına,
Asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince hesaplanan alınması gerekli 127,10-TL harçtan mahkememiz dosyasında peşin olarak alınan 59,30-TL ile icra dosyasında peşin olarak alınan 9,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 58,50-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 1.860,66-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 59,30-TL peşin ve 59,30-TL başvurma harcı, 7 adet tebligat gideri 99,50-TL, müzekkere posta masrafı 24,98-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.243,08-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 13/01/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)