Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/144 E. 2022/127 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/144
KARAR NO : 2022/127

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen … plakalı aracın tam kusurlu olarak davacının maliki olduğu … plakalı araca 11.12.2019 tarihinde çarpması ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası davacı aracında meydana gelen değer kaybı tazminatını Yargıtay kararlarına göre hesaplanıp ödenmesi gerektiğini, davacı aracının onarım süresinde kullanamamış olüp uzman görüş raporuna göre onarım süresi 15 gün olarak değerlendirildiğini, lakin serviste kalma süresi 21 gün olduğunu, uzman bilirkişi aracılığı ile gerçek onarım süresinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin aracında meydana gelen değer hasar tazminatını davalı sigorta şirketinde Yargıtay kararları göre kazadan önceki değer kaybı ile kazadan sonraki hesabi ile şimdilik 10.00-TL’nin 25.12.2019’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, diğer davalı … yönünden ise 10.00-TL ikame araç bedelinin 11.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı araç davalı sigorta … davalı adına açılan davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi ve dosyayı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, davalı acısından arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğini, dava şartı yerine getirilmeksizin açılan davanın reddi gerektiğini, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, ikame aracı kasko şirketlerinin temin etmesi nedeniyle davacının herhangi bir zararından söz edilemeyeceğini, bu nedenle kasko şirketinde araştırma yapılması gerektiğini, faiz talebi dava tarihinden itibaren talep edebileceğini, uzman görüş ücreti yargılama gideri olmadığını, davalının zarardan sorumluluğu kusuru oranında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
1-Karşıyaka Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde davalı …’a ait … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/12/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
3-… Sigorta Anonim Şirketi nezdinde davacı …’ye ait …plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/12/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan …/… numaralı hasar dosyası ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
4-… Anonim Şirketi nezdinde davacı …’ye ait …plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen onarım ve servis evrakları,
5-… Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Limited Şirketi nezdinde 03/02/2021 tarihli … numaralı, davacı … adına kesilen fatura aslı ya da onaylı sureti ile düzenlenen araç mahrumiyet zararı tespit raporu,
6-Dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri,
7-11/12/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı,
8-…ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları,
9-…plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı,
10-Bilirkişi heyetinin 07/01/2022 havale tarihli raporları,
11-Davacı vekilinin 31/01/2022 havale tarihli dava değeri artırım dilekçesi,
12-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 11/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’ye ait …plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin ve ikame araç bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta Anonim Şirketinden, ikame araç bedelinin ise davalı …’dan tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şubesine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak, sigortalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacı tarafça şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, varsa açılmış olan hasar dosyası ve varsa davacı tarafa yapılan ödeme ödeme evraklarının eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, müzekkere cevabında gönderilen evrak ve kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Her ne kadar davalı … vekilince müvekkili yönünden Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olması sebebiyle mahkememizin görevine itiraz edilmiş ise de, dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususların ticari dava olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1.maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin işbölümü olmaktan çıkıp görev ilişkisi haline geldiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kuralların kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiği, Sigorta Hukukunun 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401. ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortasının ise 1483. ve devamı maddelerinde düzenlendiği, dava konusu ilişkinin Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması ve davanın davalı gerçek kişi ile birlikte davalı sigorta şirketine yönelik olarak ikame edilmesi nedeniyle davanın ticari dava olduğu ve Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olduğu, her ne kadar davalı … vekilince davalı … yönünden dosyanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi talep edilmiş ise de, usul ekonomisi ilkesi gereğince her iki davalı yönünden davanın tek bir dosya üzerinden yürütülmesinin gerekli olduğu anlaşılmakla, davalı … vekilinin görev itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yine davalı … vekilince iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı iddiası ile davanın dava şartı yokluğunda usulden reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, yerleşik Yargıtay İçtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları göz önünde bulundurulduğunda davaya konu trafik kazasının gerçekleşmesinde kazaya karışan araçların kusur oranlarının ve davacıya ait araçta oluşan hasar ve değer kaybı miktarlarının hesaplanmasının teknik bilirkişilerce yapılabileceği, tarafın teknik bilirkişiler vasıtasıyla belirlenebilecek hususları kendi başına belirleyerek dava açmasının kendisinden beklenemeyeceği, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği göz önünde bulundurularak, davalı … vekilinin hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi talebinin reddi yönünde ara karar tesis edilmiştir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosyanın bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 11/12/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/12/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … TC Kimlik numaralı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakı, başvuru neticesinde açılmış olan hasar dosyası ve davacıya yapılan ödeme evrakları, …plakalı araca ait tramer kaydı ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile …plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 11/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile dava konusu aracın makul tamirat süresinin ne kadar olacağının, aracın tamiratı süresince edinilecek ikame araç bedelinin ne kadar olduğunun, araçta oluşan değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın dava konusu kazadan önceki hasarsız ikinci el bedeli ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el bedeli arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenmesi suretiyle düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 07/01/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak, davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından 08.07.2019-2020 tarih aralığında … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortalı olan …’un maliki olup ve sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 Sayıli Karayolları Trafik Kanunu’nun 53/a maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğunu, davacı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve kural ihlali görülmediğini, 12/08/2015 tarihinde meydana gelen kazada davacıya ait …plaka sayılı aracın sol yan kısımlarından hasarlanması sebebiyle, 11/12/2019 tarihinde meydana gelen kazada davacıya ait …plaka sayılı aracın aynı bölgelerden hasarlanması sebebiyle araçta değer kaybı meydana gelmeyeceğini, mahkeme aksi kanaatte ise 11.12.2019 tarihinde meydana gelen kazada aracın 2. el satışı esnasında 6.000,00-TL değer kaybı meydana gelebileceğini, …plakalı araç için kasko sigorta şirketinin 12/12/2019-25/12/2019 tarihleri arasında sigortalıya ikame araç hizmeti vermesi sebebiyle talep edilen ikame araç talebinin karşılanmış olabileceğini mütalaa etmişlerdir.
Davalı … vekilinin bilirkişi heyetinin 07/01/2022 havale tarihli raporlarına karşı beyan ve itirazlarının, kusur oranı yönünden; kazanın … plakalı araç sürücüsü …’un sağa doğru manevrası ile dönüş yapmak isterken kırmızı ışıkta durmakta olan …plakalı araca çarpması neticesinde meydana geldiği, bu kapsamda … plakalı araç sürücüsü …’un kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu kanaatiyle reddine, sair itirazların esas hakkındaki hükümler birlikte değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 31/01/2022 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde değer kaybı bedeli yönünden 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 6.000,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı görülmektedir.
Dava konusu aracın dava konusu trafik kazasından önce de trafik kazalarına karıştığı, önceki trafik kazalarında aldığı hasarlar sonucunda aracın onarım ve değişim gören parçaları ile aynı parçaların dava konusu trafik kazasında hasar gördüğü, daha önceden değişim ve onarıma tabi tutulmuş parçaların hasar görmesi dikkate alındığında dava konusu araçta değer kaybı oluşmayacağı izahtan vareste olup, değer kaybı bedeli talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak, bu doğrultuda hüküm tesis edilmiştir.
İkame araç bedeli yönünden ise, kaza neticesinde davacıya ait …plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden sigorta şirketinin 12/12/2019-25/12/2019 tarihleri arasında ikame araç temin ettiği, davacının ikame araç temini açısından katlanmak durumunda kaldığı herhangi bir bedel bulunmadığı anlaşılmakla, ikame araç bedeli talebinin de reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, Karşıyaka Arabuluculuk Bürosunun …/… Dosya …/… Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde davalı …’a ait … plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/12/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan hasar dosyası ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde davacı …’ye ait …plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 11/12/2019 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru dilekçesi, dilekçenin şirkete ulaştığı tarihi gösterir tebligat evrakları, yapılan başvuru sonucunda açılan …/… numaralı hasar dosyası ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, … Anonim Şirketi nezdinde davacı …’ye ait …plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen onarım ve servis evrakları, … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Limited Şirketi nezdinde 03/02/2021 tarihli … numaralı, davacı … adına kesilen fatura aslı ya da onaylı sureti ile düzenlenen araç mahrumiyet zararı tespit raporu, dava konusu trafik kazasına karışan araçlara ait ruhsat fotokopileri, 11/12/2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, …ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, …plakalı araca ait Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde bulunan tramer kaydı, bilirkişi heyetinin 07/01/2022 havale tarihli raporları, davacı vekilinin 31/01/2022 havale tarihli dava değeri artırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 11/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’ye ait …plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin ve ikame araç bedeli miktarının belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta Anonim Şirketinden, ikame araç bedelinin ise davalı …’dan tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu ilişkin olduğu, trafik alanında uzman bilirkişi ve otomotiv alanında uzman bilirkişi heyetinin 07/01/2022 havale tarihli raporlarında 11/12/2019 tarihinde meydana gelen kazada davacıya ait …plaka sayılı aracın aynı bölgelerden hasarlanması sebebiyle araçta değer kaybı meydana gelmeyeceğini ve …plaka sayılı araç için kasko sigorta şirketinin 12/12/2019-25/12/2019 tarihleri arasında sigortalıya ikame araç hizmeti vermesi sebebiyle talep edilen ikame araç talebinin karşılanmış olabileceğini mütalaa ettikleri, davacı vekilinin 31/01/2022 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde değer kaybı bedeli yönünden 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 6.000,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve dava değeri üzerinden eksik harcı mahkememiz veznesine yatırdığı, dava konusu aracın dava konusu trafik kazasından önce de trafik kazalarına karıştığı, önceki trafik kazalarında aldığı hasarlar sonucunda aracın onarım ve değişim gören parçaları ile aynı parçaların dava konusu trafik kazasında hasar gördüğü, daha önceden değişim ve onarıma tabi tutulmuş parçaların hasar görmesi dikkate alındığında dava konusu araçta değer kaybı oluşmayacağı izahtan vareste olup, değer kaybı bedeli talebinin yerinde olmadığı, kaza neticesinde davacıya ait …plakalı araca ilişkin olarak düzenlenen … numaralı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini tanzim eden sigorta şirketinin 12/12/2019-25/12/2019 tarihleri arasında ikame araç temin ettiği, davacının ikame araç temini açısından katlanmak durumunda kaldığı herhangi bir bedel bulunmadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30-TL peşin harç ve 102,50-TL tamamlama harcından mahsubu ile fazla alınan 81,10-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı …’un kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.