Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2021/394 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/87 Esas
KARAR NO : 2021/445

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu davacı … Bankası Anonim Şirketi ile davalı-borçlu … arasında Genel Kredi Sözleşmesi gereğince davalı lehine kullandırıldığını, diğer davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, davalı-borçluların kullandıkları kredilerden kaynaklanan borçlarını geri ödememeleri üzerine borçlulara Üsküdar … Noterliğinin … yevmiye nolu 03/12/2018 tarihli hesap kat ihtarnamesi sözleşmesindeki adreslerine gönderildiğini, hesabın kat edildiğini, ihtar tarihi itibarıyla 106.929,80- TL’ye ulaşan nakdi kredi borcunun ödenmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını ve temerrüde düşeceğinin ihtar edildiğini, borçluların ihtarnameye rağmen borcun tamamını ödemeyerek temerrüde düştüklerini, müvekkilinin banka alacağının tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine karşı davalı/borçlular vekilleri aracılığıyla itiraz dilekçesi verdiğini, takipteki işlemiş faize, ve faiz oranlarına, işleyecek ve Bsmv tutarına itiraz ettiklerini, borçluların işlemiş faize ve faiz oranlarına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığını, Bsmv yönünden takipte sehven hesaplama hatası yapıldığını, 542,29-TL olması gereken Bsmv 4.706,34- TL olarak talep edildiğini, bu maddi hatayı düzelttiklerini takipteki 10.845,65-TL işlemiş faizin %5 Bsmv’sinin 542,29-TL olduğunu, açtıkları işbu davada işlemiş faizin BSMV’si olarak 542,29-TL’li talep ve dava ettiklerini, davalı-borçluların, İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına kısmi itirazlarının iptali ile takibin asıl alacağa 10.845,65-TL işlemiş faiz, 542,29-TL Bsmv ve %90 temerrüt faizi ile birlikte devamına, davalı borçlular hakkında müvekkili olduğu banka lehine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak fotokopisi,
2-İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası,
3-Üsküdar … Noterliğinin 03/12/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları,
4-… Anonim Şirketi nezdinde … TC Kimlik numaralı … tarafından kullanılan krediye ilişkin olarak bulunan Genel Kredi Sözleşmesinin onayı sureti, krediye bağlı hesaba ait hesap özeti ile ekstreler, kredi kapsamında imzalanan kefalet sözleşmesi ve sair belgeler,
5-Bankacılık alanında uzman bilirkişinin 11/05/2021 havale tarihli raporu,
6-Sair deliller.
DAVA KONUSU:
Açılan dava, davalı … ile davacı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı …’e kullandırılan krediden kaynaklanan alacağın davalı asıl borçlu … ve kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İcra ve İflas Kanunu’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukuku, 2006, s. 219, 223).
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olup olmamasına bakılmaksızın, bütün itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden; mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi halinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır.
Yargıtay Daireleri ile Hukuk Genel Kurulunun kararlılık kazanmış uygulamasına göre; itirazın iptali davalarında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak icra inkâr tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2020 tarihli ve 2017/3-957 E., 2020/99 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı … Bankası Anonim Şirketi olduğu, borçuların davalı … ve davalı … olduğu, davacı vekilinin davalılar aleyhine 84.037,92-TL asıl alacak, 4.706,34-TL BSMV, 10.845,34-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 99.589,90-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların işlemiş faiz ve sair feri alacak kalemlerine yönelik olarak süresinde yapmış oldukları itirazlar üzerine icra takibinin kısmen durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde dosyanın bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, davalı … ile davacı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin onaylı sureti, hesap özeti ile ekstreler, Üsküdar … Noterliğinin 03/12/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları ve sair deliller birlikte değerlendirilerek; davalı … ile davacı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı …’e kullandırılan krediden kaynaklı olarak davacı bankanın davalılardan alacağının bulunup bulunmadığının, alacağı var ise miktarı, icra dosyası ile davalılar aleyhine başlatılan icra takibinde talep edilen asıl alacak ve faiz miktarlarının usulüne uygun olup olmadığı hususlarının belirlenerek düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bankacılık alanında uzman bilirkişi 11/05/2021 havale tarihli raporunda sonuç olarak, davacı banka ile davalı borçlu arasında 30/05/2017 tarihinde 800.000,00-TL bedelli limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, davalı …’in kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefalet miktarının, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil ibaresinin el yazısıyla yazıldığı dikkate alındığında davalı …’in kefaletinin geçerli olduğu ve kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu, 30/10/2018 tarihi itibariyle kredi bakiye bedelinin 81.827,41-TL olduğunu, kredi borcunun kat edilmesi akabinde davalıların 08/12/2018 tarihinde temerrüte düştüklerini, davacı bankanın alacaklı olduğu işlemiş faiz bedelinin 10.845,64-TL, BSMV bedelinin ise 542,29-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Kat ihtarnamesini içerir tebligatlara ilişkin tebligat evrakları dikkate alındığında, davalıların bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi 08/12/2018 tarihinde temerrüte düştükleri mahkememizce de kabul görmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanak fotokopisi, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası, Üsküdar … Noterliğinin 03/12/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarnamenin muhataplara tebliğine ilişkin tebligat evrakları, … Anonim Şirketi nezdinde … TC Kimlik numaralı … tarafından kullanılan krediye ilişkin olarak bulunan Genel Kredi Sözleşmesinin onayı sureti, krediye bağlı hesaba ait hesap özeti ile ekstreler, kredi kapsamında imzalanan kefalet sözleşmesi ve sair belgeler, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 11/05/2021 havale tarihli raporu ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu uyuşmazlığın davalı … ile davacı … Anonim Şirketi arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı …’e kullandırılan krediden kaynaklanan alacağın davalı asıl borçlu … ve kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’den müştereken ve müteselsilen tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili taleplerine ilişkin olduğu, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin davalılar aleyhine 84.037,92-TL asıl alacak, 4.706,34-TL BSMV, 10.845,34-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 99.589,90-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların işlemiş faiz ve sair feri alacak kalemlerine yönelik olarak süresinde yapmış oldukları itirazlar üzerine icra takibinin kısmen durdurulmasına karar verildiği, bankacılık alanında uzman bilirkişinin 11/05/2021 havale tarihli raporunda davacı banka ile davalı borçlu arasında 30/05/2017 tarihinde 800.000,00-TL bedelli limitli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, davalı …’in kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefalet miktarının, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil ibaresinin el yazısıyla yazıldığı dikkate alındığında davalı …’in kefaletinin geçerli olduğu ve kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu, 30/10/2018 tarihi itibariyle kredi bakiye bedelinin 81.827,41-TL olduğunu, kredi borcunun kat edilmesi akabinde davalıların 08/12/2018 tarihinde temerrüte düştüklerini, davacı bankanın alacaklı olduğu işlemiş faiz bedelinin 10.845,64-TL, BSMV bedelinin ise 542,29-TL olduğunu mütalaa ettiği, davalıların bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi 08/12/2018 tarihinde temerrüte düştükleri, davalı … tarafından imzalanan kefalet sözleşmesinin usul ve yasa hükümlerine uygun olduğu ve davalı …’in kefil sıfatıyla kredi borcundan dolayı sorumluluğunun bulunduğu, taraflar, mahkememiz ve Bölge Adliye Mahkemesinin denetimine uygun ve elverişli olarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalıların icra takibine karşı yapmış oldukları kısmi itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hükmün tashihi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304. maddesinde; ”Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıdaki madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların mahkemece re’sen veya tarafların talepleri üzerinde düzeltilebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce verilen 17/06/2021 tarihli 2021/87 Esas 2021/445 Kara sayılı kararın hükmünün 1 numaralı fıkrasında ”İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 10.845,64-TL asıl alacak ve 542,29-TL BSMV bedeli olmak üzere toplamda 11.387,93-TL” üzerinden devamına karar karar verilmiş ise de, icra takibine itiraz edilen hususların işlemiş faiz ve BSMV bedellerine yönelik olduğu, davanın da bahsi geçen alacak kalemleri açısından yapılan kısmi itirazların iptali talebine ilişkin olarak ikame edildiği, bilirkişi raporunda işlemiş faiz ve BSMV bedeli yönünden itirazların haksız olduğuna yönelik tespit yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, 1 numaralı fıkrada yer alan ‘asıl alacak’ bedelinin sehven yazılmış olduğu, aynı yerde ”asıl alacak” ibaresi yerine ”işlemiş faiz” ibaresinin yazılması gerektiği, bu durumun açık, anlaşılabilir ve basit bir maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmakla, hükmün 1. fıkrasında yer alan ”asıl alacak” ibaresinin ”işlemiş faiz” olarak tashihine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Davalılar … ve …’in İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin KISMİ İTİRAZLARININ İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 10.845,64-TL asıl alacak ve 542,29-TL BSMV bedeli olmak üzere toplamda 11.387,93-TL üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %90 ve değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan takip konusu kabul edilen alacak miktarı olan 11.387,93-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … Anonim Şirketine verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 777,91-TL karar ve ilam harcından, 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 718,61-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 22,00-TL elektronik tebligat, 38,00-TL tebligat, 23,50- TL posta ücreti, 500,00- TL bilirkişi ücreti, 59,30-TL peşin harç ve 59,30-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 702,10-TL yargılama giderinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … Anonim Şirketine verilmesine,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince 1.360,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak Hazineye irat kaydına,
7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ
Hükmün 1 numaralı fıkrasında yer alan ”asıl alacak” ibaresinin ”işlemiş faiz” olarak tashihine, bu suretle hükmün 1 numaralı fıkrasının ”Davalılar … ve …’in İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibine ilişkin KISMİ İTİRAZLARININ İPTALİNE, İzmir … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin 10.845,64-TL işlemiş faiz ve 542,29-TL BSMV bedeli olmak üzere toplamda 11.387,93-TL üzerinden, asıl alacağa 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uyarınca yıllık %90 ve değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına,” şeklinde düzeltilmesine karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır