Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2022/168 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/100
KARAR NO : 2022/168

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracı kusurunun bulunmadığı 10/09/2020 tarihinde meydana gelen kazada aracının çarpılması sonucu maddi hasara uğradığı, … Sigorta A.Ş den teminat altına alınan kusur konusunda anlaşmazlık bulunmayan … plakalı aracın, …no lu trafik poliçesinden … no lu dosya 11.09.2020 tarihinde ihbar ile açıldığı, … Sigorta A.Ş tarafından gönderilen sigorta Eksperi raporu incelendiğinde tespiti yaptığı 21.034,79-TL yedek parça tutarına 16.281,74 TL iskonto ile 4.753,05 TL ve işçiliğin 8.040,00 TL ile toplamda KDV dahil 15.095,79 TL tespit yaptığı, fakat gerek yedek parçaların orijinal olarak tedarik edilemediği rakamların yetersiz olduğu görüldüğü, aracın özel servis olan … oto … San. Sit. … Sok. No…. … da onarıldığı, davalının 05.11.2019 tarihinde 12.793,05 TL hesaplarına ödeme yaptığı ancak yetersiz olduğu, servis ile yaptıkları görüşmede parça veya işçilik hakkında iskonto kabul edildiği gibi bir beyanlarının olmadığının öğrenildiği, 3. Kişi olmaları nedeniyle iskonto durumunun kendilerini bağlamadığı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 10,00TL nin 22.09.2020 (hasar ihbar tarihinden 8 iş günü sonrası olarak) itibaren işleyecek, mağdur müvekkili aracı ticari olduğundan avans faizi ile birlikte tavalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan her ne kadar ekspertiz raporu aldırmış ise de, bu rapordaki meblağa göre davasını ikame etmediği, bu nedenle, davanın usulden reddi gerektiği aksi halde, ise ilgili rapor ücretinin müvekkil şirkete yükletilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğu, davacının tek taraflı olarak düzenletip dosyaya sunduğu tespit raporunun kabulü mümkün olmadığı dolayısıyla, Yargıtay kararı gereği kullanılması mümkün olmayan tespit raporu için ödenen ücretin de “makul gider” olarak değerlendirilemeyeceği ortada olduğu, davacının bu raporu aldırmak için yaptığı giderden müvekkil sigorta şirketinin sorumlu tutulmaması gerektiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davalı sigorta şirketinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiş, incelenen 10/09/2020 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının … plakalı araç ile … plakalı araçlar arasında düzenlendiği, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 01/03/2020 ile 01/03/2021 tarihleri arasında araç başına maddi 41.000.00-TL limitle ZMMS Poliçesi ile sigortalı olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, 10/09/2020 tarihinde meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen bakiye hasar bedeli tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı, davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı , sorumlu ise ne kadarından sorumlu olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Kazaya konu sürücülerin kusur durumları ile talep edilebilecek bakiye hasar bedeli miktarının belirlenmesi, uyuşmazlık noktaları esas alınmak suretiyle kaza ile hasarın uyumlu olup olmadığı,oluşan hasara ilişkin onarım gideri (parça bedeli +işçilik +KDV) olarak belirlenmesi KZMMS Yargıtay kararları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya verilen 12/08/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirket poliçeli araç sürücüsü …’ın Kavşakta kımızı ışıkta geçiş yaparak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/b maddesini ihlal ettiği, davacı taraf sürücüsü …’nın davaya konu kazda, herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediği, … plakalı araç hasarlarının davaya konu trafik kazası ile uyumlu olduğu, aracın sol orta kısımdan darbe aldığı, bunun sonucunda sol orta direk, sol arka kapı, arka marşbiye koruma bandı, sol emniyet kemer, sol ön kapı, ön kapı cam mek., sol ön taban sacı traversi, sol marşbiye vs. hasarlı olduğu, alınan ekspertiz raporu ile uzman görüşünde belirtilen kısımların aynı olduğu, bu yönüyle hasarlı kısımlarla ilgili olarak her iki rapora da iştirak edildiği, davaya konu … plakalı aracın hasarının giderilmesinde Yargıtay Kararlarına göre iskonto uygulanamayacağı, ancak araçların sıfır kilometre olarak garanti süresinin 3 yıl olarak piyasa koşullarında kabul görüp uygulandığı, 3 yaşını geçen araçlarda Sigorta şirketinin hasarın giderilmesinde eş değer parça veya ömrünü doldurmuş araçlardan elde edilen orijinal parça kullandırma hakkı mevcut olduğu, dolayısıyla hasarın giderilmesinde iskonto uygulanamayacağı, aracın tamir edilmesinde parça bedel toplamının: 21.034,79 TL, İşçilik bedel toplamının: 8.040,00TL KDV nin :5.233,46 TL olup toplam: 34.308,25 TL olduğu, bakiye hasar bedeli hususunda; dosya kapsamındaki belge ve bilgilerden; Davalı sigorta şirketinin, 07.12.2020 tarihinde … adına 6.767,96 TL ödeme yaptığı, 16.11.2020 tarihinde … adına 12.793,05 TL ödeme yaptığı, toplam ödemenin 19.561,00-TL olduğu anlaşıldığı, bakiye hasar bedelinin: 34.308,25-TL- 19.561,00TL: 14.747,25-TL olabileceğini bildirmiştir.
Mahkememizin 16/09/2021 tarihli oturumunda davacı vekili, taleplerinin sadece bakiye hasar talebine yönelik olup ayrıca davalı vekilinin dilekçesinde de belirttiği üzere hasar ve değer kaybı için ayrı ayrı ödeme yapıldığı anlaşıldığı halde bilirkişi her iki ödemeyi hasar tespitinden hesapladığı, hatalı değerlendirmede bulunduğu, ek rapora gönderilecek ise gönderilmesine aksi takdirde hesap hatasının mahkemece giderilerek taraflarına ıslah için süre verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların kök rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda mevcut dosya kapsamına göre bilirkişiden ek rapor aldırılmış, dosyaya verilen 02/11/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda, davalı şirket poliçeli araç sürücüsü …’ın kavşakta kımızı ışıkta geçiş yaparak 2918 sayılı Karayolları trafik kanununun 47/b maddesini ihlal ettiği, davacı taraf sürücüsü …’nın davaya konu kazada, herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediği, … plakalı araç hasarlarının davaya konu trafik kazası ile uyumlu olduğu, davaya konu … plakalı aracın hasarının giderilmesinde iskonto uygulanamayacağı, ve aracın tamir edilmesinde parça bedel toplamının: 21.034,79 TL, işçilik bedel toplamının: 8.040,00TL KDV nin: 5.233,46-TL olup toplam: 34.308,25 TL olduğu, bakiye hasar bedeli hususunda; dosya kapsamındaki belge ve bilgilerden; davalı sigorta şirketinin, 16.11.2020 tarihinde … adına 12.793,05 TL hasar bedeli ödemesi yaptığı, bakiye hasar bedelinin; ödenen tutar minha edilmesi ile 34.308,25 TL- 12.793,05TL: 21.515,20-TL olabileceğini bildirmiştir.
Davacı vekili 20/12/2021 havale tarihli değer arttırım dilekçesi ile, davalıdan hasar tazminatı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 21.438,99-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 16. maddesinde ise ‘Arabuluculuk, Uzlaşma Ve Her Türlü Sulh Anlaşmasında Ücret’ hususunda; ”1136 sayılı Kanunun 35/A maddesinde uzlaşma sağlama, arabuluculuk, uzlaştırma ve her türlü sulh anlaşmalarından doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarlar, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturur.
(2) Ancak, arabuluculuğun dava şartı olması halinde, arabuluculuk aşamasında avukat aracılığı ile takip edilen işlerde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanır. Şu kadar ki miktarı 7.200,00 TL’ye kadar olan arabuluculuk faaliyetlerinde avukatlık ücreti, 1.080,00 TL. maktu ücrettir. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
b) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde avukatlık ücreti; arabuluculuk sonucunda arabuluculuk anlaşma belgesinin imzalanması halinde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücrettir.
c) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukat, 1.080,00 TL. maktu ücrete hak kazanır. Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez.
ç) Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücret, (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek bu Tarifeye göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen kanun ve tarife hükümleri kapsamında, avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığı olduğunun, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, avukatın 1.080,00-TL maktu ücrete hak kazanacağının, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceğinin, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücretin (c) bendine göre ödediği maktu ücretin mahsup edilmesi ile bu tarifeye göre belirleneceğinin düzenlendiği, avukatın müvekkili olan tarafın yargılama sonucunda vekili olan avukata ödeyeceği vekalet ücretinin, anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti kapsamında ödemesi gereken vekalet ücreti miktarının mahsup edilmesi neticesinde hesaplanacak bakiye bedelden ibaret olduğu dikkate alındığında, yapılan yargılama neticesinde ödenecek vekalet ücreti açısından avukatın müvekkili olan tarafa anlaşmazlık ile sonuçlanan arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin ek bir külfet olarak yüklenmediği, müvekkili tarafından ödenecek sonuç vekalet ücreti içerisinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin de yer aldığı, belirtilen sebepler dahilinde arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin, yargılama sonucunda hüküm altına alınan vekalet ücretinden hariç tutulduğuna dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı, aksine arabuluculuk vekalet ücretinin, avukatın yargılama sonucunda hak edeceği vekalet ücreti içerisinde yer alacağının düzenlendiği, ilgili kanun ve mevzuat hükümleri kapsamında avukatın müvekkiline yüklenmeyen arabuluculuk vekalet ücretinin karşı taraftan tahsilinin talep edilmesinin hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi iyi niyet kurallarına da aykırılık teşkil edeceği ve hukuk düzeni tarafından korunmasının mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak, davacı vekilinin talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirket poliçeli araç sürücüsü …’ın Kavşakta kımızı ışıkta geçiş yaparak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/b maddesini ihlal ettiği, davacı taraf sürücüsü …’nın davaya konu kazda, herhangi bir trafik kuralını ihlal etmediği, … plakalı araç hasarlarının davaya konu trafik kazası ile uyumlu olduğu, aracın hasarının giderilmesinde Yargıtay Kararlarına göre iskonto uygulanamayacağı, davalı sigorta şirketinin, 16.11.2020 tarihinde … adına 12.793,05 TL hasar bedeli ödemesi yaptığı, bakiye hasar bedelinin; ödenen tutardan mahsup edilmesi ile 34.308,25 TL- 12.793,05TL: 21.515,20-TL olabileceği tespitlerine dayanılarak davanın kabulü ile; 21.438,99-TL bakiye hasar bedeli maddi tazminatının 16/11/2020 kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ İLE;
21.438,99-TL bakiye hasar bedeli maddi tazminatının 16/11/2020 kısmi ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti dahilinde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 1.464,49-TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 425,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.039,04-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 484,75-TL peşin, tamamlama ve başvurma harcı, 7 tebligat gideri 38,50-TL, 4 müzekkere/posta gideri 89,50-TL, bilirkişi ücreti 500,00-TL olmak üzere toplam 1.112,75-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)